Günlük plann

        









=======BAŞADÖN==================================



=======BAŞADÖN==================================

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 1.hafta (5-9 Şubat 2018):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.2. Ülkemizdeki güncel, popüler müziğin gelişim süreci içinde, farklı dönemlere ait bestecilere, yorumculara ve eserlerine örnekler verir.

Konular : *Ülkemizdeki güncel müzik türleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

 

Etkinlik örnekleri : *Ülkemizde 1960’lı yıllardan tango ile başlayıp günümüze kadar gelen güncel, popüler müziğin gelişim süreci öğrenciler tarafından araştırılıp, bestecileri, yorumcuları ve eserleri ile ilgili poster, fotoğraf, resim, afiş, dergi, ses ve görüntü kayıtlarıyla sunum yapmaları istenir.

 

Açıklamalar: *F. Ebcioğlu, Moğollar, E. Büyükburç, E. Koray, C. Karaca, F. Kızılok, B. Manço, Nilüfer, S. Aksu, MFÖ., A. Pekkan, O. Gencebay vb.ile ilgili bilgi verilmelidir.

 

Öğrenme öğretme süreci :

ÜLKEMİZDEKİ MÜZİK TÜRLERİ

Binlerce yıllık bir geçmişi olan müzik kendi içinde onlarca türe ayrılmış durumdadır. Dinleyicinin zevkine ya da müzik adamının isteğine göre değişiklik gösteren bu türlerde en önemli seçicilik kuşkusuz ki müziğin yapıldığı ortamdır.

Türkiye'de Osmanlıya dayanan müzik kültüründe şu anda en çok yapılan müzikler aşağıda listelendiği gibidir.

Klasik Türk Müziği: Kökleri 10’uncu yüzyıla dayanan makamlar ve usuller üzerine kurulu müzik türüdür. Türkiye’de en çok dinlenen müziktir.

Türk Halk Müziği: Kökeni Klasik Türk Müziği kadar eskiye dayanmaktadır. Günümüzde 2. Sırada en çok dinlenen müziktir.

Fantezi Müzik: 20 yy. da ortaya çıkan Klasik Türk Müziğinin kalıplarından sıyrılarak yapılan müzik türüdür.

Pop Müzik: Alaturka kalıpların üzerine modern ezgilerle oluşturulan müziktir. Türkiye de ilk temsilcisi Modern Folk Üçlüsüdür.

Rock Müzik: 1960 yıllarda Anadolu Rock olarak ortaya çıktıktan sonra 90'lı yıllarda orijinal kimliğine kavuşmuştur.

Mehter: Dünyanın 2. Orkestrası olarak kabul edilir. (1. Roma İmparatorluğunda) Osmanlı devrinde özellikle savaşlarda kullanılırdı. Günümüzde özelliği kalmamıştır.

Tasavvuf Müziği: Türk Müziği formlarında ancak dini konularda yapılan müzik türüdür.

Caz: Dünyada 1900'lü yılların başında ortaya çıkmış Türkiye de kendini gösterememiştir. İlhami Gencer ve Ayten Alpman caz denemeleri yapmıştır.

R&B: Afrika kökenli siyahilerin başlattığı akımdır. Hadise, Atiye gibi isimler şarkılarında benzer formlar kullanmaktadırlar.

Bu türler dışında daha azınlıkta olmakla beraber Kanto, Elektro Müzik, Rap, Folk, Rock and Roll, Blues, Disko, Hip Hop, Tango ve Metal türlerinde de çalışmalar yapılmaktadır.

 

Değerlendirme : Konu ile ilgili sorular.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
=======BAŞADÖN==================================

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 2.hafta (12-16 Şubat 2018):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.3. Türk müziği tarihi Cumhuriyet Dönemi bestecilerini, eserlerini ve bestecilerin Türk müziğine katkılarını yorumlar.

Konular : *Türk müziği tarihi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk müziği tarihi Cumhuriyet Dönemi bestecileri ile ilgili araştırma yaparak (biyografileri, fotoğrafları, resimleri vb. materyaller) ülkemiz müziğine katkılarını sınıfta paylaşmaları istenir. Öğrencilerin bu dönem bestecilerimizin eserlerinden arşiv oluşturması istenir.

Açıklamalar: *Türk Beşleri, E Zeki Ün, O Zeki Üngör, F Tüzün, H B Yönetken, M Sun, S Egüz vb. hakkında bilgi verilmelidir.

 

Öğrenme öğretme süreci :

TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ VE DÖNEMLERİ

Yazan : Çetin Körükçü

Türklerin tarih sahnesine çıktığı ilk devirlerden günümüze kadar müzikle olan ilişkilerini ele alan Türk müziği tarihi, bu güne kadar detaylarıyla ele alınabilmiş bir bilim alanı değildir. Tarihin yazıyla başladığı göz önüne alındığında, Türklerin yazılı belgelerle kendilerini ifade ettikleri dönem Türk tarihinin yalnızca son 1500 yıllık kesitini içerir. Bundan önceki dönemlere ait Türk medeniyetine ilişkin kaynaklar maalesef elimizde bulunmamaktadır. Bu da gerek Türk tarihine, gerekse Türk kültür ve sanatına ilişkin verilerimizin son derece kısıtlı olduğu anlamına gelmektedir. Türk müziğini yazıya dayanmaksızın açıklamanın güçlüğünü, kaynakların kısıtlı olmasını bir an an için göz ardı etsek bile, bunlar kadar önemli başka sorunları da burada belirtmemiz yararlı olacaktır. Türkler çok geniş bir coğrafyada, çok çeşitli devletleri kuran veya bünyesinde yaşayan, birbirinden farklı hayat tarzları olan büyük bir millettir. Türk müziği tarihi denildiğinde aslında hangi Türk Boyu’nun hangi dönemine ait müziğini anlamamız gerektiği de ayrıca önemli bir sorudur. Türk müziğinin yazılı kaynaklara dayanılarak anlaşılmaya çalışılan son sekiz yüz yıllık kesitine bakılarak daha önceki dönemlere ışık tutmamız hayli zor görünüyor.

Ancak tüm bu zorlukların yanı sıra, bazı Çin kaynakları, eski Uygurlar’ın ve Hatay (Hıtay, Kutay) Türkleri’nin müziklerine ilişkin ilk bilgileri -kısıtlı da olsa- bizlere ulaştırmaktadır. Bununla birlikte İç Asya’da yapılan bazı arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular, Hunlar’da, Göktürkler’de ve Uygurlar’da gelişmiş bir müzik kültürünün varlığını haber vermektedir.  Bu müzik kültüründe, çeşitli enstrümanlar, özgün bir nota sistemi ve geniş bir müzik repertuarı olduğu bilinmektedir. Türk tarihine ilişkin araştırmalar geliştikçe Türk müziği hakkındaki bilgilerimiz de gelişecektir. Bugün Türkiye’de yaşayan Türk müziği geleneğinin kökleri hakkında çok şey söylenebilirse de bunu Asya’daki köklerle birlikte anmak ve Anadolu’daki etkileşimleri de dikkate almak zorunluluğu vardır. Dolayısıyla Türk müziği denilince akla, dünyanın çeşitli bölgelerine yayılmış Türk topluluklarının özgün müzik kültürleri gelir ki bu da çoğunlukla birbirinde farklı karakterler gösteren müziklerdir. Müziği yapan ve uygulayan kişilerin daha ayrılmadığı, geleneksel seslerin o günün yaşantısı içinde yeniden üretildiği eski çağlarda, müziğin kutsal bir unsur olduğu düşünülmekteydi. Doğadaki seslerin birbirinin peşi sıra eklenmesiyle meydana getirilen bu sesler bütününe sihirli oldukları düşüncesiyle özel anlamlar yüklüyorlardı ve bu müzikleri ancak özel kişilerin icra etmesi söz konusuydu. Kam, Baksı, Ozan gibi din adamı, toplumsal önder, büyücü, şair gibi vasıfları bünyesinde barındıran bu kişiler aynı zamanda müzisyendiler. Müziğin sosyal işlevinin yanı sıra, dinsel işlevi de bu kişiler tarafından sağlanıyor ve uygulanıyordu. Dolayısıyla din ve sosyal hayatın bütünü aynı müzikle betimleniyor, benzer sesler bu hayatın müziğini ortaya koyuyordu.

Türkler Ön Asya’ya gelene kadar göçebe bir toplum yapısına sahip olduklarından, müzik icrasında kullandıkları çalgılar daima kolay taşınabilen nitelikte çalgılar olmuştur. Müziklerindeki ses sistemi de buna paralel olarak kurgulanmıştır ve tamamıyla doğal sesleri içerir. Seslerin eğitim sürecinden geçen ve özgün bir bilinçle düzenlendiği ses sistemleri ilk dönemlerde kullanılmamakta idi. Ancak hemen belirtilmesi gereken husus şudur ki, Türk müziği denildiğinde akla gelen bazı özellikler vardır. Bunlardan birisi Türk müziğinin ağırlıklı olarak söz eşliğinde kullanılan bir müzik olmasıdır. Hatta bazı müzikologlar Türk müziğini sözel bir müzik olarak nitelerler. Edebiyat ve müziğin birbirinin ayrılmaz parçası olması söze yüklenen misyonla ilişkilidir. Türkler yazılı olmayan dönemde dahi büyük bir sözlü edebiyat geliştirmişlerdi. Bu geleneğin izlerini  destani döneme kadar götürmek mümkündür. Sosyal hayatın tüm kesitlerinden izleri, felsefi, pastoral, didaktik örnekleri içeren bu edebiyat, Türklerin söze yüklediği misyon ve söze verdikleri önemin bir sonucudur. Böylesine gelişkin bir söz dağarcığının, toplumsal bütünlüğün sağlanması, geleneğin nesiller arasındaki bir bağ  sağlanması için kullanılması muazzam bir repertuarı da beraberinde getirmiştir. Müziği söze eşlik eden ve onun daha etkili daha anlaşılır kılmak için bir araş olarak kullanıldığı da bir vakıadır.

Çalgısal repertuar bu müziğin içinde son derece önemli ancak küçük bir bölümü oluşturur. İkinci önemli husus, tarihin bilebildiğimiz dönemleri içinde yer alan Türk müziğinin makamsal bir müzik olduğudur. Bu makam sistemi bugün  kullanılan makam sisteminden zaman zaman farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Örneğin Asya’da –bugün hâlâ var olan- kullanılan müzik sistemi Pentatonik (Beş Sesli) müzik sistemidir. Ön Asya’ya , Anadolu ve Balkanlara gidildikçe bu sistem yerini makamsal müziğe bırakmıştır. Türk müziğinin tarihsel seyrini böylesi bir kısa özetle vermek aslında yeterli olmamakla beraber, türlerin kendi gelişimlerini ve Türk müziği içinde konumlarını ilgili kısımlarda (Türk müziğinde Türler) bulmak mümkündür. Aşağıda verilen geniş periyotlar, türler kısmında daha özele inilerek ele alınacak böylelikle Türk müziği tarihine bütüncül olarak ve panaromik yaklaşım sağlanacaktır. 
Tüm bu söylediklerimizin ardından genel hatlarıyla bakıldığında Türk müziğinin tarih içerisindeki seyri üç ana dönemde incelenebilir:

A) İslamiyetten önceki Türk müziği
B) İslamiyetten sonraki Türk Müziği
C) Cumhuriyetle başlayan çağdaş Türk müziği

 

Değerlendirme : Konuyla ilgili sorular

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 


=======BAŞADÖN==================================

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 3.hafta (19-23 Şubat 2018):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.5. Dünyanın değişik bölgelerindeki halk müziği çalgılarını Türk müziği çalgılarıyla ilişkilendirir.

Konular : *Müziğimizin dünyanın diğer bölge müzikleriyle benzerlikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden gruplara ayrılarak dünyanın değişik bölgelerinde kullanılan etnik çalgıları  araştırıp sunum yapmaları   ve  Türk  müziği   çalgılarıyla   benzerliklerini (tulum-gayda, lavta-ud vb.) ilişkilendirmeleri istenir.

Açıklamalar: *Bu çalgıların fotoğraflarından, resimlerinden, ses ve görüntü kayıtlarından yaralanılmalıdır.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Türk Musikisinde de Batı Müziği gibi 8 nota vardır ve 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım sesten oluşur. Onlardaki diyez ve bemoller bizde de var ve aynıdır. Bunlar ses sistemimizdeki genel benzerliklerdir.

Farklılıklar
Türk Musikisi onlardaki ve bizdeki aynı olan 8 notayı onlar gibi 12 eşit parçaya değil, birbirinden farklı eşit olmayan 24 parçaya bölmüştür.

Batı Musikisi 1 tam ses arasını 2 eşit parçaya bölerken, Türk Musikisi 9 parçaya bölüyor ve bu her parça koma adı verilen perdeleri meydana getiriyor. Batı Müziğinin 2, 3 ve 4 zamanlı 3 temel usül karşısında 80 adet usulümüz vardır, bu önemli ayrımdır.

Türk Musikisi müzik içerisinde birbirinden farklı işaretler arttırmış, Batı Müziği ise bir musiki içerisindeki işaretlerin tekrarını arttırmıştır. Yani o işaretleri çeşitli enstrümanlarla tekrarlamak suretiyle bir melodik zenginliği ve bir ifade gücünü arttırmıştır. İkisi arasındaki temel fark budur.

Başka bir örnekle ifade etmek gerekirse; Çok Sesli Batı Musikisi bir heykele benzer. Dar bir taban üzerine üst üste seslerin yükselmesiyle meydana getirilmiş üç boyutlu bir heykeldir. Buna karşılık Türk Musikisi ise tek satır üzerine çeşitli renkli mozaiklerle yayılmış bir mozaiğe benzer. İkisi de kendi içerisinde güzeldir. Aslında bu iki müzik türünü kendi içerisinde bu şekilde kıyaslamak yanlıştır.

Türk Musikisindeki temel işaretlerin yani perdelerin ve seslerin esasen fazla olması tek seslilik içinde çok renklilik sağlamasını mümkün kılmış ve böylece tek sesli ama çok makamlı Türk Musikisi ortaya çıkmıştır. Batı musikisinde ise mesele az sayıdaki işaretin bir musiki cümlesi içerisinde çeşitli enstrümanlarla tekrar yolu ile halledilmiş bulunmaktadır. Böylece çok seslilik Batı musikisi için bir zorunluluktur.

Türk Müziğindeki malzeme zenginliğinden armoni vb. kavramlara ihtiyaç duyulmamış, en az 2 porte kullanmak zorunda olan Batı Müziği aksine sadece 1 porte üzerine yazılabildiği için, bütün doğu müzikleri gibi tek portelidir, ama asla tek sesli değildir.

Yarım ses ve Komaya gelince; Batı Müziğinde Koma kavramı olmadığı için bizim bastığımız Koma perdeleri bazı Batı Müzikçiler tarafından Detone ses diye adlandırılır. Aslında onlara hak veriyorum çünkü onlarda yok.


⇒ Değerlendirme : Konuyla ilgili sorular.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. 



=======BAŞADÖN==================================

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 4.hafta (26 Şubat- 2 Mart 2018):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.5. Dünyanın değişik bölgelerindeki halk müziği çalgılarını Türk müziği çalgılarıyla ilişkilendirir.

Konular : *Müziğimizin dünyanın diğer bölge müzikleriyle benzerlikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden gruplara ayrılarak dünyanın değişik bölgelerinde kullanılan etnik çalgıları  araştırıp sunum yapmaları   ve  Türk  müziği   çalgılarıyla   benzerliklerini (tulum-gayda, lavta-ud vb.) ilişkilendirmeleri istenir.

Açıklamalar: *Bu çalgıların fotoğraflarından, resimlerinden, ses ve görüntü kayıtlarından yaralanılmalıdır.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Türk Musikisinde de Batı Müziği gibi 8 nota vardır ve 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım sesten oluşur. Onlardaki diyez ve bemoller bizde de var ve aynıdır. Bunlar ses sistemimizdeki genel benzerliklerdir.

Farklılıklar
Türk Musikisi onlardaki ve bizdeki aynı olan 8 notayı onlar gibi 12 eşit parçaya değil, birbirinden farklı eşit olmayan 24 parçaya bölmüştür.

Batı Musikisi 1 tam ses arasını 2 eşit parçaya bölerken, Türk Musikisi 9 parçaya bölüyor ve bu her parça koma adı verilen perdeleri meydana getiriyor. Batı Müziğinin 2, 3 ve 4 zamanlı 3 temel usül karşısında 80 adet usulümüz vardır, bu önemli ayrımdır.

Türk Musikisi müzik içerisinde birbirinden farklı işaretler arttırmış, Batı Müziği ise bir musiki içerisindeki işaretlerin tekrarını arttırmıştır. Yani o işaretleri çeşitli enstrümanlarla tekrarlamak suretiyle bir melodik zenginliği ve bir ifade gücünü arttırmıştır. İkisi arasındaki temel fark budur.

Başka bir örnekle ifade etmek gerekirse; Çok Sesli Batı Musikisi bir heykele benzer. Dar bir taban üzerine üst üste seslerin yükselmesiyle meydana getirilmiş üç boyutlu bir heykeldir. Buna karşılık Türk Musikisi ise tek satır üzerine çeşitli renkli mozaiklerle yayılmış bir mozaiğe benzer. İkisi de kendi içerisinde güzeldir. Aslında bu iki müzik türünü kendi içerisinde bu şekilde kıyaslamak yanlıştır.

Türk Musikisindeki temel işaretlerin yani perdelerin ve seslerin esasen fazla olması tek seslilik içinde çok renklilik sağlamasını mümkün kılmış ve böylece tek sesli ama çok makamlı Türk Musikisi ortaya çıkmıştır. Batı musikisinde ise mesele az sayıdaki işaretin bir musiki cümlesi içerisinde çeşitli enstrümanlarla tekrar yolu ile halledilmiş bulunmaktadır. Böylece çok seslilik Batı musikisi için bir zorunluluktur.

Türk Müziğindeki malzeme zenginliğinden armoni vb. kavramlara ihtiyaç duyulmamış, en az 2 porte kullanmak zorunda olan Batı Müziği aksine sadece 1 porte üzerine yazılabildiği için, bütün doğu müzikleri gibi tek portelidir, ama asla tek sesli değildir.

Yarım ses ve Komaya gelince; Batı Müziğinde Koma kavramı olmadığı için bizim bastığımız Koma perdeleri bazı Batı Müzikçiler tarafından Detone ses diye adlandırılır. Aslında onlara hak veriyorum çünkü onlarda yok.


⇒ Değerlendirme : Konuyla ilgili sorular.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. 



=======BAŞADÖN==================================


=======BAŞADÖN==================================







=======BAŞADÖN=================================== .
                                                                                                                                     . 

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 1.hafta 19-23 Eylül) :

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.3. İstiklal Marşı’nı nefes yerlerine dikkat ederek söyler.

Konular : *İstiklal Marşı’nın çalışılması.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : -Anlatım -Soru-cevap -Gösterip yaptırma -Yaparak, yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtasının sözleri tahtaya yazılır. Sözler üzerinde nefes yerleri belirtilir. Öğrencilerden, diyafram nefesi kullanarak ve nefes yerlerine dikkat ederek İstiklal Marşı’nı söylemeleri istenir.

Açıklamalar: *Öğretmenin elinde İstiklal Marşı’nın ses kaydı ve/veya piyano eşliği bulunmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :



Değerlendirme : *İstiklal Marşı’nın nefes yerlerini gösteriniz.

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN=================================== . 

                                                                                                                                .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 2.hafta 26-30 Eylül) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.1. Müzikte İlk Çağ, Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinin genel özelliklerini açıklar.

Konular : Müzikte İlk Çağ, Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinin genel özellikleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma, inceleme

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, İlk Çağ, Orta Çağ ve Rönesans dönemlerindeki müziğin gelişimi hakkında;

-Toplumsal gelişim ve değişimleri,

-Bilim ve sanattaki genel yaklaşımları,

-Sanat kollarının ve müzik sanatının gelişim ve etkileşimini, araştırmaları ve elde ettiği bulguları arkadaşlarıyla paylaşmaları istenir. Bu dönemlerin önemli bestecileri tanıtılarak eserlerinden örnekler dinletilir.

⇒ Açıklamalar:

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Müzikte ilk çağ dönemi

1- Mısır : M.Ö. 2850-332
Çalgı çalmak kahraman erkeklere değil,nazlı kadınlara yakışır düşüncesi hakimdir. Müzik ,dini törenlerin ve dansların olduğu gibi,gündelik yaşamın bir parçası ve eğlence aracıdır. Davul,arp, def, darbuka sistron, çifte Flüt,trompet, üçgen arp, kitara ve su basılarak işleyen org önemli çalgılardır.

2 -Sümerler : M.Ö. 4000-2300
Müzik dinsel tapınma törenlerine Özgü gizemli bir güç taşır . Şarap ve aşk gibi dünyasal zevklerin sesidir. santur, flüt, lir,arp, kamış , düdükler ve davullar, daha sonraları trompetler en önemli çalgılarıdır.

3 -Çin : M.Ö. 2850-332
Müzik ilk olarak eğitimde kullanılır. Çin tapınaklarında ve saraylarında, büyük koroların ve çalgı topluluklarının varlığından söz edilir. Çin tiyatrosunda müzik ,olayları ve perdeleri birleştirici bir öğe olarak kullanılmıştır. Davul, zil, sistron, bambu flüt.,ağız orgu,çeşitli gong ve çanlar önemli çalgılarıdır

4 -Hindistan : M.Ö. 2000
Veda adı verilen dört kutsal kitaptan biri olan Samoveda dünyanın notaya alınmış en eski ezgilerini kapsar. Oldukça karmaşık bir müzik kuramı olan hint müziği,melodi çizgisini simgeleyen ragalar ve ritmi belirleyen tala’lardan oluşmaktadır. En eski çalgı armudi gövdesiyle yedi teli olan vina dır. Bir çeşit tanbur olan, şikara, iki telli, sitar, mızrapla çalınan rebab, tavana asılarak çalınan ağır ve büyük bir boru şeklindeki ramsinga, glockenspiel ‘e benzeyen kinneri, büyük davullar, nakkare, boyuna asılan davul, dümbelek, darbuka, çıngırak,ziller önemli çalgılardır.

Ortaçağda Müzik
Ortaçağ, Hıristiyanlığın gelişme yıllarından 15. yüzyıl başlarına dek etkisini sürdüren geniş bir dönemi kapsar. Bu dönem sonunun Karanlık
Çağ olarak da anılması, kilisenin bağnaz egemenliğinde, dünyasal zevklerden yoksun bırakılmış, araştırma, keşfetme, kendini ve çevresini tanıma özgürlüğü elinden alınmış insanın, yalnız ölümden sonrasına hazırlık yapması gereken kutsal bir ortama güdümlenmiş olmasıdır.
Ortaçağ, bin yıldan fazla bir süre içinde, antikçağ ile Rönesansın arasına girmiş ve müziğin sürekliliğini kesmiştir. Hıristiyan Katolik Kilisesi’nin ilk papazları, kilise içine çalgısal müziğin girmesini yasaklarlar. İlkçağa ait müzik, putperestliği ve dünyasal zevkleri çağrıştırmaktadır. Çalgılar, danslara eşlik amacıyla kullanılmıştır. Oysa kilisede en kutsal çalgı insanın kendi sesi olmalıdır. Müzik, teksesli, kutsal, Tanrıya adanmış, duaları kolay ezberletmeye yarayan, ayinlere tılsımlı bir ortam katan araçtır. Böylece kendilerinden önceki müziği yasaklayıp, var olan nota benzeri belgeleri de yok eden ortaçağ papazları, yüzyıllar boyunca müzik sanatını kilise koroları ve teksesli ilahilerle kendi egemenlikleri altında tutmuşlardır.
Belgelere göre antikçağ ile erken ortaçağ (Hıristiyanlıktan öncesi ve Hıristiyanlığın ilk yüzyılları) arasındaki müziğin benzer özellikleri şunlardır: Her ikisi de yalnız melodi çizgisinden oluşan, teksesli yapıdadır. Her ikisi de belli bir metne dayalıdır (antikçağda şiir ya da tiyatroya; ortaçağda İncil’e) ve büyük ölçüde doğaçlamadan yararlanarak çalınıp söylenirler. Antikçağdan ortaçağa aktarılan bir başka karakteristik de müzik sanatının doğa dizgelerine ilişkin özellikleriyle insan düşünce ve davranışındaki etkinliğidir.
Hıristiyanlar ilk zamanlar doğal olarak İbrani ayinleri geleneğini kiliselerine aktarmışlar, böylece ilk törenler, untifon yöntemi ile yapılmıştır. Küçük Asya’dan, Asurlulardan kaynaklanan ilahi okuma şekli Bizans ve Milano yoluyla tüm Avrupa ve Afrika’ya yayılmıştır. Elimizdeki en eski ilahi belgesi 3. yüzyıldan kalma Mısır’da bulunmuş bir papirüstür. Bu nota benzeri belgede söz Eski Yunanca olduğu halde, melodinin Doğu kökenli olduğu ileri sürülmektedir.

Rönesans Döneminde Müziğin Genel Özellikleri
Klasik Batı Müziğinde 15. yüzyılın başları ile 17. Yüzyılın ilk çeyreği arasına kadar süren döneme Rönesans Dönemi adı verilmektedir. Her ne kadar bu yüzyıllarda varolmuş bir akım gibi gözükse de kendisinden sonraki akımlara referans olmuş ve günümüzde de yapılmaya devam etmektedir. Fransızca bir sözcük olan Rönesans, kelime anlamı olarak; Yeniden doğuş anlamına gelmektedir. Bu dönemin başlangıç bestecisi olarak Dufay gösterilmektedir. Dufay’ ın yarı dinsel, yarı oyunsal operası dönemin başlangıcı ve aynı zamanda ilk opera denemeleridir. Ayrıca besteci, bugün müzikte hala kullanılan müzikal bir yapı olan Cantus firmus’ u geliştirerek çok sesli müziğe yeni bir boyut kazandırmıştır. Heykel ve mimaride Rönesans 1400’ lü yıllarda başlamış olmasına karşın, müzikte 1450’ li yıllara denk gelmektedir. Bunun sebebi, hiç şüphesiz, müziğin; heykel ve mimariden etkilenmesidir.

⇒ Değerlendirme : Konu ile ilgili sorular.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN=================================== . 
                                                                                                                               .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 3.hafta 3-7 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.2. Türk müziği tarihi hazırlık döneminin genel özelliklerine örnek verir.

⇒ Konular : Türk müziği tarihi hazırlık döneminin genel özellikleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, sunum, soru cevap, tartışma, araştırma, inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Türklerin tarih öncesi çağlardan 18.yy.’a kadar gelen müzik yaşantılarıyla ilgili araştırma yaparak elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Türk Müziği Tarihi Hazırlık Dönemi Türk Müziği Tarihi Hazırlık Dönemleri:
1989 yılında yayınlanan Türk Mûsikîsi Tarihi/Derleme adlı kitabında, Nazmi Özalp’in de, önceden elestirdigimiz dönem anlayışıyla hareket ettiğini görüyoruz. Özalp’e göre dönemler şu sekilde sıralanmaktadir :
1. Hazırlık dönemi
2. Klasik dönem
3. Romantik edebiyat dönemi
4. Son dönem

Bu dönemlere iliskin hiçbir tarih vermeyen Özalp’in bu dönem anlayisi, önceden andigimiz dönem anlayisi ile benzerlikler tasimaktadir. Bu nedenle, daha önce yaptigimiz elestiri, Özalp’in yanlis olarak niteledigimiz yukaridaki dönem anlayisi için de geçerlidir27. Özalp’in dönem anlayisi ile iliskili olarak dikkatimizi çeken ikinci olgu ise, adi geçen eserinde, bu dönemlerin adlarini verdikten sonra, Baslangicindan XVI. yüzyil sonuna kadar Türk Mûsikîsi, XVII. yüzyilda Türk Mûsikîsi gibi basliklar altinda, bir bakima Yilmaz Öztuna’nin belirttigimiz dönem anlayisi içinde Türk Müzigi Tarihi’ni dönemlendirmektedir, ki, bu olgu, Özalp’in, bir bakima önceden adlandirdigi dönemlere kendisinin de inanmadigini gösteren bir çeliskiden baska bir sey degildir.

Böylece, bu ana kadar yapilagelmis dönem anlayislarini elestirileriyle birlikte açiklamis olduk. Kuskusuz ki, burada akla gelen soru, ‘madem ki bu dönem anlayislari ya eksik, ya da yanlis, o halde Türk Müzigi Tarihi’nin dönemleri ve bu dönemleri olusturan tarihler nelerdir ?’ sorusudur.Bu soruya saglikli yanit verebilmek için, Türk Müzigi Tarihi kavramindan ne anladigimizi net olarak ortaya koymamiz gerekir.

Önceden bir sema halinde de belirttigimiz gibi, ulusal bir müzik türü olan Türk Müzigi, birçok alt türü içerir. Dolayisiyla, Türk Müzigi Tarihi denilince, adini andigimiz bu türlerin tümünün yer aldigi bir tarih anlasilmalidir. Bu nedenle, Türk Müzigi Tarihi içinde yer alacak dönemler, adlarini andigimiz bu türlerle ilgili tüm olgulari, yani; besteci, beste, ögretim kurumlari, yazarlar ve eserleri, etkilesimler vd olgulari içermelidir. Tarih içinde yer alacak dönemler, dönemlerin adlari ve bu dönemlerin bitis ve baslangiç tarihleri ise, mutlaka, yukarida saydigimiz olgularin degismesine, yeniden olusmasina ya da yapilanmasina neden olacak olaylarla ilgili olmalidir. Çünkü, yüzyillar boyu, ezgi ve usûl anlayisi baglaminda geleneksel ölçülerini koyu bir muhafazakârlik, hatta, akildisi bir tutuculukla korumus, dolayisiyla, 19. yy’in ilk yarisina kadar ezgisel ve ritimsel olarak kesin çizgili bir degisimi gerçeklestirememis müzik anlayisimizin, bu ana kadar açikladigimiz dönemleri yaratan mantiklarin disinda bir mantikla adlandirilmasi gerektigi açiktir. Bu mantikta bulunmasi gereken temel ilke ise, müzigin organik yapisina iliskin degisimlerin ötesinde, kuramsal, türsel degisim, yayilim ve yeni atilimlarin dikkate alinmasidir Iste, bu nedenle biz, Türk Müzigi Tarihi’ni asagidaki dönemler içinde ele alarak inceleyecegiz.
Türk Müzigi Tarihi’nde Dönemler
1. Olusum Dönemi : Bu dönem, insanin dünya üzerinde ilk ortaya çikisindan, Türkler’in Istanbul’u aldigi 1453 yilina kadar geçen zaman dilimini kapsar.
Olusum dönemi, asagidaki evreleri içerir :
a) Birinci Evre: Insanin ilk ortaya çikisindan, Türkler’in olusturdugu ilk devlet olan Hun Devleti’nin kuruldugu MÖ 3. yy’a kadar geçen zaman dilimini içerir. Bu evre, ayni zamanda tüm uluslarin ortak evresi olma özelligini göstermektedir.
b) Ikinci Evre: Hun Devleti’nin kuruldugu MÖ 3.yy’dan, Türkler’in büyük bölümünün islamiyeti kabul ettikleri 10.yy’a kadar geçen zaman dilimini kapsar.
c) Üçüncü Evre: Islamiyetin Türkler tarafindan kabul edildigi 10. yy’dan, Osmanli Devleti’nin kuruldugu 1299 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.
d) Dördüncü Evre: Osmanli Devleti’nin kuruldugu 1299 yilindan, Istanbul’un Türkler tarafindan alindigi 1453 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.
2. Gelisim Dönemi: 1453 yilindan, Lale Devri’nin bitimi olan 1730 yilina kadar geçen zamani kapsar.
3. Doruk Dönemi: 1730 yilindan, mehterhane’nin kaldirilarak, yerine, batili anlamda boru takiminin kuruldugu 1826 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.
4. Degisim Dönemi: 1826 yilindan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruldugu 1923 yilina kadar geçen zaman dilimini kapsar.
5. Atilim Dönemi: 1923 yilindan, Hüseyin sadeddin Arel’in Istanbul Belediye Konservatuvari’na atandigi 1943 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.
6. Yeni Dönem: 1943 yilindan günümüze kadar geçen zaman dilimini kapsar*.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN=================================== . 

                                                                                                                                .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 4.hafta 10-14 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.4. Türk Halk müziğinin genel özelliklerini açıklar.

Konular : Türk halk müziğinin genel özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, sunum, soru cevap, tartışma, araştırma, inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Türk halk müziğinin kaynakları, işlediği konular, yapısı (uzun hava, kırık hava) ve

çalgıları ile ilgili araştırma yapmaları, elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Halk Müziğinin Tanımı ve Özellikleri Hakkında Bilgiler

Halkın estetik yaratıcılığını yansıtan; yarattığı, söylediği, sevdiği ve çalıp türküleri ve ezgileriyle dinlediği müziğe, halk müziği denir. Halk müziği büyük bir içtenlikle türküleriyle çalınıp söylenmesine karşın, yalın, yapmacıksız bir tavıra sahiptir. Kaynağında ait olduğu toplumun asırlar içinde oluşturduğu bir ruh ve duyuş tarzının dışa vurumu vardır. Halk müziği ürünleri, müzik düşüncesinin yalın yolla açık ve yetkin biçimde anlatıldığı güçlü örneklerdir. Bu nitelikleriyle bilim ve sanat için birinci sınıf malzeme olma özelliği taşırlar.

Halk müziği, geleneğe bağlı olmasından dolayı, kendisine özgü kuram ve teknikleri de, geçmişten günümüze taşımıştır. Söz gelimi, bin yıllık Türk müziği ses sistemi, halk müziği bünyesinde değişmeden bugün de yaşamaktadır. Sanat müziğini etkileyip, ona ulusal tat ve renk vermesinden dolayı daha geniş toplum kesimleri tarafından benimsenmiştir. Halk müziği ürünlerini “bireysel” ve “anonim” olmak üzere, iki grupta toplamak mümkündür. Aslında anonim olarak isimlendirilen ürünlerin başlangıçta bir yaratıcısı vardır. Zaman içinde ilk yaratıcıları unutulmuştur. Anonim sözcüğü “ortaklık, herkese ait olabilir” anlamına gelir. Halk müziği ürünleri, diğer halk kültürü ürünlerinde olduğu gibi, yaratımda değil, kullanımda anonim nitelik taşır. Bireysel ürünler ise, yaratıcılarının isimlerini taşırlar. Halk müziğinin genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

Halkın benimsediği ezgilere bağlı ürünler, türküler, kulaktan kulağa yayılarak öğrenilirler ve bu nedenle zaman içinde birtakım değişikliklere uğrarlar ve bu yönleriyle süreklilik gösterirler.

Yaratıcısının kim olduğu bilinmeyen ve halkın ortak malı hâlinde yaşayan ürünler; türküler, bu yönüyle anonim olarak kabul edilirler.

Halk müziği ürünleri icrada sanatsal bir iddia taşımazlar.

En değerli ürünleri, çoğu kez ücra köşelerde ve yaşlıların belleğinde yaşatılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                               .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 5.hafta 17-21 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.3. İkili ve üçlü yatay aralığı tanır.

Konular : İkili ve üçlü yatay aralık.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, sunum, soru cevap, tartışma, araştırma, inceleme.

⇒ Etkinlikler : İki sesin art arda tınlamasından oluşan aralığın yatay (melodik) aralık olduğu belirtilir. Öğrencilere, seslerin yüksekliklerini ayırt etmelerine yönelik uygulamalar yaptırılır.

Öğrencilerden verilen seslerin üzerine büyük ikili (B2’li), küçük ikili (K2’li), büyük üçlü (B3’lü) ve küçük üçlü (K3’lü) aralıkları yazmaları istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Aralık konusu müzikte, özellikle de çok sesli müzikte önemli. Çünkü armoninin temelini oluşturur. Armoni seslerin dikey olarak incelendiği bir müzik kolu. Örneğin “akor (triad)” armonik bir kavramdır ve aralıkların birleşiminden oluşurlar.

Aralık kelimesi müzikte iki ses arasındaki uzaklığı belirtmek için kullanılır. İngilizcede “interval”, bir çok başka dilde de benzer kelimelerle ifade edilir. Interval kelimesi Latince “intervellum” kelimesine dayanır.

Aralık kavramı için çeşitli tanımlar yapabiliriz.

1. İki ses arasındaki uzaklık
2. İki ses arasındaki frekans farkı
3. İki perde arasındaki uzaklık (gitarı gözünüzün önüne getirebilirsiniz)
4. İki ses arasındaki yükseklik farkı (kalınlık-incelik)

Aralıkları “melodik” ve “armonik” olarak ikiye ayırabiliriz. İki ses art arda duyulursa/çalınırsa melodik aralık, aynı anda duyulursa/çalınırsa armonik aralık olarak adlandırılır.

Aralık konusu piyanodan yararlanarak anlamaya çalışacağım. Piyano; batı müziğinde kullanılan tampere sistemi en iyi anlayabileceğimiz enstruman. Tampere sistemde 1 oktavlık ses bölümü eşit olarak 12’ye bölünür. Piyano tuşlarına bakacak olursanız, Do notasından diğer Do notasına kadar beyaz ve siyah tuşları saydığınızda toplam 12 tane olduğunu görecekseniz (ikinci do hariç tabiki). Komşu sesler tam ve yarım aralık olarak adlandırılır.

Aralıkları adlandırırken rakamlardan ve bazı kelimelerden yararlanırız, büyük üçlü,  tam beşli,  büyük altılı gibi. Örneğin; Do ve Re sesleri büyük ikili aralık, Do ve Sol sesleri ise  tam beşli aralık olarak adlandırılır. Aşağıda görselde piyano tuşları üzerinde notaları görüyorsunuz. Yanaşık notalar ikili aralık oluştururlar, yanaşık olmayan notalar ise uzaklık derecelerine göre daha büyük rakamlarla ifade edilirler.

İlk sesimizi Do olarak düşünüp aralıkları ona göre hesaplayalım. Üstte yazan rakamlar aslında bize her şeyi anlatıyor.

Do-Re: İkili aralık
Do-Mi: Üçlü aralık
Do-Fa: Dörtlü aralık
Do-Sol: Beşli aralık
Do-La: Altılı aralık
Do-Si: Yedili aralık
Do-Do (oktav): Sekizli aralık

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 6.hafta 24-28 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.6. Millî bilinç kazandıran marşları tanır.

Konular : Millî bilinç kazandıran marşlar.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Grup çalışması, yaparak yaşayarak öğrenme, kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Yurt sevgisi, millî birlik, bayrak sevgisi, Atatürk sevgisi, Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren marşlar seçilir. Bu marşların notaları ve sözlerinin yazılı olduğu çalışma yaprakları hazırlanarak öğrencilere dağıtılır. Önemli gün ve haftalarda öğrenilen marşlar söylenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Milli bilinç kazandıran marşlar 

Milli bilincin hissini her zaman yaşamak ve yaşatmak adına yazılmış olan marşlarımız şunlardır;

Cumhuriyet marşı

İstliklal marşı

İzmir marşı

gençlik marşı

İleri marşı

Sakarya marşı

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                             .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 7.hafta 31 Ekim-4 Kasım) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.3. İkili ve üçlü yatay aralığı tanır..

Konular : İkili ve üçlü yatay aralık.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, soru cevap, tartışma.

⇒ Etkinlikler : İki sesin art arda tınlamasından oluşan aralığın yatay (melodik) aralık olduğu belirtilir. Öğrencilere, seslerin yüksekliklerini ayırt etmelerine yönelik uygulamalar yaptırılır. Öğrencilerden verilen seslerin üzerine büyük ikili (B2’li), küçük ikili (K2’li), büyük üçlü (B3’lü) ve küçük üçlü (K3’lü) aralıkları yazmaları istenir..

Öğrenme öğretme süreci :

Aralık konusu müzikte, özellikle de çok sesli müzikte önemli. Çünkü armoninin temelini oluşturur. Armoni seslerin dikey olarak incelendiği bir müzik kolu. Örneğin “akor (triad)” armonik bir kavramdır ve aralıkların birleşiminden oluşurlar.

Aralık kelimesi müzikte iki ses arasındaki uzaklığı belirtmek için kullanılır. İngilizcede “interval”, bir çok başka dilde de benzer kelimelerle ifade edilir. Interval kelimesi Latince “intervellum” kelimesine dayanır.

Aralık kavramı için çeşitli tanımlar yapabiliriz.

1. İki ses arasındaki uzaklık
2. İki ses arasındaki frekans farkı
3. İki perde arasındaki uzaklık (gitarı gözünüzün önüne getirebilirsiniz)
4. İki ses arasındaki yükseklik farkı (kalınlık-incelik)

Aralıkları “melodik” ve “armonik” olarak ikiye ayırabiliriz. İki ses art arda duyulursa/çalınırsa melodik aralık, aynı anda duyulursa/çalınırsa armonik aralık olarak adlandırılır.

Aralık konusu piyanodan yararlanarak anlamaya çalışacağım. Piyano; batı müziğinde kullanılan tampere sistemi en iyi anlayabileceğimiz enstruman. Tampere sistemde 1 oktavlık ses bölümü eşit olarak 12’ye bölünür. Piyano tuşlarına bakacak olursanız, Do notasından diğer Do notasına kadar beyaz ve siyah tuşları saydığınızda toplam 12 tane olduğunu görecekseniz (ikinci do hariç tabiki). Komşu sesler tam ve yarım aralık olarak adlandırılır.

Aralıkları adlandırırken rakamlardan ve bazı kelimelerden yararlanırız, büyük üçlü,  tam beşli,  büyük altılı gibi. Örneğin; Do ve Re sesleri büyük ikili aralık, Do ve Sol sesleri ise  tam beşli aralık olarak adlandırılır. Aşağıda görselde piyano tuşları üzerinde notaları görüyorsunuz. Yanaşık notalar ikili aralık oluştururlar, yanaşık olmayan notalar ise uzaklık derecelerine göre daha büyük rakamlarla ifade edilirler.

İlk sesimizi Do olarak düşünüp aralıkları ona göre hesaplayalım. Üstte yazan rakamlar aslında bize her şeyi anlatıyor.

Do-Re: İkili aralık
Do-Mi: Üçlü aralık
Do-Fa: Dörtlü aralık
Do-Sol: Beşli aralık
Do-La: Altılı aralık
Do-Si: Yedili aralık
Do-Do (oktav): Sekizli aralık

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                               .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 8.hafta 7-11 Kasım) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.7. Atatürk’ün güzel sanatlara ve güzel sanatlar içinde müziğe verdiği öneme

sözlerinden örnekler sunar.

Konular : Atatürk’ün güzel sanatlara ve güzel sanatlar içinde müziğe verdiği önem.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, soru cevap, tartışma, araştırma, inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Atatürk’ün müzikle ilgili sözleri ve güzel sanatlara verdiği önemi araştırarak sunum yapmaları istenir. Atatürk’ün müzikle diğer güzel sanatlar arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendirdiği vurgulanır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Atatürkün, tiyatro, bale, edebiyat, heykeltıraşlık, mimarî, resim, müzik gibi sanat dallarıyla ve sanatçılarla ilgilenmesi, onları desteklemesi Atatürkün sanatla çok yakın bir ilişki içinde olduğunun göstergesidir.

Atatürk,sanatla ilgili düşüncelerini,Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konuşmalarında, Çankaya Köşkünde sanatçılarla yaptığı sohbet ve tartışmalarda belirtmiştir. Atatürkün bu konuşma ve tartışmalarda dile getirdiği sanatla ilgili düşünceleri, Türk halkına ileti niteliği de taşımaktadır.

Atatürk, sanatın tanımını şu sözlerle açıklamıştır: "Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir, ezgi ile olursa müzik, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur."

Sanatın, bir toplumun ilerlemesindeki öneminin ve vazgeçilmezliğinin bilincinde olan Atatürk, bu düşüncesini şu sözlerle ifade ediliştir: "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir," "Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur," "Dünyada medenî, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir." Atatürkün bu sözleri, sanalla ilgili temel düşüncelerini ifade etmesi bakımından önemlidir.

Atatürk’ ün sanatçılarla ilgili düşüncelerini ifade ettiği sözleri ise şunlardır:
"Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır."
"Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız."

Büyük bir sanatsever olan Atatürk’ ün gönlünde, müziğin ayrı bir yeri vardı. Bu nedenle millî kültürümüzde önemli bir yer tutan güzel sanatlar içinde müziğe ayrı bir önem vermiştir. Müziğin önemiyle ilgili düşüncelerini, şu sözleriyle ifade etmiştir:

"Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar, insan değildirler.

Atatürk‘ün Müzik Anlayışı

İnsanlığın ortak dili olarak müzik, yine insanlığın ortak mirası olan uygarlık yolundaki konum ve katkıların da göstergesidir.

ATATÜRK; müziği, ulusların kültürel kimliğinin kazanılması, korunması, tanıtımı ve kuşaklara aktarılmasında en etkin unsurların başında görüyordu.

ATATÜRK, bir müzisyen olmasa da derin bir müzik kültürü ve anlayışına, zevkine sahipti. Müziği seviyordu. Şu sözleri bunu anlatmaktadır:
"Müzik, yaşamın bir parçası değil kendisidir. Yani 'Hayat Müziktir.' Müzik ile alakası olan tek varlık, insandır. Müziksiz bir hayat da zaten mevcut değildir."

Evet ATATÜRK ne kadar da haklıydı; müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci, kendisiydi. Ancak, müziğin türü üzerinde dikkatle durulmalı, düşünülmeliydi.

ATATÜRK, Türk müziğine alaturka damgasını vuranlardan değildi, hele Arap, Fars ve Bizans müziklerinden etkilenmiş olduğu görüşünü asla kabul etmemiş.

Atatürk‘ün müzik hakkındaki düşünce ve sözleri :
‘’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir’’
‘’Efendiler! Hepiniz milletvekili olabilirsiniz! Bakan olabilirsiniz! Hatta Cumhurbaşkanı
olabilirsiniz! Fakat sanatkar olamazsınız!’’
‘’Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, müzikte değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir’’
‘’Biz Batı musikisini saygıyla dinlediğimiz gibi, bizim musikimiz de bütün dünyada saygıyla
dinlenilecek bir halde olmalıdır.’’
‘’Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan varlıklar insan
değildir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır.Müziksiz hayat zaten var olamaz.Müzik hayatın neşesi , ruhu , sevinci ve her şeyidir.Yalnız , müziğin türü üzerinde düşünmeye değer.’’
‘’Bir millet sanat ve sanatkardan yoksunsa, tam bir hayata sahip olamaz.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================
   

 

                                                                                                                                                           .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 9.hafta 14-18 Kasım) :

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.3. İkili ve üçlü dikey aralığı tanır.

Konular : İkili ve üçlü dikey aralık.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, soru cevap, tartışma.

⇒ Etkinlikler : İki sesin aynı anda tınlamasından oluşan aralığın dikey (armonik) aralık olduğu belirtilir. Öğretmenin vereceği sesler üzerine, öğrencilerin istenen aralıkları (B3’lüye kadar) yazmaları istenir. Klavyeli bir çalgıyla çalınacak aralıkları duyma çalışmaları yapılır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Aralık konusu müzikte, özellikle de çok sesli müzikte önemli. Çünkü armoninin temelini oluşturur. Armoni seslerin dikey olarak incelendiği bir müzik kolu. Örneğin “akor (triad)” armonik bir kavramdır ve aralıkların birleşiminden oluşurlar.

Aralık kelimesi müzikte iki ses arasındaki uzaklığı belirtmek için kullanılır. İngilizcede “interval”, bir çok başka dilde de benzer kelimelerle ifade edilir. Interval kelimesi Latince “intervellum” kelimesine dayanır.

Aralık kavramı için çeşitli tanımlar yapabiliriz.

1. İki ses arasındaki uzaklık
2. İki ses arasındaki frekans farkı
3. İki perde arasındaki uzaklık (gitarı gözünüzün önüne getirebilirsiniz)
4. İki ses arasındaki yükseklik farkı (kalınlık-incelik)

Aralıkları “melodik” ve “armonik” olarak ikiye ayırabiliriz. İki ses art arda duyulursa/çalınırsa melodik aralık, aynı anda duyulursa/çalınırsa armonik aralık olarak adlandırılır.

Aralık konusu piyanodan yararlanarak anlamaya çalışacağım. Piyano; batı müziğinde kullanılan tampere sistemi en iyi anlayabileceğimiz enstruman. Tampere sistemde 1 oktavlık ses bölümü eşit olarak 12’ye bölünür. Piyano tuşlarına bakacak olursanız, Do notasından diğer Do notasına kadar beyaz ve siyah tuşları saydığınızda toplam 12 tane olduğunu görecekseniz (ikinci do hariç tabiki). Komşu sesler tam ve yarım aralık olarak adlandırılır.

Aralıkları adlandırırken rakamlardan ve bazı kelimelerden yararlanırız, büyük üçlü,  tam beşli,  büyük altılı gibi. Örneğin; Do ve Re sesleri büyük ikili aralık, Do ve Sol sesleri ise  tam beşli aralık olarak adlandırılır. Aşağıda görselde piyano tuşları üzerinde notaları görüyorsunuz. Yanaşık notalar ikili aralık oluştururlar, yanaşık olmayan notalar ise uzaklık derecelerine göre daha büyük rakamlarla ifade edilirler.

İlk sesimizi Do olarak düşünüp aralıkları ona göre hesaplayalım. Üstte yazan rakamlar aslında bize her şeyi anlatıyor.

Do-Re: İkili aralık
Do-Mi: Üçlü aralık
Do-Fa: Dörtlü aralık
Do-Sol: Beşli aralık
Do-La: Altılı aralık
Do-Si: Yedili aralık
Do-Do (oktav): Sekizli aralık

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 ……………………………………………………………………………………. 


=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                     .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 10.hafta 21-25 Kasım) :

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.3. İkili ve üçlü dikey aralığı tanır.

Konular : İkili ve üçlü dikey aralık.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, soru cevap, tartışma.

⇒ Etkinlikler : İki sesin aynı anda tınlamasından oluşan aralığın dikey (armonik) aralık olduğu belirtilir. Öğretmenin vereceği sesler üzerine, öğrencilerin istenen aralıkları (B3’lüye kadar) yazmaları istenir. Klavyeli bir çalgıyla çalınacak aralıkları duyma çalışmaları yapılır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Aralık konusu müzikte, özellikle de çok sesli müzikte önemli. Çünkü armoninin temelini oluşturur. Armoni seslerin dikey olarak incelendiği bir müzik kolu. Örneğin “akor (triad)” armonik bir kavramdır ve aralıkların birleşiminden oluşurlar.

Aralık kelimesi müzikte iki ses arasındaki uzaklığı belirtmek için kullanılır. İngilizcede “interval”, bir çok başka dilde de benzer kelimelerle ifade edilir. Interval kelimesi Latince “intervellum” kelimesine dayanır.

Aralık kavramı için çeşitli tanımlar yapabiliriz.

1. İki ses arasındaki uzaklık
2. İki ses arasındaki frekans farkı
3. İki perde arasındaki uzaklık (gitarı gözünüzün önüne getirebilirsiniz)
4. İki ses arasındaki yükseklik farkı (kalınlık-incelik)

Aralıkları “melodik” ve “armonik” olarak ikiye ayırabiliriz. İki ses art arda duyulursa/çalınırsa melodik aralık, aynı anda duyulursa/çalınırsa armonik aralık olarak adlandırılır.

Aralık konusu piyanodan yararlanarak anlamaya çalışacağım. Piyano; batı müziğinde kullanılan tampere sistemi en iyi anlayabileceğimiz enstruman. Tampere sistemde 1 oktavlık ses bölümü eşit olarak 12’ye bölünür. Piyano tuşlarına bakacak olursanız, Do notasından diğer Do notasına kadar beyaz ve siyah tuşları saydığınızda toplam 12 tane olduğunu görecekseniz (ikinci do hariç tabiki). Komşu sesler tam ve yarım aralık olarak adlandırılır.

Aralıkları adlandırırken rakamlardan ve bazı kelimelerden yararlanırız, büyük üçlü,  tam beşli,  büyük altılı gibi. Örneğin; Do ve Re sesleri büyük ikili aralık, Do ve Sol sesleri ise  tam beşli aralık olarak adlandırılır. Aşağıda görselde piyano tuşları üzerinde notaları görüyorsunuz. Yanaşık notalar ikili aralık oluştururlar, yanaşık olmayan notalar ise uzaklık derecelerine göre daha büyük rakamlarla ifade edilirler.

İlk sesimizi Do olarak düşünüp aralıkları ona göre hesaplayalım. Üstte yazan rakamlar aslında bize her şeyi anlatıyor.

Do-Re: İkili aralık
Do-Mi: Üçlü aralık
Do-Fa: Dörtlü aralık
Do-Sol: Beşli aralık
Do-La: Altılı aralık
Do-Si: Yedili aralık
Do-Do (oktav): Sekizli aralık

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                                 .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 11.hafta 28 Kasım-2 Aralık) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.1. Yatay aralıklardan ezgi oluşturur.

Konular : Yatay aralıklardan ezgi oluşturma.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, soru cevap, tartışma, yaratma üretme, yaparak yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Bildiği yatay aralıklar ve ritim kalıplarını kullanarak ezgi oluşturmaları istenir. Oluşturulan ezgileri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Bilinen yatay aralıklarla ve ritim kalıplarıyla tahtaya birkaç örnek çizilir. Sonrada öğrencilerden kendi yaratıcılıklarını kullanarak basit ezgiler oluşturması istenir.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                .

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 12.hafta 5-9 Aralık) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.1. Müzikte kullanılan anahtarları tanır.

Konular : Müzikte kullanılan anahtarlar.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, soru cevap, tartışma.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, müzikte kullanılan anahtarlara neden ihtiyaç duyulduğunu ve bu anahtarların hangi amaçla kullanıldığını açıklayarak bilgi verir. Tahtaya anahtarların şekilleri çizilerek tanıtılır. Notaların, farklı anahtarlar kullanarak farklı isimler aldıkları belirtilerek öğrencilerin dizek üzerinde anahtarları tanımalarına yönelik çalışmalar yapılır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Anahtar(Açkı) (ing. clef): Anahtar portenin temel elemanıdır. Portenin başına yerleştirilir. Notaların adlandırılmasını sağlar.

Sol Anahtarı: Portenin alttan ikinci çizgisinden başlayarak çizilir. İkinci çizginin üzerindeki nota Sol adını alır. Sol anahtarı insan sesiyle yaklaşık frekanslarda ses veren enstrümanlar için kullanılır. Keman, gitar, flüt, bağlama, kaval, ud gibi enstrümanların notaları Sol anahtarı kullanılarak yazılır.

 

Fa Anahtarı: Portenin üstten ikinci çizgisinden başlayarak çizilir. Üstten ikinci çizginin üzerindeki nota Fa adını alır. Fa anahtarı pes frekanslardaki sesleri yazmak için kullanılır. Bu sesleri Sol anahtarıyla göstermek çok fazla ek çizgi kullanımı gerektireceğinden, pes frekanslarda ses veren bas gitar, çello, kontrbas, piyano (sol el) gibi enstrümanların notalarının yazımı için Fa anahtarı kullanılır.

 

Do Anahtarları : En yaygın türleri portenin alttan üçüncü ve dördüncü çizgilerine konur ve konuldukları çizgiye yazılan notalar "Do" adını alır. Do anahtarı orta frekanstaki sesleri göstermek için kullanılır. Viyola gibi çalgıların notalarının yazımı için Do anahtarı kullanılır. En yaygın kullanılan Do anahtarları tenor ve alto anahtarlarıdır:

 

 

 
=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                        _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 13.hafta 12-16 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.2. Dinlediği eserlerde hız, gürlük ve anlatım terimlerini ayırt eder.

Konular : Müzikte hız, gürlük ve anlatım terimleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden seçilen eseri/eserleri, öğrendikleri hız, gürlük ve anlatım terimlerine dikkat ederek dinlemeleri istenir. Dinletinin sonunda terimleri ayırt etmeleri sağlanır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

“Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.2. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (A.2. Eserleri hız, gürlük

ve anlatım terimlerine uygun olarak seslendirir.)

 

HAREKET (HIZ) TERİMLERİ :

Bir parçanın yavaş ya da hızlı çalınmasını belirleyen unsura müzikte hareket, bunları ifade eden terimlere de hareket (hız)terimleri denir. Ayrıca hareket yani hız terimleri metronom denilen bir aletle de belirlenmektedir ve en doğrusu da budur.

Ana Hız Basamakları:

Adagio : Ağır

Andante : Orta Yavaş

Moderato : Orta çabuk

Allegro : Çabuk, neşeli 

Ara Hız Basamakları:

Rittardando : Gittikçe ağırlaşarak

Accelerando : Çabuklaştırarak, acele ederek

Largo : Çok Ağır

Presto :Çok Çabuk
    Gürlük (Nüans ) Terimleri:

Müzikte Çalarken ve söylerken seslendirdiğimiz eserlerin ne anlatmak istediğini iyi yansıtabilmek için gürlük(nüans) terimlerine ihtiyaç duyarız . Bunlar iki grupta incelenir. 

Ana Gürlük Basamakları:

Piano : Hafif gürlük, p harfiyle gösterilir.

Mezzopiano : Orta hafif, mp harfleriyle gösterilir.

Mezzoforte : Orta kuvvetli, mf harfleriyle gösterilir.

Forte : Kuvvetli gürlük, f harfiyle gösterilir. 

Ara Gürlük Basamakları:

Pianissimo : Çok hafif gürlük, pp

Fortissimo : Çok kuvvetli gürlük, ff 

Anlatım Terimleri:

Animato : Coşkulu, canlı, diri

Vivace : Canlı

Commodo: Dingin (Sakin)

Doloroso: Üzüntülü

Scherzando: Şakacı

Mesto: Hüzünlü

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                    _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 14.hafta 19-23 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.2. Eserleri hız, gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak seslendirir.

Konular : Müzikte hız, gürlük ve anlatım terimleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Hazırlanmış eser, öğrenciler tarafından terimlere uymadan seslendirilir. Eser ikinci kez öğretmen tarafından seslendirilir. Öğrenciler, öğretmenin yaptığı seslendirme sırasında kullanılan terimleri işaretler. Öğretmen, bu seslendirmeler arasındaki farka dikkat çekerek öğrencilerden eseri, terimlere uygun olarak seslendirmelerini ister.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Öğrencilerin tanımadığı terim ve işaretler hakkında bilgi verilerek uygulanmalıdır. “Dinleme” öğrenme alanı. B.2. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.2. Dinlediği eserlerde hız, gürlük ve anlatım terimlerini ayırt eder.)

 

HAREKET (HIZ) TERİMLERİ :

Bir parçanın yavaş ya da hızlı çalınmasını belirleyen unsura müzikte hareket, bunları ifade eden terimlere de hareket (hız)terimleri denir. Ayrıca hareket yani hız terimleri metronom denilen bir aletle de belirlenmektedir ve en doğrusu da budur.

Ana Hız Basamakları:

Adagio : Ağır

Andante : Orta Yavaş

Moderato : Orta çabuk

Allegro : Çabuk, neşeli 

Ara Hız Basamakları:

Rittardando : Gittikçe ağırlaşarak

Accelerando : Çabuklaştırarak, acele ederek

Largo : Çok Ağır

Presto :Çok Çabuk
    Gürlük (Nüans ) Terimleri:

Müzikte Çalarken ve söylerken seslendirdiğimiz eserlerin ne anlatmak istediğini iyi yansıtabilmek için gürlük(nüans) terimlerine ihtiyaç duyarız . Bunlar iki grupta incelenir. 

Ana Gürlük Basamakları:

Piano : Hafif gürlük, p harfiyle gösterilir.

Mezzopiano : Orta hafif, mp harfleriyle gösterilir.

Mezzoforte : Orta kuvvetli, mf harfleriyle gösterilir.

Forte : Kuvvetli gürlük, f harfiyle gösterilir. 

Ara Gürlük Basamakları:

Pianissimo : Çok hafif gürlük, pp

Fortissimo : Çok kuvvetli gürlük, ff 

Anlatım Terimleri:

Animato : Coşkulu, canlı, diri

Vivace : Canlı

Commodo: Dingin (Sakin)

Doloroso: Üzüntülü

Scherzando: Şakacı

Mesto: Hüzünlü

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   _

 

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 15.hafta 26-30 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.8. İki ve üç bölümlü biçimleri ayırt eder.

Konular : Müzikte iki ve üç bölümlü biçimler.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : İki ve üç bölümlü (AB ve ABA) biçimlerden oluşan eser/eserler dinletilir. Öğrencilerden hazırlanan çalışma yaprağındaki eser/eserler üzerinde AB ve ABA biçimlerindeki A ve B bölümlerini farklı renklerle işaretlemeleri istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Müzik eserlerinin yapısal özellikleri (motif, cümle, dönem) hakkında bilgi verilmelidir.

[!] W. A. MOZART’ın “Küçük Bir Gece Müziği” 3. bölüm (menuet) dinletilebilir.

 

Müzik farklı seslerin uyumlu olarak bir arada kullanılması ile oluşan sanat anlayışıdır. Bu seslerin bir arada kullanılma biçimi eserin yaratıcısı, icracısı ve dinleyicisi için oldukça önemlidir. Bir müzik eserinin sağlam bir üslup içerisinde oluşmasını sağlayan temel unsurlar bulunmaktadır.

Bestecinin dinleyiciye ulaşmasını sağlayan temel unsurlar, Müzikal İfade içerisinde yer almaktadır. eserin yapısal özelliklerini belirleyen yapının en temel yapısı ise müzik cümlesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki yapı, müzik içerisinde hayati öneme sahip oluşumlardır.

Müzikal İfade
Müzik aracılığı ile duygu ve düşüncelerin anlatılma biçimine, kavramsal olarak müzikal ifade ya da müzikal anlatım denilmektedir. Başka bir ifade ile eserde yorumun ön plana çıkması olarak da tanımlanabilir. Müzik bir anlatım biçimidir ve müzikle, ruhsal durumlar anlatılabileceği gibi nesneler de anlatılabilir. Anlatımdaki güç ne kadar doğru olursa müzik de o kadar etkili olmuştur demektir.

Müzikal ifadenin olması için, tempo, nüans, aksan gibi belirli öğelerin olması gereklidir. Bunlara ek olarak yorumcunun esere kattığı yaratıcılık da müzikal ifadenin önemli ayrıntılarındandır.

Anlatım biçimi ile ilgili olarak, müzikologların pek çok çalışması vardır. Korku, öfke, kin, tutku, gece, ışık vb gibi olguların müzik ile nasıl ifade edilebileceğini araştırmışlardır. Bu çalışmalar doğrultusunda, eserlerin anlatımı ile ilgili pek çok veri elde edilmiştir.

Bu verilerden yola çıkarak: Dinginlik hissinin verilmesinde; müzikte geçkiler kullanılmaz, seslerin değerleri daha uzun olarak kullanılır. Korku ve dehşet kavramlarının anlatımında; uyumsuz ses ve akorlar kullanılır. Eşit olmayan değerler, temponun hızlanması biçimi ile desteklenir. Öfke ve kinin anlatımında; gergin akorlar kullanılır. Kromatik sesler ve diatonik yapı kullanılarak anlatım kuvvetlendirilir. Fırtına değişken hızlar ve ani kreşendolar ve karmaşık ritimler ile anlatılırken, gece; yumuşak nüansları, uyumsuz sesler ile kullanarak ifade edilir. Güneş ve ışık; düzenli tartımlar ile parlak nüanslar yardımı ile anlatılır. Müzikal ifade de tıpkı dil gibi doğada var olanı taklit ederek onu anlatır. Bu anlatımda ikisi de seslerin zenginliğinden yararlanır.

Müzik Cümlesi
Bir müzik eserinin en küçük ve öznel parçası olan motifin geliştirilmesi ile ortaya çıkan melodik, armonik ve ritmik yapısıyla bir bütünlük içeren küçük anlamlı parçalar, cümle olarak tanımlanır. Dilde ve edebiyatta sözcüklerin oluşturduğu anlamlı kelime gruplarına cümle denildiği gibi, müzikte de anlamlı seslerin oluşturduğu yapıya müzik cümlesi denilmektedir.

Müzik eseri içerisinde cümle en önemli parçalardan biridir çünkü cümle, müzik eserinin içeriğini anlatan müzikal bir düşünce taşımaktadır. Ayrıca eserin biçim özelliklerini de yansıtan temel öğe olarak yine müzik cümlesi karşımıza çıkmaktadır.

Genel olarak bir müzik cümlesi dört ölçüden oluşmaktadır. Tabi bu bir kural olmadığı gibi daha uzun ya da daha kısa ölçüleri olan müzik cümleleri de bulunmaktadır. Ancak cümlenin en önemli özelliği, kadansla sona ermesidir. Kadanslar bu cümlelerin noktalama işaretleri gibi kullanıldığı için oldukça önemlidir. Müzik eserlerinde cümle, eserin karakterini ve anlatım biçimini belirleyen temel unsur olduğu için, yerinde ve doğru yapılmış cümlelemeler eserin gücünü, vurgusunu ve hitap gücünü arttıracak, dinleyiciyi daha fazla eserin içerisine çekerek dinlenilmesini ve yorumlanmasını güçlendirecektir.

                                                                                                   Kaynakça: Ömer Hoşnut

  

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                            _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 16.hafta 2-6 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.2. Basit ölçüleri açıklar.

Konular : Basit Ölçüler.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaratma-üretme, Orff yöntemi.(Orf yöntemi: İçi boş şişeler, tahta parçaları, öğrenci sırası, kalem,  kurumuş tomurcuklar vb.ile ritm tutma)

⇒ Etkinlikler : 2/4’lük, 3/4’lük ve 4/4’lük ölçülerden oluşan tartım çalışmaları yaptırılır. Bu ölçülerde yazılmış çalışma yaprakları hazırlanarak eksik bırakılan ölçü sayısının, nota değerlerinin ve ölçü çizgilerinin öğrenciler tarafından tamamlanması istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci : 2/4’lük, 3/4’lük ve 4/4’lük ölçülerin vuruşları yaptırılmalıdır. “Müziksel Yaratıcılık” öğrenme alanı E.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (E.3. Dağarcığındaki basit ölçülerde yazılmış eserlere uygun ritim eşliği oluşturur.).

Öğrencilere kalemlerini kullanarak sıralara 2/4’lük, 3/4’lük ve 4/4’lük ölçülerin vuruşları yaptırılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                               _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 17.hafta 9-13 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

 

⇒ Kazanımlar: B.1. Sesin temel özelliklerini açıklar.

 

⇒ Konular : Sesin temel özellikleri.

 

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi

 

⇒ Etkinlikler : Öğretmen sesin temel özelliklerini (sesin yüksekliği, gürlüğü, niteliği ve süresi) içeren bilgileri açıklar. İnsan sesi ve farklı çalgı seslerinin özelliklerini yansıtan ses kayıtlarını dinletir. Öğrencilerin sesin temel özelliklerine dikkatleri çekilerek yorum yapmaları istenir.

 

Ses nedir? Sesin özellikleri nelerdir?

Ses kulağın duyabileceği basit titreşimlerdir. İnsanların birbirleriyle iletişim kurmaları,duygu ve düşüncelerini aktarabilmeleri için konuşmaları gerekir. Konuşmanın temel öğesi sestir.

Ses denince aklımıza, atmosferde yol alan titreşimler gelir. Atmosferde titreşen bir nesne, çevresindeki hava moleküllerini hareket ettirir. Hava moleküllerinin dairesel hareketi, kulakların hissedebileceği basınç değişimi dalgaları yaratır. Farklı tireşimler yayan nesnelerden farklı sesler duymamızın nedeni, ses dalgalarının frekansındaki farklılıklardır. Frekans (ya da bir sesin perdesi), ses dalgalarının bir saniyedeki döngü sayısıdır. Birimiyse “Hertz”dir (Hz). Yüksek frekanslı sesleri, “yüksek perde” olarak duyarız. Polis düdüğü ya da siren sesi gibi yüksek perdeli sesler, saniyede binlerce döngüden oluşan, yüksek frekanslı seslerdir. Uzaktaki bir gökgürültüsünün ya da tuba gibi müzik aletlerinin sesi, alçak perdeli, yani düşük frekanslıdır. Sağlıklı bir insan, 20 – 20.000 Hertz arasındaki sesleri işitebilir. En duyarlı olduğu seslerse, 500 – 8000 Hertz aralığındakilerdir. Bu aralık, insanların konuşma seslerine karşılık gelir.

Sesler, yoğunluklarına, başka bir deyişle yüksekliklerine göre de sınıflandırılabilir. Bu, sesin basınç düzeyidir ve “desibel”le (dB) ölçülür. Ses ne kadar yüksekse, ses basıncının desibeli de o kadar yüksek değerdedir. Basıncı 120 – 140 desibelin üstündeki sesler insanları rahatsız eder.

Sesin Özellikleri:

Bir sesi başka bir sesten, aşağıdaki üç özelliğinden yararlanarak ayırabiliriz.

1.Sesin Şiddeti

Sesin kuvvetli yada zayıf olmasıdır.

2.Sesin Yüksekliği

İnce sesi, kalın sesten ayıran özelliğe denir. Sesin yüksekliğini, saniyedeki titreşim sayısı (frekansı) belirler. Saniyede 300 kez titreşen telin çıkardığı ses, 200 kez titreşen telin çıkardığı sesten daha incedir.

3.Sesin Tınısı

Ses kaynağının cinsini belirlemeye yarayan özelliğidir. Keman sesini mandolinden, kaval sesini flütten ayıran özelliktir. Aynı yükseklikte ve aynı şiddete başka başka müzik aletlerine ait sesleri kulağımızın ayırt etme özelliğidir.

Bir ses kaynağından yayılan ses dalgaları, çevredeki bazı ses kaynaklarını titreştirebilir. Frekansları aynı olan kaynaklardan biri titreştirildiğinde diğer ses kaynağının etki ile titreşmesine rezonans (tınlaşım) denir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.1. kazanımla ilişkilendirilmelidir.

(A.1. Sesi tekniğine uygun olarak kullanır.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 1.dn. 18.hafta 16-20 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

 

⇒ Kazanımlar: A.1. Sesi tekniğine uygun olarak kullanır.

 

⇒ Konular : Sesi tekniğine uygun olarak kullanma.

 

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi

 

⇒ Etkinlikler : Öğrencilere;

Nefes, Vücut yumuşaklığı rahatlığı, Dil-konuşma, ana öğeleri hakkında bilgi verilir. Bu bilgiler kesik (staccato) ve bağlı (legato) tekniklerle, “s” konsonu kullanılarak nefes çalışmaları, “sa”, “se”, “si”,“so”, “su”,“ya”, “ye”, “yi”, “yo”, “yu”, vb. hecelerle yapılan ses açma çalışmalarıyla ve vücut yumuşaklığı için yapılabilecek hareketlerle desteklenir.

 Sesin kullanımı, konuşmada ve şarkı söylemede farklılık gösterdiğinden sesin doğru teknikle kullanımını vurgulayan çalışmalar yapılır.

 

Sesinizi doğru kullanmak için 4 temel kural bulunur:

1. Uygun postür (Vücut duruşu)

2. Yeterli nefes desteği

3. Sağlıklı ses çıkarma tekniği

4. Ses boşluklarını uygun kullanma

Vücut duruşu (Postür), sesinizi tahmin edemeyeceğiniz kadar çok etkiler. Postür, sesin iskeleti gibidir. Doğru duruş pratik olarak şöyle tanımlanabilir: ayaklarınız omuz genişliğinde açık, bir ayak diğerine göre biraz daha önde, dizleriniz hafice bükük (geriye kilitlenmemiş) vücut ağırlığınız ayak tarak kemiklerinde (topuklarda değil), bedeniniz dik (sopa yutmuş gibi değil!) kulak kepçesi yaklaşık omuz hizasında ve başınız hiçbir fazladan güç harcamayacak şekilde omuzlarınızın üzerinde dengede durmalıdır. Başın bu durumu, bir tenis topunun raketin ortasında eli hareket ettirmeden dengede ve hareketsiz durması gibidir. Boynunuz ve ses kaynağı olan gırtlağınız başınızı 'taşımaz' ve başı dengede tutmak için boyun kasları kasılıp gırtlağı da sağa sola çekiştirmez. İşte size mümkünse ayna karşısında uygulayabileceğiniz basit bir Postür egzersizi:

1- Ayağa kalkın. Belinizden aşağı eğilin (belinizin üstü tamamen gevşek olacak şekilde). Omurgalarınız tek tek üst üste gelecek şekilde (bu tek tek düzeltme işlemini hissedin) ve daha sonra boyun ve başınızı bu sıraya uydurarak doğrulun. Böylece beliniz, sırtınız, boynunuz ve başınız aynı doğru üzerine gelmiş olacaktır.

2- Bu duruşu bozmadan kollarınızı gökyüzüne uzatın, rahat bir nefes alıp tutun, kollarınızı aşağıya serbestçe indirin ve nefesinizi verin

3- Bedeniniz yukarıda tanımlandığı gibi diri bir duruştayken şunları yapın:

    - yüzünüze parmaklarınızla masaj yaparak yüz kaslarını gevşetin

    - hayali bir sakız çiğneyerek çene kaslarını gevşetin

    - boyun kaslarını ısıtmak için yavaş ve nazik hareketlerle sağa, ortaya, sola ve yukarı, ortaya, aşağı doğru başınızı çevirin

Nefes desteği; sesi oluşturan enerjinin ta kendisidir. Nefes aldığınız zaman akciğerlere dolan havanın sıkıştırılmasıyla sesin temel enerjisi oluşur. Göğüs ve karın boşluğunuzu esnek bir silindir gibi düşünün. Aldığınız nefesin bu silindirin içinde sıkışıp dışarı verilmesi (ancak sıkıştırma enerjisinin sese dönüşümü sırasında olan değişimi aşağıdan yukarıya doğru itme şeklinde değil; yukarıdan aşağı ilerleyen bir güç aktarımı olarak hissedin) sırasında gırtlak sadece bir transformatör görevi görmelidir. Sesin kaynağı gırtlak değildir. Ses enerjisini daha içinizdeyken bilinçli farkındalık ile hissedebilirseniz, gırtlak bu enerjinin geçerken uğradığı ve 'uğramışken değiştiği' bir durak haline gelir. İşte o zaman sesiniz vahşi bir kısrak olmaktan çıkar, düşündüğünüz her şeyi harfiyen yerine getiren bir yarış atına dönüşür. Nefes egzersizlerine iki örnek verecek olursak:

1- Nefes açma

    - bedeninizdeki hayali silindiri düşünerek burnunuzdan içeri (ses çıkarmadan) hava doldurun

    -  'ssss' sesini çıkararak bu havanın tamamını (nefessiz kalıncaya dek) dışarı verin

    -  derin bir nefes alın (bu nefes, açıcı nefes olarak tanımlanır)

2- Nefes kontrol

    - tekrar burundan sessiz nefes alın

    - dudaklarınızı titreştirerek (lip trill) içinizden /bbuuu/ sesini çıkarmayı düşünerek nefesinizi yine sonuna kadar verin. (Lip trill yapamıyorsanız nefesinizi /fff/ sesiyle verin)

     - açıcı nefesle egzersizi tamamlayın

Sağlıklı ses çıkarma işlemi, aslında ilk basamaklardaki beden duruşu ve yeterli nefes desteğinin düzeltilmesi ile kendiliğinden oluşabilir. Gırtlağımız, akciğerlerden gelen basınçlı havanın enerjisini ses telleri yardımıyla sese dönüştüren bir 'ses kutusu' gibidir. Bu aşamada temel olay, sesin oluşumunda yer alan kasların doğru çalışmasıdır. Ancak bu durumun özellikle profesyonel sese dönüştürülmesi; yeteneğin çok uzun ve zahmetli bir eğitimle meyve vermesi ile gerçekleşir. Ses egzersizlerine örnek verelim:

1. Burundan sessiz bir nefesle başlayın,

     - rahat bir tonda /mmm/ sesi çıkarın ve titreşimi üst dişlerin arkasında hissetmeye çalışın

     - bu sesle tonu siren ötermiş gibi inceltip kalınlaştırın

2.  Burundan sessiz bir nefesle başlayın,

     - 'lip trill' e rahat bir ses ekleyin. Lip trill yapamıyorsanız nefesinizi /fff/ sesiyle verirken /vvv/ sesine dönüştürün

      -  aynı sesle, tonu inceltip kalınlaştırın

 Ses boşluklarını uygun kullanma, yani rezonansı ayarlama işlemi; sesin rengini ve şeklini oluşturmaktan ibarettir. Eğer ses gırtlaktan çıktığı anda bir avuç çamursa, ağızdan çıktığı ana kadar anlam yüklü bir heykel halini alır. Ses tellerinden sonraki boğaz ağız ve burun boşlukları sesin kişiye özel halini almasını sağlar. Zira ses tellerinden çıkan ham ses, bir cızırtıya (gerçekten!) benzer. Bu cızırtı, ağzımızdan çıkan sesin kaynaktan yeni çıkmış ilk halidir.Sesinizi doğru kullanıyorsanız, elmacık kemiklerinizin arkasında titreşimi hissetmeniz gerekir. Bu, yüz kemiklerine iletilen ses enerjisinin ifadesidir ve sesin yankı boşluklarının kullanımının göstergesidir. Bu boşluklarda ses çıkarılması sırasında yapılan değişiklikler (dil-damak hareketleri, boğazın daralıp genişlemesi vb) sesin konuşma halini almasını sağlar. (Bu durum ses fiziğinde kaynak-filtre teorisi olarak bilinir)

Ses boşlukları uygun kullanılmazsa ses telleri bu durumu telafi etmek için yanlış yollara sapar. Böylece ayakkabı sıktığı için eğri basan ayakta oluşan nasırlara benzeyen ses teli nodülleri oluşabilir. Çok sayıdaki rezonans egzersizlerinden biri olan genizden konuşma (twang) egzersizini örnek verelim:

Bu egzersizin temeli; ses tellerinin yukarısında, boğazda oluşturulan 'halkanın' (boğazdaki belli kasların kasılarak ses yolunu megafona benzer huni şekline benzetmesi), ses tellerine yüklenmeden ses gücünü artırmasını sağlamaktır. Böylece çıkan sesi ve bu sıradaki boğazın pozisyonunu bilinçli farkındalıkla hissedip, sonra bu abartılı durumu yumuşatarak geliştirmek amaçlanır.

1. Burundan sessiz bir nefesle başlayın,

    - çocuk filmlerindeki kıkırdayan cadıların gülüşlerine benzeyen 'hiih hih hihhiiii' sesini taklit etmeye çalışın. Benzer sesi bazı sokak satıcılarının megafon kullanmadan kalabalık caddelerde onca gürültülünün arasından kulağınıza ulaşan sesinde bulabilirsiniz. Amerikan 'country-western' tarzı şarkılarda da benzer sesi duymanız mümkündür.

2. Burundan sessiz bir nefes alın,

    - çıkardığınız geniz sesini kullanarak daha temiz ve yumuşak bir /iii/ haline getirmeye çalışın ve a,e,o u gibi diğer seslilere de uygulayın

     - bu sesi, tonu tizleştirip pestleştirerek (her sesli için) çalışın

     - güçlü geniz sesiyle yumuşak sesinizi harmanlamaya, farklı oranlarda  karıştırmaya çalışarak güçlü ve yumuşak bir ton bulmaya çalışın.

3. Burundan sessiz bir nefes alın,

      - yeni ses tekniği ile gazete okuyun, sohbet edin

      - tekniği kullandıkça kelimelerin ağzınızın içinde nasıl tını zenginliği oluşturduğunu duyumsayacaksınız

Sesinizi doğru kullanıyorsunuz. Ancak iyi korumuyorsanız bütün emek ve yetenekleriniz boşa gider. Mükemmel bir maratoncusunuz. Koşucu olarak üstün yetenekleriniz var. Yıllarca çalışıp olimpik dereceler almışsınız. Ayaklarınız sizin için ne kadar değerlidir? Ayağınıza sıkan bir ayakkabı giyip halı sahada futbol maçı yapar mısınız?

Sesinizi korumak için basit öneriler:

1- Ses tellerinizi nemli tutun

     - bol su  için -günde 8-10 bardak (idrarınız beyaz çıksın)

     - kafeinden uzak durun, duramıyorsanız aynı miktar suyla telafi edin

     - bazı ilaçlar(alerji, grip ilaçları vb)

     - alkol de kurutur, fazladan su içmelisiniz

     - yaşadığınız ortamın nem oranı düşükse iş ve ev gibi kapalı ortamlarda nemlendirici cihazlar kullanabilirsiniz.

2- Sigara içmeyin, içilen ortamlarda bulunmayın. Duman, solunum yollarının örtüsüne zarar verir. Ses tellerinde ödemden kansere kadar ulaşabilen kalıcı hasarlara yol açar. Sesi zamanla kabalaştırır ve sizi siz olmaktan çıkarır.

3- Boğaz temizleme alışkanlığınız varsa kurtulun

4- Bağırarak veya yüksek sesle konuşmayın

5- Günlük ses kullanım limitlerinizi aşmanız gerekiyorsa ses istirahatıyla dengeleyin

6- İlaç kullanımına dikkat edin

7- Mide asit reflüsü varsa mutlaka önlemini alın.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Ses açma çalışmalarında ses türüne göre ses sınırlarının aşılmamasına dikkat edilmeli ve ses açma çalışmalarında klavyeli bir çalgıdan yararlanılmalıdır. “Dinleme” öğrenme alanındaki B.1. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.1. Sesin temel özelliklerini açıklar.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                              _                                                               _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 1.hafta 6-10 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.4. Kanon seslendirmeye istekli olur.

⇒ Konular : Kanon.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : -Grup çalışması, Gösterip yaptırma, Yaratma-üretme, Yaparak-yaşayarak öğretim, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilere “Daha önce seslendirdiğiniz kanon var mı?

Örnekleyebilir misiniz?”, “Adlarını hatırlıyor musunuz?” şeklinde

sorular sorarak konuya dikkat çekilir. Hatırladıkları kanonlardan örnekler sunmaları istenir. Öğretilecek kanon önce unison daha sonra da iki gruba ayrılarak seslendirme çalışmaları yapılır.

 

Müzikte Kanon Kısaca Nedir?

Müzikte kanon bir çeşit çok seslilik kuralı üzerine yapılmış olup, belli zaman aralığında başlangıç melodisinin belirli yada diğer bir perdeden taklit edilme durumuna dayalı parçalara verilen bir isimdir. Eski Yunan dilinde Kanon yasa veya kural olarak biliniyordu.

Müzikte kanon yapma takliti aynı değere sahip, daha uzun değere sahip yada daha kısa değerlere sahip olan notalar ile yapılır. Bir melodinin başlangıcında ki ilerleyiş yönü taklitinde tersine çevrile bilmektedir. Örnek olarak, taklitinde şarkı, ezgi geriye doğru okunur ve aralıklar herhangi bir değişiklik yapılmaksızın tersine doğru hareket ettirilir veya hem ezgi, hem aralıklar tersine hareket ettirilmektedir.

Kanon Yapmak Nedir? Her Parça Kanon Olur mu?

2 sesten oluşan bir kanon en an 2 kişi olmak üzere peş peşe okunur yada çalınır. Daha önce başlayan okuyucu 2 numaralı yere geldiği zaman 2. kişi numaralı yerden başlar, böylece 2 kişi aynı parçayı peş peşe başlayarak aynı zamanda çalmış ya da okumuş olur. Bu duruma “kanon yapmak” denilmektedir. Ayrıca her parça kanon olmaz.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : İki sesli kanonlar seçilmelidir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 2.hafta 13-17 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.6. İki sesli eserleri seslendirir.

⇒ Konular : İki sesli eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : -Grup çalışması, Gösterip yaptırma, Yaratma-üretme, Yaparak-yaşayarak öğretim, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerin seviyelerine uygun iki sesli eserler seçilir. Sınıf ikiye ayrılarak iki sesli eserleri seslendirme çalışmaları yapılır.

MÜZİKTE ÇOK SESLİLİK

1-Birçok ses ya da çalgının türleri hesaba katılmadan bir araya getirilmesine verilen ad.

2-Birçok sesin, kontrapunto kurallarına uygun olarak yazımı. [Eşanl. POLİFONİ.]

-Dilbil. Çoksesli yazı göstergelerinin belirgin niteliği.

-Çoksesli müzik, teksesli bir ezgiye doğaçlamadan bir ses ekleyerek eşlik etmekten doğdu. Eşlik eden bu ses, ezgisel ve ritmik bağımsızlığını XI. yy.’da kazandı. XII. ve XIII. yy.’larda, Nötre -Dame de Paris okulunun conductum’a-rındave/Ars antiqua’nn motet’lerinde, bu iki partiye, tiz tarafta özgür ya da teması gregorius ilahilerinden alınmış bir ya da iki parti daha eklendi. Bu ezgiler, ritim dayanakları üzerinde birleşiyor ve bundan da uyumlu ya da uyumsuz akorlar ortaya çıkıyordu. XIV. yy.’da Ars nova bu akorların önemini vurgulayarak armoni duygusunu ön plana aldı. XV yy.’da müzik bas partisine dayandırılarak, çoksesliliğin ritmik ve melodik türdeşliği artırıldı. Bas partisi, dikey karşılaşmalarda belirleyici bir rol oynamaya başladı. Başlıca özelliği yatay (ezgisel) hareketlerle dikey (armonik) hareketler arasındaki denge olan ve Palestrina, Victoria, Lassus gibi bestecilerin sonra yeniden ele alacakları taklit yöntemini kullanan bu sanatın başlıca temsilcileri Josquin Des Pres, G. Dufay, J. Ockeghem’dir. 1600 dolaylarında, müzikli dramın doğusuyla gerçekleşen reform, çalgı müziği alanına (ricercare, füg) kaydırılmış olan bu besteleme tekniğini bir kenara itti.

Bununla birlikte vokal çokseslilik, J. S. Bach’ın kantatlarında, Mozart’ın missalarında, Hândel, Mendelssohn ve Honegger gibi bestecilerin oratoryolarında ya da Liszt, Verdi, Debussy, Ravel, Poulenc gibi bestecilerin motetlerinde ya da, capella şansonlarında gelişimini sürdürdü.

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen, yatay ve dikey çok seslilik

hakkında bilgi vermelidir.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 3.hafta 20-24 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.5. İki diyezli ve iki bemollü majör-minör tonaliteleri tanır.

⇒ Konular : İki diyezli ve iki bemollü majör-minör tonaliteleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : -Anlatım, Soru-cevap, Tartışma.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen tahtaya re ve si dizisi yazarak öğrencilerden değiştirici işaretleri kullanıp majör-minör dizileri oluşturmalarını ister. İki diyez alan (fa#, do#) dizinin “re majör”, ilgili minörünün “si minör” olduğu, iki bemol alan (sib , mib) dizinin “sibmajör”, ilgili minörünün “sol minör” olduğu açıklanır. Bu diziler çıkıcı, inici ve arpej olarak seslendirilir.

 

Ton - Majör - Minör nedir - Atonal müzik – Tonalite

Bir resmin ana malzemesi renkler ise muzigin renkleri de tonlardir. Her bir tonun ayri bir rengi ve ifade ozelligi vardir.

Tonalite ikiye ayrilir: Major Tonlar / minor tonlar.

Notalarin belirli bir sirayla dizilmesine GAM denir. Gamlar, tonlarin listeleridir (Su ton, su su su seslerden olusur gibi...)

Yalnizca tonal muzikte degil, makamsal yapidaki modal muzikte ve atonal modern muzikte de gamlar vardir. Cunku her turlu muzigi olusturan, o muzigin notalarinin bagli bulundugu ses dizileridir.

- atonal muzik yirminci yuzyilin baslarinda ortaya cikmis her hangi bir tona bagli olmadan yazilan muzik turudur. Tonalitenin ortadan kalkisiyla da Modern Muzik donemi baslamistir.

- Modal muzik ise muzigin baslangici olar, makamlardan olusan muzik turudur. Bu makamlar cok genis kapsamlidir. Modern muzikte de kullanilirlar. Kilise muziginden caz muzigine kadar uzanirlar. Ayrica iclerindeki bazi makamlarda klasik muzikte kullandigimiz Major ve ninor tonlar da mevcuttur.]

Tonlarin olusmasinda onemli olan Major gamin dizilis kuralidir. Cunku minor tonlar Major tonlardan turemislerdir.

Bu dizilis yarim seslerle tam seslerin yan yana gelis kuralidir. Yani kac tane yarim sesin yanina kac tane tam ses koyarsak Major gami olustururuz ?

Cevap: 2 tane tam sesin yanina 1 yarim ses, 3 tam ses ve 1 yarim ses daha koyarsak Major gami olusturmus oluruz.

Bu kurali uygulayarak her bir notadan bir Major gam elde edebiliriz.

Ancak bir gam dizisinde onemli olan, notalari siralarken daima bir sonraki nota adinin kullanilmasi ve ayni nota adinin iki kez tekrar edilmemesidir.

Yani, nota sirasi Do.re,mi,fa,sol,la,si,do'dur. Bu siraya la'dan baslarsak la,si,do,re,mi,fa,sol,la olur. Simdi biz bu Major gam formulunu fa notasindan baslayarak uygulayalim.

Fa,sol,la,sib,do,re,mi,fa. (Eger burada sib yerine la# dersek nota adini tekrar etmis ve si'yi kullanmadan direk do'ya gecmis oluruz, yani sira bozulur.)

Simdi ayni formulu bu sefer solden itibaren uygulayalim:

Sol,la,si,do,re,mi,fa#,sol . Bu sefer de solb yerine fa# kullandik. Aksi takdirde sira bozulurdu.

Goruldugu gibi bir gamda bemol diger gamda da diyez kullanmis olduk. Demek ki bazi gamlarda diyez bazilarinda ise bemol kullaniyormusuz.

iste bu yuzden gamlari da ikiye ayirarak inceliyoruz:

- Diyezli Gamlar

- Bemollu Gamlar

Biz simdi her sesin uzerine 2 tam bir yarim, uc tam bir yarim kurmakla ugrasmayacagiz onlari kurulmus halleri ile ogrenecegiz.

Diyez veya bemolun ortak adina ariza denir. Biraz once sol'den baslayarak kurdugumuz Sol Major gaminda bir tek ariza vardi o da fa diyez. Simdi anlatacagim sey bemollu veya diyezli gamlarin neye gore siralandigi:

Cevap: Ariza sayisina gore. Yani: Tek diyezli Major gam

iki diyezli Major gam

Uc diyezli Major gam vs.

Veya:

Tek bemollu Major gam

iki bemollu Major gam

Uc bemollu Major gam vs. gibi.

Tonlari siralarken kullanacagimiz bu yontemde bemoleri veya diyezleri kafamiza gore siralayamiyoruz. Ornegin uc diyezli Major gam La Major ise ve bunun diyezleri fa diyez,do diyez,sol diyezse biz bunu fa diyez,sol diyez,do diyez diye soyleyemeyiz.

Cunku bemollerin ve diyezlerin belirli bir sirasi vardir ve bu sira tonlarin kucukten buyuge ariza sayilarinin siralanmasindan olusmustur.

Diyezlerin sirasi: fa do sol re la mi si

Bemollerin sirasi: si mi la re sol do fa

(Yani birbirlerinin tersi)

Simdi bu ogrendiklerimize gore butun Major tonlari yazabiliriz.

Diyezli Tonlar:

Tek diyezli Major gam SOL MAJOR (FA#)

2 diyezli Major gam RE MAJOR (FA# DO#)

3 diyezli Major gam LA MAJOR (FA# DO# SOL#)

3 diyezli Major gam Mi MAJOR (FA# DO# SOL# RE#)

5 diyezli Major gam Si MAJOR (FA# D0# SOL# RE# LA#)

6 Diyezli Major gam FA Diyez MAJOR (FA# D0# SOL# RE# LA# Mi#)

BEMOLLU TONLAR:

Tek bemollu Major gam Fa MAJOR (Sib)

iki bemollu Major gam Sib MAJOR (Sib Mib)

Uc bemollu Major gam Mib MAJOR (Sib Mib Lab)

Dort bemollu Major gam Lab MAJOR (Sib Mib Lab Reb)

Bes bemollu Major gam Reb MAJOR (Sib Mib Lab Reb Solb)

Alti bemollu Major gam SOLb MAJOR (Sib Mib Lab Reb Solb Dob)

Goruldugu gibi listelerin ikisinde de DO MAJOR yoktur. Cunku D0 MAJOR kurulusu itibariyle icerisinde hic bir ariza barindirmayan tek Major gamdir.

Bir parca eger Mib MAJOR ise o parcanin her satirinin basinda Sib Mib ve Lab arizalari vardir. Iste bir parcanin tonunu da oradan anlariz.

Peki bu parcanin tonunu bulma islemi nasil olur?

Eger tek,diyezli,tek bemollu veya iki diyezli, iki bemollu,sirasinii cok iyi ezberlemissek hemen buluruz.

Bunun disinda bir yontem daha vardir:

Diyezli tonlarda porte basindaki en son diyezin yarim ses ustu bize MAJOR TONALITENIN ADINI VERIR. Yani portenin basinda bes tane diyez var bunlar fa# do# sol# re# la#, en son diyez la# olduguna gore la#'in yarim ses ustu si'dir. Demek ki parcanin tonu da Si MAJOR'dur (Yada ilgili minorudur ancak bu konu ile ilgili bilgileri yazinin ilerleyen kisimlarinda aciklayacagim).

Bu yontem bemollu tonlarda farklidir. Mesela bir parcanin basinda dort bemol var bunlar da sib mib lab reb bu sefer sondan bir onceki bemol bize Major tonun kendisini verir. Burada sondan bir onceki bemol lab olduguna gore parcanin tonu da Lab MAJOR olur. Bir tek Fa Major'u bu yontemle bulamayiz cunku tek bemollu Major gamdir. Sondan ikinci diye bir olay olmayacagina gore tek bemollu Major gam FA MAJOR diye ezberlemek en iyisidir.

 minor tonlar

Her minor ton bir Major tonun akrabasidir. Dolayisiyla her Major tonun da bir ilgili minoru vardir.

Buna gore her Major gami VI. sesinden baslatip bir oktav cikarsak o gamin ilgili minorunu calmis oluruz.

Ancak minor gamlar uce ayrilir:

- Dogal minor

- Armonik minor

- Melodik minor

-Yukarida VI. sesten baslayarak yaptigimiz ornekte olusturdugumuz gam dogal minor'dur. Armonik veya melodik minorleri olusturmak cok kolaydir. Armonik minorde gamin VII. sesi yarim ses tizlesir.

Melodik minorde de VI. ve VII. sesleri yarim ses tizlesir. Ancak melodik minor, dogal minor olarak geriye doner. Dogal minor teorik bir yapidir. Genelde kullanilmaz, en gecerli olani armonik minordur.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen armonik ve melodik minör dizilerinin özelliklerini de açıklamalıdır.  “Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.7. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (A.7. Majör-minör tonalitelerden oluşan eserler seslendirir.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

 

                                                                                                                                           _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 4.hafta 27 Şubat-3 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.7. Majör-minör tonalitelerden oluşan eserler seslendirir.

⇒ Konular : Majör-minör tonalitelerden oluşan eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Grup çalışması, Gösterip yaptırma, Yaratma-üretme, Yaparak-yaşayarak öğretim, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, majör-minör tonalitelerde (iki diyezli ve iki bemollü) yazılmış eserlerden oluşan çalışma yapraklarını öğrencilere dağıtır. Eserin tonalitesini duyurmak/hissettirmek için dizisi ve arpeji seslendirilir. Eser öğretmen tarafından çalınır ve deşifresi yaptırılarak seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

 

Majör Kalıp

Majör ingilizce büyük, Minör ise küçük demektir. Aralıklarda da zaten örneğin; K3’lü yerine zaman zaman yada alternatif olarak m3’lü dediğimiz zamanlar olmakta. Dizi veya tonalite olarak majör ve minör, kuruluş kalıplarına bağlı olarak ilk üç sesin aralık yapısına bağlı olarak isim almaktadırlar.

Majör Kalıp: Majör kalıp sekiz ses ve 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım aralıklarından oluşan dizini ismidir.

Hiç ağırza ( değiştirme işareti ) almayan dizi Do majör dizisidir. Diğer majör diziler değiştirme işareti almaktadır. Çünkü başka bir sesten başlandığnda 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım sıralaması oluşmayacaktır. Bu sebepten dolayı aralıklarda olduğu dibi dizi ve gamları kurarken hesaplamak ve istenen forma sokmak gerekir.

Minör Kalıp: Minör kalıp sekiz ses ve 1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizinin ismidir.

Hiç değiştirme işareti almayan minör dizinin ismi La minör dizisidir. Majör kalıpda olduğu gibi minör dizilerde de diğer minör gamları hesaplarken değiştirme işaretlerinden istifade edilir.

 

Minör Kalıplar

Doğal Minör Kalıbı: 1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizidir

Armonik Minör Kalıbı: Doğal minör kalıbın 7’ci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir.

Melodik Minör Kalıbı: Doğal minör kalıbın 6’ncı 7’nci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir. Melodik minör gam melodik minör olarak çıkar doğal minör olarak iner.

 

İlgili Minör:

Her majör kalıbın bir ilgili minörü vardır. Yada başka bir değişle her majör kalıp içinde bir minör kalıp barındırmaktadır. Bu minör kalıbın isminede İlgili Minör denmektedir

İlgili minör; majör gamın tonik derecesinden 3 ses 1½ ton aşağı inilerek (kalına, peste inilerek) bulunmaktadır. Örneğin Do majör gamının ilgili minörünü bulmak için Do sesinden kendi de dahil olmak üzere 3 ses 1½ ton inelim. Do, Si, La. Üç ses indik. Do – Si arası ½ ton, Si – La arasıda 1 ton. Toplamda 1½ ton yaptı. Yani Do dan 3 ses 1½ ton aşağı indiğimiz zaman elde ettiğimiz nota La notasıdır. O zaman Do majörün ilgili minörü La minördür

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (C.5. İki diyezli ve iki bemollü majör-minör tonaliteleri tanır.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                            _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 5.hafta 6-10 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.3. İstiklal Marşı’nı nefes yerlerine dikkat ederek söyler.

⇒ Konular : İstiklal Marşı’nı nefes yerleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak, yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtasının sözleri tahtaya yazılır. Sözler üzerinde nefes yerleri belirtilir. Öğrencilerden, diyafram nefesi kullanarak ve nefes yerlerine dikkat ederek İstiklal Marşı’nı söylemeleri istenir.

 

İSTİKLÂL MARŞI NEFES ALMA YERLERİ

 

İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 tarihinden bu yana Türkiye Cumhuriyetinin ulusal bağımsızlığının simgesidir.  Mehmet Akif Ersoy,  yazdığı bu eseri kendi şiirlerini topladığı “Safahat” adlı antolojisine koymayarak bu eserin asıl sahibinin Türk Milleti olduğuna işaret etmektedir.  Düzenlenen güfte yarışmasında 724 şiirden biri olan İstiklal Marşı’nın şairi ve dönemin Burdur Millet vekili olan Mehmet Akif Ersoy, yarışmanın para ödüllü olması dolayısıyla yarışmaya katılmayı arzu etmemiş, Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin yoğun ısrarları üzerine İstiklal Marşı’nı kaleme almıştır. İstiklal Marşı 1924 yılından 1930 yılına kadar Ali Rıfat Çağatay’ın bestesi ile söylenmiş, 1930’dan sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör’ün bestesi ile değiştirilmiştir. Günümüzde hala Osman Zeki Üngör’ün bestesi söylenmektedir. Tamamı 10 kıtadan oluşan ve ilk iki kıtası bestelenen İstiklal Marşı’mızın armonilemesini Edgar Manas, bando editlemesi düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır.

 

İstiklal Marşı’nın söylenmesi esnasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. İstiklal Marşı okunurken sözlerindeki derinliği hissetmenin yanı sıra, Türk milletinin zaferinin simgesi olması dolayısıyla coşkulu, tempolu ve gür bir sesle söylenilmelidir. İstiklal Marşı’nın Ölçüsü 4/4’lüktür ve okunurken ilk üç vuruşta beklenilmelidir. Marşın yanlış söylenilmesine mahal vermemek için önceden marşın iki kıtasının da ezberlenmesi uygun görülmektedir. Marş okunurken, Marşın söylenilmesini yöneten kişinin hareketlerine uyulmalıdır. Birlikte ve aynı anda söylenilmeye özen gösterilmelidir. Vurgulamalara ve sondaki sessiz harflerin duyulması dikkat edilmeli, doğru yerlerde nefes alınması gerekmektedir.

 

İstiklal Marşı’nın nefes yerleri aşağıda / işaretiyle belirtilmektedir:

 

Korkma sönmez bu şafaklarda / yüzen al sancak /

Sönmeden yurdumun üstünde / tüten en son ocak

O benim milletimin / yıldızıdır parlayacak

O benimdir, / o benim milletimindir ancak

 

Çatma kurban olayım / çehreni ey nazlı hilâl

Kahraman ırkıma bir gül, ne / bu şiddet bu celâl

Sana / olmaz dökülen / kanlarımız sonra helâl

Hakkıdır, / Hakk’a tapan milletimin istiklâl

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmenin elinde İstiklal Marşı’nın ses kaydı ve/veya piyano eşliği

bulunmalıdır. 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve M. Akif Ersoy’u anma günü ile ilgili çalışmalar yapılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                              _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 6.hafta 13-17 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.6. Türk müziği ses sistemini tanır.

⇒ Konular : Türk müziği ses sistemi.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Araştırma-inceleme.

⇒ Etkinlikler : Türk müziğinde kullanılan ses değiştirici işaretler gösterilir. Türk müziği ses sistemini ve işaret tablosunu tanımaya yönelik çalışmalar yapılır.

 

Türk Müziği Ses Sistemi
TÜRK MÜZİĞİNDE DİZİ MEYDANA GETİRMEYE YARAYAN
ÖZEL DÖRTLÜ ve BEŞLİLER
Aralıklar konusunu anlatırken tam ses, yarım ses gibi kavramlardan söz etmiştik. Şimdi önce
tam ses veya tam aralık, sonra da yarım ses veya yarım aralık dediğimiz şeyin ne olduğunu
öğrenelim.
Türk müziğinde tam ikili aralık, küçük küçük birbirine eşit dokuz parçanın birleşmesinden
meydana gelmiştir. Bu küçük parçaların her birine koma adı verilir. Örneğin bir telin do sesini
alacağımız yerine parmağımızla basalım. Sonra ikinci parmağımızla re sesini alabileceğimiz
bir yerine basalım. İki parmağımız arasında kalan uzaklığı ölçüp dokuza bölersek, iki
parmağımız arasında kalan uzaklığın 1/9 ‘ini buluruz. İşte bu tam ikili aralık arasındaki her
1/9 parçaya 1 koma adı verilir.
TÜRK MÜZİĞİ SİSTEMİ VE İKİLİ ARALIKLAR
Türk müziğinde herhangi bir tam ses pestten tize doğru 1. , 4. , 5. , 8. , ve 9. komalarda birer
diyeze; yine tizden petse doğru 1. , 4. , 5. , 8. , ve 9. komalarda da birer bemole sahiptir.
Bütün bu diyez ve bemollerin özel şekilleri vardır.
TÜRK MÜZİĞİNDE İKİLİ ARALIKLARIN
İSİMLENDİRİLMESİ ve DEĞİŞTİRME İŞARETLERİ
Türk müziğinde diyez ve bemolden söz ederken diyezin tanımında, değeri kadar
tizleştirir, bemolün tanımında ise değeri kadar pestleştirir diyeceğiz. Bunun nedeni Türk
müziğinde değişik koma değerlerine sahip olmasındandır. Diğer bir deyişle diyez ve
bemollerin değerleri birbirinden farklıdır. Batı müziğinde Do-re ikili aralığı tam ses olarak
tanımlanıyorsa, Türk müziğinde artık bu aralığa tanini aralığı diyeceğiz ve bunu “T” harfiyle
simgeleyeceğiz. Aynen mi-fa; si-do aralığına yarım ses tanımı yerine bakiye diyeceğimiz ve
bunu “B” harfiyle göstereceğimiz gibi. Bu harfler tek başına ne diyezi ne de bemolü gösterir
sadece iki ses arasında matematiksel değer olarak kaç komalık bir aralık bulunduğunu anlatır.
Türk müziği sisteminde herhangi bir işaretle değişmemişse mi-fa, si-do aralığı dört koma
(bakiye)aralığıdır. Bu aralığın simgesi de “B” dir
Gördüğümüz bu değişik aralıklar, değişik sıralamalarla yan yana gelerek çeşni adını
verdiğimiz dörtlü ve beşlileri oluştururlar. Bu dörtlü ve beşliler değişik sıralamayla eklenerek
makam dizilerimizi meydana getirirler
Çeşni lezzet, tad demektir. Türk müziğinin temelini çeşni adını verdiğimiz dörtlüler ve
beşliler oluşturur. Bu dörtlü ve beşlilerin bir çoğu tam dörtlü ve beşlilerdir. Bu dörtlü ve beşlilerin birbirine eklenmesinden ise Türk müziğinin çeşitli farklılıktaki makamları oluşur.

ÖZEL DÖRTLÜLER : Üç aralığının toplamı 22 koma olan tam dörtlülerdir. Buradan da
anlaşılacağı gibi bir çeşninin tam dörtlü olması için üç aralığının toplamının 22 koma olması
gerekir.
1-Çargah Dörtlüsü
2-Buselik Dörtlüsü
3-Kürdi Dörtlüsü
4-Rast Dörtlüsü
5-Uşşak Dörtlüsü
6-Hicaz Dörtlüsü
Ufuk Şahin
Özgürcan Ediş
ÖZEL BEŞLİLER : Dört aralığının toplamı 31 koma olan tam beşlilerdir. Buradan da
anlaşılacağı gibi bir çeşninin tam beşli olması için dört aralığının toplamının 31 koma olması
gerekir.
1-Çargah Beşlisi
2-Buselik Beşlisi
3-Kürdi Beşlisi
4-Rast Beşlisi
5-Hüseyni Beşlisi
6-Hicaz Beşlisi

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen “koma” nın tanımını vermelidir. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler haftası etkinliklerine yer verilir..

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                              _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 7.hafta 20-24 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.7. Türk müziği usullerinin vuruşlarını tanır.

Konular : Türk müziği usullerinin vuruşları.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Tahtaya iki çizgi çizilir. Usul vuruşlarında üstteki çizginin sağ elle, alttaki çizginin sol elle vurulacağı, kuvvetli zamanın sağ elde “düm” hecesiyle, zayıf zamanın sol elde “tek” hecesiyle söyleneceği vurgulanır. Örnek eser/eserler seçilerek öğrencilerden seslendirme çalışmaları yaparken vuruşları uygulamaları istenir.

 

Türk Müziğinde Kullanılan Basit Usuller

NİM SOFYAN
İki zamanlıdır.
2/4 lük ve 2/8 lik değerlerde vurulur.
DÜM 1 zamanlı – kuvvetli
TEK 1 zamanlı – yarı (orta) kuvvetlidir.
Bu usulde oyun havaları, türküler ve marşlar yazılmıştır

SEMAİ
Üç zamanlıdır.
3/4 lük ve 3/8 lik değerlerde vurulur.
DÜM 1 zamanlı – kuvvetli
TEK 1 zamanlı – yarı kuvvetli
TEK 1 zamanlı – zayıftır.
Bu usulde oyun havaları ve şarkılar yazılmıştır

SOFYAN
Dört zamanlıdır.
İki Nim Sofyan’ın birleşmesinden meydana gelir.
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE 1 zamanlı – yarı kuvvetli
KE 1 zamanlı – zayıftır.
4/8, 4/4,4/2 lik değerlerde vurulur

TÜRK AKSAĞI
Beş zamanlıdır.
Bir Nim Sofyan ve bir Semai’nin birleşmesiyle meydana gelir.
DÜ- ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE- EK 2 zamanlı – yarı kuvvetli
TEK 1 zamanlı – zayıftır.
5/8 ve 5/4 lük değerlerde vurulur

YÜRÜK SEMAİ
Altı zamanlıdır.
İki Semai veya üç Nim Sofyan’dan meydana gelmiştir.
DÜM l zamanlı – kuvvetli
TEK l zamanlı – yarı kuvvetli
TEK l zamanlı – zayıf
DÜM l zamanlı – zayıf
TE-EK 2 zamanlı – yan kuvvetlidir
6/8, 6/4 ve 6/2 lik değerlerde vurulur.
6/4 Sengin Semai, 6/2 Ağır Sengin Semai olur.

DEVR-İ HİNDİ
Yedi zamanlıdır.
Bir Semai ve bir Sofyan’dan meydana gelir. (Bazen bir Semai ve iki Nim Sofyan vurulur.)
DÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TEK l zamanlı – yarı kuvvetli
TEK l zamanlı – zayıf
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE – EK 2 zamanlı – zayıftır.
7/8 ve 7/4 lük değerlerde vurulur

DEVR-İ TURAN
Yedi zamanlıdır.
Eskiden bu usüle Mandıra adı da verilmiştir.
Bir Sofyan ve bir Semai’den meydana gelmiştir.
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE – EK 2 zamanlı – zayıf
TE- E- EK 3 zamanlı – yarı kuvvetlidir.
7/16 ve 7/8 lik değerlerde vurulur

DÜYEK
Sekiz zamanlıdır. îki Sofyan’dan meydana gelir.
DÜM l zamanlı – yarı kuvvetli
TE-EK 2 zamanlı – kuvvetli
TEK l zamanlı – yarı kuvvetli
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE-EK 2 zamanlı – zayıftır.
8/8 ve 8/4 lük vurulur. 8/4 Ağır Düyek adını alır

MÜSEMMEN
Sekiz zamanlıdır.
Eskiden bu usüle Katikofti de denilmiştir.
Bir Semai, bir Nim Sofyan ve yine bir Semai’den meydana gelir.
DÜ-Ü-ÜM 3 zamanlı – kuvvetli
TE-EK 2 zamanlı – zayıf
TE-E-EK 3 zamanlı – yarı kuvvetlidir.
8/8 lik değerde vurulur.

AKSAK
Dokuz zamanlıdır. Bir Sofyan ve bir Türk Aksağından oluşur.
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE 1 zamanlı – yarı kuvvetli
KE 1 zamanlı – zayıf
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE-EK 2 zamanlı – yarı kuvvetli
TEK 1 zamanlı – zayıftır

RAKS AKSAĞI
Dokuz zamanlıdır.
Bir Türk Aksağı ve bir Sofyan’dan meydana gelir.
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE-E-EK 3 zamanlı – yarı kuvvetli
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE-EK 2 zamanlı – zayıftır.
9/8 lik değerde vurulur

CURCUNA
On zamanlıdır. İki Türk Aksağından meydana gelir.
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE 1 zamanlı -zayıf
KA-A 2 zamanlı – yarı kuvvetli
DÜ-ÜM 2 zamanlı – kuvvetli
TE-EK 2 zamanlı – yarı kuvvetli
TEK 1 zamanlı – zayıftır.

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Öğretmen, Türk müziğinde kullanılan 2/4’lük “nim sofyan”, 3/4’lük “semai”, 4/4’lük “sofyan” usullerini vermelidir.

[!] Öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyine

göre 5/8’lik “Türk aksağı”, 6/8’lik “yürük semai”, 7/8’lik “devri turan” ve “devrihindi”,

8/8’lik “müsemmen” ve “düyek”, 9/8’lik “raks

aksağı” ve 10/8’lik “curcuna” usulleri de verebilir.

 

 

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                               _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 8.hafta 27-31 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.5. Türk sanat müziği biçimlerini (form) tanır.

⇒ Konular : Türk sanat müziği biçimleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Tartışma, Soru-cevap.

⇒ Etkinlikler : Türk sanat müziğinin sözlü (şarkı, beste, mehter, semai vb.), sözsüz-saz (taksim, peşrev, saz semai, oyun havası vb.) eserlerinin açıklamalarının olduğu çalışma yaprakları öğrencilere dağıtılır. Bu biçimlerde (formlarda) yazılmış eserlerin kayıtlarından yararlanılarak tanımaya yönelik açıklamalı dinleti etkinliği düzenlenir.

 

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNİN BAŞLICA TÜRLERİ

1. Dinî Mûsikî Formları
A. Cami mûsikîsi (özelliği yalnız sesle icra edilmesidir)
a) Usulsüz okunanlar:Münacat
Ezan Kaamet Salat-u Selam Tekbîr
Mersiye
b) Usullü okunanlar: Cumhur
Tevşîh ve Teşbîh gibi ilahi türleri
B. Tekke mûsikîsi (özelliği saz eşliğiyle de icra edilebilmesidir)
a) Usulsüz okunanlar: Naat-i Peygamberi ve Durak
b) Usullü okunanlar: Ayîn-i Şerif (Mevlevî)
Ayn-i Cem ve Nefesler (Bektaşî) ve Zikir İlahileri (Arapça güfteli olanlarına Şuğl denir)
C. Hem camide
hem tekkede okunan dinî mûsikî formları
a) Usulsüz okunanlar: Kuran-ı Kerîm ve Mevlid-i Şerif
b) Usullü okunanlar: Her türlü ilahiler
c) Kısmen usullü
kısmen usulsüz okunan : Miraciye gibi.
2. Dindışı Mûsikî Formları
A. Askerî Mûsikî
I. Mehter Musikisi
Osmanlı Devleti’nde ordunun moralini yükseltmek
savaşa giden askerleri coşturmak
cesaretlendirmek amacıyla söylenen bir tür mûsikîdir. Mehter mûsikîsi yapanlara mehter ve bu kişilerden oluşan topluluğa da mehter takımı adı verilir. Mehter takımında üflemeli ve vurmalı çalgılar bulunur.
B. Klâsik Mûsikî
I.Fasıl Musikisi
Klasik Türk Mûsikîsi’nin
sözlü ve sözsüz eserlerinin belirli bir düzen içerisinde icra edilmesine fasıl denir. Fasıl Klasik Türk Mûsikîsi’ninçeşitli bölümlerinin bir sıra içinde seslendirildiği türdür. Fasıl mûsikîsine taksimle başlanırpeşrev ve şarkı ile devam edilir. Saz semaîsi ile bitirilir. Fasıl mûsikîsini söyleyene hanende
çalana sazende denir. Bunların oluşturduğu topluluğa da fasıl heyeti denir.
1. Söz Mûsikîsi
a ) Usulsüz okunan:
Gazel: Bir ses sanatkârının belirli bir güfte üzerine yaptığı irticailî beste
tınısı güzel olmakla birlikte genişliği de uygun olacak bir sese ek olarak yüksek makam ve edebiyat bilgisi ayrıca bestecilik kabiliyeti de gerektiren bu formun güçlüğü iyi icracılarını azaltmış teşvik görmemesi de eski itibarını kaybettirmiştir. Gazele bu ad Türkler tarafından verilmiştir: aynı forma Araplar leyâli veya mauel
Acemlerse âvâz derler.
b.l ) Usullü büyük formlar:
Kâr: Klâsik fasılda peşrevden sonra okunur. Özelliği; güftesinin Farsça oluşu
büyük ve küçük usullerle bestelenebilmesi
usul değişikliği yapılabilmesi ve adetten uzun bir Terennüm bölümüyle başlamasıdır (istisnaî olarak Türkçe güfteli kârlar da vardır).
Beste: Klâsik fasılda kâr varsa ondan
yoksa peşrevden sonra okunur. Özelliği; gazel formunda bir klâsik şiirin iki beytinin Fer (16/4) Çenber (24/4) Remel (28/4) Devri kebîr (28/4) Hafif (32/4) Muhammes (32/4) Berefşan (32/4) Sakîl (48/2) Hâvî (64/4) Darbı fetih (88/4) Zencîr (120/4) veya Darbeyn denen birleşik büyük usuller kullanılarak birinci ikinci ve dördüncü mısraların aynı üçüncü mısraın ayrı ezgi île ve mısra sonlarına terennüm kısmı eklenerek bestelenmesidir. Terennümler her iki mısrada bir ve uzunca tutulmuşsa formun adına nakış kelimesi ilave edilir
ayrıca şarkı formundaki gibi güfte tekrarı yoktur (Bu son iki husus Ağır semâî ve Yürük semâî formu için de geçerlidir). Klâsik fasıl uygulamasında I. ve II. Beste olarak (I. ler II. lere oranla daha uzun usullerle bestelenmek kaydıyla) kullanılmıştır.
Ağır semâî: Klâsik fasılda besteden sonra okunur. Özelliği; çoğunlukla aruzun dört mefâîlünlü vezinlerinde yazılmış gazellerin iki (bazen bir) beytinin aksak semâî (10/8)
ağır aksak semâî (10/4) veya ağır sengin semâî (6/2) usulleriyle birinci ikinci ve dördüncü mısraların aynı üçüncü mısraın ayrı ezgiyle bestelenmesi ve mısra sonlarına terennüm kısminin eklenmesidir.
Kâr-ı Nâtık: Bu form için özel olarak yazılmış güftesi içinde geçen makam -ve varsa usul - adlarının geçtiği yerde
bestecinin o makamın ezgisini -seyrini - göstermesi güftede usul adları da geçiyorsa her usul adinin geçtiği yerde derhal o usule geçmesidir. Kâr adının verilişi kâr formu ile ilgisinden dolayı değil kelimenin Farsça'daki anlamından dolayıdır. Nitekim kâr-ı nâtık "konuşan (kendi kendini anlatan) eser" demektir ve bestecinin sanat ilhamından ziyade öğreticiliği ve ustalık gösterisini ön plana aldığı bir tür müzikli beyin jimnastiğidir. 15'ten 119'a kadar değişen sayılarda makam (bazen hem makam
hem usul) tarifini amelî olarak veren kâr-ı nâtıklar bestelenmiştir.
b.2) Usullü küçük formlar:
Yürük semâî: Klâsik fasılda ağır semâîden
halk tarzı fasılda şarkılardan sonra okunur. Özelliği; aruzun hezec bahrine alt vezinlerde yazılmış gazellerin iki beytinin yürük semâî (6/4) usulüyle terennümlü olarak bestelenmesidir. Beste ve ağır semâî için söylenen diğer bütün özellikler yürük semâî için de geçerlidir.
Şarkı: Halk tarzı fasıllarda ağır semâî ile yürük semâî arasında okunur. Özelliği; 18. yy.dan sonra yaygınlaşan edebî şekline uygun olarak "aaba" kafiye düzeninde dört mısralı ve çoğunlukla aruzun hezec
remel veya recez bahirlerine ait vezinlerde yazılmış güftelerin başta aksak (9/8) ve curcuna (10/16) olmak üzere hemen bütün küçük usullerle adetten terennümsüz ve melodik olarak "abcb" şemasında (2. ve 4. mısraların hem söz hem melodi olarak) bestelenmesi ve mısraların normal olarak ikişer defa okunmasıdır. 4. mısra (nakarat) güftesi 2.den farklı olanlar olduğu gibi küçük terennüm bölümleri olan şarkılar da vardır.
2.Saz Mûsikîsi
a) Usulsüz olan:
Taksim: Bir saz sanatkârının belirli bir makamda yaptığı irticailî bestedir. İrticailî (icra edildiği anda doğan) sözünden
önceden bestelenmiş bir eser olmadığı kolayca anlaşılan bu kompozisyonun melodik kuruluşu ve ritmi gibi süresi de yaratıcı sanatkârın yetkisindedir. Taksim ileri saz tekniği île yüksek makam bilgisinin yanı sıra üstün bir bestecilik ve zamanlama kabiliyetini de gerektirdiğinden en güç saz mûsikîsi formudur. Konser fasıl Mevlevî âyini açılışlarında yapılan taksimlere baş veya giriş taksimi makam değişikliği söz konuşu olduğunda icracı ve dinleyiciyi yeni müzik iklimine hazırlamak amacıyla yapılan taksimlere geçiş taksimi aynı makamdaki eserler arasında dinlendirici amaçla yapılan taksimlere de ara taksimi denir.
b.l) Usullü büyük formlar :
Peşrev:Fasılda baş taksîminden sonra icra edilir. Özelliği; besteler gibi büyük usullerle bestelenmesi ve usul değişikliği yapılmaması
hâne adı verilen dört bölümden oluşması bölüm sonlarında -şiirdeki redife büyük formlu eserlerdeki terennüme şarkı formundaki nakarata Türkülerdeki bağlantıya karşılık- eskiden mülazime son zamanlarda teslim denen eklemeleri olmasıdır. Şematik kuruluşu: A+a B+a C+a D+a' dır. Melodik kuruluşunda ise l. hâne ve teslim adına bağlandığı makamın melodik tarifine 2 ve 4. hâneler yakın perdelerde seyreden komşu makamlara
3. hâne uzak (tiz) perdelerde seyreden makamlara yapılan meyan (orta bölge) geçkinine tahsis edilir.
Fihrist Peşrev: Çeşitli makamların belirli bir sıra içinde melodik tariflerinin verildiği
didaktik amaçlı bir tür saz kâr-ı nâtık’ı.
b.2) Usullü küçük formlar
Medhal: Bir tür peşrev. Peşrevden farkı küçük usullerle bestelenmesi
yine dört hâneli ama daha kısa olması
melodik ve ritmik yapısında yeni anlayışların hoş görülmesi ve bazı bölümlerinin karabatak tekniğinde usulsüz olarak yazılabilmesidir.
Saz semâîsi: Fasılda
yürük semâîden sonra çalınır. Özelliği; peşrev gibi 4 hâneli ve mülazimeli olması. Peşrevden farklı olarak da ilk 3 hânesinin mutlaka aksak semâî (10/8) usulünde 4. hânesinin ise değişik küçük usullerle bestelenmesidir . Sirto veya Longa adı da verilen oyun havaları ve şarkı formundaki parçalar için özel olarak bestelenen ara nağmeleridir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen örnek eserler ile ilgili ses kayıtlarını hazır bulundurmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                              _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 9.hafta 3-7 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.10. Türk müziğine ait makamsal eserleri seslendirir.

⇒ Konular : Türk müziğine ait makamsal eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen tarafından seçilen buselik, rast, kürdi makamlarında bestelenmiş örnek eserler dinletilir. Dinletilen eserlerin seslendirilmesine yönelik çalışmalar yapılır.

Türk Müziğinde Makamlar

Geleneksel Türk Sanat Müziği’nde (musıkisinde) makamlar genel olarak 3’e ayrılır. Bunlar; Basit Makamlar, Bileşik Makamlar, Göçürülmüş (başka ses üzerine aktarılmış) Makamlardır. Türk Müziğindeki bu makamların neler olduğunu ve ne anlama geldiğini sizler için araştırdık. İşte detaylar..

B) Bileşik Makamlar Yapısında birden fazla makam dizisi bulunduran makamlara Bileşik Makamlar denir. Bunlara Mürekkep Makamlar da denir.

C) Göçürülmüş Makamlar Basit makam dizilerinin, başka perde üzerine aktarılmasıyla göçürülmüş makamlar meydana gelir. Bunlar;

 

A) Basit Makamlar Bir tam dörtlü ve bir tam beşlinin birleşmesinden basit makamların dizileri meydana gelir. Bu makamlarda güçlü, dörtlü ile beşlinin birleştiği sestir. Geleneksel Türk Sanat Müziği’nde 13 adet basit makam bulunmaktadır.

1. Hicaz Makamı

Kelime anlamı ile Arabistan’daki bir ilin adıdır. İlk defa 14.yy. da Urmevi’nin eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hicaz dörtlüsüne, Neva perdesinde Rast beşlisinin eklenmesinden meydana gelir. Hicaz Makamı kendi içerisinde Hicaz, Humayun, Uzzal ve Zirgüleli Hicaz olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

2. Nihavent Makamı

Kelime anlamı İran’da Luristan Eyaletinde Hamedan’ın güneyinde tarihi bir şehrin adıdır. İlk defa II. Mehmet’e ait eserlerde görülmektedir. Rast perdesi üzerinde Buselik beşlisine, Neva perdesinde Kürdi veya Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inici-çıkıcıdır

3. Hüzzam Makamı

Kelime anlamı koyu hüzün anlamındadır. İlk defa Kantemur’a ait eserlerde rastlanmaktadır. Yerinde Hüzzam beşlisine, Eviç perdesinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelmiştir. Ayrıca, Neva perdesi üzerindeki Hicaz dörtlüsünün Humayun dizisi halinde uzantısıyla da, Gerdaniye perdesi üzerinde Buselik beşlisi meydana getirir. Seyri inici-çıkıcıdır.

4. Kürdîlihicazkâr Makamı

İlk defa 1855 yılında Hacı Arif Bey tarafından kullanılmıştır. En çok şarkı formundaki eserlerde kullanılır. Rast perdesi üzerinde bir Kürdi dörtlüsüne, Çargâh perdesi üzerinde bir Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Kürdi etkilerinin ve Buselik etkilerinin duyulduğu bir makamdır. Seyri inicidir.

5. Rast Makamı

Farsça doğru dosdoğru ve gerçek anlamındadır. İlk defa 14.yy da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Rast beşlisine, Neva Rast dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

6. Uşşak Makamı

Arapça, âşıklar anlamına gelmektedir. İlk defa 14. yy.da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak dörtlüsüne, Neva perdesinde Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

7. Hüseyni Makamı

Hüseyin’e ait anlamındadır. İlk defa 14.yy. da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hüseyni beşlisine, Hüseyni perdesinde Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

8. Muhayyer Makamı

Serbest, takdir ve beğenişe kalan anlamındadır. İlk defa 14.yy. da II. Mehmet’e ait eserlerde görülmektedir. Yerinde Hüseyni beşlisine, Hüseyni perdesi üzerinde Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir

Hindistan’ın Haydarabat Nizamlığında bir şehrin adıdır. İlk defa 14.yy. da II. Mehmet’e ait eserlerde görülmektedir. Rast perdesi üzerinde Çargâh beşlisine, Neva perdesinde Çargâh dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

10. Hicazkâr Makamı

Zarafet ve hayal gücü anlamına gelmektedir. 18.yy.’ın ikinci yarısında Abdulbaki Nasır Dede’de rastlanılmaktadır. Rast perdesinde Hicaz beşlisine, Neva perdesi üzerinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

11. Karcığar Makamı

Türkçe, yırtıcı kuş anlamına gelmektedir. İlk defa 15.yy. da Kırşehirli Nizamoğlu Yusuf’a ait kuramlarda rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak Dörtlüsüne, Neva perdesinde Hicaz beşlisinin eklenmesiyle oluşur. Dizisi inici-çıkıcıdır.

12. Süznak Makamı

Yakıcı anlamındadır. 1785 yılında tahminen Vardokosta Seyfi Ahmet Ağa’ya ait eserlerde rastlanılmaktadır. Yerinde Rast beşlisine, Neva perdesi üzerinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inici-çıkıcıdır.

13. Muhayyer Kürdi Makamı

İlk defa 19.yy da Müezzinbaşı Rıfat tarafından bulunduğu ve II. Mahmut’a ait eserlerde görülmektedir. Yerinde Muhayyer Makamı dizisi ve yerinde Kürdi Makamı dizisinin karışımından meydana gelmiştir. Seyri inicidir.

14. Acem Kürdi Makamı

İlk defa Kavaidi Tanbur adlı yayında rastlanılmaktadır. Esas olarak Acem Makamını meydana getiren dizi ve çeşnilere yerinde Kürdi dörtlü veya beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Buselik, rast, kürdi makam dizilerinin özellikleri verilmelidir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 10.hafta 10-14 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.8. Ülkemiz müzik türlerinden örnekler seslendirir.

⇒ Konular : Ülkemiz müzik türlerinden örnekler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden ülkemizde var olan müzik türlerinden birer örnek vermelerini ve bu türler arasındaki farkları söylemeleri istenir. Daha sonra hazırlanan halk türküleri, makamsal şarkılar, popüler şarkılar vb. eserlerden oluşan notalar öğrencilere dağıtılır. Eserlerin deşifresi yapılarak türüne uygun seslendirme etkinlikleri düzenlenir.

 

Türkiye’de Yapılan Tüm Müzik Türleri

Klasik Türk Müziği: Kökleri 10’uncu yüzyıla dayanan makamlar ve usuller üzerine kurulu müzik türüdür. Türkiye’de en çok dinlenen müziktir.

Türk Halk Müziği: Kökeni Klasik Türk Müziği kadar eskiye dayanmaktadır. Günümüzde 2. Sırada en çok dinlenen müziktir.

Fantezi Müzik: 20 yy. da ortaya çıkan Klasik Türk Müziğinin kalıplarından sıyrılarak yapılan müzik türüdür.

Pop Müzik: Alaturka kalıpların üzerine modern ezgilerle oluşturulan müziktir. Türkiye de ilk temsilcisi Modern Folk Üçlüsüdür.

Rock Müzik: 1960 yıllarda Anadolu Rock olarak ortaya çıktıktan sonra 90'lı yıllarda orijinal kimliğine kavuşmuştur.

Mehter: Dünyanın 2. Orkestrası olarak kabul edilir. (1. Roma İmparatorluğunda) Osmanlı devrinde özellikle savaşlarda kullanılırdı. Günümüzde özelliği kalmamıştır.

Tasavvuf Müziği: Türk Müziği formlarında ancak dini konularda yapılan müzik türüdür.

Caz: Dünyada 1900'lü yılların başında ortaya çıkmış Türkiye de kendini gösterememiştir. İlhami Gencer ve Ayten Alpman caz denemeleri yapmıştır.

R&B: Afrika kökenli siyahilerin başlattığı akımdır. Hadise, Atiye gibi isimler şarkılarında benzer formlar kullanmaktadırlar.

Bu türler dışında daha azınlıkta olmakla beraber Kanto, Elektro Müzik, Rap, Folk, Rock and Roll, Blues, Disko, Hip Hop, Tango ve Metal türlerinde de çalışmalar yapılmaktadır

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir.

(D.3. Ülkemizdeki müzikleri türlerine göre sınıflandırır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 11.hafta 17-21 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.3. Ülkemizdeki müzikleri türlerine göre sınıflandırır.

⇒ Konular : Ülkemiz müzik türleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, öğrencilere dinledikleri müzik türlerini sorarak gelen dönütleri tahtaya yazar. Tahtanın bir bölümüne müzik türlerini sınıflandırarak (Türk halk müziği, Türk sanat müziği, uluslararası sanat müziği, popüler müzik vb.) şemalandırır. Bu türler hakkında kısa bilgi verilerek öğrencilerden dinledikleri müziklerin hangi türe ait olduğunu belirlemeleri istenir.

 

Türkiye’de Yapılan Tüm Müzik Türleri

Klasik Türk Müziği: Kökleri 10’uncu yüzyıla dayanan makamlar ve usuller üzerine kurulu müzik türüdür. Türkiye’de en çok dinlenen müziktir.

Türk Halk Müziği: Kökeni Klasik Türk Müziği kadar eskiye dayanmaktadır. Günümüzde 2. Sırada en çok dinlenen müziktir.

Fantezi Müzik: 20 yy. da ortaya çıkan Klasik Türk Müziğinin kalıplarından sıyrılarak yapılan müzik türüdür.

Pop Müzik: Alaturka kalıpların üzerine modern ezgilerle oluşturulan müziktir. Türkiye de ilk temsilcisi Modern Folk Üçlüsüdür.

Rock Müzik: 1960 yıllarda Anadolu Rock olarak ortaya çıktıktan sonra 90'lı yıllarda orijinal kimliğine kavuşmuştur.

Mehter: Dünyanın 2. Orkestrası olarak kabul edilir. (1. Roma İmparatorluğunda) Osmanlı devrinde özellikle savaşlarda kullanılırdı. Günümüzde özelliği kalmamıştır.

Tasavvuf Müziği: Türk Müziği formlarında ancak dini konularda yapılan müzik türüdür.

Caz: Dünyada 1900'lü yılların başında ortaya çıkmış Türkiye de kendini gösterememiştir. İlhami Gencer ve Ayten Alpman caz denemeleri yapmıştır.

R&B: Afrika kökenli siyahilerin başlattığı akımdır. Hadise, Atiye gibi isimler şarkılarında benzer formlar kullanmaktadırlar.

Bu türler dışında daha azınlıkta olmakla beraber Kanto, Elektro Müzik, Rap, Folk, Rock and Roll, Blues, Disko, Hip Hop, Tango ve Metal türlerinde de çalışmalar yapılmaktadır

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen ülkemizdeki müzik türlerinden oluşan (Türk halk müziği, Türk sanat müziği, uluslararası sanat müziği, popüler müzik vb.) ses kayıtları bulundurarak örnek dinleti yapmalıdır. 23 Nisan Uls. Egm. ve Çocuk Bayramı ile ilgili etkinlikler yapılır..

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 12.hafta 24-28 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.5. Müzikte deşifre yapar.

⇒ Konular : Müzikte deşifre yapma.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Kulaktan şarkı öğretimi, Yaparak-yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden “deşifre” sözcüğünün ne anlama geldiğini araştırmaları istenir. Dönütlere uygun olarak müzikteki deşifreye dikkat çekilir. Deşifrenin bir eserin ilk kez seslendirmeden önce daha az hatayla gereksiz zaman kaybını önlemek için yapılan bir çalışma olduğu açıklanır. Öğrencilerin seviyelerine uygun örnek eser üzerinde deşifre çalışmaları yapılır.

 

Deşifre Şarkı Söyleme

Deşifre şarkı söyleme, bir şarkıyı ilk görüşte müzik yazısına uygun olarak sözleri ile seslendirebilme yeteneğidir. Deşifre şarkı söyleme, deşifre okumadan daha dar anlamlı bir kavramdır ve sözlü bir müzik eserinin insan sesi kullanılarak deşifre edildiğini ifade eder. Telfer’e göre deşifre şarkı söyleyen şarkıcı, şarkının sözlerini ilk seslendirilişte müzikle beraber söyleyebilmelidir. (Telfer, 1993a, s. 6) Beck, Surmani ve Lewis (2003) de deşifre şarkı söylemeyi; bir müzik parçasının, ses yüksekliklerini, ritimlerini ve sözlerini ilk görüşte tam olarak okuma ve söyleme olarak tanımlamaktadır (Beck, Surmani ve Lewis, 2003, s. 5). "Deşifre şarkı söyleme girişimi, hem karmaşık hem de soyut bir iş olarak algılanır. Bunun yanı sıra öğretmen için de öğrenci için de gerçekten zorlayıcıdır” (Ewers, 2004’den aktaran Furby, 2008, s. 3). “Zaten güç bir iş olan, ritmleri ve sesleri aynı anda ve ilk görüşte okuma işine, aralıkları seslendirme, bunlara özel hece sistemleri ekleme becerisi ve başka bir partiyi duyarken kendi partisini sürdürme işi de eklenir. Bu işlere bir de şarkı sözlerini ekleyince şarkıcıların bu işi (deşifre şarkı söylemeyi) başarıyla tamamlamalarını beklemek imkânsız gibi görünebilir” (Furby, 2008, s. 3). Deşifre şarkı söyleme süreci aynı anda gerçekleşen iki ayrı etkinliği kapsar; müziksel okuma ve şarkı söyleme. Bir yandan şarkıdaki notaların süreleri, yükseklikleri, hız, gürlük ve anlatım özellikleri çözümlenirken diğer yandan tüm bu çözümleme nota adları yerine şarkının sözleri kullanılarak ifade edilmeli ve seslendirilmelidir. Deşifre şarkı söylemede birey birden fazla üst düzey zihinsel ve devinişsel süreci aynı anda gerçekleştirir. Deşifre okumada olduğu gibi deşifre şarkı söylemede de sessiz yani içten, zihinden deşifre yapmak mümkündür. Ancak bu makalede sesini kullanarak/ sesli olarak şarkı deşifresinden söz edilmektedir. Potgieter’e göre, deşifre şarkı söyleme asla notalar ve metinlerin içinde mekanik bir çabalamaya (mücadeleye) dönüşmemelidir. Şarkıcı müziği sanatsal bir şekilde sunmaya ve güzel bir şey ortaya koymaya çalışmalıdır (Potgieter, 2004, s. 2-2). Müzik eğitiminde, deşifre becerisinin, tüm müzik eğitimi alan derslerine olumlu bir katkısı olduğu tartışılmaz. Ancak, deşifrenin insan sesiyle yapıldığı ve ana çalgının insan sesi olduğu deşifre şarkı söylemenin ses eğitimi dersleriyle ilişkisinin, tüm derslere oranla çok daha yüksek olduğu şüphesizdir. Soyut kavramları, becerileri ve bunların öğrenimini içeren deşifre okuma ve şarkı söyleme eğitiminde hedefler benzerdir. Genel olarak her iki eğitimde de; yeterli müzik bilgisine sahip, eser analizi yapabilen, gördüğü bir müziği iç kulağıyla duyabilen; müziksel duyarlılığa, düşünmeye, yaratma, yorumlama ve müzikalite gücüne sahip bireyler yetiştirmek amaçlanmaktadır.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Deşifre yapılacak eserler 9. Sınıf öğrencilerinin hazır bulunuşluk düzeyine uygun olmalıdır. [!] Öğretmen, deşifre yaptırırken ölçü sayısı, ritmik yapılanma, ses değiştirici işaretler, hız, gürlük, anlatım terimleri ve aralıkların önemini vurgulamalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                               _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 13.hafta 2-5 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.3. Uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini dinlemeye istekli olur.

⇒ Konular : Uluslararası sanat müziği tür-biçimleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Tartışma, Soru-cevap.

⇒ Etkinlikler : Uluslararası sanat müziğinin seçkin örneklerinden oluşan açıklamalı dinleti etkinliği düzenlenir.

 

Müzikte ilk çağ dönemi

1- Mısır : M.Ö. 2850-332
Çalgı çalmak kahraman erkeklere değil,nazlı kadınlara yakışır düşüncesi hakimdir. Müzik ,dini törenlerin ve dansların olduğu gibi,gündelik yaşamın bir parçası ve eğlence aracıdır. Davul,arp, def, darbuka sistron, çifte Flüt,trompet, üçgen arp, kitara ve su basılarak işleyen org önemli çalgılardır.

2 -Sümerler : M.Ö. 4000-2300
Müzik dinsel tapınma törenlerine Özgü gizemli bir güç taşır . Şarap ve aşk gibi dünyasal zevklerin sesidir. santur, flüt, lir,arp, kamış , düdükler ve davullar, daha sonraları trompetler en önemli çalgılarıdır

3 -Çin : M.Ö. 2850-332
Müzik ilk olarak eğitimde kullanılır. Çin tapınaklarında ve saraylarında, büyük koroların ve çalgı topluluklarının varlığından söz edilir. Çin tiyatrosunda müzik ,olayları ve perdeleri birleştirici bir öğe olarak kullanılmıştır. Davul, zil, sistron, bambu flüt.,ağız orgu,çeşitli gong ve çanlar önemli çalgılarıdır

4 -Hindistan : M.Ö. 2000
Veda adı verilen dört kutsal kitaptan biri olan Samoveda dünyanın notaya alınmış en eski ezgilerini kapsar. Oldukça karmaşık bir müzik kuramı olan hint müziği,melodi çizgisini simgeleyen ragalar ve ritmi belirleyen tala’lardan oluşmaktadır. En eski çalgı armudi gövdesiyle yedi teli olan vina dır. Bir çeşit tanbur olan, şikara, iki telli, sitar, mızrapla çalınan rebab, tavana asılarak çalınan ağır ve büyük bir boru şeklindeki ramsinga, glockenspiel ‘e benzeyen kinneri, büyük davullar, nakkare, boyuna asılan davul, dümbelek, darbuka, çıngırak,ziller önemli çalgılardır.

Ortaçağda Müzik
Ortaçağ, Hıristiyanlığın gelişme yıllarından 15. yüzyıl başlarına dek etkisini sürdüren geniş bir dönemi kapsar. Bu dönem sonunun Karanlık
Çağ olarak da anılması, kilisenin bağnaz egemenliğinde, dünyasal zevklerden yoksun bırakılmış, araştırma, keşfetme, kendini ve çevresini tanıma özgürlüğü elinden alınmış insanın, yalnız ölümden sonrasına hazırlık yapması gereken kutsal bir ortama güdümlenmiş olmasıdır.
Ortaçağ, bin yıldan fazla bir süre içinde, antikçağ ile Rönesansın arasına girmiş ve müziğin sürekliliğini kesmiştir. Hıristiyan Katolik Kilisesi’nin ilk papazları, kilise içine çalgısal müziğin girmesini yasaklarlar. İlkçağa ait müzik, putperestliği ve dünyasal zevkleri çağrıştırmaktadır. Çalgılar, danslara eşlik amacıyla kullanılmıştır. Oysa kilisede en kutsal çalgı insanın kendi sesi olmalıdır. Müzik, teksesli, kutsal, Tanrıya adanmış, duaları kolay ezberletmeye yarayan, ayinlere tılsımlı bir ortam katan araçtır. Böylece kendilerinden önceki müziği yasaklayıp, var olan nota benzeri belgeleri de yok eden ortaçağ papazları, yüzyıllar boyunca müzik sanatını kilise koroları ve teksesli ilahilerle kendi egemenlikleri altında tutmuşlardır.
Belgelere göre antikçağ ile erken ortaçağ (Hıristiyanlıktan öncesi ve Hıristiyanlığın ilk yüzyılları) arasındaki müziğin benzer özellikleri şunlardır: Her ikisi de yalnız melodi çizgisinden oluşan, teksesli yapıdadır. Her ikisi de belli bir metne dayalıdır (antikçağda şiir ya da tiyatroya; ortaçağda İncil’e) ve büyük ölçüde doğaçlamadan yararlanarak çalınıp söylenirler. Antikçağdan ortaçağa aktarılan bir başka karakteristik de müzik sanatının doğa dizgelerine ilişkin özellikleriyle insan düşünce ve davranışındaki etkinliğidir.
Hıristiyanlar ilk zamanlar doğal olarak İbrani ayinleri geleneğini kiliselerine aktarmışlar, böylece ilk törenler, untifon yöntemi ile yapılmıştır. Küçük Asya’dan, Asurlulardan kaynaklanan ilahi okuma şekli Bizans ve Milano yoluyla tüm Avrupa ve Afrika’ya yayılmıştır. Elimizdeki en eski ilahi belgesi 3. yüzyıldan kalma Mısır’da bulunmuş bir papirüstür. Bu nota benzeri belgede söz Eski Yunanca olduğu halde, melodinin Doğu kökenli olduğu ileri sürülmektedir.

Rönesans Döneminde Müziğin Genel Özellikleri
Klasik Batı Müziğinde 15. yüzyılın başları ile 17. Yüzyılın ilk çeyreği arasına kadar süren döneme Rönesans Dönemi adı verilmektedir. Her ne kadar bu yüzyıllarda varolmuş bir akım gibi gözükse de kendisinden sonraki akımlara referans olmuş ve günümüzde de yapılmaya devam etmektedir. Fransızca bir sözcük olan Rönesans, kelime anlamı olarak; Yeniden doğuş anlamına gelmektedir. Bu dönemin başlangıç bestecisi olarak Dufay gösterilmektedir. Dufay’ ın yarı dinsel, yarı oyunsal operası dönemin başlangıcı ve aynı zamanda ilk opera denemeleridir. Ayrıca besteci, bugün müzikte hala kullanılan müzikal bir yapı olan Cantus firmus’ u geliştirerek çok sesli müziğe yeni bir boyut kazandırmıştır. Heykel ve mimaride Rönesans 1400’ lü yıllarda başlamış olmasına karşın, müzikte 1450’ li yıllara denk gelmektedir. Bunun sebebi, hiç şüphesiz, müziğin; heykel ve mimariden etkilenmesidir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.1. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (D.1. Müzikte İlk Çağ, Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinin genel özelliklerini açıklar.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                               _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 14.hafta 8-12 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzikleri tanır.

⇒ Konular : Dünyanın farklı bölgelerindeki müzikler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Tartışma, Soru-cevap, Araştırma-İnceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, dünyanın farklı bölgelerindeki (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz vb.) müzikleri araştırarak elde ettikleri bulgularla (ses ve görüntü kayıtları, poster, resim, çalgılar vb.) açıklamalı dinleti etkinlikleri düzenlemeleri istenir.

 

Rock müzik : Rock, 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, genellikle elektro gitar, bas gitar ve bateri gibi enstrümanlarla beraber vokal melodi taşıyan popüler müzik formudur.

Progresif rock : Elektro gitar, akustik gitar, bas gitar, klaveye ve bateri gibi geleneksel rock enstrümanlarına ek olarak keman, hammond orgu, moog sentezleyici, perküsyon enstrümanları, üflemeli çalgılar ve benzeri bulunabilir.

Heavy Metal: Heavy Metal, agresif ritimler ve aşırı distorsiyonlu gitarlarla karakterize edilen Metal müzik türüdür.

Kelt Müziği: Kelt müziği ya da Keltik müzik İskoçya, İrlanda, Galler, Asturias vs. gibi bölgelerde yaygın olan geleneksel bir müzik türüdür. Özellikle son yıllarda Dünya çapında dinleyici kitlesi bulmuştur. Kelt müziği, pentatonik bir müzik olup keman, gitar, arp, gayda ve flüt gibi çalgılar önemli yer tutar. Bayan vokale erkek vokalden daha sık rastlanır. Rahatlatıcı ve dinlendirici özelliğiyle tanınan bir müziktir.

Blues: ABD'de siyah müzisyenlerin kendi halk müziklerini modern enstrümanlarla icra etmeye başlamaları ile birlikte ortaya çıkmış, zamanla halkın bütün kesimlerine yayımış, içinden R&B, caz ve rock gibi başlı başına tarzlar çıkarmış müzik tarzı.

Caz: Belkide en tanınmış Caz müzisyeni Louis ArmstrongCaz, ilk kez Lousiana, New Orleans'ta, 1900'ların başında gelişmeye başladı. Caz müziği, mavi notalar, senkop, swing, çoklu ritim, atışma, ve doğaçlama tekniklerini kullanır; Afrikalı amerikası ve batı müziği tekniklerinin harmanlanmasıdır. Bu müziğin dünya ile tanışması ise 1917 yılında Dixieland Jazz Band'in ilk plaklarının piyasaya çıkmasıyla olmuştur.

Klasik Müzik: Klasik batı müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür.

Rhythm and Blues (diğer adıyla R&B veya RnB): jazz, rap , gospel ve blues karışımı, Afrika kökenli ABD'lilerin yaptığı müzik türüdür.

Rap: Kökeni 1970'lerin Getto Amerika'sına dayanan bir müzik türü.

Çağdaş Müzik: Gerçekten de yeni bir geleneği yaratmayı başarmıştır bu müzik. Bugün de dünya müzik repertuarında ancak küçük bir yer kaplayan çağdaş müzik, yine de pek çok dünya bestecisini etkilemiş, genişletilmiş, değiştirilmiş, ama yüzyılımızın -Çağdaş- müziği olmuştur.

Türk Halk Müziği: Toplumların hayatından kaynaklanan duygu, düşünce ve zevklerini işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun kültürünü yansıtan sözlü ve sözsüz ezgilerdir..

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : ”Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.9. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (A.9. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzik eserlerinden örnekler seslendirir.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                     _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 15.hafta 15-18 Mayıs) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.8. Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yapılan çalışmaları ve sağlanan gelişmeleri tanır.

Konular : Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yapılan çalışmalar ve sağlanan gelişmeler.

Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar müzik alanında yapılan çalışmaları ve gelişmeleri araştırarak bu alanda ulaşabilecekleri resim, fotoğraf, belge, ses ve görüntü kayıtlarından yararlanarak sunum yapmaları istenir.

 

A. YENİ MÜZİK KURUMLARIMIZIN AÇILMASINDA ATATÜRK’ÜN ÖNDERLİĞİ

Atatürk, her türlü yenilik ve ilerlemede öncü olma görevini üstlenen bir liderdi.Atatürk, yeni müzik kurumlarımızın açılmasında da öncülük etmeyi sürdürmüştür. Onun sayesinde Osmanlı zamanından kalma mevcut müzik aletlerini iyileştirmiş,modernleştirmiş ve gelişmiştir. Bunların yanı sıra, kapatılan kurumların yerine çağdaş uygarlık seviyesine uygun ve ulusal müzik anlayışımıza yakışır yeni müzik kurumları açılmıştır.“

Atatürk’ün önderliğinde,müzik alanında yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır;

- Ankara’da ‘’Musiki Muallim Mektebi ‘’kuruldu (1924).

-  “Mızıka-i Hümayun’’ Ankara’ya taşınarak ‘’Riyaset –i Musiki heyeti ‘’adını aldı(1924)

- İstanbul Belediye Konservatuvarı kuruldu(1926).

- Ankara Devlet Konsevatuvarı kuruldu(1936).

- Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü kuruldu(1937)

- Ankara’da Askeri Müzik Okulu öğretime açıldı(1938)

Bu kurumlar, Atatürk’ün düşünceleri ve direktifleri doğrultusunda günümüze kadar gelişerek gelmiştir.’ün düşünceleri ve direktifleri doğrultusunda günümüze kadar gelişerek gelmiştir.Günümüzde çağdaş Türk müziğinin temeli olan bu kuruma, çeşitli senfoni orkestraları konservatuvarlar, üniversitelerin bünyesinde açılan müzik bölümleri, operalar, güzel sanatlar fakülteleri ve liseleri eklenmiştir.

 

B. MÜZİK SANATCILARININ ATATÜRK’ÜN MÜZİK GÖRÜŞLERİ DOĞRULTUSUNDA YETİŞTİRİLMESİ

Atatürk döneminde, çağdaş Türk müziğinin geliştirilmesi için; ‘’Türk beşleri’’ diye adlandırılan kişilerden oluşan ve müziğimizin bugünkü çağdaş seviyeye ulaşmasında büyük emeği geçen sanatçılardan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil kazım Akses Devlet bursu ile müzik eğitimi için yurt dışına gönderilmişlerdir.

Ankara’da Musiki Muallim Mektebinin kurulmasından sonra Avrupa’ya başka öğrenciler de gönderilmeye başlandı.Mektebinin kurulmasından sonra Avrupa’ya başka öğrenciler de gönderilmeye başlandı.Mektebinin kurulmasından sonra Avrupa’ya başka öğrenciler de gönderilmeye başlandı. Avrupa’daki eğitimini tamamlayan genç sanatçılar, yurda döndükten sonra hem çağdaş anlamda müzik eserleri bestelemiş hem de çeşitli müzik okullarında öğretmenlik yapmışlardır.

1934 yılın da’’ Milli Musiki ve Temsil Akademisi Kuruluş Kanunu’’ çıkarıldı. ‘’Müzik İnkılabı’’nın pıroğramını yapmak için bir kurul oluştuldu. Bu konu için Avrupa’dan getiri,len uzmanlar çalıçmalara abşladılar. Ankara devlet konservatuvarından çağdaş besteci ve yorumcular yetiştirildi. dersimiz. com Ayrıca Paul Hindemith (Paul Hindemit) ve Bela Bartok gibi büyük müzik adamları da Türkiye’de araştırma ve incelemeler yapmış ve müzik alanında kendilerinden yararlanılmıştır.

Atatürk’ün sağlığıbda başlatılan müziğimizin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ölümünden sonra da devam edilmiştir.

1948 yılında, üstün yetenekli çocukların yurt dışına öğrenim görmeleri için özel bir yasa çıkarıldı. Bu yasa doğrultusunda yurt dışına ilk gönderilen sanatçılar, Piyanist İdil Biret ve Kemancı Suna kandır.

 

C. ATATÜRK’ÜN MÜZİK GÖRÜŞMELERİNİ ÇÖZÜMLEYİŞ VE YORUMLAYIŞ

Toplumlardaki değişiklikler ve yenilikler, kendini önce müzikte göstermektir. Bunu fark eden Atatürk, müziğe gereken önemi vermiş ve bu alanda büyük atılımlaer gerçekleştirilmiştir. Atatürk, güzel sanatlar içinden müziğe verdiği önemi, konuşmalarında da dile gelmiştir. Bu konuşmalarının birinde ‘’ bir ulusun musiki eğitiminde önem verilmezse, o ulusu ilerletmenin mümkün olmayacağını ‘’görüşünü belirtmiştir. ‘’diyerek rmüzik konusun da biliçli olarak hareket ettiğini vurgulamıştır.

Atatürk, müzikle ilgili düşüncelerini ‘’müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.’’sözü ile belirtmiştir. O, müziğin toplum hayatında çok önemli bir yeri olduğunu ise ‘’Hayatta müziklazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikileilgiliolmayan varlık insan değildir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat saten mevcut olmaz.’’ Sözleri ilebelirtmiştir.

Atatürk; ‘’Her milletin kendisine özgü gelenek ,kendine göre ,milliği özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen giğerbirmilletin taklitçisi olmamalıdır... Milliği müziğimizi, modern teknik içinde yükseltme çalışmalarına,daha çok emek verilecektir. Dünyanın her türlü ilminden,buluşundan,gelişmesinden istifade edelim,lakin unutmayalım, asıl temeli kendi çizdiğimizden çıkarmak mecburiyetindeğiz’’sözleriile ulusal müziğin özünü koruyarak geliştirilmesini vurgulamıştır.

Atatürk’ün yaptığı türkmüzik inkilabını kısaca; ‘’Türk müziğini kendisine özgü geleneksel yapısı içinde,uslüp ve biçim özelliği değiştirilmeden geliştirilmesi ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması’’ sözleri ile ulusal müziğin özünü koruyarak geliştirilmesini vurgulamıştır.

Atatürk’ün yaptığı Türk müzik inkilabınınn kısaca; ‘’türk müziğinin kendisine özgü geleneksel yapısı içinde, uslüp ve biçim özelliği değiştirilmeden geliştirilmesi ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması’’ diye özetleyebiliriz.

Türkiye’miz müzik alanında dünyadaki saygın ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin müzikalanında bu kadar ilerlemesinin en büyük nedeni, Atatük’ün belirlediği müzik ilkeleri doğrultusunda Cumhuriyet Döneminde başlatılan çalışmaların günümüze kadar aynı hızla devam etmesidir.

 

Ç. ATATÜRK’ÜN BELİRLEDİĞİ MÜZİK İLKELERİ DOĞRULTUSUNDA YAPILAN ÇALIŞMALAR VE SAĞLANAN GELİŞMELER

Atatürk’ün müzikle ilgili görüşlerini hayata geçirmesinde uyulması gereken temel düşünceler, onun belirlediği müzik ilkelerine dayanmaktadır.

Türk müziği, türk müzik inkılabından sonra her yönüyle bir atılım içine girmiştirn. Ulusallıktan çağdaşlığa çağdaşlıktan evrenselliğe ilkesiyle yapılan çalışmalar sonucu, müziğimizde büyük gelişmeler sağlanmıştır. Müzikile ilgili gelişmeler doğrultusunda amaçları gerçekleştirmek için çeşitli müzik kurum ve kuruşları açılmış,burada eğitim gören nöğrenciler, Atatürk’ün belirlediği ilkeler doğrultusunda yetiştirilmiştir. Bu çalışmalar, devam ederek günümüze kadar gelmiştir.

Atatürk’ün belirlediği müzik ilkeleri doğrultusunda yapılan çalışmaları ve sağlanan gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz.

- Türk halk ezgileri derlenmiş, notaya alınmış ve yayımlanmıştır.

- Bu eserleri seslendirmek ve yorumlamak için orkestıralar ve korolar kurulmuştur.

- Müziğimizde yeni bir kavram olan çok seslilik kullanılmaya başlanmıştır.

- Halk ezgilerinin, batı tekniği ile çok seslendirme çalışmaları yapılmıştır.

- Aynı ezgilerimiz, çağdaş tekniklerle işlenerek özgün eserler bestelenmiştir.

- İlk türk operası olan “Özsoy Operası “Ahmet Adnan Saygun tarafından bestelenip sahneye koyulmuştur.

- Türkçe operalar sahneye konulmuştur.

- Geleneksel Türk halk müziği,geleneksel Türk sanat müziği ve çağdaş çok sesli Türk müziği alanlarında değerli sanatçılar ve öğretmenler yetiştirilmiştir.

- Çeşitli üniverstelere bağlı fakültelerde müzik bölümleri açılmıştır.

- Çeşitli müzik guruplarımız yurt dışında düzenlenen festivallere katılarak büyük başarılar elde etmişlerdir.

- Ülkemizde, uluslar arası özelliğe sahip bir çok müzik festivali düzenlenmektedir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerine yer verilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                     _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 16.hafta 22-26 Mayıs) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.9. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzik eserlerinden örnekler seslendirir.

Konular : Dünyanın farklı bölgelerindeki müzik eserlerinden örnekler.

Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Dünyanın farklı bölgelerindeki (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz ülkeleri vb.) müziklere ait eserlerden değişik örnekleri içeren bir çalışma yaprağı (ya da internetten, akıllı tahtadan) hazırlanıp dağıtılır. Öğrenciler içlerinden seçtikleri örnek eseri/eserleri seslendirir.

 

Kesinlikle zaman kaybı olmayacak, mutlaka dinlemeniz gereken En İyi 10 Klasik Müzik eseri ;

- Mozart – Requiem

- Mozart- 40.Senfoni

- Beethoven- Moonlight Sonata.

- Vivaldi - Winter.

- Handel - Sarabande.

- Bolero -RAVEL.

- J.S. Bach - St.

- Vivaldi- La Follia.

- Mozart- Turkish March.

- Beethoven- Für Elise

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Dinleme” öğrenme alanı B.4. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzikleri tanır.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                 _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 17.hafta 29 Mayıs – 2 Haziran) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.3. Dağarcığındaki basit ölçülerde yazılmış eserlere uygun ritim eşliği oluşturur. E.2. Ritim-ezgi çalgısı yapar.

⇒ Konular : Basit ölçülerde yazılmış eserlere uygun ritim eşliği oluşturma. Ritim-ezgi çalgısı yapma.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Orff yöntemi, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Yaratma-üretme, Grup çalışması. (Not: Orf yöntemi: Bu metodun en temel öğesi, dans, müzik, konuşma, dil, vücut, ve hareket birlikteliğidir.)

⇒ Etkinlikler : Tartım kalıpları hatırlatılarak, öğrendiği eserlere uygun ritim eşliği yazma-uygulama etkinlikleri düzenlenir. Bu yönlendirmeden sonra öğrencilerin derse getirdiği malzemelerle keşfettikleri seslerden yararlanarak çalgılarına şekil vermeleri istenir. Öğrencilerin, ürettikleri çalgılarıyla seslendirdikleri eserlere eşlik etmeleri sağlanır.

 

Notaların değerlerini vuruşlarla anlayabiliriz. Bir vuruşu ayağımızla vurduğumuzu düşünelim. Bir vuruş, ayağımızın aşağı inişi ve yukarı çıkışıyla ikiye bölünmüş olur. Böylelikle farklı nota değerlerinin vuruşları şöyle olur:

-Birlik Nota:

 

-İkilik Nota:

 

-Dörtlük nota:

 

-Sekizlik Nota:

 

Not: Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, iki adet sekizlik nota yan yana gelirse yukarıdan iliştirilen bir çizgiyle birleştirilebilirler. Bu durum iki adetten daha fazla sekizlik notalar için de geçerlidir.

-Onaltılık Nota:

 

Not: Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, iki adet onaltılık nota yan yana gelirse yukarıdan iliştirilen bir çizgiyle birleştirilebilirler. Bu durum iki adetten daha fazla sekizlik notalar için de geçerlidir. Örneğin yukarıdaki tabloda dört adet onaltılık nota birleştirilmiştir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Dinleme” öğrenme alanı B.4. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzikleri tanır.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                 _

Günlük Plan- 9.sınıf (2016-2017 2.dn. 18.hafta 5-9 Haziran) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.4. Türk halk müziğinin yaşanmış öykülerini canlandırır.

⇒ Konular : Türk halk müziğinin yaşanmış öyküleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Drama, Rol Yapma,  Öyküleme, Yaparak-yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Halk türkülerinin öyküleri hakkında araştırma yapmaları ve elde edilen bulguları gruplar hâlinde canlandırarak sunmaları istenir.

 

Ah,Bir ataş ver.

Çanakkale Boğazı, Nağra Burnu açıkları 4 Nisan 1953, Saat 02:15

Uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Nağra Burnu açıklarında İsveç bandıralı Nabuland Şilebi ile Çarpıştı. Sessiz, soğuk ve bulanıktı gece. Başından aldığı şiddetli darbe ile Dumlupınar birkaç saniye içinde sulara gömüldü. Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dairesine sığındı. Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla gemi ile irtibat sağlandı. Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu. Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için, gereksiz yere konuşmamaları, şarkı söylememeleri ve sigara içmemeleri konusunda uyarılar yapıldı. Ancak saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda karanlıkta bekleyen 22 kişiye, herşey yine aynı sözcüklerle anlatıldı; konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve hatta sigara bile içebilirler. Şamandıradaki telefon hattının Öbür ucundan, tüm Türkiye, denizaltıda tevekkülle ölüme yapılan hüzünlü ama başı dik türküsünü dinledi

Ah, Bir Ataş Ver, Cıgaramı Yakayım
Sen Sallan Gel, Ben Boyuna Bakayım

Uzun Olur Gemilerin Direği
Ah,Çatal Olur Efelerin Yüreği
Ah,yanık olur Anaların yüreği

Ah, Ataşı Gavur, Sinem Ko Yansın
Arkadaşlar Uykulardan Uyansın

 

GESİ BAĞLARI (İç Anadolu Bölgesi Kayseri)

Kayseride annesi ile yasayan genc kız Kayseri iline baglı gesi kasabasına gelingider ozamanın sartlarında ulasım zor oldugu için genç kız kayseriye gidipgelemez ve annesine olan özlemi onu cok üzer kocası vurdum duymaz gamsız birisidirgenc kızla hic ilgilenmez kaynana ise despot ve kötü birisidir geline yapmadıkeziyet bırakmaz aradan zaman gecer ve bir cocukları olur çocuğu ile avunmayaçalışır ama nafile annesine olan özlemi birtürlü dinmemistir annesinden hichaber alamadıgı için cok üzülmektedir.aylar yıllar geçer ve kötü haber gelirannesinin öldügünü ögrenen gelin üzüntüsünden gesinin güzel bagları arasındahem aglar hem de gesibagları türküsünü söyleye söyleye dolaşır durur.türkününbilinen 64 beyiti derlenmiştir.

(Of) Gesi Bağları'nda Dolanıyorum
Yitirdiğim Yarimi Aman Aranıyorum
Bir Çift Selamına Güveniyorum

Gel Otur Yanıma Hallerimi Söyleyim
Halimden Bilmiyor Ben O Yari Neyleyim

(Of) Gesi Bağları'ndan Gelsin Geçilsin
Kurulsun Masalar Rakı Konyak İçilsin
Herkes Sevdiğini Alsın Seçilsin

Atma Anam Atma Şu Dağların Ardına
Kimseler Yanmasın Anam Yansın Derdime

(Of) Gesi Bağları'nda Üç Top Gülüm Var
Hey Allah'tan Korkmaz Sana Bana Ölüm Var
Ölüm Varsa Şu Dünyada Zulüm Var

Gel Otur Yanıma Hallerimi Söyleyim
Halimden Bilmiyor Ben O Yari Neyleyim

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Etkinliğin sergileneceği ortam ve koşullar hazırlanmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================





=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                 .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 1.hafta 19-23 Eylül) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.2. İstiklal Marşı’nı süre değerlerine uygun söyler.

Konular : İstiklal Marşı’nı süre değerlerine uygun söyle.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : İstiklal Marşı’nın bona ve solfeji yapılarak, tek ve çift çoğaltma noktası olan süre değerlerine dikkat çekilir. Prozodi kuralları hatırlatılır. İstiklal Marşı’nın sözlü ve sözsüz ses kaydı dinletilip doğru teknikle söyleme çalışmaları yapılır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Müziksel işitme okuma ve yazma. Okuma kısmı ise ikiye ayrılır:  Ritimsel okuma ve melodik okuma. BONA, bir insandır. Ritimsel okuma üzerine solfej kitapları bulunduğu için  ritimsel okuma BONA olarak adlandırılmaktadır.

İstiklal Marşı Solfej Notaların Yazılışı ve Okunuşu Müzik:
İstiklal Marşı Notaları

-KORK-MA-SÖN-MEZ-BU-ŞA-FAK-LAR-DA-YÜ-ZEN-AL-SAN-CAK
       – DO -Mİ -FA – SOL-RE-FA-Mİ – Mİ -LA- Sİ- DO -Sİ -SOL-Sİ

-SÖN-ME-DEN-YUR-DU-MUN-ÜS-TÜN-DE-TÜ-TEN-EN-SON-O-CAK
       -Sİ -LA- Sİ – FA -FA- LA -SOL-RE- Mİ-FA-SOL-LA -Sİ -DO-RE

-O-BE-NİM-MİL-LE-Tİ-MİN-YIL-DI-ZI-DIR-PAR-LA-YA-CAK
    -Mİ-RE-RE-RE- -Sİ-LA-SOL-DO-Sİ-DO-FA-DO-Sİ- LA-SOL

-O- BE-NİM-DİR-O-BE-NİM-MİL-LE-Tİ-MİN-DİR-AN-CAK
    -FA-SOL-Mİ-Mİ-RE-DO-Sİ- LA-SOL-FA-Mİ-Sİ-DO -Mİ

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                  .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 2.hafta 26-30 Eylül) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.1. Barok dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : Barok dönemin genel özellikleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, müzik tarihi Barok Dönemine ait bilgi edinmeleri ve elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Klasik Batı Müziği tarihinde, ilk opera denemesi olan dafne operası ile başlayıp, ünlü besteci J. Sebastian Bach’ ın ölümü olan 1750 yılına kadar geçen yaklaşık 150 yıllık sürece Barok Dönem adı verilmektedir. Dönemin başlangıç bestecisi olarak Monteverdi, kapanış bestecisi olarakta Bach gösterilmektedir. Barok kelimesi dönemi aşağılamak için Klasik Dönemde verilmiş bir isimdir. Portekizce işlenmemiş çarpık inci anlamına gelen barok kelimesi aslında bir denizcilik terimidir.

Kendinden sonraki dönemde beğenilmemiş olsa da Barok Dönem, müzik tarihinin en önemli dönemini kapsamaktadır. Rönesans Döneminde opera denemeleri olsa da sanatsal değeri olan operalar Barok Dönemde yazılmaya başlanmıştır. Yine Rönesans Döneminde ilk temelleri atılan tonal yapı yani majör ve minör kalıplar, yine bu dönemde bir standart içerisinde sistematiğe oturtulmuştur. Bunlara ilave olarak Barok Dönemde, ton değişimi anlamına gelen modülasyon teknikleri oturtulmuştur. Bu yönü ile müzik tarihinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Dönemin diğer bir özelliği de eser arasında tempo değişimini belirtmek için verilen bitiş bölümleridir. Bu dönemde çalgısal pek çok yeni tür ortaya çıkmıştır. Konçerto, süit, senfonin atası olan sinfonia gibi çalgısal türlerin yanı sıra oratoryo, kantat, opera gibi diğer türlerde ortaya çıkmıştır.

Barok Dönem genel olarak soylulara hitap eden bir çağdır. Dönemin görkem ve şatafatı müziklere yansımıştır. Dönem müziği yoğun bir yapıya sahiptir. Zıtlıklar, enstrüman grupları arasındaki karşılıklı atışmalar, sürekli ya da şifreli bas, çembalo, konturpuan, ses yüksekliklerinin kullanılması dönemin başlıca özelliklerinden bazılarıdır. Bu müzikal zenginlikler, kaynağını genel anlamı ile tonal yapının oturmasına borçludur.

Barok Dönemi genel anlamı ile şu üç başlık altında değerlendirilmektedir;
Erken Barok: 1600-1650
Önemli Bestecileri: Monteverdi, Gesualdo

Gelişme (Yayılma, Orta)Dönemi: 1650-1700
Önemli Bestecileri: A. Scarlatti, Corelli, H. Purcell

Olgun (Doruk) Barok: 1700-1750
Önemli Bestecileri: Vivaldi, Telemann, Handel, J. S. Bach

Dönemin en önemli enstrümanı klavsendir. Dönemin sonlarına doğru piyano bulunmuş olsa da piyano için eser yazılmamıştır. Keman önem kazanmış ve bir çok eserde birincil enstrüman olarak kullanılmıştır. Genel olarak Rönesans Dönemin enstrümanları kullanılsa da bu çalgılar gelişim göstermiştir. Dönemin en önemli bestecisi J. S. Bach’ tır. Tonalitenin bugünkü şeklini almasında önemli bir pay sahibi olan besteci aynı zamanda füg ve tocatto gibi müzikal formları zirveye taşımıştır.

Barok Dönem müziği için bugünkü kullanılan müzikal yapıların temellerinin sağlam olarak atıldığı ve hemen hemen her dönemde müzikal altyapısının etkisini hissettirdiği dönemdir diyebiliriz. Kendinden sonraki dönem olan Klasik dönemde her ne kadar beğenilmemiş olsa da dönemin müzikal zenginliğinden faydalanmışlardır. Klasik Dönemin en önemli bestecilerinden Haydn ve Mozart’ ın Bach’ ın eserlerini defalarca kez incelemiş olmaları da bunun ispatıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 3.hafta 3-7 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.1. Dinlediği eserler arasından Barok Döneme ait olanları ayırt eder.

Konular : Barok dönemin ait eserler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Barok Dönem bestecilerinin eserleri ile ilgili araştırma yaparak dinleti etkinlikleri düzenlemeleri istenir. Dinleti sırasında kullanılan çalgılar, seslendirme teknikleri vb. dönem özelliklerine dikkat çekilir. Barok, Rönesans ve Rönesans öncesi dönem müzikleri dinletilerek öğrencilerin bu müzik eserleri arasından Barok Döneme ait olanları ayırt etmeleri sağlanır.

Öğrenme öğretme süreci :

Vivaldi, Telemann, Handel, J. S. Bach, Monteverdi, Gesualdo, A. Scarlatti, Corelli, H. Purcell eserleri dinletilir ve ayırt ettirilir.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 4.hafta 10-14 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.2. Klasik dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : Klasik dönemin genel özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, müzik tarihi Klasik Dönemine ait bilgi edinmeleri ve elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Batı müziğinde J. S. Bach’ ın ölümü olan 1750 yılında başlayıp, 1800’ lü yıllarda sona eren müzik akımına Klasik Dönem adı verilmektedir. Kimi müzikologlara göre dönemin sona ermesi 1789 Fransız İhtilali iken, bazı müzikologlara göre de, Mozart’ ın ölümü olan 1791 yılıdır. Ancak her dönem için geçerli olduğu gibi dönemler belirli bir süreç içinde sona ererler. Bu yüzden net bir tarih vermek yanılgı olabilmektedir. Diğer dönemler baz alındığında çok kısa bir zaman dilimini kapsayan Klasik Dönem, bestecileri ve müzikal formları ile oldukça geniş bir dönemdir.

Klasik Döneme, klasik isminin verilmesi, bugün kullandığımız çoğu müzikal formun ve yapının bu dönemde bugünkü şeklini almasındandır. Aydınlanma felsefesi, müziğin üslubuna işlenmiştir. Dönemin müziği kendinden önceki Barok Dönemin aksine sade, yalındır. Barok Dönemde kullanılan sürekli bas yerini homofoniye, çembalo ise yerini piyanoya bırakmıştır. Yine aynı şekilde barok Dönemde ortaya çıkan süslemelerin kullanımı da bu dönemde farklılıklar göstermektedir. Rokoko akımı ile müziğe yeni bir yön verilerek, sadelik ön plana çıkartılmıştır.

Klasik Dönemin oluşumuna 18. yy ortalarında kurulan Mannheim okulunun etkisi damgasını vurmuştur. Kilise ve saray etkisinde olan Barok müziğinin aksine müzik yavaş yavaş halka inmeye başlamış, saraylardaki konser salonları yerini, halkında müziğe ulaşabilmesini sağlayan büyük konser salonlarına bırakmıştır. Dönemde özellikle senfoni çok büyük gelişim göstermiş ve döneme Haydn ile damgasını vurmuştur. Aynı zamanda bale, opera, sonat ve konçerto da dönem müziğinde önemli bir yere sahiptir.

Müzik tarihinde Viyana Klasikleri olarak bilinen; Haydn, Mozart ve Beethoven, dönemin en önemli bestecileridir. Bu üç besteci piyano sonatları, konçertolar, senfonik eserler ile kendilerinden sonraki dönemlere ışık tutmuşlardır. Klasik Dönem müziğinde melodi ve armoni öne çıkartılarak sade bir biçimde uygulanmış, müziğin sadece soyluların değil tüm halkın kültürel yapısına hitap etmesi gerekliliği savunulmuştur.

Klasik Dönemin ilk evresi olarak, C. P. Emmanuel Bach ve Johann Stamitz önderliğinde kurulan Mannheim okulu önderliğinde, Erken Klasik Dönem olarak kabul edilir. Okul barok müziğinin görkem ve şatafatından kurtulma sade ve yalın müzik yapılmasının öncüsüdür. Mannheim okulunun kurduğu orkestra, nüansların ve müzikalitenin diğer besteciler tarafından duyularak, onlara esin kaynağı olmuştur. Gluck’ un opera sanatına yeni bir boyut kattığı dönemde bu zaman dilimine denk gelmektedir.

Yüksek Klasikler olarak ta bilinen ikinci evrede Klasik Dönemin doruğa ulaştığı dilimdir. Haydn ve Mozart bu anlamda bu evrenin en önemli bestecileridir.

Geç Klasikler olarak bilinen son evrede ise Beethoven ve Schubert müzikte ön plana çıkmaktadır. Her iki besteci içinde romantik dönemin kapılarını aralamışlardır diyebiliriz. Hem Beethoven hem de Schubert’ in hem Klasik hem de Romantik Dönem eserleri mevcuttur.

Küçük burjuvazinin Fransız ihtilali ile söz sahibi olması, müziğin Romantik Üsluba doğru yönlenmesini sağlamış, Beethoven ile birlikte Klasik Dönemin kapılarını kapatılarak, Romantik Döneme geçilmiştir.

Haydn, Mozart, Beethoven, Schubert, Stamitz, Gluck, Klasik Dönemin önemli bestecilerindendir.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 5.hafta 17-21 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.2. Dinlediği eserler arasından Klasik Döneme ait olanları ayırt eder.

Konular : Klasik dönemin ait eserler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Klasik Dönem bestecilerinin eserleri ile ilgili araştırma yaparak dinleti etkinlikleri düzenlemeleri istenir. Dinleti sırasında kullanılan çalgılar, seslendirme teknikleri vb. dönem özelliklerine dikkat çekilir. Klasik, Barok, Rönesans ve Rönesans öncesi dönem müzikleri dinletilerek öğrencilerin bu müzik eserleri arasından Klasik Döneme ait olanları ayırt etmeleri sağlanır..

Öğrenme öğretme süreci :

Haydn, Mozart, Beethoven, Schubert, Stamitz, Gluck eserleri dinletilip ayırt ettirilir.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 6.hafta 24-28 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.5. Marşlarımızdan dağarcık oluşturur.

Konular : Marşlarımız.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk sevgisi, yurt sevgisi, hürriyet, Kurtuluş Savaşı vb. konularda öğrenci seviyelerine uygun bestelenmiş marşlarımızı söyleyerek ve çalarak dağarcık oluşturulması için çalışmalar yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Milli bilinç kazandıran marşlar 

Milli bilincin hissini her zaman yaşamak ve yaşatmak adına yazılmış olan marşlarımız şunlardır;

Cumhuriyet marşı

İstliklal marşı

İzmir marşı

gençlik marşı

İleri marşı

Sakarya marşı.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                               .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 7.hafta 31 Ekim-4 Kasım) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.3. Barok ve Klasik dönem bestecilerine örnekler verir.

Konular : Barok ve Klasik dönem bestecileri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Barok ve Klasik dönem bestecilerinin (J. S. Bach, A. Vivaldi, G. F. Händel, W. A. Mozart, L. V. Beethoven, F. J. Hadyn vb.) seçkin eserlerinden oluşan dinletiler düzenleyerek bu dönem bestecilerini tanıtıcı, fotoğraf/resim gibi materyaller hazırlayıp sunum yapmaları istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

J. S. Bach, A. Vivaldi, G. F. Händel, W. A. Mozart, L. V. Beethoven, F. J. Hadyn vb. Sanatçıların eserleri dinlettirilir.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                  .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 8.hafta 7-11 Kasım) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.7. Atatürk’ün sevdiği şarkılardan ve türkülerden dağarcık oluşturur.

Konular : Atatürk’ün sevdiği şarkılar ve türküler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk’ün sevdiği şarkıları ve türküleri içeren ses kayıtları dinletilir. Öğrencilerin bu şarkıları ve türküleri dağarcığına eklemeleri için çalışmalar yapılır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar

Yanık Ömer

Kırmızı Gülün Âli Var

Sobalarında Guru da Meşe Yanıyor Efem

Çökertmeden Çıktımda Halilim

Mehrali Bey Ağıtı

Ata Barı

Mızıka Çalındı Düğünmü Sandın

Köroğlu Solağı

Yanık Ömer

Dağlar Dağlar Alişimin Kaşları Kare

Sarı Zeybek

Havada Bulut Yok

Kışlalar Doldu Bugün

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa

Merhaba Mustafa Kemal Paşa

Bayati Taksim

Merhaba

Bayati S. Se

Viola - Kanun

Atanın Sevgi Nefesi

Mustafa Kemal

Ritim Sol

Merhaba

Sarayburnu 1934

Ud Taksim

Keman Solo

Ataya Merhaba.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================
                                                                                                                                          .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 9.hafta 14-18 Kasım) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.4. Barok ve Klasik dönem çalgılarına örnekler verir.

Konular : Barok ve Klasik dönem çalgıları.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Sunum, Tartışma, Soru-cevap, Araştırma-inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden Barok ve Klasik dönem çalgılarını araştırmaları istenir. Barok Dönem çalgı/çalgı grupları ve Klasik Dönem çalgı/çalgı grupları arasında benzerlik ve farklılıkları belirtmek üzere (trio, quartet, oda orkestrası senfoni orkestrası) her iki döneme ait örnek eserler dinletilerek çalgıların tınılarını hissetmeleri ve tarihsel süreç içindeki gelişimlerini algılamaları sağlanır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Barok dönemde de Rönesans çalgıları kullanılmıştır. Viol adı verilen ve keman ile violonsele benzeyen, büyüklüğüne göre pes ya da tiz akort edilen yaylı çalgılar yaygındı. Tınısı, kötü yapılmış bir keman sesine benzerdi. Viol 18. yy'da İtalya'da geliştirilerek bugünki keman ailesini oluşturacaktır. Bizde ud adıyla tanınan ve kullanılan çalgı Ortaçağ'da, İspanya'ya geçen Müslümanlar tarafından Avrupa’ya tanıtılmıştı. İspanya, İtalya ve Orta Avrupa'da luth adıyla tanındı ve yaygınlaştı. İspanya ve Fransa’da olduğu gibi Almanya'da da ilk çalgı yapıtlarının luth için yazıldığını görüyoruz. Şarkılar luth eşliğinde seslendiriliyordu. Bazen de aynı şarkılar çalgı müziği biçiminde icra ediliyordu. Aria ve Canzona adı verilen şarkılar dindışı müzikte insan sesinden çalgı müziğine geçişi sağlamıştır. Aria ve canzonaların yanında yaygın olan dans parçaları, suit (demet) adı verilen yapıtlar içinde toplanmış ve icra edilmiştir. 17. yy ortalarında viol ailesi yerini keman ailesine bıraktı. Kilise koroları yanında orkestra adı verilen, en az beş keman, iki viyola, iki viyolonsel ve bir kontrabas'dan oluşan yaylı çalgı toplulukları kuruldu. Bunların yanında gerektiğinde üflemeli çalgılar da yer alıyordu. Her orkestrada mutlaka bir cembalo (clavicen, harpischord) bulunuyordu ve basso continuo (sürekli bas) diye bilinen bas partisi, cembalonun tamamlayıcı armoni imkanlarıyla destekleniyordu. İlk kez Arcangelo Corelli (1653-1713) bu topluluklar için eserler yazdı. Corelli’nin eserlerinde solo ve ripieno (beraber) olmak üzere karşıt iki unsur yer alır. Ripieno yerine büyük anlamına gelen Almanca grosso terimi de kullanılır. Bu terimlerden yararlanılarak concerto grosso formu doğmuştur. Dört bölümlü sonat planını takip eder: yavaş, hızlı, yavaş, hızlı. Bu bazen değişebilir. Corelli bazı kısa bölümleri kullanmıştır. Vivaldi ve Bach hızlı, yavaş, hızlı şeklinde üç bölümlü plana uygun olarak yazmıştır. Son bölüm karakter olarak gigue gibidir. Bunun yanında bir çalgı ve orkestra için sololu konçerto denilen bir tür doğdu. Bu türün ilk örneği Giuseppe Torelli (1658-1709) tarafından yazılmıştır. Konçerto formu Klasik ve Romantik dönemlerde daha da gelişmiştir.
Barok dönemin klavyeli çalgıları cembalo ve orgdur. Pianonun atası sayılan cembalo 16. yy’da Avrupa'da yapılmış ve 18. yy'ın ortalarına kadar kullanılmıştır. İlk kez M.Ö. 300’lerde İskenderiye'de yapılan org, Ortaçağ'da geliştirilerek kiliselerdeki dinsel törenlerde çalınıyordu. Org için toccata, füg, ricercare, fantasia türünden eserler yazıldı. Bu türlerin başyapıtları J.S.Bach’a aittir. Bu çağın sonlarında klavyeli çalgıların akortları oktavın eşit aralıklara (12 aralık) bölünmesi şeklinde gelişti.
Obua, flüt ve fagot bu dönemin nefesli sazlarıdır (çift kamışlı ve tahta üflemeli). Klarnet ve coranglais 19. yy. a kadar orkestrada kullanılmadı. Korno daha yaygındı. Trompet ve trombon henüz standartlaştırılmamıştı; trompet sadece natürel tonlarla sınırlandırılmıştı. Bu iki çalgı Ortaçağ’da düğün, şölen ve tören gibi toplantıların baş çalgısıydı. Halk meydanlarında, derebeylerinin şatolarında ya da şehirlerin kale surlarında üflemeli çalgı çalan sanatçılar akşam üzeri konserleri verirlerdi. Bu konserler için ortaçağ ve barok dönem bestecileri çok sayıda eser yazmışlardır.

16. yy sonlarına doğru İtalyan besteciler operaları için yazdıkları giriş parçalarına sinfonia adını verdiler (klasik dönemdeki senfoni ile doğrudan doğruya ilgisi yoktur). Aynı zamanda Fransa'da bu türe giriş parçası anlamında uvertür dendi. Bach ve Haendel oratoryo ve suit gibi yapıtlarının giriş parçalarına bazen sinfonia, bazen de uvertür demişlerdir. Sinfonia genellikle bir, bazen de bir kaç bölümden oluşur. Suit ise dans parçalarından oluşur.
Barok dönemde, bir ya da iki çalgıyla seslendirilen sonat ve benzeri eserlerle, birkaç çalgıyla (4'lü, 5'li, 8'li gibi küçük gruplar tarafından) çalınan eserlere ve vokal eşilikli bazı yapıtlara oda müziği denir. 15. ve 16. yy'da yalnız kilise için yapılan dinsel müzik ön planda idi. 16. yy'da madrigal adı verilen, koro için din dışı eserler yazılmaya başlandı. Aynı zamanda yine din dışı konular üzerine şarkı söylemek anlamına gelen cantare den türeyen kantat ve motetler de yazıldı ve çalgı müziği gelişti. Bunun sonunda kilise dışında seslendirilmek için yazılan eserlere İtalyanca musica da camera / oda müziği dendi. Aynı anlayış sonucu ağır ve çabuk bölümlerden oluşan, içinde füg / fugato bölümü bulunan, kilise sonatının karşıtı olan ve dans havalarından oluşan oda sonatı türü doğdu.
 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                            .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 10.hafta 21-25 Kasım) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.5. Türk müziği tarihi Klasik Dönem hakkında yaptığı araştırma sonuçlarını paylaşır.

Konular : Türk müziğinde Klasik Dönem.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Sunum, Tartışma, Soru-cevap, Araştırma-inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Türk müziği tarihi Klasik Dönem hakkında bilgi edinmeleri ve müzik eğitimi alanında yapılan gelişmeleri araştırarak (enderun, mehter, Mevlevihaneler vb.) elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Türk Müziğinde Klasik Dönem

Oluşum Dönemi: 10'uncu yüzyılda yaşamış olan Farabi’den Timurlenk’in öldüğü 1405’e kadar geçen süre, Türk müziğinin nazarî (teorik) yönleriyle açıklandığı ve yazıya aktarılmaya başlandığı oluşum dönemini kapsamaktadır. Bu dönemin sonlarına doğru, çok meşhur bir üstad olan Abdülkadir Meragi, bir sonraki evrenin tohumlarını atmış, Türk müziğine yeni bir yön vermiştir.Bu yüzyılda Azeri Türkleri’nden müzikolog ve besteci Urmiyeli Safiyüddin, Türk müzikolojisinde ilk kaynak olarak kabul edilen “Şerefiye” isimli eserinde Türk müziği sistemini ve esaslarını ortaya koymuştur.

Klasik Öncesi(Dönüşüm) Dönemi:14. yüzyılın sonlarından başlayarak 18. yüzyıl başlarına kadar uzanan bir süreçtir.

Tarihi:Klasik Türk müziği tarihsel açıdan altı döneme ayrılabilir: oluşum dönemi, dönüşüm dönemi, klâsik dönem, son klasik dönem, romantik dönem ve çağdaş dönem.
Makamlı bir Türk müziği türüdür. Klasik Türk müziği, klasik Batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.
Makamlar 3 ana başlıkta toplanır: Basit,Göçürülmüş ve Bileşik Makamlar.
Ladikli Mehmet Çelebi’nin yazdığı “Fethiye ve Zeynü’l Elhan” adlı eseri, 15. yüzyılın önemli yapıtlarıdır.
Klasik öncesi döneminin ünlü bestecileri arasında, Hatib Zakiri Hasan Efendi, Hafız Post, Gülşeni Şeyhi Ali Şir ü Gani, Buhurizade Mustafa Itri Efendi, Recep Çelebi, Eyyübi Mehmet Çelebi, Solakzade, Köçek Mustafa Dede, Seyyit Mehmed Nuh Efendi sayılabilir.
Klasik Dönem:
Bu dönem Itri’den (1640-1712), Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi’ye (1778-1846) kadar olan zaman sürecini kapsar.

Son Klasik Dönem: Hem klasik hem de son klasik dönemde gösterilebilen Dede Efendi (1778-1846) ile başlayan bu dönem, Hacı Arif Bey’e (1831-1884) kadar olan süreci kapsar. Ünlü besteciler, klasik kurallardan yavaş yavaş ayrılarak büyük formlarda eser verme yerine, küçük formlarda ve özellikle şarkı formunda eserler vermeyi tercih etmişlerdir.
Romantik Dönem:
Tanzimat Fermanı'nın ilan edildiği yıllardan (1839) 2'nci Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1945’e kadar süren akım da romantik dönem olarak anılmaktadır. Bu dönemde bir süreliğine klasik müzik yasaklanmıştır.

Çağdaş Dönem: 20'nci yüzyılın ortalarından bugüne kadar gelen dönem çağdaş dönemdir. Bu dönemin en önemli temsilcilerinden biri Münir Nurettin Selçuk'tur.Batı müziğinin model alınması sonucunda sonucunda, koro ve konser gibi uygulamalar yaygınlık kazanmıştır.

Enstrümanlar:Kanun,Keman,Ud,Lavta,Ney,Rebab,Santur, Tanbur,Yaylı Tanbur, Kemençe, Kudüm, Bendir,Darbuka,Daire ve Def (Tef)
Osmanlı Halep'inde Müslüman ve Hıristiyanlardan müteşekkil bir müzik grubu, 1794. Sırasıyla tef, tambur, ney, kemençe ve nagara çalan müzisyenler görülmektedir.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                                        .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 11.hafta 28 Kasım-2 Aralık) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.4. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri dinlemekten zevk alır.

Konular : Türk müziği makamlarından oluşmuş eserler.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Sınıf üç gruba ayrılır. Bir grup uşşak, bir grup hicaz, bir grup da hüseyni makamlarında yazılmış eserlerin kayıtlarını hazırlar. Gruplar arkadaşlarına hazırladıkları kayıtları dinleterek eserler hakkında bilgi verirler (makamı, bestecisi, söz yazarı vb.). Öğrencilerden bu eserleri dinlerken eşlik etmeleri istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Uşşak Makamı : Arapça, âşıklar anlamına gelmektedir. İlk defa 14. yy.da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak dörtlüsüne, Neva perdesinde Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

Hicaz Makamı : Kelime anlamı ile Arabistan’daki bir ilin adıdır. İlk defa 14.yy. da Urmevi’nin eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hicaz dörtlüsüne, Neva perdesinde Rast beşlisinin eklenmesinden meydana gelir. Hicaz Makamı kendi içerisinde Hicaz, Humayun, Uzzal ve Zirgüleli Hicaz olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

Hüseyni Makamı : Hüseyin’e ait anlamındadır. İlk defa 14.yy. da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hüseyni beşlisine, Hüseyni perdesinde Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                       .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 12.hafta 5-9 Aralık) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.7. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri söylemeye istekli olur.

⇒ Konular : Türk müziği makamlarından oluşmuş eserler.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, “uşşak”, “hicaz” ve “hüseyni” makamlarının seçkin örneklerinden oluşan nota ve sözlerinin olduğu çalışma yapraklarını dağıtır. Eserlerin deşifresi yapılarak söyleme çalışmaları düzenlenir. Öğrencilerle, dağarcıklarında olan Türk müziği makamlarına (buselik, rast, kürdi, uşşak, hicaz, hüseyni) ait örnek eserleri söyleme çalışmaları yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Öğretmen, “uşşak”, “hicaz” ve “hüseyni” makamlarının özelliklerini açıklamalıdır. “Dinleme” öğrenme alanı B.4. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.4. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri dinlemekten zevk alır.)

 

Uşşak Makamı : Arapça, âşıklar anlamına gelmektedir. İlk defa 14. yy.da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak dörtlüsüne, Neva perdesinde Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

Hicaz Makamı : Kelime anlamı ile Arabistan’daki bir ilin adıdır. İlk defa 14.yy. da Urmevi’nin eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hicaz dörtlüsüne, Neva perdesinde Rast beşlisinin eklenmesinden meydana gelir. Hicaz Makamı kendi içerisinde Hicaz, Humayun, Uzzal ve Zirgüleli Hicaz olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

Hüseyni Makamı : Hüseyin’e ait anlamındadır. İlk defa 14.yy. da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hüseyni beşlisine, Hüseyni perdesinde Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                           .

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 13.hafta 12-16 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.4. Türk halk müziğinde ayakları tanır.

⇒ Konular : Türk halk müziğinde ayaklar.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Sunum, Tartışma, Soru-cevap, Araştırma-inceleme.

 

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Türk halk müziği dizileri/ayakları ile ilgili eserleri araştırıp

kayıtlarını hazırlayarak dinleti etkinliği düzenlemeleri istenir. Öğretmen örnek

eserler seçerek söyleme/dinleme çalışmaları yapar.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Öğretmen Türk halk müziği ayakları (müstezat, kerem, misket, garip, kalenderi, bozlak vb.) ile ilgili açıklama yapmalıdır.

 

TÜRK HALK MÜZİĞİNDE AYAK NEDİR?

Müzik seslerden oluşan bir yapıdır. Bu seslerin ard arda sıralanma biçimi müzikte belirli bir kural çerçevesindedir. Gerek Batı müziği, gerek Türk müziğinde seslerin dizilimi; la, si, do, re, mi, fa, sol şeklindedir. Müzikal yapı içerisinde farklı renkler ortaya çıkartmak için belirli kalıplara göre bu sesler sıralandırılmıştır. Batı müziği, majör ve minör kalıplar üzerine kurulmuş bir müzik anlayışıdır. Bu anlayışa benzer bir yapı olarak, Türk Sanat müziğinde makam, Halk müziğinde ise ayak sistematiği bulunmaktadır. Bu sistemlerden, majör, minör ve makam anlayışları, oturmuş ve kalıpları kesin olarak çizilmiştir. Ayak kavramı üzerine ise çeşitli söylemler bulunmaktadır.

Halk müziğimizde kararı, güçlü sesi ve dizisi olan, sanat müziğimizdeki makam anlayışının öğelerinden bir bölümünü taşıyan yapı, ayak olarak adlandırılır. Ayak kavramının, batı müziğinde majör ve minör kalıpları belirleyen kurallarına benzer bir yapısı yoktur. Daha çok Türk sanat müziğinde kullanılan yapılar temel alınarak oluşturulmuş bir dizilimdir. Halk müziğinde karar ses değiştirilerek yeni bir etki yaratılabilir. Bir eser içerisinde tek bir ayak olabileceği gibi, birden çok ayakta bulunabilir.

Kimilerine göre Halk müziğindeki ayak, Sanat müziğindeki makam anlayışına denk gelmektedir. Ancak bu iki müzik türünün yapısal özellikleri incelendiğinde ayak kavramı, makam kavramını temsil etmemektedir. Bunun asıl sebebi, Sanat müziğimiz, adından da anlaşılacağı gibi, sanatsal kaygılar taşıyan bir müzik türüdür ve belirli kurallar üzerine kurulmuştur. Halk müziği ise sanatsal kaygıları ikinci plana itmiş, halkın yaşantısını, gözlemlerini, acılarını vb dile getirmeyi amaçlamıştır. Belirli bir yapı üzerine kurulmamış olan Halk müziğimiz, daha sonra oluşturulmaya çalışılan kuralların içerisine oturtulmaya çalışılmıştır.

Bu durumun pek de mümkün olmadığı görülmektedir. Eserler oluşturulduktan sonra kural koymaya çalışmak esere göre kural oluşturmak anlamına gelmektedir. Kuralları çok daha belirgin olan Sanat müziği örnek alınarak, bu müzik kurallarının bir çeşitlemesi olarak ayak kavramı oluşturulmuştur. Bu bakımdan Halk müziğindeki ayak, Sanat müziğinde makamı karşılamamaktadır.

Örnek olarak: Halk müziğinde kullanılan hicaz ayağını, Sanat müziğindeki hicaz makamı ile karşılaştırırsak Halk müziğindeki hicaz ayağının daha kısır bir yapıda olduğunu görebiliriz.
Halk müziğinde; Garip, kerem, müstezat, misket, bozlak, derbeder gibi ayaklar bulunmakta olup bunlara dizi de denilmektedir.

                                                          Kaynakça: Ömer HOŞNUT

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 14.hafta 19-23 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.3. Türk halk müziği eserlerini dinlemekten zevk alır.

Konular : Türk halk müziği eserleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden Türk halk müziğinin seçkin örneklerinden oluşan ses ve görüntü kayıtlarını sınıfa getirerek izlemeye ve dinlemeye yönelik etkinlikler düzenlemeleri istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Yaşadığı çevrede yapılan konserlere yönlendirme yapılabilir. [!]Yerel yönetimlerin oluşturduğu ses ve çalgı topluluklarından yararlanılabilir. “Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir. “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.7. kazanımla ilişkilendirilmelidir.(A.6. Türk halk müziği eserlerini söylemekten zevk alır. / D.7. Farklı yörelere ait Türk halk müziğinden örnekler sunar.).

 

Neşet Ertaş- Ah yalan dünya

 

Am                    Em     Am                       Em
_Hep  sen mi  ağladın   _hep  sen mi  yandın
C                  Dm         G                  Am
_Bende  gülemedim   _yalan  dünyada
Am                   C                            Bb
_Sen  beni  gönlünce   _mutlu mu  sandın
C                       A       B                   Am
_Ömrümü  boş  yere   _çalan  dünyada 
                     *****
Am                   C        C                  Bb
_Ah  yalan  dünyada  _yalan  dünyada
C                     A        Bb                 Am
_Yalandan  yüme  _gülen  dünyada 
                     *****
Am                 Em      Am                 Em
_Sen  ağladın  canım  _ben  ise  yandım
C                     Dm      G                 Am
_Dünyayı  gönlümce  _olacak  sandım
Am                 C           C             Bb
_Boş  yere  ağlandım,  _boşuna  kandım
C               A          Bb                Am
_irengi  gözümde  _solan  dünyada 
                     *****
Am                   C         C                  Bb
_Ah  yalan  dünyada,  _yalan  dünyada
C                     A        Bb                 Am
_Yalandan  yüme  _gülen  dünyada

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 15.hafta 26-30 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.6. Türk halk müziği eserlerini söylemekten zevk alır.

Konular : Türk halk müziği eserleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerle, seçilen türküleri söylemeye yönelik çalışmalar yapılır. Öğretmen çalgısıyla öğrencilere eşlik eder. Öğrencilerden sevdikleri türküleri listeleyerek seslendirmeleri istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

“Dinleme” öğrenme alanı B.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.3. Türk halk müziği eserlerini

dinlemekten zevk alır.) “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.7. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (D.7. Farklı yörelere ait Türk halk müziğinden örnekler sunar.).

 

Neşet Ertaş- Neredesin sen

 

Bm   Bm-G   G   Bm
Şu garip halimden bilen işveli nazlı,
Bm   Bm-G   G   Bm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
G   D   Em   D
Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm,
Em   D   C   Bm  G  Bm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen? neredesin sen
                  *****
Bm   Bm-G   G   Bm
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen,
Bm   Bm-G   G   Bm
Bütün dertlerimi anlayıp gönlümü bilen,
G   D   Em   D
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen,
Em   D   C   Bm   G   Bm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen? neredesin sen
                *****
Bm   Bm-G   G   Bm
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor,
Bm   Bm-G   G   Bm
Hiç bir tabib şu yarama merhem olmuyor,
G   D   Em   D
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor,
Em   D   C   Bm   G   Bm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen? neredesin sen

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                               _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 16.hafta 2-6 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.6. Derleyicilerin Türk halk müziğine sağladıkları katkının önemini açıklar.

⇒ Konular : Derleyicilerin Türk halk müziğine sağladıkları katkı.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Sunum, Tartışma, Soru-cevap, Araştırma-inceleme.

⇒ Etkinlikler : Derlemenin önemine değinilir. Türk halk müziğinin önemli derleyicilerini ve bu derleyicilerin Türk halk müziği için yaptıkları “bilgilenme, yaratma ve yaşatılması” çalışmalarının önemi vurgulanır. Örnek derleyiciler eserleri ve fotoğraflarıyla tanıtılır.

 

Aşıkların ve Ozanların Türk Halk Müziğine Katkısı

Türk müziği tarihimiz de 50 asırlık bir geçmişi sahip.Bu dönem içerisinde müziğimiz bir çok değişkliye uğrayıp ona katkı sağlayanlarla birlikte hem gelişti hem de müzikle uğraşanlar o süreç içerisinde kendini geliştirdi.Müzik 20'ci yüzyılda nasıl bir iletişim,kendini ifade etme sanatı ve bir toplumun kültürü ise ona uğraş ve katkı verenlerle birlikte büyük bir değişikliye uğrayıp kendini ileriye doğru sürekli geliştirmiştir.

Sözü ve müziğiyle,Türk halkının kültürünü,tarihini,coğrafi konumunu ve sosyal/ekonomik yapısını en belirgin,en canlı biçimde yansıtan gerçek;ozanlar,daha sonra da âşıklar tarafından tarihin akışı ve anonimlik özelliği içinde ad konmadan bestelenen (yakılan) türkü,deyiş,halk dili,halk edebiyatı,giyim,el işi,halk inanışları,halk hekimliği,seyirlik oyunlar,gelenekler,görenekler kır (köy) hayatı ve kır hayatı töresinin yarattığı çeşitli oyunlar halk oyunlarıdır.Bu öğeler Türk kültürünün,dolayısıyla da Türk halkının değerler dizgesinin bir görüntüsüdür ya da Türk halkı,bu değerler dizgesinin bir görüntüsüdür.

Toplumdan topluma ayırt edici farkli nitelikler gösteren ve toplumların kültür hayatını belirleyen öğelerin önemlilerinden biri de coğrafi konumdur.Yurdumuzun bulunduğu coğrafi konumu da göz önünde bulunduracak olursak bu denli zengin bir müzik tarihi geçmişine neden sahip olduğunu daha iyi kavramamız mümkün oluyor.Bu topraklar üzerinde 50 asırlık bir geçmişten günümüze kadar bir çok halk ozanı ve şairimiz yetişmiş ve bu mirasa katkıda bulunmuştur.

Türklerin kendine ait olan türk müziği tarihi Altay dönemi'yle başlayıp Türkiye Cumhuriyeti dönemini geçip günümüzün zamanına kadar uzanmaktadır.Bu dönemler içerisinde bir çok değerli Türk halk müziği ozanımız ve şairimiz yetişmiş ve bu halk müziğine kendi yorumları,düşünceleri ve tarzlarıyla katkıda bulunmuştur.Bunlardan bir tanesi de Aşık VEYSEL'dir.

 

AŞIK VEYSEL (D. 25 EKİM 1894-Ö. 21 MART 1973)

Veysel Şatıroğlu veya bilinen adıyla Âşık Veysel bir Türk halk ozanıdır. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.

Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda sol gözünü,başka bir talihsizlik sonucuyla da sağ gözünü kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yöntemi gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var. Şiirleri, Deyişler (1944) , Sazımdan Sesler (1950) , Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Muzaffer SARISÖZEN, Nida TÜFEKÇİ, Özay GÖNLÜM, Arif SAĞ, Ali Ekber ÇİÇEK, Ümit TOKCAN, Neşet ERTAŞ, Musa EROĞLU vb. Derleyiciler tanıtılmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                 _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 17.hafta 9-13 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.7. Farklı yörelere ait Türk halk müziğinden örnekler sunar.

⇒ Konular : Farklı yörelere ait Türk halk müziğinden örnekler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Rol yapma, Drama, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Sınıf yedi gruba ayrılarak yöreler belirlenir. Her grup yöresel özellikleri dikkate alarak Türk halk müziğinden örnekler hazırlayıp sunum yaparlar.

 

Türk Halk müziğinin yörelere göre çeşitleri :

Türk halk müziği, kısaca (THM) sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir.

Türk halk müziği kapsamında dikkate alınan eserler, klasik ve modern olmak üzere ikiye ayrılır:

Klasik Türk halk müziği, çeşitli yörelerden derlenmiş birçoğu anonim olan türkülerden ve sözsüz halk müziklerinden oluşur. Anonim eserlerin sözü ve bestesinin kime ait olduğu bilinmez ve yöreye mal olmuştur.

Modern Türk halk müziği ise, 1970'li yıllardan sonraki dönemde eski yöresel müzik kalıpları örnek alınarak oluşturulmuş, sözü ve bestesi belli olan halk müzikleridir.

Türk halk müziği'nde çalınan çalgılar yöreye göre değişmekle birlikte temel çalgılar; bağlama, davul, zurna, klarnet ve darbuka'dır. Bunun dışında yöreye özgü sazlar bulunmaktadır. Örneğin kemençe Doğu Karadeniz; sipsi Teke yöresi'nde sıklıkla görülen bir çalgıdır.

Türk halk müziği, halk oyunları ve halkbilim ile de yakından ilgilidir.

TRT kurulduğu yıllardan itibaren yöre yöre araştırma yaparak; pek çok anonim türküyü kaynağından derlemiş ve arşivlemiştir. Bu türküler, THM'nin temel kaynaklarıdır. Öte yandan, yöresel sanatçılar da yörelerindeki unutulmuş veya unutulagelen türkülerin pek çoğunu kayda geçirmişlerdir.

Türk halk müziği genel itibariyle şu yörelere ayrılır: Karadeniz, Trakya, Ege, Teke, Doğu Anadolu, İç Anadolu, Kafkas. Bunun dışında genel karakteristiğine göre; bektaşi, horon, halay, teke, zeybek gibi türlere ayrılır. Ayrıca il bazında türküler kategorilendirilmiştir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Her yörenin özelliklerine uygun örnek türküler öğretilmelidir.

Yörelere göre türküleri gösteren bağlantı:

https://tr.wikisource.org/wiki/Kategori:Y%C3%B6relere_g%C3%B6re_t%C3%BCrk%C3%BCler

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 1.dn. 18.hafta 16-20 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.1. Kullanım tekniğine uygun olarak sesini geliştirir.

⇒ Konular : Kullanım tekniğine uygun olarak ses gelişimi.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Nefes, vücut yumuşaklığı-rahatlığı ve dil-konuşma gibi ana öğeler hatırlatılır. “a”, “ı”, “o”, “u”, “e”, “i”, “ö”, “ü” vokalleriyle, kromatik sesler, kromatik arpejler, nefes ve sesi belli kuvvetlerde (piyano, mezzoforte, forte) kullanma vb. kriterlerle sesin kullanım tekniklerini destekleyen çalışmalar yapılır. Öğrencilerden, sesin kullanım tekniklerini göz önünde bulundurarak seviyelerine uygun eserleri söylemeleri istenir.

SES EĞİTİMİ NEDİR, SES EĞİTİMİ TÜRLERİ NELERDİR?
“Ses eğitimi; bireylere konuşma ve/veya şarkı söylemede seslerini doğru, etkili ve güzel kullanabilmeleri için gereken davranışların kazandırıldığı ve içinde konuşma, şarkı söyleme ve şan eğitimi gibi alt ses eğitimi basamaklarını barındıran, disiplinler arası bir özel alan eğitimidir. Tanımda kullanılan “doğru”; anatomik ve fizyolojik yapıya, dil ve müzik özelliklerine, gerçeğe ve kurallara uygunluğu, “güzel”; söyleme biçimindeki uyum ve ölçülebilir davranışlardaki dengeyi, “etkili” kavramı ise, başkaları üzerinde bıraktığı izi nitelendirmektedir.” Ses eğitimi her tür müzik eğitimi ve her düzeydeki eğitim basamağında uygulanır ve konuşma eğitimi, şarkı söyleme eğitimi ve şan eğitimi gibi ses eğitimi türlerini kapsar.Ses eğitimi müzik eğitiminin içeriksel açıdan genel kapsamında bulunur.Müzik öğretmeni yetiştirmede ses eğitiminin yeri ve önemi yadsınamaz. Ses eğitiminin müzik eğitimi tür ve düzeylerine göre hedefleri ve nitelikleri değişmekte ve ses eğitimi türlerinin (alt basamakları) oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, mesleki müzik eğitimi verilen bir kurumdaki ses eğitimi, genel müzik eğitimi verilen bir başka kurumdaki ses eğitimiyle aynı amaç ve aynı düzeyde verilmeyeceği gibi, genel müzik eğitimi verilen bir kurumdaki ses eğitimi de mesleki müzik eğitimi verilen bir kurumdaki boyutuyla verilmemelidir. Uygulandığı müzik eğitimi tür, düzey ve amacına göre ses eğitimi türleri; şan eğitimi, şarkı söyleme eğitimi, koro eğitimi ve konuşma eğitimi gibi isimler alırlar.

Şan Eğitimi Nedir?
Dilimize, Fransızca’daki “chant” sözcüğünden geçen bu kelimenin asıl anlamı; “dayanıklılık ve sağlamlık kazandırılmak üzere sesi işlemek, yetiştirmek, sesle ilgili dayanıklılık sanatı, ses müziği sanatı, tekniği ve insan sesiyle oluşturulan müziksel ve teknik sesler bütünü”dür.Türkçe sözlükte ise “insan gırtlağından çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi”dir. (TDK, 1988) Günümüz müzik eğitim dilinde ise, bu tanımların hepsini içine alan bir biçimde, genellikle güzel şarkı söyleme, sesi doğru, güzel ve etkili kullanma biçiminde anlam taşıdığı ve opera şarkıcılığı eğitimini anımsattığı düşünülmektedir.

Şarkı Söyleme Eğitimi Nedir?
Şarkı söyleme eğitimi; şarkı öğretimini içine alan, bireylere ses eğitiminin gereklerine uygun olarak, doğru, güzel ve etkili şarkı söylemeyle ilgili davranışların kazandırıldığı ve özellikle genel ve amatör müzik eğitimi kapsamında uygulanan bir ses eğitimidir. Ses eğitiminin doğru ve güzel şarkı söyleme amacı, şarkı söyleme eğitimini oluşturmaktadır. Bu bakımdan, şarkı söyleme eğitimi, sesi şarkı söylerken doğru, etkili ve güzel kullanmayla ilgili davranışları kazandırmaya yöneliktir. Doğru, etkili ve güzel şarkı söyleme eylemi, bir bakıma ses eğitiminin ürünüdür. Şan eğitimiyle şarkı söyleme eğitimi arasındaki fark, uygulandığı kurumların amaç ve düzey değişikliğinden kaynaklanmaktadır. Şan eğitiminde, özellikle şan eğitimi için bestelenmiş eserlerin, sanatsal boyutta ve teknik üstünlükle söylenmesine ilişkin davranışlar kazandırılması amaçlanırken, şarkı söyleme eğitiminde, her tür ve düzeydeki şarkıları doğru, güzel ve etkili söylemeye yönelik olarak, sesle ve müzikle ilgili davranışlar kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu iki tür ses eğitimi temelde ortak olan bir takım davranışları kazandırmayı amaçlar. Bunlar nefesin doğru alınıp kullanılması, sesin doğru yerde oluşturulması (anatomik yapıya uygunluk) dilin doğru bir şekilde kullanılması ve müziğin doğru olarak söylenmesidir.
Ses Eğitimi Almanın Avantajları Nelerdir? Ses ve Şan Eğitimini Birbirinden Ayrı Düşünebilir miyiz?
En yalın tabirle Ses-Şan eğitimi için, insan sesinin uygun ve doğru kullanımını araştıran ve geliştirmeyi hedefleyen eğitim sistemi diyebiliriz. Opera stili ses kullanımını ifade eden şan eğitimi dışında, ses eğitimini; fonetik, artikülasyon, diksiyon, müziksel ifade ve her stilde şarkı söyleme eğitimini de kapsayan genel bir başlık olarak düşünebiliriz. Basit bir ifadeyle doğduğumuz andan itibaren hayatımız boyunca kullanıyor olduğumuz ses organlarımızı ve sesimizi tanımayı, ses sağlığımızı korumayı, Doğru nefes almayı, sesin günlük ve mesleki kullanımda gelişimini hedefler. Müziksel ses eğitimi ise sesi bir enstruman olarak görür. Ses entrumanının nasıl doğru ve lezzetli icra edileceğine yönelik çalışmaları kapsar.

İnsan Ses Grupları
Canlı-cansız varlıkların çıkarttıkları tınıların alıcıda anlamlı hale gelmesine ses adı verilir. Günümüzde sesbilimi denilen bir bilim dalı bu alanda incelemeler ve araştırmalar yapar. Sesin tüm inceliklerini ve oluşumunu ortaya koymaya çalışır. Ses bilimcilerin bu alanda kullandıkları özel yöntem ve teknikler vardır. Sesbilimi kendi arasında Genel, Karşılaştırmalı, Eşsürmeli ve Artsürmeli Sesbilimi olarak dört gruba ayrılmıştır. Özellikle ses laboratuarlarında bilimsel anlamda çalışmalarını yürütürler. Buna göre insanlarda ses olayı çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır. Çocuklar ergenlik çağına girene kadar kadın-erkek diye gruba ayrılmazlar. Genel olarak hepsi kadın ses grubu içinde değerlendirilirler. Çünkü ergenlik çağına kadar kız ve erkek çocukların seslerini net olarak birbirinden ayırmak mümkün değildir. Ancak ergenlikle birlikte erkeklerin seslerinde bir kalınlaşma kızların seslerinde ise bir incelme baş gösterir. Kadın ve erkelerin ses gruplarının sınıflandırılması profesyonel bir iştir. Ses eğitimi almayan insanlar kendi ses renklerinin veya ses güçlerinin farkında olmayacaklarından ilk bakışta ses sınıfı söylemek de mümkün değildir. Ancak eğitimleri ilerledikçe ve seslerini kullanmayı öğrendikçe ses renkleri de belirginleşmeye başlar. Her ne kadar kadın ve erkek sesleri belli başlı isimlerle gruplandırılmış olsa da bu grupların dışında birkaç gruba birden girebilen kadın ve erkek sesleri de mevcuttur. Dramatik Tenor veya Bas-Bariton gibi ara tonlar da mevcuttur. Kadın ve erkek sesleri genel olarak kendi aralarında ayrı ayrı olmak üzere üç gruba ayrılmıştır:

Kadın Sesleri
1. Soprano: Tiz (ince) sesli kadınların ses grubuna verilen addır.
2. Mezzosoprano: Orta kalınlıkta bulunan kadınların ses grubudur.
3. Alto: Kalın sesli kadınların ses grubudur.
Erkek Sesleri
1. Tenor: Tiz (ince) sesli erkelerin ses grubuna verilen addır.
2. Bariton: Orta kalınlıkta bulunan erkeklerin ses grubudur.
3. Bas: Kalın sesli erkeklerin ses grubudur.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Oluşumları sırasında, ses geçidinde belirli hiçbir takıntıya uğramayan, bir

engelle karşılaşmayan seslerin “vokal” olduğu açıklanmalıdır. Vokallerin değişik durumları da (dilin

önde, geride, dudakların düz ve yayvan vb.) örneklenmelidir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 1.hafta 6-10 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.1. Kullanım tekniğine uygun olarak sesini geliştirir.

⇒ Konular : Kullanım tekniğine uygun olarak ses geliştirme.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : - Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Nefes, vücut yumuşaklığı-rahatlığı ve dil-konuşma gibi ana öğeler hatırlatılır. “a”, “ı”, “o”, “u”, “e”, “i”, “ö”, “ü” vokalleriyle, kromatik sesler, kromatik arpejler, nefes ve sesi belli kuvvetlerde (piyano, mezzoforte, forte) kullanma vb. kriterlerle sesin kullanım tekniklerini destekleyen çalışmalar yapılır. Öğrencilerden, sesin kullanım tekniklerini göz önünde bulundurarak seviyelerine uygun eserleri söylemeleri istenir.

 

Diyaframı Kullanma, Eğitme ve Geliştirme Teknikleri

1- Diyafram Nefesini Kullanmayı Kavrama
Öncelikle genel hatlarıyla dikkat edip hangi nefesi aldığınızı ölçmelisiniz ve nasıl diyaframınıza nefes doldurabileceğinizi öğrenmelisiniz. Çok zor değil, bir yere sırt üstü uzanın ve nefesinizi sadece karnınız şişip inecek şekilde alıp vermeye başlayın. Bir süre buna alıştıktan sonra dilerseniz köpeklerin yaptığı gibi hızlı hızlı diyafram nefesiyle solumaya da çalışabilirsiniz, eğitimlerde uygulanan bir çalışmadır, utanacak sıkılacak birşey yok o yüzden. Eğer bunlar tamamsa tebrikler, diyaframdan nasıl nefes alıp verebileceğinizin ilk evresini öğrenmiş bulunmaktasınız!

2- Diyafram Nefesini Kullanmayı Geliştirme

Bunun için birkaç çalışma önereceğim:

A- Kafa Sesine Ulaşma

Oyuncu kişilerin elinde mikrofon olmadan sesini en arka koltuktaki seyircilere duyurabilmesinin sebebi Kafa Sesi'dir. Bu sese kafa sesi denmesindeki neden, oyuncunun diyaframını kullanarak ciğerlerini ve boğazını zorlamadan çıkabildiği en yüksek sese ulaşması ve bu sesin adeta başının üstünde yankılanmasındandır. Kafa sesini kullanabilmek için:

a) Diyaframınızı alabildiği kadar oksijenle doldurun.

b) Dudaklarınızı birleştirerek "mmmmmmmmmmmm" diye kesintisiz olarak ses çıkarmaya başlayın.

c) Bir elinizle sabit olarak dudaklarınıza ve burnunuza dokunun.

Eğer ki elinizle titreşimi hissediyorsanız ve burnunuz karıncalaşmaya başladıysa Kafa Sesi'ni çözebildiniz demektir. Yok eğer bunu yaparken gırtlağınız yoruluyorsa, burun ve dudaklarınız hafifçe titremiyorsa, nefesiniz fazla dayanamadıysa daha çok çalışmalısınız.

B- Sesi İleri Fırlatma

Bu çalışma da kafa sesine benzerlik gösterir. Fakat daha çok sesi kullanırken mimikleri de kontrol etmemize olanak tanır. Yine diyaframı kullanabilme ve sesi geliştirme üzerinedir.

a) İki elinizi belinize koyun. (Diyaframın nefes alıp verdikçe inip çıktığını kontrol edebilmek için.)

b) Diyaframınızı derin bir nefesle doldurun.

c) Aşağıdaki temrinleri, gırtlağınızı zorlamadan, diyafram nefesinizle ve kafa sesini kullanarak ses tonunuzun çıkabildiği yere kadar haykırın.

d)  Bi! Be! Ba! Bo! Bu! Bö! Bü! Bı!

     Ci! Ce! Ca! Co! Cu! Cö! Cü! Cı!

Farketmişsinizdir ki sadece sessiz harfleri değiştiriyoruz, sesli harfler olduğu gibi kalıyor. Bunu tüm sessiz harfleri uygulayacak şekilde tekrar edin. Sadece birkaç harfte küçük değişiklikler giriyor işin içine, ağız ve mimikleri daha etkili kullanabilmek için. O harfler de şunlar:

Hih! Heh! Hah! Hoh! Huh! Höh! Hüh! Hıh!

Mmmmim! Mmmmem! Mmmmam! Mmmmom! Mmmmum! Mmmmöm! Mmmmüm! Mmmmım!
Nnnnin! Nnnnen! Nnnnan! Nnnnon! Nnnnun! Nnnnön! Nnnnün! Nnnnın!

Farklı olan son harfimizde "P" harfi. Burada da P'leri ağzımızdan patlatarak çıkartmamız gerekiyor. Yani bir anda seri ve sert bir şekilde çıkmalı ağızdan.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Oluşumları sırasında, ses geçidinde belirli hiçbir takıntıya uğramayan, bir

engelle karşılaşmayan seslerin “vokal” olduğu açıklanmalıdır. Vokallerin değişik durumları da (dilin önde, geride, dudakların düz ve yayvan vb.) örneklenmelidir

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 2.hafta 13-17 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.1. Bileşik ölçüleri tanır.

⇒ Konular : Müzikte Bileşik ölçüler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : - Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Tartışma

⇒ Etkinlikler : Bileşik ölçülerin yapılanmaları gösterilir. Bileşik ölçülerden oluşan eserler seçilip, eserlerin vuruşları yapılarak tanımaya yönelik seslendirme çalışmaları yapılır.

 

Müzikte Bileşik ölçüler

Her bir ölçü işaretleri belirli bir ölçü içerisine sınıflandırılabilir. İkili, Üçlü ve Dörtlü terimleri bir ölçüdeki ritm sayısını gösterir. Basit terimi her bir ritmin iki notaya bölünebileceği anlamına gelir. Örneğin, 2/4’lük zaman Basit İkili olarak sınıflandırılır.

“İkili” her ölçüde iki ritmi ifade eder

Basit” her bir ritmin iki notaya bölünebileceğini belirtir

2/2’lik ve 2/8’lik zamanlarda Basit İkili’dir

3/4’lük zaman ise Basit Üçlü olarak sınıflandırılır. “Üçlü” her ölçüde üç ritmin olacağını gösterir

Tekrardan, “Basit” her bir ritmin iki notaya bölünebileceğini belirtir

3/2’lik ve 3/8’lik zamanlar Basit Üçlü’dür

4/4’lük zaman iki notaya bölünebilen dört ritmden dolayı Basit Dörtlü olarak sınıflandırılır

4/2’lik ve 4/8’lik zamanlarda Basit Dörtlü’lerdir

Her zaman basit bir ölçüdeki ölçü işaretinin üstündeki sayı 2, 3 ya da 4 rakamlarından biri olur

Basit ölçüdeki ritm iki notaya bölündüğü zaman birleşik ölçüdeki notalarda üçe bölünür. Örneklemek için 6/8‘lik zamanı deneyelim

Altı tane sekizlik nota ya iki ritme ( Bileşik İkili ) ya da üç ritme ( Basit Üçlü ) bölünebilir

Basit Üçlü kalıp 3/4’lük zamana ait olduğundan beri 6/8’lik zaman da Bileşik İkiliye aittir

6/8’lik zamandaki her ritm bir noktalı çeyrek notadır. Aslında bütün bileşik ölçüler içerisinde bazı noktalı notalar içerecektir

Üst sayısı 6 olan herhangi bir ölçü işaretinde bileşik ikili 6/8’lik ve 6/4’lük zaman çoğunlukla kullanılmaktadır

9/8’lik zaman Bileşik Üçlü olarak sınıflandırılmıştır. Ölçüyü üçlü yapan üç ritm ( üç tane noktalı çeyrek nota ) vardır

Her ritm üç tane notadan oluşursa ölçü Bileşik demektir

Üst sayısı 9 olan herhangi bir  ölçü işareti Bileşik Üçlü olarak anılır. 9/8‘lik zaman en yaygını olmasına rağmen, 9/2, 9/4 ve 9/16’lık zamanlarda Bileşik Üçlü olarak anılır

Son olarak, 12/8’lik zaman Bileşik Dörtlü olarak sınıflandırılmıştır. Ölçüyü dörtlü yapan dört ritm vardır

Her ritm üç tane notadan oluşursa ölçü bileşik demektir

Üst sayısı 12 olan herhangi bir  ölçü işareti Bileşik Dörtlü olarak anılır. 12/8 ve 12/16‘lık zamanlar en yaygın olarak kullanılan zamanlardır.

Örnekleriyle birlikte: http://www.saksafonname.com/index.php/tr/saksafon-muzik-bilgisi/5-muezik-egitimi/441-basit-ve-bilesik-olcu  

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Oluşumları sırasında, ses geçidinde belirli hiçbir takıntıya uğramayan, bir

engelle karşılaşmayan seslerin “vokal” olduğu açıklanmalıdır. Vokallerin değişik durumları da (dilin önde, geride, dudakların düz ve yayvan vb.) örneklenmelidir

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 3.hafta 20-24 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.2. Yatay ve dikey aralıklardan tam dörtlü ve tam beşli aralıkları tanır.

⇒ Konular : Yatay ve dikey aralıklardan tam dörtlü ve tam beşli aralıklar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : - Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Tartışma.

⇒ Etkinlikler : Tam dörtlü (T4’lü) ve tam beşli (T5’li) aralıkların yapıları gösterilir ve seslendirilir. T4’lü ve T5’li aralıklar farklı sesler üzerine yatay ve dikey olarak yazdırılır. T5’li aralığa kadar olan ses sınırlarında dikte çalışması yapılır.

 

ARALIK

İki nota arasındaki ses açıklığına ve iki nota arasındaki yükseklik dereceleri değişikliğine  aralık denir. Aralıklar isimlerini, içindeki derece sayılarına göre alırlar.

İKİLİ ARALIĞI : DO-RE gibi iki bitişik derecenin ses açıklığı, ikili aralığıdır. Diğer bütün iki bitişik derecelerin ses açıklığına da, ikili aralığı denir.

ÜÇLÜ ARALIĞI : DO-RE-Mİ gibi üç bitişik derecenin ses açıklığı üçlü aralığıdır. Diğer bütün üç bitişik derecelerin ses açıklığına da, ikili aralığı denir

DÖRTLÜ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA gibi dört bitişik derecenin ses açıklığı dörtlü aralığıdır. Diğer bütün dört bitişik derecelerin ses açıklığına da, dörtlü aralığı denir

BEŞLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL gibi beş bitişik derecenin ses açıklığı beşli aralığıdır. Diğer bütün beş bitişik derecelerin ses açıklığına da, beşli aralığı denir

ALTILI ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA gibi altı bitişik derecenin ses açıklığı altılı aralığıdır. Diğer bütün altı bitişik derecelerin ses açıklığına da, altılı aralığı denir

YEDİLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ gibi yedi bitişik derecenin ses açıklığı yedili aralığıdır. Diğer bütün yedi bitişik derecelerin ses açıklığına da, yedili aralığı denir

SEKİZLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ-DO gibi sekiz bitişik derecenin ses açıklığı sekizli aralığıdır. Diğer bütün sekiz bitişik derecelerin ses açıklığına da, sekizli aralığı denir

BASİT ARALIKLAR

Şimdiye kadar gördüğümüz bütün aralıklar bir sekizli genişliği içinde bulunan aralıklardır. Böyle bir sekizli genişliği içindeki aralıklara "Basit Aralıklar" denir.

 

KATLI ARALIKLAR

Sekizli genişliğini aşan aralıklar da vardır. Böyle sekizli genişliğini aşan aralıklara "Katlı Aralıklar" denir. Katlı aralıklar da isimlerini, içindeki derece sayılarına göre alırlar.

 

ARALIKLARIN NİTELİKLERİ

Her aralık, çeşitli yükseklik dereceleri gösterir. Her aralık, kendi içindeki tam ve yarım seslerin sayısı ile ölçülür.

Örnek olarak, DO-Mİ aralığına üçlü aralık demiştik. DO ile Mİ bemol aralığı da üçlü aralıktır. DO diyez Mİ bemol de, bir üçlü aralığıdır. Bütün bu üçlü aralıkların dereceleri, tam ve yarım ses sayısına göre birbirinden değişiktir. Aralıkların bu değişikliğine, değişim denir ve "Büyük, Küçük, Artık, Eksik" adlarını alır. Yandaki örneklerde görüldüğü gibi, bir aralığın notalarında değiştirme işaretleri ile yapılan bir değişiklik o aralığı büyütüp, küçültebiliyor. Fakat aralığın adı değişmez. Yalnız aralıklar, niteliğini gösteren kelimelerle birlikte söylenir. Büyük üçlü, Küçük üçlü vb. gibi. Aralıklardan yalnız, dörtlü, beşli ve sekizli aralıklara, tam niteliği katılır. Değiştirme işaretleri ile büyültülüp, küçültüldüklerinde, sadece artık ve eksik olurlar

Tam dörtlü                               Tam beşli                               Tam Sekizli

Artık dörtlü                              Artık beşli                               Artık sekizli

Eksik dörtlü                            Eksik beşli                               Eksik sekizli

 

          Tam aralıklar, büyük veya küçük niteliği almazlar.

 

Büyük aralık : Küçük aralıktan, bir kromatik yarım ses daha büyük olan aralığa denir.

Küçük aralık : Büyük aralıktan, bir kromatik yarım ses daha küçük olan aralığa denir.

Eksik Aralık : Küçük tam aralıktan, bir kromatik yarım ses daha küçük olan aralığa denir.

Artık Aralık : Büyük ve tam aralıktan, bir kromatik yarım ses daha büyük olan aralığa denir.

 

Artık aralık, bir kromatik yarım ses daha büyütüldüğünde, çok artık adını alır. Eksik aralık bir kromatik yarım ses daha küçültüldüğünde, çok eksik adını alır.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : B3’lü aralığa kadar olan aralıklar hatırlatılmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                            _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 4.hafta 27 Şubat-3 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.3. Üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonaliteleri tanır.

⇒ Konular : Üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonaliteleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak, yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Üç diyez ve üç bemol alan majör-minör tonalitelerdeki diziler üzerinde ses değiştirici işaretler kullanılarak majör-minör kalıplar uygulanır. Bulunan diziler çıkıcı, inici ve arpej olarak seslendirilir.

 

DİYEZLİ ve BEMOLLÜ TONLAR

Bemollü tonlar

Bemol işaretlerinin ilki si bemoldür.diğer bemol işaretleri bu işaretten başlanılarak beş ses geriye sayılarak bulunur.Örneğin si-la-sol-fa-mi bulunan mi bemol işareti ikinci bemol işaretidir.bu şekilde
beş ses geri sayılarak bemol sırası oluşur. Buna göre bemol sırası: si-mi-la-re-sol-do-fa şeklinde bulunur.

Diyezli tonlar

Diyez işaretlerini ilki fa diyezdir.diğer diyez işareti bu işaretten beş ses ileri syılarak bulunur. örneğin fa-sol-la-si-do bulunan do diyez işareti ikinci diyez işaretidir.bu şekilde beş ses ileri sayılarak diyez sırası oluşturulur. Buna göre diyez sırası:fa-do-sol-re-la-mi-si şeklinde bulunur. Görüldüğü gibi diyez sırası bemol sırasının tam tersidir. klasik batı müziğinde bir eserin başlangıcında ya diyez ya da bemol sırası vardır. ama Türk müziğinde bu işaretler karma şekilde kullanılır.Zaten Türk müziğinin değiştirici işaretleri farklıdır.

BİR MAJÖR TONUN İLGİLİ MİNÖRÜNÜ BULMAK İÇİN O SESTEN KÜÇÜK ÜÇLÜ (yani
bir tam+1 yarım aralık) AŞAĞI (yani pes/kalın sese) İNİYORUZ.
örnek : SOL MAJÖRÜN İLGİLİ MİNÖRÜ Mİ MİNÖRDÜR ( sol-fa arası tam ses, fa-mi arası yarım ses. eşittir bir buçuk ses)
MİNÖR TONUN İLGİLİ MAJÖRÜ İÇİN DE TAM TERSİ GEÇERLİDİR. diyeceksiniz ki hangi ton hangi arızaları alır. görelim: ilk önce işin teorik kısmıyla başlayalım. bemol arıza alan tonlar bemollü tonlardır. yani Sİ-bemol(Bb) majör, La bemol (Ab) majör gibi. bemol arıza alıp da bemollü olmayan tek ton FA majördür(F). anlatmak istediğim her akorun yanında bemol işareti varken Fa akorunun yanında yoktur. biraz karışık anlattım ama bunun başka bir yolu yok ne yazık ki. en kolay şekliyle anlatıyorum.

BEMOL SIRASI VE BEMOLLU TON BULMA
Sİ-Mİ-LA-RE-SOL-DO-FA öncelikle bunu ezberlemeniz gerek bu bemol sırasıdır ve saçma ama akılda kalıcı bir tekerlemesi vardır. "simitlere son defa" evet saçma ama bunu unutmazsınız asla.
bunu ezberledikten soora ton bulmaya geldi sıra: dediğimiz gibi bemol sırasıyla bulunan tonlar bemollü tonlardır (Fa majör hariç)

örnek:
Sİb MAJÖR'ün aldığı arızalar : Sİ bemol + Mİ bemol
REb MAJÖR'ün aldığı arızalar : Sİ bemol + Mİ bemol + LA bemol + RE bemol + SOL bemol

dikkat ettiyseniz hangi bemollü tonun arızasını bulmak istiyorsak bemol sırasından saymaya başlıyoruz ve aradığımız tonun sesinden bir sonraki seste kalıyoruz. bunu aşağıdaki kalıplarda da görebilirsiniz.

1 bemol alan ton : FA(F) MAJÖR ilgili minörü RE MİNÖR

2 bemol alan ton : Sİ(Bb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü SOL MİNÖR

3 bemol alan ton : Mİ(Eb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü DO MİNÖR

4 bemol alan ton : LA(Ab) BEMOL MAJÖR ilgili minörü FA MİNÖR

5 bemol alan ton : RE(Db) BEMOL MAJÖR ilgili minörü Sİ BEMOL(Bb) MİNÖR

6 bemol alan ton : SOL(Gb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü Mİ BEMOL(Eb) MİNÖR

7 bemol alan ton : DO(Cb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü LA BEMOL(Ab) MİNÖR

DİYEZ SIRASI VE DİYEZLİ TON BULMA

FA-DO-SOL-RE-LA-Mİ-Sİ bu diyez sırasını da ezberlemenizde fayda var ama ezberleyemezseniz diyez sırası bemol sırasının tam tersidir burdan hatırlarsınız. diyez sırasıyla ton bulurken aklımızdan (do-re-mi-fa-sol-la-si-do) gamını çıkarmamalıyız.

ton bulma şöyle oluyor: bir tonun aldığı diyezleri bulmak için önce doğal do majör gamında(do-re-mi-fa-sol-la-si-do) bu sesi buluyoruz ve bir önceki sesini alıp geçiyoruz diyez sırasına örneğin re majör tonunun arızalarını bulmak için doğal do majör gamında re sesinden bir önceki nota DO'dur. bir önceki sesi bulduktan sonra diyez sırasında o sese kadar olan bütün arızaları alıyordur tonumuz. aşağıdaki kalıplarla bilgilerinizi pekiştirin lütfen.

1 diyez alan ton : SOL MAJÖR ilgili minörü Mİ MİNÖR

2 diyez alan ton : RE MAJÖR ilgili minörü Sİ MİNÖR

3 diyez alan ton : LA MAJÖR ilgili minörü FA DİYEZ(F#) MİNÖR

4 diyez alan ton : Mİ MAJÖR ilgili minörü DO DİYEZ(C#) MİNÖR

5 diyez alan ton : Sİ MAJÖR ilgili minörü SOL DİYEZ(G#) MİNÖR

6 diyez alan ton : FA MAJÖR ilgili minörü RE DİYEZ(D#) MİNÖR

7 diyez alan ton : DO MAJÖR ilgili minörü LA DİYEZ(A#) MİNÖR

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Bu tonaliteleri içeren örnek eserlerle seslendirme çalışmaları

yapılmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                            _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 5.hafta 6-10 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.2. İstiklal Marşı’nı süre değerlerine uygun söyler.

⇒ Konular : İstiklal Marşı’nı süre değerlerine uygun söyleme.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak, yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : İstiklal Marşı’nın bona ve solfeji yapılarak, tek ve çift çoğaltma noktası olan süre değerlerine dikkat çekilir. Prozodi kuralları hatırlatılır. İstiklal Marşı’nın sözlü ve sözsüz ses kaydı dinletilip doğru teknikle söyleme çalışmaları yapılır.













⇒ Öğrenme öğretme süreci : 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve M. Akif Ersoy’u anma günü ile ilgili çalışmalar yapılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….


=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                              _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 6.hafta 13-17 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.5. Marşlarımızdan dağarcık oluşturur.

⇒ Konular : Marşlarımız.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk sevgisi, yurt sevgisi, hürriyet, Kurtuluş Savaşı vb. konularda öğrenci seviyelerine uygun bestelenmiş marşlarımızı söyleyerek ve çalarak dağarcık oluşturulması için çalışmalar yapılır.

 

Çanakkale Türküsü

 

Çanakkale içinde vurdular beni 

Ölmeden mezara koydular beni 

Of gençliğime eyvah 

 

Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyom düşmana karşı

Of gençliğim eyvah

 

Çanakkale içinde bir uzun selvi

Kimimiz nişanlı kimimiz evli

Of gençliğim eyvah

 

Çanakkale üstünü duman bürüdü

On üçüncü fırka harbe yürüdü

Of gençliğim eyvah

 

Çanakkale içinde toplar kuruldu

Vay bizim uşaklar orda vuruldu

Of gençliğim eyvah

 

Çanakkale içinde bir dolu testi

Analar babalar umudu kesti

Of gençliğim eyvah

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler haftası etkinliklerine yer verilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                  _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 7.hafta 20-24 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.3. Üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonaliteleri tanır.

Konular : Üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonaliteleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Tartışma, Yaparak-yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler :

 

 

Öğrenme öğretme süreci :

MAJÖR MİNÖR KALIPLAR

Majör ingilizce büyük, Minör ise küçük demektir.Aralıklarda da zaten örneğin;K3’lü yerine zaman zaman ya da alternatif olarak m3’lü dediğimiz zamanlar olmakta.Dizi veya tonalite olarak majör ve minör, kuruluş kalıplarına bağlı olarak ilk üç sesin aralık yapısına bağlı olarak isim almaktadırlar.

Majör Kalıp:
Majör kalıp sekiz ses ve 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım aralıklarından oluşan dizinin ismidir

Hiç arıza ( değiştirme işareti ) almayan dizi do majör dizisidir. Diğer majör diziler değiştirme işareti almaktadır. Çünkü başka bir sesten başlandığın da;
2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım sıralaması oluşmayacaktır. Bu sebepten dolayı aralıklarda olduğu gibi dizi ve gamları kurarken hesaplamak ve istenen forma sokmak gerekir.
Minör Kalıp:
Minör kalıp sekiz ses ve 1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizinin ismidir.
Hiç değiştirme işareti almayan minör dizinin ismi la minör dizisidir. Majör kalıp da olduğu gibi minör dizilerde de diğer minör gamları hesaplarken değiştirme işaretlerinden istifade edilir.
MİNÖR KALIPLAR
Doğal Minör Kalıbı:
1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizidir.

Armonik Minör Kalıbı
Doğal minör kalıbın 7’ci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir

Melodik Minör Kalıbı
Doğal minör kalıbın 6’ncı ve 7’nci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir

İLGİLİ MİNÖR
Her majör kalıbın bir ilgili minörü vardır. Ya da başka bir değişle her majör kalıp içinde bir minör kalıp barındırmaktadır. Bu minör kalıbın ismine de İlgili Minör denmektedir

İlgili minör; majör gamın tonik derecesinden 3 ses 1½ ton aşağı inilerek (kalına,peste inilerek) bulunmaktadır.
Örneğin;
Do majör gamının ilgili minörünü bulmak için do sesinden kendi de dahil olmak üzere 3 ses 1½ ton inelim. Do, Si,La. Üç ses indik. Do – Si arası ½ ton, Si – La arası da 1 ton.Toplamda 1½ ton yaptı. Yani Do dan 3 ses 1½ ton aşağı indiğimiz zaman elde ettiğimiz nota La notasıdır. O zaman Do majörün ilgili minörü La minördür

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                 _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 8.hafta 27-31 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.3. İki sesli eserleri seslendirmekten zevk alır.

⇒ Konular : İki sesli eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Hazırlanmış iki sesli örnek eser, solfeji yaptırılarak öğrencilere çalıştırılır. Sınıf iki gruba ayrılır. Çalışılan partiler birleştirilerek uyum içinde seslendirmeleri sağlanır.

 

Kanon Nedir?

Kanon, bir ezginin belirli zaman aralıkları ile ayrı partiler tarafından sıkı taklit yöntemi ile seslendirildiği bir eser türüdür. Yunancadan gelen kanon sözcüğü kanun, kural anlamına gelmektedir. 14. yüzyıl müziğinde İtalyan ve Fransız besteciler tarafından sık sık kullanılan CACCİA (Kaccia) adını alan kanon 15. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar FUGA(kaçış) sözcüğü ile adlandırılmıştır. 15. yüzyılın sonları ve 16. yüzyılın başlarından kanon özellikle Fransız Felemenk Okulu bestecilerince en gelişmiş çağına ulaşmıştır.

Kanonda önce başlayan partiye ÖNCÜ denir. Öncüye cevap veren partiyede ARTÇI denir. Kanon türleri artçının giriş özelliklerine göre adlandırılır.Sekizlide kanon, iki ölçü arayla kanon vs. gibi. Kanonlar eşliksiz, eşlikli olabilecekleri gibi yapı özelliklerine göre çenber ve sürekli kanonda olabilirler.

Kanon Nasıl Okunur:

Kanonun kaç sesli olduğu melodinin üzerine yazılan harf veya sayılardan anlaşılır. Kanon icrasında önce bir parti başlar. O parti (A ya da 1 ) yazan yere geldiğinde ikinci parti baştan başlar. Böylece partiler bir birini taklit ederek aynı melodiyi çok sesli hale getirirler. Kanon ayrı bir tür olarak karşımıza çıktığı gibi birçok sonat ve senfonide bir bölüm olarakta karşımıza çıkar.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Kanon hakkındaki bilgiler hatırlatılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                              _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 9.hafta 3-7 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.4. Üç sesli kanon seslendirir.

⇒ Konular : Üç sesli kanon.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrenilen tonalitelerde hazırlanmış üç sesli kanon örnekleri dağıtılarak deşifresi yapılır. Öğrencilerden, hız, gürlük ve öğrendikleri anlatım terimlerine ve öğretmenin işaretlerine uyarak kanonu seslendirmeleri istenir.

 

3 sesli kanon örneği dinle : http://www.eba.gov.tr/video/izle/7524d73715c5bc8664278a04e80b7b43e09eba6c6a004

 

Kanon Nedir?

Kanon, bir ezginin belirli zaman aralıkları ile ayrı partiler tarafından sıkı taklit yöntemi ile seslendirildiği bir eser türüdür. Yunancadan gelen kanon sözcüğü kanun, kural anlamına gelmektedir. 14. yüzyıl müziğinde İtalyan ve Fransız besteciler tarafından sık sık kullanılan CACCİA (Kaccia) adını alan kanon 15. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar FUGA(kaçış) sözcüğü ile adlandırılmıştır. 15. yüzyılın sonları ve 16. yüzyılın başlarından kanon özellikle Fransız Felemenk Okulu bestecilerince en gelişmiş çağına ulaşmıştır. Kanonda önce başlayan partiye ÖNCÜ denir. Öncüye cevap veren partiyede ARTÇI denir. Kanon türleri artçının giriş özelliklerine göre adlandırılır.Sekizlide kanon, iki ölçü arayla kanon vs. gibi. Kanonlar eşliksiz, eşlikli olabilecekleri gibi yapı özelliklerine göre çenber ve sürekli kanonda olabilirler. Kanon Nasıl Okunur: Kanonun kaç sesli olduğu melodinin üzerine yazılan harf veya sayılardan anlaşılır. Kanon icrasında önce bir parti başlar. O parti (A ya da 1 ) yazan yere geldiğinde ikinci parti baştan başlar. Böylece partiler bir birini taklit ederek aynı melodiyi çok sesli hale getirirler. Kanon ayrı bir tür olarak karşımıza çıktığı gibi birçok sonat ve senfonide bir bölüm olarakda karşımıza çıkar.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Üç sesli kanon farklı çalgılarla da çalınabilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….


=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 10.hafta 10-14 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.5. Rondo biçimini tanır.

⇒ Konular : Rondo biçimi.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Sınıf üç gruba ayrılarak her grupla ayrı bir tema oluşturulur. Temalara bitki, hayvan, insan vb. isimler verilir (bitki isimlerinden oluşan temaya “A”, hayvan isimlerinden oluşan temaya “B”, insan isimlerinden oluşan temaya “C” vb.). Seçtikleri temaya sekiz ölçülük ritim yazdırılır. A, B ve C şeklinde adlandırılan bölümler seslendirilir. ABACA (rondo) biçimi açıklanarak öğrencilerden hazırladıkları ritimleri ABACA’ya göre yorumlamaları istenir. Seçilmiş rondo bölümleri farklı renklerle işaretlenerek öğrencilerin tanımalarına yönelik çalışmalar yapılır.

 

Rondo: Adından da anlaşılacağı gibi bir bölümün sürekli tekrarlanmasıyla oluşur.Örneğin A B ve A bölümlerinden oluşan bir esere yeni bir C bölümü eklenmesi ve tekrar başa yani A B A bölümüne dönülmesiyle küçük rondo formu oluşur.A B A C A B A D E A B A, büyük rondo formuna örnek olabilir.Klasik dönemde sonatların son bölümlerinde kullanılmıştır.

 

Müzik Formları

Konçerto: Konçerto, genellikle solo bir çalgıya bir oda orkestrasının veya bir senfoni orkestrasının eşlik etmesi ile gerçekleşir.Solo çalgı, tüm teknik zorlukların üstesinden gelebilecek bir kişi tarafından çalınır.Solo çalgıya orkestra eşlik eder.Genellikle tek bir çalgı için yazılan konçertolar vardır fakat birden fazla çalgı için yazılmış konçertolar da vardır.(Vivaldi – 2 viyolonsel konçertosu)Konçertolar, dinleyicinin en çok tercih ettiği müzik formudur.

Senfoni: Orkestra için sonat formunda yazılmış genellikle dört bölümden oluşan yapıtlardır.Senfoni, uzun bir şiir niteliğindedir.4 bölümlü olduğundan oldukça uzun süren senfoniler vardır.Örneğin Beethoven’ın 9. senfonisi, 1 saate yakın bir sürede tamamlanır.Başta Franz Liszt, Antonin Dvorak ve Bedrich Smetana gibi besteciler, senfoniyi tek bölüm halinde ele almışlardır.Franz Liszt’in ilk kez gerçekleştirdiği tek bölümlü senfoni formuna senfonik şiir adı verilir.

Sonat: İlk kez C.P.E. Bach tarafından temelleri atılan ve en fazla önemi olan formdur.Senfoniler, quartetler ve quintetler hep sonat formunda yazılır.Sonat formu, gelişimi içinde farklılık göstermiştir. Beethoven ve Haydn döneminde iyice oturan sonat formu, Chopin ile birlikte değişime uğramıştır.Genellikle solo sonatlar meşhurdur. Örneğin Beethoven, yazdığı 32 piyano sonatıyla bu formun ustalarındandır.Ayrıca Haydn, Chopin gibi besteciler de güzel sonatlar yaratmışlardır.

Üvertür: Giriş müziği anlamındadır.Genellikle bir süitin veya operanın girişinde çalınır.Genellikle kısa tutulan üvertürlerin yanında uzun ve tek başına eser olan uvertürler de vardır.Örneğin Tschaikovsky’nin 1812 uvertürü ve Beethoven’ın Leonore Uvertürü.

Prelude: Uvertur gibi bir giriş parçasıdır.Ancak özellikle Chopin ve Rachmaninoff gibi besteciler, prelüdü tek başına bir parça olarak düşünmüşlerdir. Chopin’in 24 prelüdü buna örnektir.

Rondo: Adından da anlaşılacağı gibi bir bölümün sürekli tekrarlanmasıyla oluşur.Örneğin A B ve A bölümlerinden oluşan bir esere yeni bir C bölümü eklenmesi ve tekrar başa yani A B A bölümüne dönülmesiyle küçük rondo formu oluşur.A B A C A B A D E A B A, büyük rondo formuna örnek olabilir.Klasik dönemde sonatların son bölümlerinde kullanılmıştır.

Arya: Belirli bir kalıp içinde, orkestra eşliğinde söz ve müziğin birleşmesidir.

Kontrpuan ve Fugue

Füg ve Kontrpuan, ezgiye karşı ezgi olarak özetlenebilir.Tona başlı kalarak iki ezginin de birbirine bağımlı ancak bir yönden de bağımsız hareket etmesiyle oluşur.Biraz karışık gibi görünse de örnekler incelendiğinde kolay kavranabilir. Bach’ın kontrpuan tekniğiyle bestelediği eserleri incelemeniz, bu konuyu kavramanız açısından önemli olacaktır.

Füg, taklit etmek anlamındadır.Eserin ana teması, farklı tonlarda tekrarlanır.Tabi bu kontrpuan tekniğiyle yapılır.Temanın tonu mutlaka ana tonun 1. 4. ve 5. dereceleriyle ilişkili olmalıdır aksi halde eserin taklit edilmesinde hatalar olabilir.

Füg tekniğini mutlaka örnekleri inceleyerek öğrenmek gerekir. Bach’ın fügleri, bu konu için alternatifsiz seçenektir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Eser analizi yaparak rondo biçimi tanıtılmalıdır.  Bu kazanım “Dinleme”

öğrenme alanı B.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.5. Rondo biçiminde yazılmış eserleri ayırt eder.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 11.hafta 17-21 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.9. Atatürk’ü konu alan örnek eserler seslendirir.

⇒ Konular : Atatürk’ü konu alan eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk’ü konu alan şarkılar ve marşlardan oluşan örnek eserler hazırlanarak seslendirme çalışmaları yapılır.

 

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa

 

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa Askerin Milletin Bayrağınla Çok Yaşa

Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri Marş İleri Dönmez Geri,

Türk'ün Askeri Sağdan Sola,

Soldan Sağa Salla Bayrağı Düşman Üstüne

Cephede bir mitralyöz Ayna Gibi Parlıyor

Türkistanın beyleri Bayrak Açmış Bekliyor

Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri Marş İleri Dönmez Geri,

Türk'ün Askeri Sağdan Sola, Soldan Sağa Salla Bayrağı Düşman Üstüne

Parlayan Yıldızın Alemi Tenvir Eder Cumhuriyet Bayrağın Semalar İçre Süzer

Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri Marş İleri Dönmez Geri,

Türk'ün Askeri Sağdan Sola, Soldan Sağa Salla Bayrağı Düşman Üstüne

 

 

1881 de bir bebek doğdu

Annesi onun adını Mustafa koydu

Sarı saçlı,mavi gözlü bu güzel çocuk

Büyüdü büyüdü Atatürk oldu

Doğdu 1881 de

Ali Rıza Efendi'nin evinde

Öldü 1938 de

Yaşıyor şimdi Anıtkabir'de


⇒ Öğrenme öğretme süreci : Atatürk Haftası anma programında seslendirilmelidir.  “Dinleme” öğrenme alanı B.7. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.7. Atatürk’ün sevdiği şarkılardan ve türkülerden dağarcık oluşturur. 23 Nisan Uls. Egm. ve Çocuk Bayramı ile ilgili etkinlikler yapılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 12.hafta 24-28 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.5. Rondo biçiminde yazılmış eserleri ayırt eder.

⇒ Konular : Müzikte Rondo biçimi.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, rondo biçiminde yazılmış eserleri araştırarak dinleti etkinliği düzenlemeleri ve dinledikleri eserlerdeki tekrar eden yerleri ayırt etmeleri istenir. A, B, ve C bölümlerini farklı bedensel hareketlerle (el kaldırma, çömelme, eğilme vb.) göstermeleri sağlanır.

 

Rondo parçası: https://www.izlesene.com/video/gunes-yakartepe-beethoven-sonat-rondo-klasik-bati-muzik-konser-akustik-kuyruklu-piyano-yakartepe-p/5926075

 

Rondo: Adından da anlaşılacağı gibi bir bölümün sürekli tekrarlanmasıyla oluşur.Örneğin A B ve A bölümlerinden oluşan bir esere yeni bir C bölümü eklenmesi ve tekrar başa yani A B A bölümüne dönülmesiyle küçük rondo formu oluşur.A B A C A B A D E A B A, büyük rondo formuna örnek olabilir.Klasik dönemde sonatların son bölümlerinde kullanılmıştır.


⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (C.5. Rondo biçimini tanır.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 13.hafta 2-5 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.6. Tema ve çeşitleme (varyasyon) biçiminde yazılmış eserleri ayırt eder.

⇒ Konular : Tema ve çeşitleme (varyasyon) biçiminde yazılmış eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Çeşitlemenin bir temaya bağlı olarak her birinde küçük,ezgisel, ritmik ya da armonik değişikliklere uğratılarak tekrar tekrar sunulmasıyla elde edildiği açıklanır. Seçilen örnek eserler dinletilerek öğrencilerden bu özellikleri ayırt etmeleri istenir.

 

Varyasyon (Çeşitleme)

Varyasyon, çeşitleme  olarak da bilinir, müzikte melodi, armoni ya da kontrpuanı değiştirmeye dayalı temel tekniktir. En basit türü çeşitleme öbeğidir. Bu tür kompozisyonda iki ya da daha çok cümle parçacığı aynı müziksel malzemeye dayanır ve bu malzeme her defasında farklı çeşitleme teknikleriyle işlenir.

Rönesans vokal müziğinde başlıca iki çeşit­leme tekniği vardı. Bunlar strofik (her kıtasında aynı müziğin kullanıldığı) şarkı­larda görülen kontrpuan çeşitlemeleri ve bir missa ya da motette bir temel ses üzerinde yapılan çeşitleme öbekleriydi. Çalgı müzi­ğinde ise, sonraki çağlar için çok önem taşıyan farklı bir çeşitleme türü görülmeye başladı. Günümüze ulaşmış en eski çalgı müziği örnekleri, çoğunlukla iki ayrı parça­dan oluşan dans müzikleridir. Bu iki parça­nın da melodisi aynı, ama tempo ve ölçüleri farklıdır. 15. yüzyılın sonlarıyla 16. yüzyılın başlarında ingiliz besteciler, özellikle figür çeşitlemesiyle ilgilenerek bu alanda ustalaştılar. Geç Rönesans’tan kalma birkaç parça­da buna yakın, ama önemli ölçüde farklı bir teknik kullanılmıştı; melodiyi taşıyan figür bas sesteydi, izleyen çeşitlemelerde de bu ses temel ya da sürekli bas olarak korunu­yordu.

Barok dönemin ilk yıllarına rastlayan 17. yüzyılın başlarında besteciler, en alt seste sürekli yinelenen melodiyi taşıyan figürler kullanarak kısa parçalar bestelemeye önem verdiler. Bas sesler çevresinde gelişen zen­gin, çok süslü melodilere yöneldiler. Parça­nın temel yapısını yalnızca melodiye dayan­dırarak bütün yetenek ve hayal güçlerini bu konu üzerinde yoğunlaşırdılar.

Passacaglia ve chaconne danslarının müziği de, akor yürüyüşlerine dönüşerek çeşitleme türünün ortaya çıkmasına yol açmıştı. Passacaglia, strofik şarkıların kıta­ları arasında ritornello (kısa bir çalgı parça­sı) biçiminde gitarla çalman bir akor düze­yindeydi. Hemen hemen aynı zamanda, gene gitar alıştırma kitaplarından alınmış bir başka akor yürüyüşü olan chaconne üzerine de çeşitlemeler yapılmaya başladı. Sonradan yapılan bir ayrıma göre passacag­lia, bas sesinde yinelenen bir melodi üzeri­ne, chaconne ise, yinelenen bir armoni düzeni üzerine kurulan çeşitleme öbeği sayıldı.

Claudio Monteverdi’nin sekizinci madrigal kitabında yer alan Amor, Lamento della nimfa (Aşk: Nympha’nın Yakınması), dört notalı inici bir figür üzerine kuruluydu. Soprano sesin söylediği bir yakınma bölü­müyle üç erkek sesinin buna verdiği karşılık parça boyunca hiç değişmeden tam 34 kez yinelenen bu figüre dayanıyordu. Monteverdi melodi yaratmadaki dehası ve bu dokunaklı temayı ustaca ele alışıyla dinleyi­ciyi etkileyerek baştaki yinelemelerin hiç fark edilmemesini sağlayabilmişti.

Barok dönemde en yaygın ve önemli çeşitlemeler bas üzerine yapılanlardı. Ama besteciler başka çeşitleme türlerini kullan­mayı sürdürdüler. Figür kontrpuanlı çe­şitlemenin gerçek anıtlarından biri sayı­lan J. S. Bach’ın Goldberg Çeşitlemeler?nâz 16;+16 ölçülü uzun temayı izleyen 30 çeşitle­menin ardından ilk ezginin yinelenmesine dönülüyordu. Bu çeşitlemelerde birbirinden çok farklı ölçü ve tempolar kullanılmıştı. Armoni ve tonalite açısından durağan bir yapı, bütün çeşitleme türlerinin ortak özel­liğidir. Bir melodiye, basa ya da armoni dizisine bir kez yer verildikten sonra, bun­lar aynı uzunlukta, aynı cümle ve armoni öğeleriyle ve her kez aynı tonalitede olmak üzere yinelenir. Çeşitlilik ve doruğa ulaşma duygusu, ses sayısı ve dokudaki karşıtlaşmayla, melodi süslemelerinin zen­ginliği ve karmaşıklığıyla, zaman zaman da ölçüde ve tempodaki değişikliklerle sağ­lanır.

18. yüzyıl ortalarında müzik yapısı anlayı­şında büyük bir değişiklik oldu; besteciler armoniye ve tonal bir hedefe yönelişe daha çok önem vermeye başladılar. Bir bestenin başladığı tonalitede bitmesi gerektiği kabul ediliyordu. Daha da önemlisi, öbür tonali­telerin önemi, aralarındaki ilişkinin zayıf ya da kuvvetli olmasına göre belirleniyordu. Beste, başlangıç notasından ya da tonikten başlayarak birtakım tonaliteler içinde gezinmeliydi. Bu, parçaya bir tonal hareketli­lik duygusu kazandırıyordu.

Solo çalgılar için de çeşitlemeler yazılıyor­du. Bunların çok bilinen örnekleri Mendelssohn’un Opus 54 Ciddi Çeşitlemeler’iyle (1841) Beethoven’in Diabelli Çeşitlemeleri’ dir. Ama klasik-romantik dönemde çeşit­lemede iki önemli yön belirdi. Bunlardan birincisi çok bölümlü bir oda müziği ya da orkestra yapıtında bir bölüm olarak kullanı­labilen “toplu çalış çeşitlemeleri” denebile­cek türdü. İkincisi ise, temanın öncekinden çok daha özgür bir biçimde işlendiği serbest çeşitlemelerdi.

Toplu çalış çeşitlemelerinin en başarılı ve ünlü örneklerini veren ilk önemli besteci Haydn’dı. Do Majör Keman ve Piyano Sonatı’nda ve Re Majör Av Borusu Senfo­nisinin son bölümünde bu tür çeşitlemeler kullanmıştı. Mozart’ın toplu çalış çeşitlemeleriyse daha çok melodi çeşitlemeleriydi. Bunun örnekleri K. 377 Fa Majör Keman Piyano Sonatı’nda ve K. 581 Klarnet Beşli­si’nde görülür. Schubert “Die Forelle” (Alabalık) adlı şarkısını, Opus 114 La Majör Piyano Beşlisi’ndeki (Alabalık Beşli­si) melodi çeşitlemelerine temel aldı.

Bu dönemde çeşitleme tekniklerini en çok kullanan ve bunları günün bazen birbiriyle çelişkili de olabilen müzik üsluplarına başa­rıyla uyarlayabilen iki besteci Beethoven ile Brahms olmuştu. Dokuzuncu Senfoni’nin son bölümü, Beethoven’in çeşitleme formu­nu nasıl özgün ve rahat biçimde ele aldığına ışık tutar. Onun en güzel çeşitlemeleri Üçüncü Senfoni (Eroica), Opus 111 Do Minör Piyano Sonatı ve Opus 132 La Minör Yaylı Çalgılar örütünsü’ndekilerdir. Brahms’m kullandığı çeşitlemelerde geriye dönüş daha belirgindir. Temayı çok çeşit­lendirdiği durumlarda bile çoğunlukla temel yapısını korumuştur.

19.      yüzyılın son yıllarıyla 20. yüzyılın ilk yansında çeşitleme repertuvarı genişlediyse de, serbest çeşitleme tekniğinin ötesinde çarpıcı bir yenilik sağlanmadı. Serbest çeşit­leme, temadaki küçük figürleri geliştirip ritim değişiklikleri yaparak temayla çeşitle­me arasındaki melodi ilişkisini koruyordu.

Ama bu dönemin en önemli yeniliği, Arnold Schoenberg’in ve öğrencilerinin ya da onunla işbirliği yapan bestecilerin geliştir­dikleri on iki ton tekniği oldu {bak. oniki ton müziği). Bu teknikle yazılmış herhangi bir parça, kromatik dizideki 12 ton üzerinde sürekli bir çeşitleme olarak kabul edilebilir.

Çeşitlemede bestecilerin olduğu kadar, yorumcuların katkısı da önemlidir. Örneğin barok dönemde bestecinin ezgisini seslen­dirirken, parlak ve anlatımsal figürler, kısa bölümler ve titretimler katmak, süsleyip işlemek temel bir şan becerisi sayılırdı. Yorumcular seslerinin güzelliğiyle olduğu kadar, süslemedeki becerileriyle de değerlendirilirdi; her yorumcu süsleme konusun­da kişisel bir üslup oluşturmaya çaba göste­rirdi. Geç baroğun en popüler vokal biçimi olan da capo aria da (bak. arya) bir çeşitleme biçimiydi. Da capo aria’da birinci bölümü, melodisi, bazen de tonu ve tempo­suyla ona karşıt olan ikinci bölüm izlerdi. Bunun ardından şarkıcı birinci bölümü aynen yinelerken, bir yandan da seslendirme yeteneğini ortaya koyardı. Günümüzde de caz, yorumlamada çeşitlemeye özellikle ağırlık veren bir müzik türüdür. Caz müzik- çisi, çaldığı parçaya teknik becerisi ve yaratıcılık yeteneğini katarak geliştirdiği kişisel çeşitleme üslubuyla dehasını ortaya koyar.

Başka kültürlerin müziğinde de Batı müzi­ğinden farklı ve organik çeşitleme teknikle­rine rastlanır. Örneğin Hindistan’ın güneyi­ne özgü sanat müziği, belli bir raga üzerine çeşitleme parçalarından oluşan bir demet anlayışını temel alır. Raga, kavram­sal olarak Batı müziğindeki temadan daha karmaşıktır; özel bir ses dizisi kalıbından, çeşitli melodi düzenlerinden ve kendine özgü melodi ilişki ve parçacıklarından olu­şur. Oldukça farklı bir çeşitleme anlayışı da Endonezya’nın gamelan müziğinde görü­lür. Bunda çeşitlemeler birbirini izlemek yerine eş zamanlı çalınır. Orkestranın bazı üyeleri kendi çeşitlemelerini aynı anda, aynı ezgi üzerinde yaparlar. Aykırı seslilik (heterofoni) adı verilen bu teknik son derece karmaşık, statik bir çeşitlemeye yol açar.

L.V. Beethoven “Diabelli çeşitlemeleri:  https://www.youtube.com/watch?v=lyqCEidsyl8

⇒ Öğrenme öğretme süreci : L.V. Beethoven “Diabelli çeşitlemeleri”, W. A. Mozart “Do Majör Tema Üzerine 12 Varyasyon (çeşitleme)” dinletilebilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 14.hafta 8-12 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.8. Uluslararası sanat müziği türlerine ait eserleri seslendirir.

⇒ Konular : Uluslararası sanat müziği türlerine ait eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Barok ve Klasik döneme ait eser/eserler öğrencilere dağıtılarak seslendirme çalışmaları yapılır.

 

Barok dönemine ait 22 klasik eser :

http://www.cafrande.org/muzikte-barok-donem-ve-barok-donemin-en-iyi-22-klasik-muzik-eseri/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr

 

Müzikte Barok Dönem

Jean Jacques Rousseau'ya göre "barok müzik, armoninin açık seçik olmadığı, modülasyonlar ve uyumsuzlukla dolu entonasyonları güç ve hareketi zor olan müziktir". Yapı sanatı ile ilgili ilk tanımla 1788 yılında "Encyclopédie méthodique"te karşılaşılmaktadır: "mimarlıkta barok, tuhaflığın bir nüansıdır". Öyle anlaşılıyor ki bu isim, dönemin başlangıcında resim ve heykel çalışmalarındaki değişikliklere gösterilen şaşırmış reaksiyon sonucu çıkmıştır.

Barok müzik dönemi eserleri batı klasik müziği içinde çok önemli bir yer almakta ve dönemimizde de popüler olarak çalınmakta ve dinlenmektedir. Barok müzik dönemi Johann Sebastian Bach, Antonio Vivaldi, Jean-Baptiste Lully, Arcangelo Corelli, Claudio Monteverdi, Jean-Philippe Rameau ve Henry Purcell gibi bestecilerin eserlerini kapsamaktadir. Barok müzik dönemi müzikteki başlıca büyük yeniliği "fonksiyonel tonalite" kavramının çok geliştirilmesindedir. Bu dönemdeki besteciler ve çalgıcılar çok daha ayrıntılı ve incelikli müziksel süsler uygulamaya başlamışlar; müziksel notasyon şeklini değiştirmişler ve müziksel çalgıları yeni teknikler kullanarak çalmaya başlamışlardır. Barok müziği döneminde müziksel çalgılarla müzik icra edilmesinin ebadı, kapsam genişliği ve karmaşıklığı artmıştır. Barok müzik dönemi opera görsel sanatının kurulup, geliştirilip ve yaygınlaştırılması dönemidir. Bugün kullanılan müzik terimleri ve kavramlarının çoğunluğu barok müzik doneminde ortaya çıkartılmış ve o zamandan beridir kullanılagelmiştir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Seçilen eserler öğrenilen tonalitelerde olmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                     _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 15.hafta 15-18 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.5. Marşlarımızdan dağarcık oluşturur.

⇒ Konular : Marşlarımız.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk sevgisi, yurt sevgisi, hürriyet, Kurtuluş Savaşı vb. konularda öğrenci seviyelerine uygun bestelenmiş marşlarımızı söyleyerek ve çalarak dağarcık oluşturulması için çalışmalar yapılır.

 

ANKARA MARŞI

Ankara, Ankara güzel Ankara,

Seni görmek ister her bahtı kara.

Senden yardım umar her düşen dara,

Yetersin onlara güzel Ankara.

 

Burcuna göz diken dik başlar insin,

Türk gücü orada her zoru yensin.

Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,

Var olsun toprağın, taşın Ankara.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : 19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerine yer verilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                     _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 16.hafta 22-26 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.1. Yarım bırakılan ezginin devamını kendi oluşturduğu ezgi ile tamamlar.

⇒ Konular : Yarım bırakılan ezginin devamını kendi oluşturduğu ezgi ile tamamlama.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen yarısı yazılmış bir ezginin bulunduğu çalışma yaprağını öğrencilere dağıtır ve çalar. “Ezginin bundan sonrası ne olmalı?” “Siz olsanız nasıl tamamlardınız?” vb. sorular sorularak düşünmeleri sağlanır. Öğrencilerden gelen görüşler doğrultusunda ezgiyi tamamlamalarına yönelik çalışmalar düzenlenir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                   _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 17.hafta 29 Mayıs – 2 Haziran) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.1. Yarım bırakılan ezginin devamını kendi oluşturduğu ezgi ile tamamlar.

⇒ Konular : Yarım bırakılan ezginin devamını kendi oluşturduğu ezgi ile tamamlama.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen yarısı yazılmış bir ezginin bulunduğu çalışma yaprağını öğrencilere dağıtır ve çalar. “Ezginin bundan sonrası ne olmalı?” “Siz olsanız nasıl tamamlardınız?” vb. sorular sorularak düşünmeleri sağlanır. Öğrencilerden gelen görüşler doğrultusunda ezgiyi tamamlamalarına yönelik çalışmalar düzenlenir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                      _

Günlük Plan- 10.sınıf (2016-2017 2.dn. 18.hafta 5 - 9 Haziran) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.2. Bileşik ölçülerden ritim eşliği düzenler. E.3. Bileşik ölçülerden ezgi oluşturur.

⇒ Konular : Bileşik ölçülerden ritim eşliği düzenleme.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Ritim kalıplarını kullanarak dağarcıklarındaki eserlere uygun ritim eşliği yazma etkinlikleri düzenlenir. Bileşik ölçülerde, değişik ritim kalıplarını kullanarak ezgi yazma etkinlikleri düzenlenir. Oluşturulan ezgiler sınıfta seslendirilir.

 

Her bir ölçü işaretleri belirli bir ölçü içerisine sınıflandırılabilir.

İkili, Üçlü ve Dörtlü terimleri bir ölçüdeki ritm sayısını gösterir.

Basit terimi her bir ritmin iki notaya bölünebileceği anlamına gelir.

Örneğin, 2/4’lük zaman Basit İkili olarak sınıflandırılır.

İkili” her ölçüde iki ritmi ifade eder.

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır.

[!] Seçilen eserler bileşik ölçülerde yazılmış olmalıdır.  ”Müziksel Algı ve Bilgilenme ” öğrenme alanı C.1. kazanımla İlişkilendirilmelidir(C.1. Bileşik ölçüleri tanır.) ” Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.1. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (C.1. Bileşik ölçüleri tanır.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================





=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                  .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 1.hafta 19-23 Eylül) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.1. İstiklal Marşı’nı söyler.

Konular : İstiklal Marşı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilere İstiklal Marşı’nın sol minör tonalitesinde yazılmış notaları verilir. Si , mi ², fa#, do#¹, do#² değiştirici işaretleri ile fa² ve sol² notalarının çalacağı çalgıda nasıl gösterildiği vurgulanır. Süre değerleri de (triole, çift nokta, noktalı sekizlik-on altılık) dikkate alınarak İstiklal Marşı’nı söylemeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

Öğrenme öğretme süreci :

İstiklal Marşı tek tek, grup olarak Si , mi ², fa#, do#¹, do#² değiştirici işaretleri ile fa² ve sol² notaları ile söyleme.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 2.hafta 26-30 Eylül) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.1. Romantik Dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : Romantik Dönemin genel özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, Romantik Dönemle ilgili görsel ve işitsel kayıtları sınıfta izleterek çalgıların gelişimi (bakır-tahta üflemelilerin, piyanonun gelişimi vb.), orkestraların büyümesi, besteci ve eserleri hakkında bilgi verir. Kültürel ve sanatsal değişimin dönem müziğine etkisi vurgulanır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

ROMANTİK DÖNEM MÜZİĞİ

Aslında müzik sanatındaki romantizm, bugün kullanılan romantiklikten, Chris de Burgh’ün müziğinden ve Kenny G’nin sololarından farklıdır. Müzikte “romantizm”, doğru bir şekilde, 19.yüzyılın başlarından 20.yüzyılın başlarına kadar yapılmış olan müziğe denir.

19.yüzyılla birlikte besteciler eserlerini yazarken romantik romanlar ve dramalardan etkilenmeye başlamışlardı. Bu özellikle opera ve senfonik şiirlerde göze çarpıyordu. Bu dönemdeki sanatın sosyolojik yapısına baktığımızda bunun tüm sanat dallarını etkilediğini görüyoruz. Örneğin, Scott’ın ünlü romanı The Bride of Lammermoor(1819), 1821 yılında Fransız ressam Delacroix’nın bir tablosuna konu olurken, 1836′da Donizetti tarafından opera eseri haline getirilmiştir. Genel anlamıyla sanattaki romantizm akımının birçok teması müzikte de yerini almıştı (natüralizm, idealizm, nasyonalizm gibi).

Romantik dönem müziğinin, klasik müziğe göre getirdiği birçok yenilik vardı: Uzun ve açıklayıcı melodiler, renkli armoni ve enstrumantasyon ve ritimdeki özgürlük ve esneklik bunun en önemlileriydi. Ancak müzikal formda çok fazla bir yenilenme söz konusu değildi. Dönem bestecilerinin en önemli özelliklerinden ikisi; önceki dönem müziğine duyulan saygı ve zaman zaman bunun nostaljik anımsama duygularının ötesine geçmesi ve o zamana dek konulmuş katı müzik kurallarına harfiyen uyulmaya çalışılmasıdır. L.V. Beethoven dünyanın ilk romantiği olarak kabul edilir ve hem klasik hem romantik dönem bestecisidir. Onu izleyen Ludwig Spohr, Carl Maria Von Weber ve Franz Schubert gibi bestecilerse romantizm ilk jenerasyonudur. 1803-1813 yılları arasında doğan Hector Berlioz, Frederic Chopin, Mikhail Ivanovich Glinka, Franz Liszt, Felix Mendelssohn, Robert Schumann, Giuseppe Verdi ve Richard Wagner gibi besteciler ise ikinci kuşak romantiklerdir.

Birçok sanat tarihçisi romantizmin 1850 yılında bittiği konusunda hemfikirlerdir ancak müzikteki romantizm neredeyse bir yarım yüzyıl daha sürmüştür. Liszt ve Wagner’in müziği formunun genişlemesi, armonik yapıları ve ilginç orkestrasyonlarıyla gelecekteki müziğin ilk sinyallerini verirken Schumann gibi besteciler de Johannes Brahms’ın devam ettireceği klasik formlardan vazgeçmiyordu. Bu iki kontrast kendilerinden sonra gelen Antonin Dvorak, César Franck, Camille Saint-Seans ve Peter Ilyiç Tchaikovsky gibi bestecileri etkiledi ve her iki değişim ve dönüşümde de yer aldılar. Örneğin Tchaikovsky’nin sonatları ve senfonileri Schumann ve Brahms’ın formundayken, senfonik şiirleri Liszt etkileşimlidir.

Öte yandan milliyetçi besteciler de vardı ve bunlar kendi folk müziklerini eserlerinin içine her fırsatta entegre etmeye çalışıyordu ya da Modest Mussorgsky, Bedrich Smetana gibi besteciler çıkıp kendileri özgün bir folk formu yaratıyordu.
İkinci romantizm akımının başlangıç yılları olan 1890′larda Bruckner, Brahms, Franck ve Tchaikovksy gibi 4 önemli romantik ölmüştü. Post-romantik olarak da adlandırabileceğimiz Gabriel Faure, Eduard Grieg, Gustav Mahler ve Nikolai Rimsky-Korsakov gibi besteciler zamanın modern müziğinden aldıkları direk etkileşimi romantik müzik formuyla sunuyorlardı. Öte yandan “saf” romantikleri izleyen besteciler de vardı. Hugo Wolf Wagner’in, Scriabin Liszt’in ve Max Reger’de Brahms’ın müzikal yapısıyla müzik vermişlerdi. Post-romantik akımın yıllarında Sergei Rachmaninoff ve Richard Strauss gibi gelenekçi neo-romantiklerin yanı sıra Claude Debussy, Charles Ivess, Leos Janacek, Maurice Ravel ve Arnold Schoenberg gibi 20.yüzyıl klasik batı müziğini oluşturmaya başlayan isimler de vardı.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 3.hafta 3-7 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.2. Romantik Dönem bestecilerinin eserlerini dinlemeye istekli olur.

Konular : Romantik Dönem bestecilerinin eserleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden Romantik Dönem bestecileri ile ilgili araştırma yaparak elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir. Bestecilerin eserlerinden oluşan dinleti etkinlikleri düzenlenir..

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Aleksandr BORODİN, Adolphe Charles ADAM, Antonin DVORAK, Alexander C. GLAZOUNOV vb. bestecilerin eserlerinden örnekler.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 4.hafta 10-14 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.2. Barok, Klasik ve Romantik dönemi genel özellikleri açısından karşılaştırır.

Konular : Barok, Klasik ve Romantik dönemi genel özellikleri açısından karşılaştırma.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Sınıf üç gruba ayrılır: Dersten bir hafta önce konular gruplara dağıtılır. Her gruptan dönem özellikleri, besteciler ve eseri ile ilgili ses-görüntü kayıtları, fotoğraflar vb. Materyallerden yararlanarak sunum yapmaları istenir. Grup sözcüleri benzer-farklı yönleriyle dönemlerle ilgili çıkarımlarda bulunarak arkadaşlarıyla paylaşırlar.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Barok, Klasik ve Romantik dönemi genel özellikleri hatırlatılır. Gruplar kendi konularını anlatır.

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                  .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 5.hafta 17-21 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.3. Çağdaş Dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : Çağdaş Dönemin genel özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden Çağdaş Dönem müziğindeki değişimler (tartım, ezgi, armoni ve doku) ve akımlar (son romantikler, empresyonizm, ekspresyonizm, jazz ve halk müziğinin etkileri vb.), bu akımların sembolleri olan besteci ve eserlerini araştırarak elde ettiği bulgularla sunum yapmaları istenir..

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

MODERN DÖNEM  MÜZİĞİ Bu dönemi adlandırmada genel kabul görmüş bir terim yoktur. Çağdaş Müzik veya 20. Yüzyıl müziği gibi adlandırmalar yapılabilirse de özellikle ikincisi yüzyılın ortalarında yaşamış olan Rachmaninov, Sibelius ve R. Strauss’ uda kapsadığından uygun olmayabilir.

Yeni müzik terimi bu müzik türünün felsefesini ve 19. Yüzyıl romantizmine karşıt olan arayışları daha iyi tanımlayacaktır. Yeni müzik Alman Avusturya romantizmine ve onun temsil ettiği her şeye bir başkaldırıyı simgeler. Değişik besteciler değişik tekniklerle başarılı örnekler oluşturmuşlardır. Bu müzik türünde Empresyonizm, Romantizm ya da Barok dönem de olduğu gibi belli bir stil ya da kalıp yoktur. Besteciler belli bir tekniğe bağlı kalmak yerine birini denedikten sonra bir başkasına geçmekte bir sakınca görmemişlerdir. Başkaldırış eser adlarında da kendini göstermektedir. Buna örnek olarak Erik Satie’nin “Like a nightingale that has a toothache” ve Trois Morceaux’ un “Three pieces in the form of a pear” gösterilebilir. Bunlar son yüzyılın romantik başlıklı senfonik şiirlerine bir reaksiyon olarak görülmektedir. 1.Dünya Savaşı sonrası bazı bestecilerin eserlerinde caz esintileri de görülür. Örn: Stravinsky “Ragtime” 1918, Copland’ın “Two Blues”1926. Bilimdeki gelişmelere paralel olarak radyo konser salonlarına gidemeyen milyonları dinleyici haline getirmişti. Randall Thompson’un Süleyman ve Belkıs operası radyo istasyonları tarafından telif ödenerek yayınlanmıştı. 1929’dan itibaren sesli çekilmeye başlayan sinema filmleri bestecilere yeni imkanlar yaratmıştır. Fonograf’ın icadı ile dünyanın en izole bölgelerinde bile insanlara müziği istedikleri repertuarla dinleme imkanı yaratmıştır. Son olarak Televizyon kitle iletişimini en üst düzeye çıkarmıştır. JOHN CAGE Klasik müzik eğitimi görmüştür. Batı müziğinin ve bireysel anlatımın dışına çıkmak amacıyla Cage müziğinde teyp, plak kayıtları ve radyodan da yararlanmıştır. Müziği oluşturan bütün etkinliklerin tek bir doğal sürecin parçası olduğu sonucuna varmıştır. Amacı dinleyicilerin kulaklarını süzgeç gibi değil huni gibi kullanmaya özendirmek, bestecinin seçtiği seslerle yetinmeyip ortamda ses adına ne varsa algılamalarını sağlamaktı. Buna ulaşmak için müziğinde belirlenmemişlik ilkesini gerçekleştirdi. Rastlantısallığı sağlamak ve böylece yorumcunun kişisel beğenilerinin araya girmesini önlemek amacıyla çeşitli yollara başvurdu. Örneğin yorumcu sayısını ve çalgı türlerini önceden belirlememeyi, seslerin ve bölümlerin uzunluğunu saptamamayı, uyulması zorunlu nota yazımından kaçınmayı ve bölüm sıralamasında rastlantısallığı korumayı denedi. Cage’in en tanınmış yapıtları, yorumcunun hiçbir şey çalmadığı Dört dakika otuz üç saniye 1952,rastgele istasyonlara ayarlanan 12 radyo 24 yorumcu ve bir orkestra şefi için Düşsel manzara No:4 1951, sonatlar ve interlüdler1946-48,Fontana Mix1958, Ucuz taklit1969 sayılabilir. BELA BARTOK Macar besteci 22 yaşındayken 1848-49 devriminin önderi ve Ferenc’in babası Lajos Kossuth’un yaşamını anlatan senfonik şiirini yazdı. İlk çalınışında Avusturya milli marşının karikatürize edilerek seslendirilmesi bir skandala yol açtıysa da çok beğenildi. Opus 7 Birinci Dörtlüsünde(1908-09) bir oranda duyumsanan halk müziği etkisi sonrakilerde tümüyle özümsenmiş ve yapıtlarının içinde erimişti. Opus 17 İkinci Dörtlü (1915-17) Bartok ‘un Kuzey Afrika’ya yaptığı derleme gezisini yansıtan Arap motifleriyle süslüydü. Üçüncü ve dördüncü dörtlülerde1927-28 daha yoğun ses uyuşumsuzluğundan yararlanılmıştı. Beşinci1934 ve altıncıda 1939 ise tekrar geleneksel armoniye dönüldüğü gözleniyordu. Meslek yaşamının başında Fransız etkisinde kaldığı için erken dönem yapıtlarında politonalitenin bazı belirtileri görülür. Ama daha sonraları bu malzemeden yararlanmadı. Onun yerine Doğu Avrupa en çok da Macar ve Rumen halk üsluplarını araştırdı. Müziği her ne kadar armoni açısından yoğun ve karmaşıksa da kökünü halk müziğinin modal dizilerinden dikkatle seçilmiş armonilerden kurulu bir tonaliteden alıyordu. Bartok 2 Kasım 1936 da Türkiye’ye geldi. İstanbul Belediye konservatuarı arşivinde çalışmalar yaptıktan sonra 4 Kasım 1936 da A. Adnan Saygun ile birlikte üç konferans verdi. Gene Saygun ile birlikte Adana’nın Osmaniye ilçesi Toprakkale ve Çardaklı köylerine giderek göçerlerin müziğini taş plaklara kaydetti. Müziği ve tutumu Nazilerle ittifak halinde olan Macar Yöneticilerin ve Kilisenin tepkisini uyandırmış ve vatana ihanetle suçlanmıştır. Çoğu Yahudi olan birtakım önemli bestecilerin yapıtlarının Nazilerce yasaklanması üzerine Goebels’e bir mektup yazarak kendisinin de aynı listeye alınmasını yapıtlarının Almanya ve ona bağımlı ülkelerde çalınmasına izin vermediğini bildirdi. 1939 da Ahmet Adnan Saygun’a yazdığı mektupta ülkesinden ayrılmaya kara verdiğini ve Türkiye’de çalışabileceğini söylediyse de başvurusu yanıtlanmayarak Türkiye’ye gelmesine olanak verilmedi. Bunun üzerine ABD’ye gitti. Yapıtlarında Stravinski gibi aksak usulü kullanan Bartok müzikte o zamana değin Bulgar ritmi olarak adlandırılan bu ritim için Rumen etnomüzikolog Constantin Brailoui ile birlikte Türkçedeki aksak terimini önermiş ve bunu müzikolojiye yerleştirmiştir. IGOR STRAVINSKY  Rus asıllı besteci 1 Dünya Savaşı Yıllarından başlayarak sürekli Rusya dışında yaşamı özellikle Ateş Kuşu 1910,Petruşka 1911, Bahar Ayini 1913 ve Orpheus 1947 gibi bale müzikleriyle ünlenmiştir. Stravinsky,20. Yüzyıl müziğine büyük katkıda bulunmuş, kendine özgü eleştirel tutumu özellikle ölçü, tempo, ses gürlükleri açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. Bileşik ölçülü asimetrik kalıpları araştırmış, müzik cümlelerinde kullandığı figür ve motifleri uzatarak veya çıkararak simetrik cümleleme geleneğini yıkmıştır. Müziğe yeniden kazandırdığı şaşmayan vuruş duygusu birçok bestesinin dansa uygun düşmesine yol açmıştır.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 6.hafta 24-28 Ekim) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.9. Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yurt dışına gönderilen sanatçılara ve bu sanatçıların eserlerine

örnekler verir.

Konular : Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yurt dışına gönderilen sanatçılar ve bu sanatçıların eserleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, yurt dışına gönderilen sanatçıların (A.Adnan SAYGUN, C.Reşit REY, U.Cemal ERKİN,

H.Ferit ALNAR, N.Kazım AKSES) biyografisini araştırarak elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir. Sanatçıların

eserlerinden oluşan dinleti etkinlikleri düzenlenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Atatürk’ün yurt dışına Batılı ve çağdaş manada sanat eğitimi almak için gönderdiği kişiler arasında öncelikli olarak akla müzik tahsili almak üzere yurt dışına gönderilmiş Türk Beşleri olarak adlandırılan grup gelir. Bugün Türkiye'de klasik batı müziği sanatçıları ve dinleyicileri, bu sanat alanındaki varlıklarını Atatürk tarafından müzik eğitimi almak üzere yurt dışına gönderilerek döndükten sonra bu alanda çalışmalar başlatmış olan bu çekirdek kadronun yayınladığı makalelere, başlattıkları etkinliklere, yaptıkları siyasi yönlendirmelere ve yine onların yetiştirdikleri sanatçılar sayesinde meydana getirilmiş olan kültür ortamına borçludurlar.

Türk Beşleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında klasik Batı müziğinde Türk unsurlara özgü bir alt yapı için ilk temelleri atan müzisyenlerimizdir. Klasik Müzik'te Rusya'ya özgü sanatsal bir altyapı oluşturmak için, 1800'lerin ortalarında bir araya gelen Rus Beşleri Balakirev, Borodin, Cui, Korsakov ve Musorgski'nin bizdeki karşılığı olarak kabul edilebilirler.

Atatürk'ün 1927 senesinde yurt dışına gönderdiği ve onun aydınlanma devrimi neticesinde ortaya çıkan Türk Beşleri, doğum ve ölüm tarihleri itibariyle kısaca şöyledir:

- Cemal Reşit Rey: ( 25 Ekim 1904 Kudüs – 7 Ekim 1985 İstanbul ) Cumhuriyet döneminin ilk kuşak bestecilerinden, Türk Beşleri grubunun bir üyesi, Onuncu Yıl Marşı, Lüküs Hayat opereti gibi ünlü eserlerin yaratıcısı.

- Ulvi Cemal Erkin: (d. 14 Mart 1906 – ö. 15 Eylül 1973), Türk klasik müzik bestecisi.

- Hasan Ferit Anlar: (1906-1978) dünya müzikçileri içinde “geleneksel” müzikten gelerek evrensel müziğe geçiş yapmış ve bu alanda uluslararası başarılara imza atmış Türk bestecisidir. Klasik Türk Müziği unsurları ile Batı müziği tekniklerini bağdaştırma çalışmalarıyla tanınmıştır.

- Ahmet Adnan Saygun: (d. 7 Eylül 1907, İzmir – ö. 6 Ocak 1991, İstanbul) Klasik batı müziğinde yapıtlar ortaya koymuş bir Türk bağdarı, müzik eğitimcisi ve budun müzik bilimcisidir (etnomüzikolog) İlk Türk operasının bestecisi olarak da bilinen Saygun, devlet sanatçısı ünvanını alan ilk sanatçımız olması hasebiyle de ünlüdür. Cumhuriyet Dönemi Türk musikisinin en çok seslendirilen ürünlerinden olan Yunus Emre orotoyosu en önemli yapıtıdır.

- Necil Kazım Akses: (1908 - 1999)

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                               .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 7.hafta 31 Ekim-4 Kasım) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.3. Dinlediği müzik eserleri arasından Çağdaş Dönem bestecilerine ait olanları ayırt eder.

⇒ Konular : Çağdaş Dönem bestecileri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi..

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerin Çağdaş Dönem bestecilerinin (Debussy, Ravel, Schönberg, Orff, Stravinsky, Hindemith, Gershwin vb.) eserlerinden seçkin örnekler dinletilerek Çağdaş Dönem müziği tanıtılır. Öğretmen, diğer dönem bestecilerinin eserleri ile Çağdaş Dönem bestecilerinin eserlerini birlikte dinletir. Öğrencilerden bu eserlerin içerisinden Çağdaş Dönem bestecilerine ait olan eserleri ayırt etmeleri istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Öğrencilerin Çağdaş Dönem bestecilerinin (Debussy, Ravel, Schönberg, Orff, Stravinsky, Hindemith, Gershwin vb.) eserlerinden seçkin örnekler dinletilerek Çağdaş Dönem müziği tanıtılır.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                  .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 8.hafta 7-11 Kasım) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.5. Atatürk ile ilgili marşlar/şarkılardan örnekler seslendirir.

⇒ Konular : Atatürk ile ilgili marşlar/şarkılar.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk’ü konu alan marşlar/şarkılar seçilerek bu eserleri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Atatürk ile ilgili marşlar/şarkılar:

Atam sen rahat uyu, Atatürk, Atatürk ölmedi, Benim bayrağım kann kırmızı, Bayrak, Bir dünya bırakın, Cumhuriyet çocuklarıyız, Cumhuriyet marşı, Dağ başını duman almış, Dalgalan güzel bayrak, 10 Kasım, Vatan marşı.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 9.hafta 14-18 Ekim) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.4. Tarihsel süreç içinde kültürel, sanatsal ve toplumsal gelişmelerin Çağdaş Dönem müziğine etkilerini değerlendirir.

⇒ Konular : Tarihsel süreç içinde kültürel, sanatsal ve toplumsal gelişmelerin Çağdaş Dönem müziğine etkileri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, sanayileşmenin getirdiği bunalımlar, toplumsal yaşam düzeni, savaşın yol açtığı yoksulluklar, tehlikeler vb. değişimlerin Çağdaş Dönem müziği ve bestecilerine etkilerini araştırarak elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

MÜZİK SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

Müziğin tarihte ilk nasıl ve nerede ortaya çıktığı ve ne amaçla kullanıldığı konusu uzun yıllar süresince müzik araştırmacı ve teorisyenlerinin üzerinde düşündükleri bir soru olagelmiştir. Gözümüzün önünde dünyanın ilk vakitlerine ait bir imaj canlandırmaya çalışalım ve kendimizi o vahşi, uçsuz bucaksız, her şeyin dev boyutlarda olduğu bir ortamda acınacak kadar küçük ve korunaksız, sözel şuur ve dilin oluşmadığı, sözcükler yerine kaba sesler ve çığlıklarla en kolay iletişim içinde olan, anlayamadığı her tabiat olayı karsısında korkudan donup kalan ve zamanının çoğunu kendinden büyük düşmanlarından saklanarak geçiren, küçük klanlar halinde yasayan ilk insanlardan biri olarak hayal edelim. Bu durumda insanların ilk müzik aleti olarak taşları ve kemik parçalarını kullandıklarını, bunları birbirine vurarak değişik ritimlerle ses çıkarttıklarını söylemek en doğru yaklaşım olacaktır.

Dil kabiliyetinin daha gelişmediği küçük çocukları incelediğimizde onların da belli ritimsel kalıplar ve hecelerle sesler çıkarttıklarını görebiliriz. Ve bu iki maddenin ışığında ilk çağda yaşayan ilk insanın müziği ile ilgili bir fikir sahibi olabiliriz.

Dil becerisi yavaş yavaş gelişmeye başladıkça henüz din fikrinin oluşmadığı bu ilkel topluluklarda insanlar tabiattaki sesleri ellerindeki kolay araç gereçlerle taklit ederek müziği tabiat olaylarına hakim olmak ve kendilerini savunmak için büyü -tapınma amaçlı kullanmaya başlamışlardır. İlk çağdan günümüze kalan çalgı örneği pek olmamıştır fakat o müziğin neye benzediğini anlayabilmek için belgesellerde gördüğümüz, balta girmemiş ormanlarda, keşfedilmemiş bölgelerde yaşayan küçük kabilelerin müziklerini incelemek yeterli olacaktır. Başlarında kabilenin büyücüsü veya şefi olmak üzere yaptıkları danslar, söyledikleri şarkılar, kullandıkları çalgılar, bu çalgıların şekilleri, renkleri ve sesleri bu kabilelerin müziği bizim gibi eğlence emelli değil büyü ve ayinsel merasimler için kullanıldıklarını bize ispat etmektedir.

Antik yunan Mitolojisine göre baş yaradan Zeus; Mnemosyne ile 9 günlük bir kaçamak yaşamış ve bu gecelerin her biri için Mnemosyne’ den bir kızı olmuştur. Zeus’ tan olma bu peri kızlarının her birine Muse isimi verilmiştir. Bu kızların her biri bir bilgi veya sanatın savunucusu olarak anılırlar. Bu bilgi ve sanatlara Muselerin yetenekleri denilir. Müzik isimi buradan gelmektedir.(Museike) Antik yunandan kalma resim, heykel ve o devirle alakalı kaynaklar incelendiğinde müziğin tanrısı Apollon tanrılar meclisinde lir çalıp diğer tanrıları eğlendirirken ve Muse’lerde ona yardım ederken gösterilirler. Bu kızların isimleri ve görevleri şöyledir:

EUTERPE, FLÜT-MÜZİK
ERATO, AŞK ŞİİRLERİ
KALLİOPE, DESTAN-EPİK ŞİİR
KLEİO, TARİH
MELPEMONE, TRAGEDYA
POLYMNİA, MUKADDES ŞİİRLER
TERPSİKHORE, DANS
THALİA, KOMEDYA
URANİA, GÖK BİLİMİ

Antik yunanda müzik çok ciddi bir işti ve bütün iyiliklerin kaynağı olarak görülüyordu. Her toplumsal olayın kendine ait bir müziği ve kendi arasında belirlenmiş sıkı kaideleri vardı. Müzikteki her bir mod’un (makamın) değişik tesir bıraktığının farkındalardı. Bu etkiye ethos (karakter) deniyordu. Bu makamlardan rehabilitasyon ve tıp amaçlı da faydalanıyorlardı.Antik yunanda kullanılan şarkı türleri şunlardır:

DİTYRAMB: Dionysos’un onuruna söylenir. Koro şeklinde söylenir
ENKOMİON: Kahramanların onuruna söylenir.
EPİNİKİON: Galip gelen sporcu ya da dövüşçünün onuruna söylenir.
EROTİKON: Aşk şarkısı.
HYMENAİOS: Evlilik, düğün şarkısı.
HYMN: Tanrıya övgü.
HYPORCHEME: Tapınma sırasında dansla birlikte söylenir.
PAEAN: Apollo veya Artemis’in onuruna söylenir
PARTHENEİON: Bakire kadınlar korosu seslendirir.
SKOLİON: Şölen müziği.
THRENOS: Cenaze müziği.

Buraya kadar çeşitli kaynaklar, arkeolojik buluntular(resim, heykel v.s) ve araştırmacıların söylediklerinden yola çıkarak genel bir müzik ve müziğin doğuşu tanımı yaptık. Ama bunların net ve sarsılmaz kanıtlar olduğunu iddia edemeyiz.
Müziğin, dönemin ve yapıtın karakterini en iyi şekilde ortaya koyacak kanıtlar o yapıta ait nota ve ses kayıtları olduğuna göre asıl bakmamız gereken kalıntılar bunlar olmalıdır.

Müziğe bu bakış açısıyla baktığımızda bu araştırmalara kaynaklık edebilecek ilk kaynakların son 400 -500 seneye ait olduğunu, son zamanlarda da kullandığımız tam ve gelişkin nota yazısının ise 150-200 senelik bir geçmişi aydınlattığını görürüz.
Müziğin Mısır, Hindistan; Suriye ve Antik Yunan’da din etkisi altında geliştiği fikri ne kadar karanlık ve kanıtsız olsa da müzik araştırmacıları bu fikir üzerinde birleşmekte ve küçük nüans farklarına karşın hepsi de kiliseyi müziğin esas gelişiminde başlangıç noktası olarak kabul etmektedirler.
Çalınan ve söylenen müzik yapıtlarını yazılabilir hale getirmeyi ilk düşünen ve bunu kısmen de olsa muvaffak olan kişi Boethius (M.S 480-524)’tur. Alman ve İngilizlerin son zamanlarda dahi kullandıkları notalara harf isimi verilen (La) sesiyle başlayan gam bulmuştur.
A(LA)

B(Sİ)

C(DO)

D(RE)

E(Mİ)

F(FA)

G(SOL)

Ancak bu nota yazımı yalnızca yapıtları bilenlerin anımsamasına yarıyordu. Bunun için hangi çalgıların hangi perdesine, hangi parmakla basılacağını gösteren Neuma’lar ve Tablatura’lar ortaya çıktı. Fakat bu gayretlerde yetersizdi. Ritim, zaman değerleri, akort v.b teferruatlar elde olmayınca bu özel işaretler yapıtları bilmeyen birine ne yazık ki mana ifade etmiyordu. Neuma’ların bu yetersizliğini gidermek için portedeki çizgi sayısı önce 2, sonra sırasıyla 3-4 ve 5’e çıkarıldı. Artık harflerle her ses ve aralığı göstermek olasıydı. Geriye yalnızca notalara harflerden başka isimler vermek kalmıştı. Bunu da Guido D’arrezzo isimli bir rahip, çocuklara ilahileri daha kolay öğretmek için ”Guido’nun eli” olarak bilinen Latince bir duanın ilk sözlerinden istifade ederek geliştirdiği yolla halletti.

UT queant laxis (ut sonradan tu ve do olacaktır)
RE sonare fibris
Mİ ra gestorum,
FA muli tourum,
SOL ve polluti,
LA bi reatum,
SA nocte İohannes (sonradan Sİ olacaktır)
UT hecesi kulağa sert geldiği için ters çevrildi ve önce TU , sonra da bildiğimiz DO ismini aldı.

Kilise, ibadetlerde birlik ve bütünlük sağlamak amacıyla (eğlence müziği ve din dışı müzik türlerini baskı altına almaya ve yasaklamaya çalışmasına karşın) müziğin insan ruhu üzerindeki tesirinin farkında olduğundan dinsel muhtevalı koro -orotoryo ve madrigal gibi müzik türlerinin gelişimini desteklemiştir.
Papa Gregor (M.S 540-604) bunu muvaffak olabilmiş ve bugün dahi Gregorien İlahileri (Makamları) adıyla bildiğimiz müzikleri ibadetlerde ortak müzik haline getirmiş, notaya aldırmış, Roma’dan tüm dünyaya yaymıştır.
Alcuin (725-804),Hucbald (840-930)ve Hoger gibi besteciler hem müzik yazısını, hem de tek sesli müziği ileriye taşıyan adımlarla çok sesli müziği geliştirip, kilisenin dışına taşıdılar.
Kilisenin yayılma siyaseti neticesinde Haçlı Seferleri yapılmış ve bu seferler sırasında Avrupa Doğu’yu görmüş ve oradan getirdikleri yeni fikirler, çalgılar, renkler, tınılar-felsefeler v.b. gezgin şarkıcılar (Minstrel’ler, Troubadur’lar ve trouveres’ler ) aracılığıyla dağılmıştır.

Adam de Halle (1220-1278)’ den Pierluigi de Palestrina (1524-1594) ‘ya uzanan müziğin gelişim kuralları bu tesirlerle o çağın en yaygın çalgısı olan org için yazılmış yapıtlarla XVII yy ikinci yarısına Ars Nova (yeni sanat) denilen sağlam esaslarla girilmesini sağlamıştır.
Madrigal, Virginal, Chanson, Lied gibi müzik türlerinin kilise tesiriyle dağılmasından sonra XVII yy da opera ve orotoryo gelişmiş Monteverdi, Cavalli, Cesti, Scarlatti operanın italyada ki liderleri olarak dikkat çekmişlerdir.XVII yy da müzik kilisenin dışına çıkınca çeşitlenmiş ve çalgılar gelişmeye başlamıştır. İlk konser salonlarının açılmasıyla müzik saraydan ve saray etrafından bağımsızlaşarak halka inmiş ve fiyatını ödeyen herkes tanınmış sanatçıları izleyebilmiştir. İlk gelişen çalgı keman olmuş ve üstün kapasitesiyle orkestralarda baş köşeye yerleşmiştir. Corelli, Somis, Torelli, Tartini, Vivaldi gibi bestecilerin elinde daha da değerlenmiş ve itibar görmeye başlamıştır. Sonat ve Konçerto formları da kemanla beraber gelişip son şekillerini almışlardır.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                        .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 10.hafta 21-25 Kasım) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.6. Türk müziği tarihi klasik sonrası dönem hakkında araştırma yaparak dönem

bestecileri ve eserlerinden örnekler sunar.

⇒ Konular : Türk müziği tarihi klasik sonrası dönem.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru cevap, tartışma, araştırma inceleme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, Hamamizade İsmail Dede Efendi’den sonra başlayıp Sadettin Arel’e kadar geçen dönemi (Türk müziği tarihi klasik sonrası dönem) araştırmaları, dönem bestecileri ve eserlerinin yer aldığı resim, fotoğraf ve ses kayıtlarından oluşan materyallerle sunum yapmaları istenir. Bu dönemin eserlerinin seçkin örneklerinden hazırlanmış ses kayıtlarından yararlanılarak dinleme etkinlikleri düzenlenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Türk Müzigi Tarihidenilince, yukarida adlarini andigimiz tüm türlerin ve bu türlerle ilgili besteciden kurumlara kadar tüm olgularin ele alindigibir tarih anlasilmalidir.

 Türk Müzigi Tarihi, dolayisiyla bu tarihe iliskin dönemlerle ilgilenen ilk kisi, Rauf Yekta (1871-1935)’dir.

Rauf Yekta, 1913 yilinda Encylopedie de laMusique etDictionnairedu Conservatoire adiyla Albert Lavignac (1846-1916) tarafindan Paris’te yayinlanan ansiklopediye Turquiebasligi altinda, Türk Müzigi’ni, genel hatlariyla ve çok genis bir özet seklinde yazmistir. 1.Dünya Savasi’nin1914 yilinda çikmasi nedeniyle ancak 1922 yilinda yayinlanan bu uzun yazida, Türk Müzigi’nin tarihine de deginen Yekta, ‘Türklerde Mûsikî Tarihine Bir Bakis’ basligi altinda ele aldigi Türk Müzigi Tarihi’ni, dönemlere ayirma geregi duymadan ve genel hatlariyla özetlemistir.

Rauf Yekta, Sark Mûsikîsi Tarihi adli eserinde,Türk Müzigi Tarihi dönemlerin-densöz etmemistir.

Rauf Yekta’dan sonra müzik tarihiyle ilgili olarak Ali Rifat Çagatay’in(1867-1935) yazmis oldugu Mûsikî basliklimakale dikkatimizi çekmektedir. Bu makalede de Türk Müzigi Tarihi’ne iliskin bir dönem anlayisina rastlamiyoruz.

Ayni yillarda Mahmut Ragip Kösemihalzade (Gazimihal) (1900-1961) tarafindan yazilan Türk Mûsikîsi Tarihi baslikli uzun yazida açikça belirtilmis dönemlendirmeye rastlanmasa da, yazida yer alan ‘Elam-Eti-Sümer’, ‘Iç Asya Türklerinin Mûsikî Mazileri’, ‘Ilk Çin Saraylarindaki Türk Mûsikîleri’, Türkistan Havalisinin Mûsikîleri Hakkindaki Ilk Tarihi Kayitlar’, ‘Onuncu Asirdan Sonra’, Islamiyetten Sonraki Asirlarin Klasik Türk Mûsikîsi’ gibi basliklardan, Gazimihal’in bu sikintiyi duyan ilk insan oldugu anlasilmaktadir.

Türk Müzigi Tarihini dönem anlayisi içinde ele alan ilk kisi ise, Ihsan Akiner(?-?)’dir.

 

Mûsikî Tarihimize Umûmi Bir Bakis basligi altinda Türk Mûsikîsi Dergisi’ ne yazdigi uzun yazida, Akiner,Türk Müzigi Tarihini, ‘Islamiyetten Önce’ ve ‘Islamiyetten Sonra’ olmak üzere iki döneme ayirmistir. Kuskusuz ki, Islamiyet’in Türk Müzigi üzerindekiçok önemli etkisi dikkate alindiginda, böyle bir ayrimin saglikli oldugu hemen anlasilmaktadir. Ama, Islamiyet’in Türklerin büyük çogunlugu tarafindan kabul edildigi 10. yy’dan günümüze degin geçen bin yili askin zaman içinde olusan Türk Müzigi’ndeki degisim ve baskalasimlarin tümünü ayni zaman dilimi içinde,yani, Islamiyet Sonrasi Türk Müzigi olarak ele almak, gerçekçi olmadigi gibi, bilimsel de degildir.

Bu yillardan sonra, seksenli yillara kadar Türk Müzigi Tarihi’nin dönemleri hakkinda yayinlanmis herhangi bir görüse rastlamiyoruz. 1980 yilinda ise Prof.Dr.Gültekin Oransay’in(1930-1989) egitim enstitülerinin müzik bölümleri için hazirlamis oldugu Mûsikî Tarihi adli kitabinda, gerçekçi görünümlü bir diger dönem anlayisina tanik oluyoruz:

Dönem yerine Evre terimini tercih eden Oransay, Geleneksel TürkSanat Müzigi’nin tarihini su üç evreye ayirmaktadir:

 1. Olusum Evresi(1520 öncesi)

2. Doruk Evresi(1520-1826)

3. Unutulma Evresi(1826’dan beri)

 Burada, kilometre tasi olarak ele alinan tarihlerden 1520, Sultan 1. Süleyman’in tahta geçisinin, 1826 ise, Yeniçeri Ocagi’nin kaldirilis ve Avrupali gelenege göre ilk boru takiminin kurulus tarihleridir.

Prof. Dr. Gültekin Oransay, daha sonra ayrintili olarak ele alacagimiz Türk Müzigi Tarihi içinde Geleneksel Sanat Müzigi’ne ait 1520 tarihinden önce elimizde hiçbireser bulunmadigini(?) düsünmesi nedeniyle bu tarihi ele almaktadir.Kuskusuz ki, 1520 öncesi elimizde eserbulunup bulunmadigi bir yana, yazili kaynaklarda bulunan tür, çalgi, makam, usul anlayisindakidegisim ve gelisim gözlendiginde, birakalim milattan öncesini, milattan sonra geçen 1520 yillik bir zaman dilimi içinde tekdüze, degisimsiz bir geleneksel müzik oldugu öne sürülmektedir, ki, bu, hiç de gerçekçi bir görüs degildir. Kaldi ki, islamiyet’in kabul edilmesiyleortaya çikan müzik günahtir-günah degildir tartismalarinin Türk Müzigi üzerindeki etkisi bir yana, en azindan câmi müzigi türlerinin Türk Müzigi içine girmesi dahi, büyük bir degisimdir.

Benzer sekilde, 1826’dan günümüze varolan zaman dilimi içinde de tekdüze bir evre’nin varoldugu görüsü de elestirilebilir. Hernekadar, Oransay, yalnizca Geleneksel Türk Sanat Müzigi’ni ele aliyorsa da, 19.yy’in sonunda yer alan ZekâiDede’den(1825-1897) 20.yy’in ilk yarisinda yasamis Râkim Elkutlu’ya(1872-1948) degin bir çok besteci, geleneksel sanat müziginin uygulayicisi ve üreticisi olmuslardir. Dolayisiyla, 1826’dan bu yana geçen zaman dilimini bir unutulma evresi olarak nitelemek hiç de gerçekçi degildir.

1984 yilinda ise, Emin-Bedia-Hakan Ünkan üçlüsünün hazirlamis oldugu Türk Sanat Mûsikîsinde Temel Bilgiler adliyayinda yeni bir dönem anlayisina tanik oluyoruz. Adi geçen eserde Türk Mûsikîsinin Dönemleri basligi altinda su dönemler yer almaktadir.

 

1. Ilk bilimsel dönem(Baslangiç ve hazirlik dönemi) (900-1450)

2. Ilk klasikdönem (1450-1720)

3. Son klasik dönem (1700-1880)

4. Yeni klasik dönem (Neoklasik Dönem) (1850-Günümüz)

 Bu dönem anlayisi içinde dikkatimizi çeken ilk olgu, dönemlerin adlandirilmasindaki mantik hatasidir. Çünkü, bilimsel dönem ile klasik dönem arasinda hiçbir organik bag yoktur.Bir baska deyisle, klasik kelimesiezgi anlayisi ve biçimsel kurallarla ilgili olmasinakarsin, bilimsel kelimesi tümüyle metodoloji ile ilgilidir. Bunun yaninda, bilimsel dönem’den sonra gelen klasik dönem adlandirmasi, bu dönem içinde bilimsellik olmadigini çagristirdigi için, bu adlandirmanin yanlis oldugu gerçegi de karsimiza çikmaktadir.

Bu dönem anlayisi içinde dikkatimizi çeken ikinci olgu ise, klasik kelimesidir. Burada, bu kelimenin anlami üzerindeçok kisa da olsa durmakta büyük yarar vardir:

Bilindigi gibi, dilimize fransizcadan geçmis olan bu kelimenin iki önemli anlami bulunmakta olup, ilk anlami sanatta kuralci’ligi içermektedir.Bir baska deyisle, bilinen kurallara göre olusturulmus olgularin genel adi klasik’tir.

Kelimenin ikinci anlami ise, üzerinden çok zaman geçtigi halde degerinden yitirmeyen olgu olarak açiklanmaktadir.Klasik kelimesinin bu anlamlarini müzige uygulayacak olursak, klasik sarki deyisinden, hem bilinen kurallara göre üretilmis sarki, yani, A(a+b)+B(c+b) biçimiyle zemin+ nakarat + meyan+nakarat olarak üretilmis sarki, hem de,çok eski oldugu halde, degerinden hiçbir sey yitirmemis, hâlâ hazla seslendirilen ve dinlenebilen sarki anlasilir. Buradan hareketle, klasik müzik deyisi de ayni anlamlari içerir. Yani, ya kurallari belli olan müzik, ya da, eski oldugu halde degerinden yitirmemis müzik anlamlarini içerir.

Konuyu klasik dönem deyisine yöneltecek olursak, bu kez, kelimenin ilk anlamiyla karsi karsiya kaldigimizi anlariz. Yani, belirtilen dönem içinde, müzik anlayisinin yansimasi olan müzik üretiminde ayni kurallarin egemen oldugu anlasilir. Bir an için, adlari belirtilen dönemler içinde ezgi ve biçim anlayisinda ayni kurallarin egemen oldugunu varsayarsak(?), Emin-Hakan-Bedia Ünkan’in dönem anlayislarinda karsimiza çikan bir diger çeliski, ilk klasik dönem’ dekiezgi ve biçim anlayisinda varolan kurallarin, son klasik ve yeni klasik dönemlerde degistigi düsüncesinin ortaya çikmasidir ki, bu anlayis kökünden yanlistir. Özellikle neoklasik de denilmis olan ve 1850’den günümüze kadar geçen zaman diliminikapsayan yeni dönem’inkendi içinde dahi biçim ve ezgi anlayisinda yogun bir degisimin varoldugu dikkate alindiginda, bu adlandirmanin yanlisligi daha da belirginlesir. Örnegin, Rakim Elkutlu-Sadeddin Kaynak-Refik Talat-Serif Muhiddin Targan ayni ezgi ve biçim anlayisina sahip degildirler. Bunun yaninda, ilk klasik dönem ile son klasik dönem arasindaki farki anlamak da olasi degildir. Çünkü, bu adlandirmanin çagristirdigi iki olgu vardir. Birincisi, ilk klasik dönem’de var olan ezgi ve biçim anlayisi son klasik dönem’de de devam etmis ve bu dönemin bitiminde ortadan kalkmistir, ki, bu durumda ayri dönem nitelemesi yanlistir, ya da, son klasik dönem’de ilk’ine göre yeni bir ezgi ve biçim anlayisi vardir. Bu durumda da, dönemi, yine klasik olarak nitelemek bir baska yanlislik olarak dikkati çekmektedir.

Kisacasi, klasik kelimesiyle adlandirilan dönemlerde, gerek kelimenin içerdigi anlamdan, gerek dönemlerin farkli olmasi gerekliliginden kaynaklanan adlandirma yanlisliklari kaçinilmazdir. Dolayisiyla, yanlistir. Zaten bu adlandirma, tümüyle batidan öykünme bir görünümdedir. Yanlisligin temelinde yatan asil çeliski de budur. Ulusal bir müzik türünün tarihsel dönemlerini, uluslararasi müzigin tarihsel dönemlerine uydurmak, büyük bir yanlisliktir. Kaldi ki, uluslararasi müzikte varolan barok evre, klasik dönem, romantik dönem gibi adlandirmalarda temel mantik, bu adlandirmalarin tüm sanat dallarini kapsamasidir. Örnegin, özü, yogun süslemeye ve gösterise dayali barok evrede varolan sanatin tüm alt türlerinde, yani, resim, heykel, mimari, müzik ve diger sanat dallarinda, yogun bir süsleme anlayisi egemendir. Evlerdeki möbleden perdelere, duvarlara kadar, yani iç mimaride dahi yogun bir süsleme anlayisi egemendir. Bundan ötürübu evre, barok evre olarak adlandirilmistir. Benzer olarak klasik dönemde de ayni mantik vardir. Bu dönemde, sanatin tüm alt türlerinde biçim ve biçimi olusturan kurallar egemendir. Güzellik, mutlak biçim anlayisi içinde aranir.

Sonuç olarak, ulusal bir müzik türü olan Türk Müzigi’nin dönemlerini, uluslararasi müzik tarihini belirleyen dönem anlayisiyla açiklamak gerçekçi degildir.

Ercüment Berker’in 1985 yilinda yayinlanan Türk Müzigi Tarihi’ne iliskin dönem anlayisi ise, biraz önce sözünü ettigimiz Emin-Hakan-Bedia Ünkan üçlüsünün dönem anlayisiyla büyük benzerlikler tasimaktadir.

 Ercümet Berker’egöre Türk Müzigi Tarihi alti ayri dönem içinde incelenmelidir. Bu dönemler sunlardir:

 1. Baslangicindan Maragali Abdülkadir’e (1360-1435) kadar uzananhazirlayici dönem .

2. Maragali Abdülkadir’den Itrî’ye(1435-1712) kadar uzanan ilk klasik dönem.

3. Itrî’den Dede Efendi’ye(1712-1778) kadar uzanan son klasik dönem.

4. Dede Efendi’den Zekâi Dede’ye (1778-1825)uzananneoklasik dönem .

5. Zekâi Dede’den Hüseyin Sadeddin Arel’e(1825-1955) kadar uzanan romantik dönem.

6. Hüseyin Sadeddin Arel ile baslayip halen devam etmekte olan reform dönemi (1955-Günümüz).

 Görüldügü gibi, bu dönem anlayisi, Emin-Hakan-BediaÜnkan üçlüsünün dönem anlayisi ile, özellikle adlandirmalarla ilgili olarak çok büyük benzerlikler göstermektedir. Bu nedenle, bu adlandirmalara iliskin yaptigimiz elestiri, Ercüment Berker’in dönem anlayisi için de geçerlidir. Dolayisiyla, Berker’in dönemanlayislari da sagliki degildir.

1976, 1987 ve 1991 yillarinda yayinlanan Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi ve Türk Mûsikîsi Teknik ve Tarih adli kitaplarinda, Yilmaz Öztuna, Türk Müzigi Tarihi’ni; XIII. asirda Türk Mûsikîsi, XIV. asirda Türk Mûsikîsi gibi basliklar altinda, yani, yüzyillar içinde incelemistir. Ayni zamanda degerli bir tarihçi olan Yilmaz Öztuna’nin bu yaklasimi, bu ana kadar elestirdigimiz dönemler dikkate alindiginda, çok daha gerçekçi ve saglikli görünmektedir26.

Son olarak, 1989 yilinda yayinlanan Türk Mûsikîsi Tarihi/Derleme adli kitabinda, Nazmi Özalp’in de, önceden elestirdigimiz dönem anlayisiyla hareket ettiginigörüyoruz. Özalp’e göre dönemler su sekilde siralanmaktadir :

 

1. Hazirlik dönemi

2. Klasik dönem

3. Romantik edebiyat dönemi

4. Son dönem

 Bu dönemlere iliskin hiçbir tarih vermeyen Özalp’in bu dönem anlayisi, önceden andigimiz dönem anlayisi ile benzerlikler tasimaktadir. Bu nedenle, daha önce yaptigimiz elestiri, Özalp’in yanlis olarak niteledigimiz yukaridaki dönem anlayisi için de geçerlidir27.Özalp’in dönem anlayisi ile iliskili olarak dikkatimizi çeken ikinci olgu ise, adi geçen eserinde, bu dönemlerin adlarini verdikten sonra, Baslangicindan XVI. yüzyil sonuna kadar Türk Mûsikîsi, XVII. yüzyilda Türk Mûsikîsi gibi basliklar altinda, bir bakima Yilmaz Öztuna’nin belirttigimiz dönem anlayisi içinde Türk Müzigi Tarihi’ni dönemlendirmektedir, ki, bu olgu, Özalp’in, bir bakima önceden adlandirdigi dönemlere kendisinin de inanmadigini gösteren bir çeliskiden baska bir sey degildir.

Böylece, bu ana kadar yapilagelmis dönem anlayislarini elestirileriyle birlikte açiklamis olduk. Kuskusuz ki, burada akla gelen soru, ‘madem ki bu dönem anlayislari ya eksik, ya da yanlis, o halde Türk Müzigi Tarihi’nin dönemleri ve bu dönemleri olusturan tarihler nelerdir ?’ sorusudur.

Bu soruya saglikli yanit verebilmek için, Türk Müzigi Tarihi kavramindan ne anladigimizi netolarak ortaya koymamiz gerekir.

Önceden bir sema halinde de belirttigimiz gibi, ulusal bir müzik türü olan Türk Müzigi, birçok alt türü içerir. Dolayisiyla, Türk Müzigi Tarihi denilince, adini andigimiz bu türlerin tümünün yer aldigi bir tarih anlasilmalidir. Bu nedenle, Türk Müzigi Tarihi içinde yer alacak dönemler, adlarini andigimiz bu türlerle ilgili tüm olgulari, yani; besteci, beste, ögretim kurumlari, yazarlar ve eserleri, etkilesimler vd olgulari içermelidir. Tarih içinde yer alacak dönemler, dönemlerin adlari ve bu dönemlerin bitis ve baslangiç tarihleri ise, mutlaka, yukarida saydigimiz olgularin degismesine, yeniden olusmasina ya da yapilanmasina neden olacak olaylarla ilgili olmalidir. Çünkü, yüzyillar boyu, ezgi ve usûl anlayisi baglaminda geleneksel ölçülerini koyu bir muhafazakârlik, hatta, akildisi bir tutuculukla korumus, dolayisiyla, 19. yy’in ilk yarisina kadar ezgisel ve ritimsel olarak kesin çizgili bir degisimi gerçeklestirememis müzik anlayisimizin, bu ana kadar açikladigimiz dönemleri yaratan mantiklarin disinda bir mantikla adlandirilmasi gerektigiaçiktir. Bu mantikta bulunmasi gereken temel ilke ise, müzigin organik yapisina iliskin degisimlerin ötesinde, kuramsal, türsel degisim, yayilim ve yeni atilimlarin dikkate alinmasidir Iste, bu nedenle biz, Türk Müzigi Tarihi’ni asagidaki dönemler içinde ele alarak inceleyecegiz.

 

Türk Müzigi Tarihi’nde Dönemler

 1. Olusum Dönemi : Bu dönem, insanin dünya üzerinde ilk ortaya çikisindan, Türkler’in Istanbul’u aldigi 1453 yilina kadar geçen zaman dilimini kapsar.

Olusum dönemi, asagidaki evreleri içerir :

a) Birinci Evre: Insanin ilk ortaya çikisindan, Türkler’in olusturdugu ilk devlet olan Hun Devleti’nin kurulduguMÖ 3. yy’a kadar geçen zaman dilimini içerir. Bu evre, ayni zamanda tüm uluslarin ortak evresi olma özelligini göstermektedir.

b) Ikinci Evre: Hun Devleti’nin kuruldugu MÖ 3.yy’dan, Türkler’in büyük bölümünün islamiyeti kabul ettikleri 10.yy’a kadar geçen zaman dilimini kapsar.

c) Üçüncü Evre: Islamiyetin Türkler tarafindan kabul edildigi 10. yy’dan, Osmanli Devleti’nin kuruldugu 1299 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.

d) Dördüncü Evre: Osmanli Devleti’nin kuruldugu 1299 yilindan, Istanbul’un Türkler tarafindan alindigi1453 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.

 2. Gelisim Dönemi: 1453 yilindan, Lale Devri’nin bitimi olan 1730 yilina kadar geçen zamani kapsar.

 3. Doruk Dönemi: 1730 yilindan, mehterhane’nin kaldirilarak, yerine, batili anlamda boru takiminin kuruldugu 1826 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.

4. Degisim Dönemi: 1826 yilindan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruldugu 1923 yilina kadar geçen zaman dilimini kapsar.

 5. Atilim Dönemi: 1923 yilindan, Hüseyin sadeddin Arel’in Istanbul Belediye Konservatuvari’na atandigi 1943 yilina kadar geçen zaman dilimini içerir.

 6. Yeni Dönem: 1943 yilindan günümüze kadar geçen zaman dilimini kapsar*.

 * Kuskusuz ki, bu dönem de, ileride dogal olarak evrelere ayrilacaktir. Sözgelimi; 1960'li yillarda basladigini kabul edebilecegimiz arabesk evre, 1990'li yillarda basladigini kabul edebilecegimiz pop evre gibi.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                                    .

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 11.hafta 28 Kasım-2 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.7. Dinlediği Türk müziği makamlarını tanır.

Konular : Türk müziği makamları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, Türk müziği makamlarının çeşitliliği hakkında bilgi verir. Örnek makamlarda hazırlanmış eserlerin kayıtlarıyla dinleti etkinlikleri düzenleyerek dinletilen makamları tanımaları sağlanır..

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Türk Müziğinde Makamlar.

Geleneksel Türk Sanat Müziği’nde (musıkisinde) makamlar genel olarak 3’e ayrılır. Bunlar; Basit Makamlar, Bileşik Makamlar, Göçürülmüş (başka ses üzerine aktarılmış) Makamlardır. Türk Müziğindeki bu makamların neler olduğunu ve ne anlama geldiğini sizler için araştırdık. İşte detaylar..

A) Basit Makamlar Bir tam dörtlü ve bir tam beşlinin birleşmesinden basit makamların dizileri meydana gelir. Bu makamlarda güçlü, dörtlü ile beşlinin birleştiği sestir. Geleneksel Türk Sanat Müziği’nde 13 adet basit makam bulunmaktadır.

B) Bileşik Makamlar Yapısında birden fazla makam dizisi bulunduran makamlara Bileşik Makamlar denir. Bunlara Mürekkep Makamlar da denir.

C) Göçürülmüş Makamlar Basit makam dizilerinin, başka perde üzerine aktarılmasıyla göçürülmüş makamlar meydana gelir. Bunlar;

1. Hicaz Makamı

Kelime anlamı ile Arabistan’daki bir ilin adıdır. İlk defa 14.yy. da Urmevi’nin eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hicaz dörtlüsüne, Neva perdesinde Rast beşlisinin eklenmesinden meydana gelir. Hicaz Makamı kendi içerisinde Hicaz, Humayun, Uzzal ve Zirgüleli Hicaz olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

2. Nihavent Makamı

Kelime anlamı İran’da Luristan Eyaletinde Hamedan’ın güneyinde tarihi bir şehrin adıdır. İlk defa II. Mehmet’e ait eserlerde görülmektedir. Rast perdesi üzerinde Buselik beşlisine, Neva perdesinde Kürdi veya Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inici-çıkıcıdır.

3. Hüzzam Makamı

Kelime anlamı koyu hüzün anlamındadır. İlk defa Kantemur’a ait eserlerde rastlanmaktadır. Yerinde Hüzzam beşlisine, Eviç perdesinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelmiştir. Ayrıca, Neva perdesi üzerindeki Hicaz dörtlüsünün Humayun dizisi halinde uzantısıyla da, Gerdaniye perdesi üzerinde Buselik beşlisi meydana getirir. Seyri inici-çıkıcıdır.

4. Kürdîlihicazkâr Makamı

İlk defa 1855 yılında Hacı Arif Bey tarafından kullanılmıştır. En çok şarkı formundaki eserlerde kullanılır. Rast perdesi üzerinde bir Kürdi dörtlüsüne, Çargâh perdesi üzerinde bir Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Kürdi etkilerinin ve Buselik etkilerinin duyulduğu bir makamdır. Seyri inicidir.

5. Rast Makamı

Farsça doğru dosdoğru ve gerçek anlamındadır. İlk defa 14.yy da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Rast beşlisine, Neva Rast dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

6. Uşşak Makamı

Arapça, âşıklar anlamına gelmektedir. İlk defa 14. yy.da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak dörtlüsüne, Neva perdesinde Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

7. Hüseyni Makamı

Hüseyin’e ait anlamındadır. İlk defa 14.yy. da Safiyüddün Abdülmümin’in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Hüseyni beşlisine, Hüseyni perdesinde Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.

8. Muhayyer Makamı

Serbest, takdir ve beğenişe kalan anlamındadır. İlk defa 14.yy. da II. Mehmet’e ait eserlerde görülmektedir. Yerinde Hüseyni beşlisine, Hüseyni perdesi üzerinde Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

9. Mahur Makamı

Hindistan’ın Haydarabat Nizamlığında bir şehrin adıdır. İlk defa 14.yy. da II. Mehmet’e ait eserlerde görülmektedir. Rast perdesi üzerinde Çargâh beşlisine, Neva perdesinde Çargâh dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

10. Hicazkâr Makamı

Zarafet ve hayal gücü anlamına gelmektedir. 18.yy.’ın ikinci yarısında Abdulbaki Nasır Dede’de rastlanılmaktadır. Rast perdesinde Hicaz beşlisine, Neva perdesi üzerinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

11. Karcığar Makamı

Türkçe, yırtıcı kuş anlamına gelmektedir. İlk defa 15.yy. da Kırşehirli Nizamoğlu Yusuf’a ait kuramlarda rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak Dörtlüsüne, Neva perdesinde Hicaz beşlisinin eklenmesiyle oluşur. Dizisi inici-çıkıcıdır.

12. Süznak Makamı

Yakıcı anlamındadır. 1785 yılında tahminen Vardokosta Seyfi Ahmet Ağa’ya ait eserlerde rastlanılmaktadır. Yerinde Rast beşlisine, Neva perdesi üzerinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inici-çıkıcıdır.

13. Muhayyer Kürdi Makamı

İlk defa 19.yy da Müezzinbaşı Rıfat tarafından bulunduğu ve II. Mahmut’a ait eserlerde görülmektedir. Yerinde Muhayyer Makamı dizisi ve yerinde Kürdi Makamı dizisinin karışımından meydana gelmiştir. Seyri inicidir.

14. Acem Kürdi Makamı

İlk defa Kavaidi Tanbur adlı yayında rastlanılmaktadır. Esas olarak Acem Makamını meydana getiren dizi ve çeşnilere yerinde Kürdi dörtlü veya beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inicidir.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                  .

 

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 12.hafta 5-9 Aralık) :

Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.4. Türk müziği makamlarından örnekler seslendirir.

Konular : Türk müziği makamlarından örnekler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Türk müziği makamlarında bestelenmiş, öğrencilerin seviyelerine ve ses sınırlarına uygun seçkin örnekler hazırlanarak seslendirme çalışmaları yapılır.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

Çargâh Makamı: Çargâh Peşrev, Çargâh Sirto.

Buselik Makamı: Bir Akşam Son Defa Seni Görmeden, Bana Bir Aşk Masalından Şarkılar Söyle.

Rast Makamı: Açılan Bir Gül Gibi Gir Kalbe Gönül Gibi, Bağdat Yolu, Ben Kalender Meşrebim Güzel, Çirkin Aramam, Ben Küskünüm Feleğe, Bir Gece Ansızın Gelebilirim, Eski Dostlar, Gitmesin Gözlerinden, Pırıl Pırıl Arzular, Kalbim Seni Özler Yollarını Gözler, Gül Ağacı Değilem Her Gelene Eğilem, Rüya Gibi Her Hatıra Her Yaşantı Bana, Yine Bir Gülnihal Aldı Bu Gönlümü, Ömrümce Hep Adım Adım

 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                       _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 13.hafta 12-16 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.

Konular : Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserleri öğrencilere dinletilir. Bu eserlerin özellikleri (yöresellik, hangi ayak/makamda olduğu, hikâyesi vb.) vurgulanır. Öğrencilerden dinledikleri ezgilerin hangi ozanlara ve âşıklara ait ezgiler olduğunu söylemeleri istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

“Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.8. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (D.8. Ozanların ve âşıkların Türk halk müziğine katkılarını açıklar.).

 

TÜRK MÜZİĞİ KÜLTÜRÜ VE TÜRK HALK MÜZİĞİ

Türk müziği tarihimiz de 50 asırlık bir geçmişi sahip.Bu dönem içerisinde müziğimiz bir çok değişkliye uğrayıp ona katkı sağlayanlarla birlikte hem gelişti hem de müzikle uğraşanlar o süreç içerisinde kendini geliştirdi. Müzik 20'ci yüzyılda nasıl bir iletişim, kendini ifade etme sanatı ve bir toplumun kültürü ise ona uğraş ve katkı verenlerle birlikte büyük bir değişikliye uğrayıp kendini ileriye doğru sürekli geliştirmiştir.

Sözü ve müziğiyle,Türk halkının kültürünü, tarihini, coğrafi konumunu ve sosyal/ekonomik yapısını en belirgin, en canlı biçimde yansıtan gerçek;ozanlar,daha sonra da âşıklar tarafından tarihin akışı ve anonimlik özelliği içinde ad konmadan bestelenen (yakılan) türkü, deyiş, halk dili, halk edebiyatı, giyim, el işi, halk inanışları, halk hekimliği, seyirlik oyunlar, gelenekler, görenekler kır (köy) hayatı ve kır hayatı töresinin yarattığı çeşitli oyunlar halk oyunlarıdır. Bu öğeler Türk kültürünün, dolayısıyla da Türk halkının değerler dizgesinin bir görüntüsüdür ya da Türk halkı, bu değerler dizgesinin bir görüntüsüdür.

Toplumdan topluma ayırt edici farklı nitelikler gösteren ve toplumların kültür hayatını belirleyen öğelerin önemlilerinden biri de coğrafi konumdur. Yurdumuzun bulunduğu coğrafi konumu da göz önünde bulunduracak olursak bu denli zengin bir müzik tarihi geçmişine neden sahip olduğunu daha iyi kavramamız mümkün oluyor. Bu topraklar üzerinde 50 asırlık bir geçmişten günümüze kadar bir çok halk ozanı ve şairimiz yetişmiş ve bu mirasa katkıda bulunmuştur.

Türklerin kendine ait olan Türk müziği tarihi Altay dönemi'yle başlayıp Türkiye Cumhuriyeti dönemini geçip günümüzün zamanına kadar uzanmaktadır. Bu dönemler içerisinde bir çok değerli Türk halk müziği ozanımız ve şairimiz yetişmiş ve bu halk müziğine kendi yorumları, düşünceleri ve tarzlarıyla katkıda bulunmuştur. Bunlardan bir tanesi de Aşık VEYSEL'dir.

 

AŞIK VEYSEL (D. 25 EKİM 1894-Ö. 21 MART 1973)

Veysel Şatıroğlu veya bilinen adıyla Âşık Veysel bir Türk halk ozanıdır. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.
Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda sol gözünü,başka bir talihsizlik sonucuyla da sağ gözünü kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.
Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yöntemi gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var. Şiirleri, Deyişler (1944) , Sazımdan Sesler (1950) , Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

 

Uzun ince bir yoldayım

Em        D      Em     D-Em
Uzun ince bir yoldayım
Em        D      Em   D-Em
Gidiyorum gündüz gece
D                       Em        Am
Bilmiyorum ne haldeyim, gidiyorum gündüz gece
Em           D           Em
Gündüz gece, gündüz gece vay
Em         D     Em   D-Em
Dünyaya geldiğim anda
Em        D    Em    D-Em
Yürüdüm hayli zamanda
D                     Em        Am
İki kapılı bir handa, yürüyorum gündüz gece
Em           D           Em
Gündüz gece, gündüz gece vay

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                       _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 14.hafta 19-23 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.8. Ozanların ve âşıkların Türk halk müziğine katkılarını açıklar.

Konular : Ozanların ve âşıkların Türk halk müziğine katkıları.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, ozanlık, âşıklık geleneğinin kültürümüze ve sanatımıza etkileri ve Türk halk müziğine katkılarını araştırarak sunum yapmaları istenir. Oğuzlar döneminden, Dede Korkut, 16.yy. ’da âşık Kerem, Köroğlu vb., 17.yy.’da Karacaoğlan, Gevheri, âşık Ömer vb., 19.yy.’da âşık Dertli, Erzurumlu Emrah, Seyrani, Dadaloğlu, Sümmani vb., yakın tarihimiz ve günümüzde âşık Veysel, âşık Daimi, Dursun Ceylani vb., ayrıca saz şairi olmadığı hâlde şiirleri halk müziğine konu olan Yunus Emre, Pir Sultan Abdal vb. ozanların ve âşıkların eserlerinden örnekler verilerek tanıtılır..

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

“Dinleme” öğrenme alanı B.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.).

 

TÜRK MÜZİĞİ KÜLTÜRÜ VE TÜRK HALK MÜZİĞİ

Türk müziği tarihimiz de 50 asırlık bir geçmişi sahip.Bu dönem içerisinde müziğimiz bir çok değişkliye uğrayıp ona katkı sağlayanlarla birlikte hem gelişti hem de müzikle uğraşanlar o süreç içerisinde kendini geliştirdi. Müzik 20'ci yüzyılda nasıl bir iletişim, kendini ifade etme sanatı ve bir toplumun kültürü ise ona uğraş ve katkı verenlerle birlikte büyük bir değişikliye uğrayıp kendini ileriye doğru sürekli geliştirmiştir.

Sözü ve müziğiyle,Türk halkının kültürünü, tarihini, coğrafi konumunu ve sosyal/ekonomik yapısını en belirgin, en canlı biçimde yansıtan gerçek;ozanlar,daha sonra da âşıklar tarafından tarihin akışı ve anonimlik özelliği içinde ad konmadan bestelenen (yakılan) türkü, deyiş, halk dili, halk edebiyatı, giyim, el işi, halk inanışları, halk hekimliği, seyirlik oyunlar, gelenekler, görenekler kır (köy) hayatı ve kır hayatı töresinin yarattığı çeşitli oyunlar halk oyunlarıdır. Bu öğeler Türk kültürünün, dolayısıyla da Türk halkının değerler dizgesinin bir görüntüsüdür ya da Türk halkı, bu değerler dizgesinin bir görüntüsüdür.

Toplumdan topluma ayırt edici farklı nitelikler gösteren ve toplumların kültür hayatını belirleyen öğelerin önemlilerinden biri de coğrafi konumdur. Yurdumuzun bulunduğu coğrafi konumu da göz önünde bulunduracak olursak bu denli zengin bir müzik tarihi geçmişine neden sahip olduğunu daha iyi kavramamız mümkün oluyor. Bu topraklar üzerinde 50 asırlık bir geçmişten günümüze kadar bir çok halk ozanı ve şairimiz yetişmiş ve bu mirasa katkıda bulunmuştur.

Türklerin kendine ait olan Türk müziği tarihi Altay dönemi'yle başlayıp Türkiye Cumhuriyeti dönemini geçip günümüzün zamanına kadar uzanmaktadır. Bu dönemler içerisinde bir çok değerli Türk halk müziği ozanımız ve şairimiz yetişmiş ve bu halk müziğine kendi yorumları, düşünceleri ve tarzlarıyla katkıda bulunmuştur. Bunlardan bir tanesi de Aşık VEYSEL'dir.

 

AŞIK VEYSEL (D. 25 EKİM 1894-Ö. 21 MART 1973)

Veysel Şatıroğlu veya bilinen adıyla Âşık Veysel bir Türk halk ozanıdır. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.
Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda sol gözünü,başka bir talihsizlik sonucuyla da sağ gözünü kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.
Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yöntemi gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var. Şiirleri, Deyişler (1944) , Sazımdan Sesler (1950) , Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                      _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 15.hafta 26-30 Aralık) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.7. Türk halk müziği eserlerinden dağarcık oluşturur.

Konular : Türk halk müziği eserleri.

⇒ Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Türk halk müziğinin örnek eserleri, yöre özellikleri vurgulanarak dinletilir. Öğrencilerden dinledikleri türkülerden dağarcık oluşturmaları istenir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

“Dinleme” öğrenme alanı B.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.).

 

Beyaz giyme toz olur (Yöre:Bolu, Ahmet Sevinç, Emin Aldemir)

 

Am                      G       C                           Em      C 
_Beyaz  giyme  toz  olur  siyah  giyme  söz  olur   
Am                   G      C                       Em     C
_Gel  beraber  gezelim  muradımız  tez  olur
                        ****
Am                             Em                     Am
Salına da  salına da  gel  haydi  yavrum      (x2)
                              Em
Dön  dolaş  yine  bana  gel
                        ****
Am                      G     C                         Em    C
_Beyaz  giyme  tanırlar  seni  yolcu  sanırlar 
Am                     G        C                             Em  C
_Zaten  bende  talih  yok  seni  benden  alırlar
                        ****
Am                             Em                     Am
Salına da  salına da  gel  haydi  yavrum      (x2)
                              Em
Dön  dolaş  yine  bana  gel 
                      ****
Am                      G       C                           Em     C
_Alçak  ceviz  dalla  sıva  beyaz  kolla  
Am                   G     C                       Em     C
_Yar  nereden  geleyim  hep  sarmışlar  yolla
                       ****
Am                             Em                     Am
Salına da  salına da  gel  haydi  yavrum      (x2)
                              Em
Dön  dolaş  yine  bana  gel 

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                               _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 16.hafta 2-6 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.7. Türk halk müziği eserlerinden dağarcık oluşturur.

⇒ Konular : Türk halk müziği eserleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Türk halk müziğinin örnek eserleri, yöre özellikleri vurgulanarak

dinletilir. Öğrencilerden dinledikleri türkülerden dağarcık

oluşturmaları istenir.

 

Ahmet Şafak – Sarıkamış - Sevduğum

Ahu Sağlam - Ah Benim Sevdalı Başım

Ahuzar - Bulut Bulutun Üstüne

Ali Can - İzmirin Kavakları

Ali Asker - Metris'in Önü

Arif Sağ - Dersim Dört Dağ İçinde

Arzu Görücü - Hani Yaylam Hani Senin Ezelin – Turnam - Yeşil Ayna

Aşık Mahzuni Şerif - Gel Gizli Gizli - Han Sarhoş Hancı Sarhoş - Merdo

Aşık Veysel - Dostlar Beni Hatırlasın - Gönül Sana Nasihatım - Kara Toprak -Uzun İnce Bir Yoldayım

Aynur Doğan - Alma Attım Yuvarlandı

Aysun Gültekin - Kırmızı Gül Demet Demet

Ayşegül Yordam - Zülüf

Bahadır Sağlam - Bahçadar Yeşil Çınar

Bayram Bilge Tokel - Dağ ile Sohbet - Köprüden Geçti Gelin

Bedia Akartürk - Cemile'min Gezdigi Dağlar

Bedia Akartürk - Kesik Çayır

Belkıs Akkale - Odam Kireçtir Benim - Seher Yeli - Sunam

Burçin Birben - Gurbet

Burçin - Turkmen Gelini

Celal Bakar - El Vurup Yaremi İncitme Tabip - Madımak Oylum Oylum

Cengiz Özkan - Ayağına Giymiş Kara Yemeni - Değme Felek - Gül Ki Güller Açılsın

Ceylan - Alvarada Kiz Bahri (Uzun Hava)

Deniz Toprak - Gül Kuruttum – Nene - Yere Düştü Alamadım Fesimi - Yeşil Yaprak Arasında

Dertli Divani - Bilesin

Devrim Kaya - Kadifeden Kesesi

Eda Baba - Gurbette Ömrüm Geçecek

Edip Akbayram - Aldırma Gönül

Elif Buse Doğan - Ey Ağalar Hangi Derde Yanayım

Emel Taşçıoğlu - Bağa Girdim Kiraza - Sular Durulur Derler - Yere Düştü Alamadım

Erdal Erzincan - Nem Kaldı

Erkan Oğur - Pencereden Kar Geliyor - Mamoş

Erol Köker - Çanakkale İçinde

Erol Parlak - Bir Çift Turna Gördüm - Sunayıda Deli Gönül

Esin Afşar - Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada

Eşref Vakti - İlk Göz Ağrım

Fahri Karaoğlan - Madımak Oylum Oylum

Fahriye Evcen - Bahçede Yeşil Çınar

Fatih Kısaparmak - Ağlaram Keke - Bu Adam Benim Babam - Hastane Önünde İncir Ağacı

Fatma Türkan - Çemberimde Gül Oya - Halkalı Şeker

Ferda Ereren - Harman Yeri Sürseler - Kuş Uçtu Yavru Kaldı

Gamze Akkuş - Karanfil Ekilende

Grup Abdal - Ervah-ı Ezelde - Başındaki Yazmayı Da Sarıya Mı Boyadın - Mağusa Limanı

Gülay - Ahirim Sensin (Cahildim Dünyanın Rengine Kandım) - Ellerini Çekip Benden - Evlerinin Önü Handır - Sezenler Olmuş

Güler Duman & Musa Eroğlu - Yürü Bre Yalan Dünya

Gülsüm Kahraman - Gezsemde Dünyanın - Yürüyorum Dikenlerin Üstünde

Gülşen Kutlu - Sögüdün Erenleri - Yozgat Sürmelisi

Gülten Yıldırım - Ah Buğdayım (muzikliste.blogspot.com)

Gürsoy - Dönesin (Sevcan Orhan*Düet)

Handan Aydın - Kahmut Yaylası

Hakan Yeşilyurt - Çalın Davulları – Çökertme - Nesine Yandım

Halimiz Ahvalimiz - Pınara Varmadın Mı

Haluk Tolga Ilhan - Gölbaşına Vardım Gülleri Çoktur

Hilal Özdemir - Gövel Ördek

Hülya Süer - Ela Gözlüm - Haydar Haydar - Yar Demedin

Hüseyin Turan - Ah le yar yar - Edremit'in Gelini - Evlerinin Onu Handır

İhsan Güvenç - Açma Zülüflerin

İlkay Akkaya - Mevlam Bir Çok Dert Vermiş

İlke Türkdoğan - Yağmur Yağar

İlker Çakmak - Buhar Gözlüm - Yandı ha Yandı

İnci Kaya - Gelecekti Gelmez Oldu

İskender Ulus - Hekimoğlu

İsmail Altunsaray - Kız Senin - Menevse Koymuslar Gulun Adini

İzzet Altınmeşe - Amman Ey – Fırat - Yazımı Kışa Çevirdin - Yüce Dağ Başında - Delalım

Jale Parıltı - Gönül Dağı

Jülide Özçelik - Anan Var Midur (Karedeniz Türküsü)

Kazım Koyuncu - Asiye

Kıvırcık Ali - Gül Tükendi Ben Tükendim – Gülüm - Tutuştu Gönül Cerağım

Kızılırmak - Ağ Elime Mor Kınalar Yaktılar

Kubat - Esti Seher Yeli – Gülüm - Ucu Yanık Mektup - Kostak Yeri - Söğüdün Erenleri - Telli Turnam - Zalim Poyraz

Latife Eraslan - Gönül

Mahzuni Şerif - Sarı Saçlım Mavi Gözlüm

Mazlum Çimen - Feryadı İsyanım

Mehmet Erenler - Söğüdün Erenleri

Mercan Erzincan - Gördüm Ki Gülşende - Yücelerden Yüce Gördüm

Merve Kayacan - Kırklar Dağının Düzü

Mevsim - Emirim

Mircan Kaya - Alma Attım Yuvarlandı

Muharrem Ertaş - Başımda Altın Tacım

Muzaffer Akgün - Dolana Ay Dolana - Gel Yanıma Gel - Gesi Bağları - Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim

Murat İnce - Ayrılık Sevdi Bizi

Musa Eroğlu - Candan Ileri - Harmana Sererler Sarı Samanı - Mihriban

Mustafa Özarslan - Ne Tez Yaprak Döktün Ömrüm

Mustafa Yıldızdoğan - Erzurum Dağları - Türkiyem

Mümin Sarıkaya - Hayat

Nazlı Öksüz - Şu Karşıki Yüce Dağlar - Germir Bağları - Hey Onbeşli - Yeni Cami Avlusunda Ezan Sesi Var - Yere Düştü Alamadım Fesimi

Neşat Ertaş - Hata Benim - Neredesin Sen - Perişan Hallerim - Vur Sineme - Yalan Dünya - Zahidem

Nezahat Bayram - Yine Yeşillendi De Germir Bağlar

Nida Ateş - Akşam Olur Karanlığa Kalırsın - Üğrünü Üğrünü Gelir Dereden

Nilüfer Göl - Gidin Bulutlar Gidin

Nurettin Rençber - Yürürüm

Nuri Sesigüzel - Leylam

Oğuz Akçay – Adıyaman - Mektebin Bacaları

Oğuz Aksaç - Turnam Başım Darda Benim

Okan Murat Öztürk - Acem Kızı - Evlerinin Önü Handır - Seher Vakti Kalkan Kervan - Suya Gider Allı Gelin - Kahpe Felek Sana Nettim Neyledim

Onur Akın – Asude - Yağmur Yüreklim

Onur Şan - Yar Kapadın Yollarımı

Orhan Hakalmaz - Ahirim Sensin - Garip Bir Kuştu Gönlüm - Gönlüm Ataşlara Yandı Gidiyor

Orhan Ölmez - Dağlara Düşünce Ayaz

Oyalı Yazma - Gardaş Gitmem Diyarbekir Düzüne

Özgür Eren - Bülbül Havalanmış

Özlem Özdil - Dinle Sözüm

Perihan Kaya - Bir Yudum Türkü - Yastığı Kuş Tüyünden

Sabahat Akkiraz – Gemi - Pahalılık Alev Gömlek - Olura Olmaza

Selda Bağcan - Ah Yalan Dünya - Mağusa Limanı

Serdar Şimşek - Aylar Oldu

Serpil Erol - Özge Yar

Seval Eroglu - Tercan Kazasından Gelen Bir Gelin

Sevcan Orhan - El Ne Bilir - Nazlı Yar - Şu Karşı Ki Dağda

Sevim Coşkun - Hastane

Sevinç Ay - Ceviz Oynamaya

Sevtap Sonu – Ben Yaralı Ceylanım

Seza Kırgız - Telgrafın Telleri

Suavi - İzmir Ağlıyor

Sümer Ezgü - Anadolu'dan Geldik - Asmam Çardaktan – Cemilem – Çökertme - Kerimoğlu Zeybeği

- Sarı Zeybek

Şükriye Tutkun - Sevin Gayri - Uyan Sunam Uyan

Tayfun Talipoğlu - Lokman Hekimin Sev Dediği

Telli Kılıç - Dostum Dostum

Tolga Çandar – Efem - İzmir'in kavakları - Yangın Olur Biz Yangına Gideriz - Yayla Yollarında Kaldım Yanlız

Türkü - Yudum

Volkan Konak - Herkesin Bir Derdi Var - Keklik Gibi

Yağız - Sivas Elinde

Yasemin Göksu - Ayletme-Beni

Yavuz Bingöl - Değmen Benim - Kara Tren - Kırmızı Gül Demet Demet - Mühür Gözlüm - Olmadı Sevdaluk

Yudum - Esmesun Ayruluk - Haberun Ola

Yücel Yıldırım - Yarim Yarim

Yüksel Özkasap – Annem - Ağla Sevdiğim

Zara - Beyaz Giyme Toz Olur - Derde Düştüm - Hasretinden Yandı Gonlüm - Kırmızı Gül - Uyan Sunam

Zeynel & Kenan - Tabip Sen Elleme Yaramı

Zeynep Başkan - Aslan Mustafam

Züleyha - Çorabını Ördüğüm

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Dinleme” öğrenme alanı B.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….
 
=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                               _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 17.hafta 9-13 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.6. Dinlediği sonat, konçerto, senfoni biçimlerini tanır.

⇒ Konular : Sonat, konçerto, senfoni biçimleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Araştırma- İnceleme, Yaparak,

Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, müzik biçimlerinden sonatı tanıtır

(Exposition=sergi, Development=gelişme, Re-exposition=serginin tekrarı). Konçerto ve senfoni biçimlerinin içeriği hakkında bilgi verir. Seçkin örneklerden dinletiler düzenlenerek pekiştirici çalışmalar yapılır.

 

Müzik Biçimleri

Motif: En az iki notadan oluşmuş ve bir eserin baş harfi niteliğindeki bölümdür.Beethoven’ın 5. senfonisinin ilk iki ölçüsü bir motife örnektir.

Müzik Cümlesi: Motiften daha uzun fakat cevabı henüz verilmemiş bölümdür.Genellikle bir cevap cümlesi ile devam eder ve “dönem” veya “periyod”u oluşturur. Bach’ın Si minör orkestra süitinin Badinerie başlıklı bölümünün ilk 4 ölçüsü bir cümledir.Daha sonraki 4 ölçü de bu cümleye cevap niteliğindedir.

Dönem veya Periyod: Bir müzik cümlesine cevap niteliğinde yeni bir cümle eklenirse bir dönemi veya diğer adıyla periyodu oluşturur.Genellikle 8 ölçüden oluşur ve eserin ana fikrini belirtir. Mozart’ın 40. senfonisinin ilk sekiz ölçüsü bir dönemdir.Bu eserin ilerleyen bölümlerinde bahsettiğimiz bu dönem, değişiklikler gösterecek bazen de ölçü sayısında uzatmalar olacaktır.

Bölüm: Bölüm adından da anlaşılacağı gibi bir eserin parçasıdır.Sonat ve konçerto gibi eserlerin 3 veya 4 bölümlü olanları vardır.Her bölüm ayrı bir karakterde olur fakat ayrı ayrı parça sayılmazlar.Hepsinin bütünü bir eser demektir.Konserlerde bölüm aralarında alkışlanmaz.En son bölüm(genellikle Final), diğer bölümlere göre daha gösterişli olur ve parça sonunda bitiş hissini verir.

Şarkı: Genellikle bir dönemden veya iki dönemin arka arkaya gelmesinden oluşan biçimdir.Bir dönem, tek başına da şarkı olabilir fakat döneme bir cümle veya yeni bir dönem eklenmesi daha yaygındır.Bu, en küçük şarkı biçimidir.İlk döneme genellikle A, ikinci cümleye veya döneme B harfi konur.Beethoven’ın 9. Koral senfonisindeki ana ezgi, bir döneme bir cümle eklenmesiyle oluşmuştur.

Danslar:

Menuet: Üç bölümden oluşan Fransız saray dansıdır.Ölçü 3/4’lüktür ve genellikle sonlara doğru bir trio bölümü eklenir.

Allamande: Özellikle barok dönemde rastlanır.Ölçü 4/4 lük veya 2/4’lük olabilir.Alman dansıdır.

Courante: Fransız dansıdır.Ölçü genellikle 3/4’lüktür.Barok dönemde sık rastlanır.

Sarabande: İspanyol dansıdır.Ölçü 3/4’lüktür.

Gigue: İskoç dansıdır.Karakteri hızlıdır ve ölçüsü 3/8’lik veya 6/8’lik olabilir.

Süit: Başlı başına bir dans değildir.Birden fazla dansın arka arkaya çalınmasıyla süit oluşur.Örneğin Bach’ın Fransız süitlerinde allamande, sarabande, gigue gibi danslar yer alır.

Müzik Formları

Konçerto: Konçerto, genellikle solo bir çalgıya bir oda orkestrasının veya bir senfoni orkestrasının eşlik etmesi ile gerçekleşir.Solo çalgı, tüm teknik zorlukların üstesinden gelebilecek bir kişi tarafından çalınır.Solo çalgıya orkestra eşlik eder.Genellikle tek bir çalgı için yazılan konçertolar vardır fakat birden fazla çalgı için yazılmış konçertolar da vardır.(Vivaldi – 2 viyolonsel konçertosu)Konçertolar, dinleyicinin en çok tercih ettiği müzik formudur.

Senfoni: Orkestra için sonat formunda yazılmış genellikle dört bölümden oluşan yapıtlardır.Senfoni, uzun bir şiir niteliğindedir.4 bölümlü olduğundan oldukça uzun süren senfoniler vardır.Örneğin Beethoven’ın 9. senfonisi, 1 saate yakın bir sürede tamamlanır.Başta Franz Liszt, Antonin Dvorak ve Bedrich Smetana gibi besteciler, senfoniyi tek bölüm halinde ele almışlardır.Franz Liszt’in ilk kez gerçekleştirdiği tek bölümlü senfoni formuna senfonik şiir adı verilir.

Sonat: İlk kez C.P.E. Bach tarafından temelleri atılan ve en fazla önemi olan formdur.Senfoniler, quartetler ve quintetler hep sonat formunda yazılır.Sonat formu, gelişimi içinde farklılık göstermiştir. Beethoven ve Haydn döneminde iyice oturan sonat formu, Chopin ile birlikte değişime uğramıştır.Genellikle solo sonatlar meşhurdur. Örneğin Beethoven, yazdığı 32 piyano sonatıyla bu formun ustalarındandır.Ayrıca Haydn, Chopin gibi besteciler de güzel sonatlar yaratmışlardır.

Üvertür: Giriş müziği anlamındadır.Genellikle bir süitin veya operanın girişinde çalınır.Genellikle kısa tutulan üvertürlerin yanında uzun ve tek başına eser olan uvertürler de vardır.Örneğin Tschaikovsky’nin 1812 uvertürü ve Beethoven’ın Leonore Uvertürü.

Prelude: Uvertur gibi bir giriş parçasıdır.Ancak özellikle Chopin ve Rachmaninoff gibi besteciler, prelüdü tek başına bir parça olarak düşünmüşlerdir. Chopin’in 24 prelüdü buna örnektir.

Rondo: Adından da anlaşılacağı gibi bir bölümün sürekli tekrarlanmasıyla oluşur.Örneğin A B ve A bölümlerinden oluşan bir esere yeni bir C bölümü eklenmesi ve tekrar başa yani A B A bölümüne dönülmesiyle küçük rondo formu oluşur.A B A C A B A D E A B A, büyük rondo formuna örnek olabilir.Klasik dönemde sonatların son bölümlerinde kullanılmıştır.

Arya: Belirli bir kalıp içinde, orkestra eşliğinde söz ve müziğin birleşmesidir.

Kontrpuan ve Fugue

Füg ve Kontrpuan, ezgiye karşı ezgi olarak özetlenebilir.Tona başlı kalarak iki ezginin de birbirine bağımlı ancak bir yönden de bağımsız hareket etmesiyle oluşur.Biraz karışık gibi görünse de örnekler incelendiğinde kolay kavranabilir. Bach’ın kontrpuan tekniğiyle bestelediği eserleri incelemeniz, bu konuyu kavramanız açısından önemli olacaktır.

Füg, taklit etmek anlamındadır.Eserin ana teması, farklı tonlarda tekrarlanır.Tabi bu kontrpuan tekniğiyle yapılır.Temanın tonu mutlaka ana tonun 1. 4. ve 5. dereceleriyle ilişkili olmalıdır aksi halde eserin taklit edilmesinde hatalar olabilir.

Füg tekniğini mutlaka örnekleri inceleyerek öğrenmek gerekir. Bach’ın fügleri, bu konu için alternatifsiz seçenektir.

Diğer Formlar

Ballade: Genellikle acı ve hüzün gibi duyguların anlatımında kullanılan ve çok ezgiden oluşan lirik parçalardır.

Nocturne: Gece müziği demektir.Serbest formda yazılır.Karakteri hüzünlü bazen de canlıdır.En ünlü noktürn bestecisi Chopin’dir.

Romance: Sözlü ve sözsüz yazılabilir.Noktürn ve balad gibi konusu hüzün ve aşktır.Serbest formda yazılır.

Serenade: Değişik anlamlarda kullanılır.En çok bilinen anlamı, sevgilinin penceresinin önünde söylenen doğaçlama aşk şarkısıdır.Genellikle sözlü olur fakat sözsüz yazılmış serenatlarda vardır.Serbest bir formda yazılır.

Rhapsody: Ezgileri çoğunlukla halk ezgisi olan ve birçok temanın birleşmesinden oluşan serbest bir müzik formudur. Liszt’in Macar Rapsodilerinin yanında ünlü İngiliz rock grubu Queen’in efsanevi solisti Freddie Mercury’nin Bohemian Rhapsody’si de bu forma çok güzel bir örnektir.

Fantasie: Serbest formda genellikle doğaçlama çalınan eserlerdir.

Opera: Solistleri, korosu, orkestrası, kostümü, sahnesi, ışığı ve dramatik oyunu ile müziğe uyarlanmış tiyatro’dur.Tarihte ilk opera Rinucci’nin “Dafne” operasıdır.

Operet: Operanın küçüğüne denir.

Oratoryo: Dinsel ve kutsal konuların koro ve solistler tarafından orkestra eşliğinde söylenmesidir.Dekor, kostüm ve sahneleme yoktur.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : [!] L. V. BEETHOVEN’ın “Ay Işığı Sonatı” ve “İlkbahar Sonatı”

A. DVORAK’ın “Yeni Dünya Senfonisi”, TCHAIKOVSKY’nin “Si Minör Piyano Konçertosu”

dinletilebilir. [!] Dinletilen eserlerin somutlaştırılabilmesi için mutlaka görsel materyallerden (grafik, şema vb.) de faydalanılmalıdır.  “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (D.5. Uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini ayırt eder.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                   _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 1.dn. 18.hafta 16-20 Ocak) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: D.5. Uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini ayırt eder.

⇒ Konular : Uluslararası sanat müziği tür-biçimleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Araştırma- İnceleme, Yaparak,

Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, uluslararası sanat müziği tür- biçimlerinin sınıflandırılmasını (süit, opera, sonat, rondo, konçerto, senfoni vb.) araştırarak bu türlere ait örnek dinletilerle uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini ayırt etmelerine yönelik sunum yapmaları istenir.

 

Müzik Formları

Konçerto: Konçerto, genellikle solo bir çalgıya bir oda orkestrasının veya bir senfoni orkestrasının eşlik etmesi ile gerçekleşir.Solo çalgı, tüm teknik zorlukların üstesinden gelebilecek bir kişi tarafından çalınır.Solo çalgıya orkestra eşlik eder.Genellikle tek bir çalgı için yazılan konçertolar vardır fakat birden fazla çalgı için yazılmış konçertolar da vardır.(Vivaldi – 2 viyolonsel konçertosu)Konçertolar, dinleyicinin en çok tercih ettiği müzik formudur.

Senfoni: Orkestra için sonat formunda yazılmış genellikle dört bölümden oluşan yapıtlardır.Senfoni, uzun bir şiir niteliğindedir.4 bölümlü olduğundan oldukça uzun süren senfoniler vardır.Örneğin Beethoven’ın 9. senfonisi, 1 saate yakın bir sürede tamamlanır.Başta Franz Liszt, Antonin Dvorak ve Bedrich Smetana gibi besteciler, senfoniyi tek bölüm halinde ele almışlardır.Franz Liszt’in ilk kez gerçekleştirdiği tek bölümlü senfoni formuna senfonik şiir adı verilir.

Sonat: İlk kez C.P.E. Bach tarafından temelleri atılan ve en fazla önemi olan formdur.Senfoniler, quartetler ve quintetler hep sonat formunda yazılır.Sonat formu, gelişimi içinde farklılık göstermiştir. Beethoven ve Haydn döneminde iyice oturan sonat formu, Chopin ile birlikte değişime uğramıştır.Genellikle solo sonatlar meşhurdur. Örneğin Beethoven, yazdığı 32 piyano sonatıyla bu formun ustalarındandır.Ayrıca Haydn, Chopin gibi besteciler de güzel sonatlar yaratmışlardır.

Üvertür: Giriş müziği anlamındadır.Genellikle bir süitin veya operanın girişinde çalınır.Genellikle kısa tutulan üvertürlerin yanında uzun ve tek başına eser olan uvertürler de vardır.Örneğin Tschaikovsky’nin 1812 uvertürü ve Beethoven’ın Leonore Uvertürü.

Prelude: Uvertur gibi bir giriş parçasıdır.Ancak özellikle Chopin ve Rachmaninoff gibi besteciler, prelüdü tek başına bir parça olarak düşünmüşlerdir. Chopin’in 24 prelüdü buna örnektir.

Rondo: Adından da anlaşılacağı gibi bir bölümün sürekli tekrarlanmasıyla oluşur.Örneğin A B ve A bölümlerinden oluşan bir esere yeni bir C bölümü eklenmesi ve tekrar başa yani A B A bölümüne dönülmesiyle küçük rondo formu oluşur.A B A C A B A D E A B A, büyük rondo formuna örnek olabilir.Klasik dönemde sonatların son bölümlerinde kullanılmıştır.

Arya: Belirli bir kalıp içinde, orkestra eşliğinde söz ve müziğin birleşmesidir.

Kontrpuan ve Fugue

Füg ve Kontrpuan, ezgiye karşı ezgi olarak özetlenebilir.Tona başlı kalarak iki ezginin de birbirine bağımlı ancak bir yönden de bağımsız hareket etmesiyle oluşur.Biraz karışık gibi görünse de örnekler incelendiğinde kolay kavranabilir. Bach’ın kontrpuan tekniğiyle bestelediği eserleri incelemeniz, bu konuyu kavramanız açısından önemli olacaktır.

Füg, taklit etmek anlamındadır.Eserin ana teması, farklı tonlarda tekrarlanır.Tabi bu kontrpuan tekniğiyle yapılır.Temanın tonu mutlaka ana tonun 1. 4. ve 5. dereceleriyle ilişkili olmalıdır aksi halde eserin taklit edilmesinde hatalar olabilir.

Füg tekniğini mutlaka örnekleri inceleyerek öğrenmek gerekir. Bach’ın fügleri, bu konu için alternatifsiz seçenektir.

Diğer Formlar

Ballade: Genellikle acı ve hüzün gibi duyguların anlatımında kullanılan ve çok ezgiden oluşan lirik parçalardır.

Nocturne: Gece müziği demektir.Serbest formda yazılır.Karakteri hüzünlü bazen de canlıdır.En ünlü noktürn bestecisi Chopin’dir.

Romance: Sözlü ve sözsüz yazılabilir.Noktürn ve balad gibi konusu hüzün ve aşktır.Serbest formda yazılır.

Serenade: Değişik anlamlarda kullanılır.En çok bilinen anlamı, sevgilinin penceresinin önünde söylenen doğaçlama aşk şarkısıdır.Genellikle sözlü olur fakat sözsüz yazılmış serenatlarda vardır.Serbest bir formda yazılır.

Rhapsody: Ezgileri çoğunlukla halk ezgisi olan ve birçok temanın birleşmesinden oluşan serbest bir müzik formudur. Liszt’in Macar Rapsodilerinin yanında ünlü İngiliz rock grubu Queen’in efsanevi solisti Freddie Mercury’nin Bohemian Rhapsody’si de bu forma çok güzel bir örnektir.

Fantasie: Serbest formda genellikle doğaçlama çalınan eserlerdir.

Opera: Solistleri, korosu, orkestrası, kostümü, sahnesi, ışığı ve dramatik oyunu ile müziğe uyarlanmış tiyatro’dur.Tarihte ilk opera Rinucci’nin “Dafne” operasıdır.

Operet: Operanın küçüğüne denir.

Oratoryo: Dinsel ve kutsal konuların koro ve solistler tarafından orkestra eşliğinde söylenmesidir.Dekor, kostüm ve sahneleme yoktur.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen, tür-biçimlerin yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler vermelidir.  “Dinleme” öğrenme alanı B.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (B.6. Dinlediği sonat, konçerto, senfoni biçimlerini tanır.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….
=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 1.hafta 6-10 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müziklerden arşiv oluşturur.

⇒ Konular : Dünyanın farklı bölgelerindeki müzik örnekleri.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : - Anlatım, Soru-cevap, Yaparak, yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, dünyanın farklı bölgelerinin (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz vb.) müziklerini araştırarak arşiv oluşturmaları istenir. Hazırlanan arşiv dinleti yapılarak sunulur.

⇒ Öğrenme öğretme süreci : DVD, VCD, poster, fotoğraf vb. Materyallerden yaralanılmalıdır.

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 2.hafta 13-17 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.1. Yatay ve dikey artık dörtlü-eksik beşli aralıkları tanır.

⇒ Konular : Yatay ve dikey artık dörtlü-eksik beşli aralıklar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : - Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Yaparak, yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : T4’lü aralığın K2’li artırıldığında oluşan aralığa artık dörtlü, T5’li aralığın K2’li eksiltildiğinde oluşan aralığa eksik beşli aralığı olduğu dizek üzerinde gösterilir. Öğrencilerden değişik sesler üzerine artık dörtlü ve eksik beşli aralıkları yazmaları istenir.

 

ARALIK

İki nota arasındaki ses açıklığına ve iki nota arasındaki yükseklik dereceleri değişikliğine  aralık denir. Aralıklar isimlerini, içindeki derece sayılarına göre alırlar.

İKİLİ ARALIĞI : DO-RE gibi iki bitişik derecenin ses açıklığı, ikili aralığıdır. Diğer bütün iki bitişik derecelerin ses açıklığına da, ikili aralığı denir.

ÜÇLÜ ARALIĞI : DO-RE-Mİ gibi üç bitişik derecenin ses açıklığı üçlü aralığıdır. Diğer bütün üç bitişik derecelerin ses açıklığına da, ikili aralığı denir

DÖRTLÜ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA gibi dört bitişik derecenin ses açıklığı dörtlü aralığıdır. Diğer bütün dört bitişik derecelerin ses açıklığına da, dörtlü aralığı denir

BEŞLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL gibi beş bitişik derecenin ses açıklığı beşli aralığıdır. Diğer bütün beş bitişik derecelerin ses açıklığına da, beşli aralığı denir

ALTILI ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA gibi altı bitişik derecenin ses açıklığı altılı aralığıdır. Diğer bütün altı bitişik derecelerin ses açıklığına da, altılı aralığı denir

YEDİLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ gibi yedi bitişik derecenin ses açıklığı yedili aralığıdır. Diğer bütün yedi bitişik derecelerin ses açıklığına da, yedili aralığı denir

SEKİZLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ-DO gibi sekiz bitişik derecenin ses açıklığı sekizli aralığıdır. Diğer bütün sekiz bitişik derecelerin ses açıklığına da, sekizli aralığı denir

BASİT ARALIKLAR

Şimdiye kadar gördüğümüz bütün aralıklar bir sekizli genişliği içinde bulunan aralıklardır. Böyle bir sekizli genişliği içindeki aralıklara "Basit Aralıklar" denir.

 

KATLI ARALIKLAR

Sekizli genişliğini aşan aralıklar da vardır. Böyle sekizli genişliğini aşan aralıklara "Katlı Aralıklar" denir. Katlı aralıklar da isimlerini, içindeki derece sayılarına göre alırlar.

 

ARALIKLARIN NİTELİKLERİ

Her aralık, çeşitli yükseklik dereceleri gösterir. Her aralık, kendi içindeki tam ve yarım seslerin sayısı ile ölçülür.

Örnek olarak, DO-Mİ aralığına üçlü aralık demiştik. DO ile Mİ bemol aralığı da üçlü aralıktır. DO diyez Mİ bemol de, bir üçlü aralığıdır. Bütün bu üçlü aralıkların dereceleri, tam ve yarım ses sayısına göre birbirinden değişiktir. Aralıkların bu değişikliğine, değişim denir ve "Büyük, Küçük, Artık, Eksik" adlarını alır. Yandaki örneklerde görüldüğü gibi, bir aralığın notalarında değiştirme işaretleri ile yapılan bir değişiklik o aralığı büyütüp, küçültebiliyor. Fakat aralığın adı değişmez. Yalnız aralıklar, niteliğini gösteren kelimelerle birlikte söylenir. Büyük üçlü, Küçük üçlü vb. gibi. Aralıklardan yalnız, dörtlü, beşli ve sekizli aralıklara, tam niteliği katılır. Değiştirme işaretleri ile büyültülüp, küçültüldüklerinde, sadece artık ve eksik olurlar

Tam dörtlü                               Tam beşli                               Tam Sekizli

Artık dörtlü                              Artık beşli                               Artık sekizli

Eksik dörtlü                            Eksik beşli                               Eksik sekizli

 

          Tam aralıklar, büyük veya küçük niteliği almazlar.

 

Büyük aralık : Küçük aralıktan, bir kromatik yarım ses daha büyük olan aralığa denir.

Küçük aralık : Büyük aralıktan, bir kromatik yarım ses daha küçük olan aralığa denir.

Eksik Aralık : Küçük tam aralıktan, bir kromatik yarım ses daha küçük olan aralığa denir.

Artık Aralık : Büyük ve tam aralıktan, bir kromatik yarım ses daha büyük olan aralığa denir.

 

Artık aralık, bir kromatik yarım ses daha büyütüldüğünde, çok artık adını alır. Eksik aralık bir kromatik yarım ses daha küçültüldüğünde, çok eksik adını alır

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen, klavyeli bir çalgıyla artık dörtlü ve eksik beşli aralıkları (yatay ve dikey) duymaya yönelik çalışma yapar..

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                             _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 3.hafta 20-24 Şubat) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.2. Yatay ve dikey altılı-yedili aralıkları tanır.

⇒ Konular : Yatay ve dikey altılı-yedili aralıklar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : - Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Yaparak, yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilere yatay ve dikey aralıklar hatırlatarak küçük altılı (K6’lı), büyük altılı (B6’lı), küçük yedili (K7’li) ve büyük yedili (B7’li) aralıklarının oluşumları gösterilir. Bu aralıkları kapsayan müziksel okuma ve yazma çalışmaları yapılır.

 

ARALIK

İki nota arasındaki ses açıklığına ve iki nota arasındaki yükseklik dereceleri değişikliğine  aralık denir. Aralıklar isimlerini, içindeki derece sayılarına göre alırlar.

İKİLİ ARALIĞI : DO-RE gibi iki bitişik derecenin ses açıklığı, ikili aralığıdır. Diğer bütün iki bitişik derecelerin ses açıklığına da, ikili aralığı denir.

ÜÇLÜ ARALIĞI : DO-RE-Mİ gibi üç bitişik derecenin ses açıklığı üçlü aralığıdır. Diğer bütün üç bitişik derecelerin ses açıklığına da, ikili aralığı denir

DÖRTLÜ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA gibi dört bitişik derecenin ses açıklığı dörtlü aralığıdır. Diğer bütün dört bitişik derecelerin ses açıklığına da, dörtlü aralığı denir

BEŞLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL gibi beş bitişik derecenin ses açıklığı beşli aralığıdır. Diğer bütün beş bitişik derecelerin ses açıklığına da, beşli aralığı denir

ALTILI ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA gibi altı bitişik derecenin ses açıklığı altılı aralığıdır. Diğer bütün altı bitişik derecelerin ses açıklığına da, altılı aralığı denir

YEDİLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ gibi yedi bitişik derecenin ses açıklığı yedili aralığıdır. Diğer bütün yedi bitişik derecelerin ses açıklığına da, yedili aralığı denir

SEKİZLİ ARALIĞI : DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ-DO gibi sekiz bitişik derecenin ses açıklığı sekizli aralığıdır. Diğer bütün sekiz bitişik derecelerin ses açıklığına da, sekizli aralığı denir

BASİT ARALIKLAR

Şimdiye kadar gördüğümüz bütün aralıklar bir sekizli genişliği içinde bulunan aralıklardır. Böyle bir sekizli genişliği içindeki aralıklara "Basit Aralıklar" denir.

KATLI ARALIKLAR

Sekizli genişliğini aşan aralıklar da vardır. Böyle sekizli genişliğini aşan aralıklara "Katlı Aralıklar" denir. Katlı aralıklar da isimlerini, içindeki derece sayılarına göre alırlar.

ARALIKLARIN NİTELİKLERİ

Her aralık, çeşitli yükseklik dereceleri gösterir. Her aralık, kendi içindeki tam ve yarım seslerin sayısı ile ölçülür.

Örnek olarak, DO-Mİ aralığına üçlü aralık demiştik. DO ile Mİ bemol aralığı da üçlü aralıktır. DO diyez Mİ bemol de, bir üçlü aralığıdır. Bütün bu üçlü aralıkların dereceleri, tam ve yarım ses sayısına göre birbirinden değişiktir. Aralıkların bu değişikliğine, değişim denir ve "Büyük, Küçük, Artık, Eksik" adlarını alır. Yandaki örneklerde görüldüğü gibi, bir aralığın notalarında değiştirme işaretleri ile yapılan bir değişiklik o aralığı büyütüp, küçültebiliyor. Fakat aralığın adı değişmez. Yalnız aralıklar, niteliğini gösteren kelimelerle birlikte söylenir. Büyük üçlü, Küçük üçlü vb. gibi. Aralıklardan yalnız, dörtlü, beşli ve sekizli aralıklara, tam niteliği katılır. Değiştirme işaretleri ile büyültülüp, küçültüldüklerinde, sadece artık ve eksik olurlar

Tam dörtlü                               Tam beşli                               Tam Sekizli

Artık dörtlü                              Artık beşli                               Artık sekizli

Eksik dörtlü                            Eksik beşli                               Eksik sekizli

 

Tam aralıklar, büyük veya küçük niteliği almazlar.

Büyük aralık : Küçük aralıktan, bir kromatik yarım ses daha büyük olan aralığa denir.

Küçük aralık : Büyük aralıktan, bir kromatik yarım ses daha küçük olan aralığa denir.

Eksik Aralık : Küçük tam aralıktan, bir kromatik yarım ses daha küçük olan aralığa denir.

Artık Aralık : Büyük ve tam aralıktan, bir kromatik yarım ses daha büyük olan aralığa denir.

 

Artık aralık, bir kromatik yarım ses daha büyütüldüğünde, çok artık adını alır. Eksik aralık bir kromatik yarım ses daha küçültüldüğünde, çok eksik adını alır

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen, klavyeli bir çalgıyla altılı-yedili aralıkları duymaya yönelik çalışma yapar.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                                        _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 4.hafta 27Şubat 3Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.3. Millî bilinç kazanmaya yönelik ezgi oluşturur.

⇒ Konular : Millî bilinç kazanmaya yönelik ezgi oluşturma.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak, yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, millî birlik ve beraberlik konulu şiirler bulmaları istenir. Bulunan şiirler üzerinde ezgi oluşturmaları ve oluşturdukları ezgilerini herhangi bir ses kayıt cihazına kaydederek sınıf ortamına getirmeleri istenir. Öğretmen, gelen ezgileri sınıfta dinletir ve en beğenilen ilk üç ezgiyi seçer. Bu ezgilerin seslendirmelerine yönelik etkinlikler düzenler..

 

Birlik

Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. 
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz; 

Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun, 
Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun. 

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, 
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, 

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar 
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar, 

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; 
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; 

Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, 
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!

                               Mehmet Akif Ersoy

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Öğretmen marşlardaki ritmik ve melodik yapılanmalar hakkında bilgi vermelidir. [!] Seçilen ezgiler öğretmen tarafından notaya alınıp sınıf panosunda sergilenebilir.

[!] Öğretmen seçilen ezgilerin belirli günlerde ve haftalarda sunulmasına yönelik etkinlikler

düzenlemelidir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                              _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 5.hafta 6-10 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.1. İstiklal Marşı’nı çalgısıyla çalar.

⇒ Konular : İstiklal Marşı’nı çalgısıyla çalma.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak, yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilere İstiklal Marşı’nın sol minör tonalitesinde yazılmış notaları verilir. Si , mi ², fa#, do#¹, do#² değiştirici işaretleri ile fa² ve sol² notalarının çalacağı çalgıda nasıl gösterildiği vurgulanır. Süre değerleri de (triole, çift nokta, noktalı sekizlik-on altılık) dikkate alınarak İstiklal Marşı’nı çalmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : İstiklal Marşı’nı seslendirme çalışmasına derslerde zaman

zaman yer verilmelidir. 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve M.Akif Ersoy’u anma günü ile ilgili çalışmalar yapılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                              _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 6.hafta 13-17 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.4. Millî kültür öğelerimizi yansıtan, bu öğelerle ilgili müzikal unsurlar içeren

törenleri tanımaya ve kutlamalara katılmaya istekli olur.

⇒ Konular : Millî kültür öğelerimizi yansıtan, bu öğelerle ilgili müzikal unsurlar içeren

Törenler, kutlamalar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Rol Yapma, Drama, Gösterip yaptırma, Yaparak, Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

 

MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZÜ YANSITAN ÖGELER

• Dini ve milli bayramlarımızda yapılan hazırlıklar, kutlamalar, ziyafetler.
• Askere gidecek gençlerimizin eline kına yakmak, onları davullu zurnalı törenlerle uğurlamak.
• Dini bayramlar da büyüklerin ellerini öpmek.
• Misafirperverlik.
• Hoşgörülük
• Yardımseverlik
• Kına gecesi
• Cirit atma, yağlı güreş, deve güreşleri kültürümüzü yansıtan ögelerdendir

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Canlandırmayla ilgili ortam ve koşullar hazır bulundurulmalıdır.  Canlandırma yaparken ilgili yöreye ait halk türkülerinden yararlanılır. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler haftası etkinliklerine yer verilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….


=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                  _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 7.hafta 20-24 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: B.1. Majör-minör akorları ayırt eder.

⇒ Konular : Majör-minör akorlar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Tartışma, Yaparak-yaşayarak öğrenme.

⇒ Etkinlikler : Klavyeli bir çalgıyla temel durumdaki majör-minör akorlar çalınır. Öğrencilerin iki farklı tınıyı ayırt etmelerine yönelik duyma çalışmaları yapılır.

AKOR VE ÇEVRİM AKOR BİLGİSİ

Akor nasıl oluşur, majör veya minör olması neye bağlıdır. Bunları göreceğiz. Bunun için de Teoride “aralık” denilen konudan yararlanacağız.
Bir akor en az 3 sesten oluşur. Bunlar akoru oluşturacağımız nota’nın kök sesi yani kendisi, 3. derecesi ve 5. derecesidir. Peki bunlar neye göre seçilir. Akorun majör veya minör olmasının belirleyicisi 3. derece sesidir. 5’lisi ise her Tam5’li (T5’li)dir. Akor majör olacaksa 3’lüsü Büyük 3’lü (B3’lü), minör olacaksa 3’lüsü Küçük 3’lü (K3’lü) alınır.
Şimdi buna göre tüm notaların majör minör akorlarını çıkaralım.
Do majör : Do Mi Sol Do minör : Do Mi bemol Sol
Re majör : Re Fa diyez La Re minör : Re Fa La
Mi majör : Mi Sol diyez Si Mi minör : Mi Sol Si
Fa majör : Fa La Do Fa minör : Fa La bemol Do
Sol majör : Sol Si Re Sol minör : Sol Si bemol Re
La majör : La Do diyez Mi La minör : La Do Mi
Si majör : Si Re diyez Fa diyez Si minör : Si Re Fa diyez
Artık ve Eksik Akorlar: B3’lü + K3’lü = majör akor, K3’lü + B3’lü = minör akor demiştik.. Eğer Artık akor olmasını istiyorsak akorun (aug); o zaman B3’lü + B3’lü yaparız.. Yani majör akor’un 5. derece sesini yarım perde tizleştiririz. Eksik akor olmasını istiyorsak ise K3’lü + K3’lü kullanırız. Yani eksik (dim) akor için; minör akorun 5. derece sesini yarım perde pesleştiririz.
Majör ve Minör 7’li Akorlar: B3’lü + K3’lü = majör akor, K3’lü + B3’lü = minör akor ise bunlara 7. derece sesleri eklediğimizde 7’lü akor oluşturmuş oluruz.. Bu da şu şekilde olacak; Majör akora bir B3’lü daha ekleyerek majör 7’li, minör akora bir K3’lü daha ekleyerek minör 7’li elde etmiş olacağız. Yani: B3’lü + K3’lü + B3’lü = majör 7’li akor - K3’lü + B3’lü + K3’lü akor ise nimör 7’li akor olur..
Kısaca tanımlar ve örnekleri halinde görelim;
Majör Akor
Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında büyük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında küçük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akor türüdür.. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.
Augmented Akor
Arttırılmış akor anlamına gelir. majör akorun son sesinin yarım ses tizleşmesi ile elde edilir. kısaca formülü; büyük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır.
Majör 7'li Akor
Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında büyük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında küçük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akor majör akordur.. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır. bu akora bir büyük 3'lü aralık daha eklendiğinde majör 7'li akor elde edilmiş olunur.. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır..
Augmented 7'li Akor
Arttırılmış 7'li akor anlamına gelir. artık akorun sonuna bir büyük üçlü aralık daha eklenmesi ile elde edilir.. kısaca formülü; büyük 3'lü + büyük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır.
Minör Akor
Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında küçük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında büyük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akor türüdür.. kısaca formulü; küçük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır.
Diminished Akor
Eksiltilmiş akor anlamına gelir. minör akorun son sesinin yarım ses pestleştirilmesi ile elde edilir. kısaca formülü; küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.
Minör 7'li Akor
Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında küçük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında büyük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akora minör akor denir.. kısaca formulü; küçük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır. oluşan bu akora bir küçük 3'lü aralık daha eklediğimizde minör yedili akor'u elde etmiş oluruz. yani kısaca formulü; küçük 3'lü + büyük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır..
Diminished 7'li Akor
Diminished 7'li (yani eksik 7'li) akorudur. minör akorun son sesinin yarım ses pestleştirilmesi ile diminished akor elde edilir. kısaca formülü; küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır. oluşan bu akora bir küçük 3'lü aralık daha eklendiğinde diminished 7'li akoru elde edilmiş olunur. kısaca formulü; küçük 3'lü + küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.
Dominant 7'li Akor
Majör akorun sonuna bir küçük 3'lü aralık elde edilmesiyle oluşan akordur. bir başka deyişle majör yedili akorun son sesinin yarım ses pestleştirilmesi ile oluşan akordur.. genellikle tona çözülme anında kullanılır. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.
* Bu bilgiler ışığında, do üzerinden her akora birer örnek yaratacak olur isek;
Do majör : do - mi - sol
Do augmented : do - mi - sol diyez
Do majör 7’li : do - mi - sol - si
Do augmented 7’li : do mi sol diyez - si
Do minör : do - mi bemol - sol
Do diminished : do - mi bemol - sol bemol
Do minör 7’li : do - mi bemol - sol - si bemol
Do diminished 7’li : do - mi bemol - sol bemol - si çift bemol
Seslerinden oluşacaktır. Peki çevrim kavramı nedir. Örneğin gitarda bastığımız akorların hemen hepsi çevrim akorlardır. Bu kavram ise akorun kök sesine nazaran aldığı sıralamayı tanımlamak için kullanılır. Kök ses de bildiğiniz üzere akoru oluşturan ilk ses yani akoru adını verecek olan notadır. Örneğin;
Do majör akor : do – mi – sol seslerinden oluşuyor ve bu şekilde basılıyor ise, yani en kalın ses do, ondan ince olan ses mi ve en ince olsan ses de sol olacak şekilde basılıyorsa bu akora kök akor denir. Eğer ki do – mi – sol yerine, mi – sol – do şeklinde basılacak olursa buna do majör 1. çevrim akoru denir. Eğer; sol – do – mi şeklinde basılırsa da do majör 2. çevrim akoru denir.
Buradan da anlıyoruz ki 3 sesten oluşan akorların, en fazla 2 çevrimi, 4 sesten oluşan akorların ise 3 çevrimi olabiliyor. 4 sesten oluşan akorlarımız da 7’li akorlarımız olduğunda göre onlardan da bir örnek verecek olur isek şu şekilde olacaktır.
Do majör 7’li akor : do – mi – sol – si
1. çevrim halı : mi – sol – si – do
2. çevrim hali : sol – si – do – mi
3. çevrim hali : si – do – mi – sol

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Majör ve minör tonalitelerin etkileri açıklanmalıdır. “Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.6. ve “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                 _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 8.hafta 27-31 Mart) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.6. Temel durumdaki majör-minör akorları seslendirir.

⇒ Konular : Temel durumdaki majör-minör akorlar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Akorların yapısı açıklanır. Sınıf üçe bölünerek öğrenilen tonalitelerde akor seslendirilir. Öğrencilerin akoru seslendirirken birbirlerini dinleyerek çok sesliliği hissetmeleri sağlanır. Öğrenilen tonalitelerdeki akor sesleri çalgılarla çalınır.

 

Akor Ve Aralıklar

Majör Akor

3 veya daha fazla sesten oluşan genel de eğlenceli tınıya sahip ses topluluğudur.  Yarım ve tam ses aralıkların birlikteliğiyle oluşur.  Bunlar sırasıyla 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım aralıktan oluşur.  Do majör akoru hariç tüm akorlar da arıza ses yani diyez ve bemol bulunur.  16. Yüzyıl ile 19. Yüzyıl aralığında çokça rastlanmıştır. Majör gamın mod ismi ise ionian modudur.

Do Majör Gamı:

Bu gamda hiç bir sesin arızası yoktur. Tüm sesler natüreldir diyez bemol yoktur.

1. Derece do notası
3. Derece mi notası
5. Derece sol notasıdır.

Bu seslerin birlikte icra edilmesi durumun da do majör akoru elde edilecektir.

Sol Majör Gamı:

Bu gamda Sadece Fa notası arıza ses almıştır ve tek arızalı ses fa diyez notasıdır. Sol notasından başlayarak 2 tam ses 1 yarım ses 3 tam ses 1 yarım ses kuralını uyguladığımız da Fa diyez arızalarını buluruz.

1. Derece Sol Notası
3. Derece Si Notası
5. Derece Re Notası

 

Bu seslerin birlikte icra edilmesi durumun da sol majör akoru elde edilecektir. 

Re Majör Gamı:

Bu gamda Fa ve Do notaları arıza ses almıştır. Bu sesler Fa diyez ve Do diyez olmuştur. Re notasından başlayarak 2 tam ses 1 yarım ses 3 tam ses 1 yarım ses kuralını uyguladığımız da Fa diyez ve Do diyez notalarını arızalarını buluruz.

1. Derece Re Notası
3. Derece Fa# Notası
5. Derece La Notası

Bu seslerin birlikte icra edilmesi durumun da Re majör akoru elde edilecektir. 

La Majör Gamı:

Bu gamda Fa, Do ve Sol notaları arıza ses almıştır. Bu sesler Fa diyez,  Do diyez ve Sol diyez olmuştur. La notasından başlayarak 2 tam ses 1 yarım ses 3 tam ses 1 yarım ses kuralını uyguladığımız da Fa diyez Do diyez ve Sol diyez arızalarını buluruz.

1. Derece La Notası
3. Derece Do# Notası
5. Derece Mi Notası

Bu seslerin birlikte icra edilmesi durumun da La majör akoru elde edilecektir. 

Do Diyez Majör Gamı:

Bu gamda tüm notalar arıza ses almıştır. La notasından başlayarak 2 tam ses 1 yarım ses 3 tam ses 1 yarım ses kuralını uyguladığımız da arıza alan tüm sesleri buluruz.

1. Derece Do# Notası
3. Derece Mi# Notası
5. Derece Sol# Notası

Bu seslerin birlikte icra edilmesi durumun da Do diyez majör akoru elde edilecektir.

 

Minör Akor

3 veya daha fazla sesten oluşan genel de duygusal tınıya sahip ses topluluğudur. Yarım ve tam ses aralıkların birlikteliğiyle oluşur. Bunlar sırasıyla 1 yarım 3 tam 1 yarım 2 tam aralıktan oluşur. La Minör akoru hariç tüm akorlar da arıza ses yani diyez ve bemol bulunur.

 

La Minör Gamı:

Bu gamda arıza ses yoktur. La notasından başlayarak sırasıyla 1 yarım 3 tam 1 yarım 2 tam ses kuralını uyguladığımız da bu gamı elde ederiz.

1. Derece LA Notası
3. Derece DO Notası

Aralıklar

Seslerin kendi arasındaki frekans farkıdır.  8. Dereceye kadar olan aralıklar basit aralıktır. 8. Dereceden sonrası ise birleşik aralıktır. K2K

K2 Küçük İkili / Minör İkili: yarım ses aralığıdır.

B2 Büyük İkili / Minör İkili: tam ses aralığıdır.

K3 Küçük üçlü / Minör Üçlü: 1 buçuk ses aralığıdır.

B3 Büyük Üçlü / Minör Üçlü: 2 ses aralığıdır.

T4 Tam Dörtlü / Perfect Dörtlü: 2 buçuk ses aralığıdır.

+4 Artık dörtlü / Artmış Dörtlü: 3 ses aralığıdır.

T5 Tam Beşli / Perfect Beşli:  3 buçuk ses aralığıdır.

K6 Küçük Altılı / Minör Altılı: 4 ses aralığıdır.

B6 Büyük Altılı / Minör altılı: 4 Buçuk ses aralığıdır.

K7 Küçük Yedili / Minör Yedili: 5 ses aralığıdır.

B7 Büyük Yedili / Minör Yedili: 5 buçuk ses aralığıdır.

T8 Tam Sekizli / Oktav:  6 ses aralığıdır.

 

Aralık hesabı için ana ses kök sestir. Kök ses hiç bir şekilde değişmez.  1. Ses ile 2. Ses arası sayılarak yukarıda ki isimler elde edilir.

Mi Notasını örnek alarak tüm aralıkları örnek gösterelim:

K2 Fa

B2 Fa#

K3 Sol

B3 Sol#

T4 La

+4 La#

T5 Si

K6 Do

B6 Do#

K7 Re

B7 Re#

T8 Mi

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Üç sesli akorlar verilmelidir. “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (C.3. Temel durumdaki majör-minör akorları oluşturur.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                              _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 9.hafta 3-7 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.3. Temel durumdaki majör-minör akorları oluşturur.

⇒ Konular : Temel durumdaki majör-minör akorlar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrenilen tonalitelerde hazırlanmış üç sesli kanon örnekleri dağıtılarak deşifresi yapılır. Öğrencilerden, hız, gürlük ve öğrendikleri anlatım terimlerine ve öğretmenin işaretlerine uyarak kanonu seslendirmeleri istenir.

 

Öğretmen dizi üzerinde 1, 3 ve 5. dereceleri üst üste yazar. Majör akorların (M) ve minör akorların (m) oluşumlarını gösterir. Yazılan akorları klavyeli bir çalgıyla çalarak majör ve minör temel durumdaki akorların tınılarını duymaya yönelik çalışma yapar.

 

Majör-minör tını verildikten sonra, öğretmen değişik sesler üzerine kurulmuş temel majör-minör akorları çalar. Temel majör-minör akorların kuruluş kurallarını uygulayarak (Majör: B3 + K3, minör: K3 + B3) farklı sesler üzerine akor oluşturma çalışmaları düzenlenir

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : “Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir.  (A.6. Temel durumdaki majör-minör akorları seslendirir.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 10.hafta 10-14 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.3. Temel durumdaki majör-minör akorları oluşturur.

⇒ Konular : Temel durumdaki majör-minör akorlar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen dizi üzerinde 1, 3 ve 5. dereceleri üst üste yazar. Majör akorların (M) ve minör akorların (m) oluşumlarını gösterir. Yazılan akorları klavyeli bir çalgıyla çalarak majör ve minör temel durumdaki akorların tınılarını duymaya yönelik çalışma yapar.

 

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Majör-minör tını verildikten sonra, öğretmen değişik sesler üzerine kurulmuş temel majör-minör akorları çalar. Temel majör-minör akorların kuruluş kurallarını uygulayarak (Majör: B3 + K3, minör: K3 + B3) farklı sesler üzerine akor oluşturma çalışmaları düzenlenir. “Söyleme-Çalma” öğrenme alanı A.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir.  (A.6. Temel durumdaki majör-minör akorları seslendirir.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 11.hafta 17-21 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.5. Atatürk ile ilgili marşlar/şarkılardan örnekler seslendirir.

⇒ Konular : Atatürk ile ilgili marşlar/şarkılar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Atatürk’ü konu alan marşlar/şarkılar seçilerek bu eserleri seslendirmeye

yönelik etkinlikler düzenlenir.

 

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa

 

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa Askerin Milletin Bayrağınla Çok Yaşa

Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri Marş İleri Dönmez Geri,

Türk'ün Askeri Sağdan Sola,

Soldan Sağa Salla Bayrağı Düşman Üstüne

Cephede bir mitralyöz Ayna Gibi Parlıyor

Türkistanın beyleri Bayrak Açmış Bekliyor

Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri Marş İleri Dönmez Geri,

Türk'ün Askeri Sağdan Sola, Soldan Sağa Salla Bayrağı Düşman Üstüne

Parlayan Yıldızın Alemi Tenvir Eder Cumhuriyet Bayrağın Semalar İçre Süzer

Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri Marş İleri Dönmez Geri,

Türk'ün Askeri Sağdan Sola, Soldan Sağa Salla Bayrağı Düşman Üstüne

 

 

1881 de bir bebek doğdu

Annesi onun adını Mustafa koydu

Sarı saçlı,mavi gözlü bu güzel çocuk

Büyüdü büyüdü Atatürk oldu

Doğdu 1881 de

Ali Rıza Efendi'nin evinde

Öldü 1938 de

Yaşıyor şimdi Anıtkabir'de

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Atatürk’ü Anma Haftası’nda, Belirli günlerde ve haftalarda seslendirilmelidir. 23 Nisan Uls. Egm. ve Çocuk Bayramı ile ilgili etkinlikler yapılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 12.hafta 24-28 Nisan) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.3. Üç sesli eserleri seslendirir.

⇒ Konular : Üç sesli eserler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrenciler ses sınırlarına ve/veya çalgı gruplarına göre üç gruba ayrılır. Üç sesli eserlerden oluşan çalışma yaprakları gruplara dağıtılır. Gruplar kendi partilerini çalıştıktan sonra diğer gruplarla birlikte seslendirme çalışmaları yapılır.

 

TÜRKBİRLİĞİ ANADOLU LİSESİ MARŞI

 

Engin geçmişiyle durur ayakta

Amaç eğitimde başarıdır hayatta

Sevgi, emek, fedakarlık kokar her tarafta

Gururlandırır hepimizi Türkbirliği Anadolu Lisesi

                                              

Geleceğe koşarken Atatürk yolunda

İlerlemeyi öğretir kitapta

Sevgi,emek,fedakarlık kokar her tarafta

Gururlandırır hepimizi Türkbirliği Anadolu Lisesi

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Kanon ve İki sesli eserler hatırlatılır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                    _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 13.hafta 2-5 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.4. Diyez ve bemol sırasına göre şarkının tonalitesini belirler.

⇒ Konular : Diyez ve bemol sırasına göre şarkının tonalitesi.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Tahtaya diyez (fa,do,sol,re,la,mi,si) ve bemol (si,mi,la,re,sol,do,fa) sırası yazılır. Diyez ve bemol sırasına göre tonalitelerin nasıl bulunacağı gösterilir. Öğretmen hazırladığı çalışma yaprağındaki şarkıların tonalitelerini bulmaya yönelik etkinlikler düzenler.

 

 

 

TON (DİZİM)

Aslı Yunanca Tonos (Gerginlik) anlamında olan bu terimin, müzik dilinde çeşitli anlamları vardır.

          

1) Çeşitli yükseklik dereceleri gösteren, müzik seslerinden her birine, "Ton" denir. Örnek olarak, DO sesi, Mİ sesi anlamlarında, DO tonu, Mİ tonu kullanılır.

 

2) İki bitişik derece arasındaki bir tam ses açıklığına da "ton"  denir. Örnek olarak, DO ile RE , FA ile SOL arasındaki bir tam sese de "Ton" denir. Yani burada ton, bir büyük ikili anlamında kullanılır. 

 

3) Bir de dizi anlamında ton vardır. Dizilerin başladıkları notalardan isimlerini alırlar. DO dizisi yerine DO tonu, RE dizisi yerine RE tonu kullanılır. Dizinin içindeki notalar, bitişik bir sıra ile değilde, serpiştirilerek yazılan bir müzik parçasına da "Ton" denir. Bir ton, kendisini oluşturan dizinin ilk notasından ismini alır.

 

4) Bir de estetik kavramda kullanılan "Ton" vardır. Örnek olarak, bazı müzik eserlerine veya çalan ve okuyan için kullanılır. "Şu konçertonun çok güzel tonu var.", "Büyülü bir tonu olan flütist.", "Sesinin çok hoş bir tonu var." vb.

 

Biz burada üçüncü sıradaki dizi anlamındaki ton'u öğreneceğiz. Öncelikle bir dizinin derecelerine verilen özel isimleri görelim.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Seçilen şarkılar üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonalitelerle sınırlandırılmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                     _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 14.hafta 8-12 Mayıs) :

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.4. Diyez ve bemol sırasına göre şarkının tonalitesini belirler.

Konular : Diyez ve bemol sırasına göre şarkının tonalitesi.

Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Gösterip yaptırma, Yaparak-yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

Etkinlikler : Tahtaya diyez (fa,do,sol,re,la,mi,si) ve bemol (si,mi,la,re,sol,do,fa) sırası yazılır. Diyez ve bemol sırasına göre tonalitelerin nasıl bulunacağı gösterilir. Öğretmen hazırladığı çalışma yaprağındaki şarkıların tonalitelerini bulmaya yönelik etkinlikler düzenler.

 

    

 

TON (DİZİM)

Aslı Yunanca Tonos (Gerginlik) anlamında olan bu terimin, müzik dilinde çeşitli anlamları vardır.

          

1) Çeşitli yükseklik dereceleri gösteren, müzik seslerinden her birine, "Ton" denir. Örnek olarak, DO sesi, Mİ sesi anlamlarında, DO tonu, Mİ tonu kullanılır.

 

2) İki bitişik derece arasındaki bir tam ses açıklığına da "ton"  denir. Örnek olarak, DO ile RE , FA ile SOL arasındaki bir tam sese de "Ton" denir. Yani burada ton, bir büyük ikili anlamında kullanılır. 

 

3) Bir de dizi anlamında ton vardır. Dizilerin başladıkları notalardan isimlerini alırlar. DO dizisi yerine DO tonu, RE dizisi yerine RE tonu kullanılır. Dizinin içindeki notalar, bitişik bir sıra ile değilde, serpiştirilerek yazılan bir müzik parçasına da "Ton" denir. Bir ton, kendisini oluşturan dizinin ilk notasından ismini alır.

 

4) Bir de estetik kavramda kullanılan "Ton" vardır. Örnek olarak, bazı müzik eserlerine veya çalan ve okuyan için kullanılır. "Şu konçertonun çok güzel tonu var.", "Büyülü bir tonu olan flütist.", "Sesinin çok hoş bir tonu var." vb.

 

Biz burada üçüncü sıradaki dizi anlamındaki ton'u öğreneceğiz. Öncelikle bir dizinin derecelerine verilen özel isimleri görelim.

 

Öğrenme öğretme süreci : Seçilen şarkılar üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonalitelerle sınırlandırılmalıdır.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                      _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 15.hafta 15 - 18 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: A.2. Gençlik konulu marş/şarkı dağarcığını geliştirmeye istekli olur.

⇒ Konular : Gençlik konulu marş/şarkılar.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Gösterip yaptırma, Yaparak, Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, öğrencilere insan sevgisi, yurt sevgisi, kardeşlik duygusu ve yaşama sevincini içeren konularda duygu ve düşüncelerini söyleme ortamı hazırlar. Bu konulardaki marşlar/ şarkıların notaları ve sözlerinin yazılı olduğu çalışma yapraklarını hazırlayarak dağıtır. Dağarcıklarına eklemek üzere bu marş ve şarkılarla seslendirme çalışmaları düzenlenir.

 

Gençlik Marşı

Dağ başını duman almış,
Gümüş dere durmaz akar.

Güneş ufuktan şimdi doğar ,
Yürüyelim arkadaşlar.

Sesimizi yer, gök, su dinlesin,
Sert adımlarla heryer inlesin.

Bu gök, deniz nerede var,
Nerede bu dağlar taşlar?

Bu ağaçlar güzel kuşlar,
Yürüyelim arkadaşlar.

Sesimizi yer gök su dinlesin ;
Sert adımlarla heryer inlesin.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Bu marşlar önemli günlerde ve haftalarda da seslendirilmelidir. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerine yer verilir.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                      _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 16.hafta 22 - 26 Mayıs) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.5. Eserin tonalitesini belirlenen tonaliteye aktarır.

⇒ Konular : Eserin tonalitesini belirlenen tonaliteye aktarma.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Gösterip yaptırma, Yaparak,

Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğretmen, seçilen bir eseri öğrencilerin ses sınırını aşan bir tonaliteden çalarak seslendirmelerini ister. Bu eseri ses sınırlarına uygun seslendirebilmeleri için neler yapabileceklerini açıklayarak izleyecekleri yolları aşağıdaki gibi sıralar:

- Çaldığı eserin tonalitesini söyler.

- Tonalitenin aldığı ses değiştirici işaretler belirlenir.

- Öğrencilerin ses sınırlarına uygun tonalitede çalarak seslendirme çalışmaları yapılır.

- Aktarım (transpoze) yapılacak tonalite belirlenir.

- Belirlenen tonalitenin ses değiştirici işaretleri ve karar sesi belirlenir.

- Eserin yapısı bozulmadan belirlenen tonalitede yazılır ve

seslendirilir.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Müzik-Dans Terimi Olarak Tonalite :
1- Bir bestede ya da bir beste bölümünde bütün nota ve akorların, bir "çıkış noktası" durumundaki notayla ilgilerini düzenleyen sistemlerin bütünü. Tonalite, kendi başına, müzik yaratıcılığında bir amaç değil, fakat araçlardan yalnız biridir.

2- Bir müzik parçasının belli, merkezî bir tona göre armonik olarak düzenlenmesi. Dizilerin yapılanmasını oluşturan kurallar bütünü. Tonality (İng.).

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                 _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 17.hafta 29 Mayıs- 2 Haziran) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: C.6. Aksak ölçüleri tanır.

⇒ Konular : Müzikte Aksak ölçüler.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Gösterip yaptırma, Yaparak,

Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Aksak ölçüler tanıtılır. 5/8’lik (2+3, 3+2), 7/8’lik (2+2+3,2+3+2,

3+2+2) ve 9/8’lik (2+2+2+3, 2+2+3+2, 2+3+2+2, 3+2+2+2) aksak

ölçülerin yapılanmaları tahtaya yazılır. Bu ölçülerin vuruşları gösterilir.Öğrenciler 5/8’lik, 7/8’lik ve 9/8’lik eserleri seslendirirken vuruşlarını yaparlar. 

 

 

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Aksak ölçüler, ikişerli ve üçerli zamanların birleşiminden meydana gelirler.

Halk musikisinde en çok kullanılan Aksak ölçü şekilleri:

5/8, 7/8, 8/8, 9/8, 10/8, 12/8′lik

Daha ağır hareketli parçalarda sekizlik nota biriminin yerini dörtlük, bazen de ikilik birim alır.

Karadeniz bölgesinin çabuk hareketli havalarında ise 7/16'lık aksak ölçüler şekli kullanılır.

Aksak ölçülerin tertipleri rakamlarla söyle gösterilebilir:

5/8'lik=2+3;

7/8'lik=2+2+3;

8/8'lik=3+2+3;

9/8'Iik=2+2+2+3;

10/8'lik=3+2+2+3;

12/8'lik=2+3+2+2+3.

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================

                                                                                                                 _

Günlük Plan- 11.sınıf (2016-2017 2.dn. 18.hafta 6 - 9 Haziran) :

⇒ Ders saati: 1

⇒ Kazanımlar: E.1. Oluşturduğu ezgiye uygun ritim eşliği düzenler. E.2. Müziği diğer sanat

dalları içinde kullanır.

⇒ Konular : Oluşturulan ezgiye uygun ritim eşliği düzenleme.

⇒ Öğrnm. öğrt. yönt. ve tekn. : Anlatım, Soru-cevap, Tartışma, Gösterip yaptırma, Yaparak,

Yaşayarak öğrenme, Kulaktan şarkı öğretimi.

⇒ Etkinlikler : Öğrencilerden bildikleri ölçü sayıları ve nota değerlerini

kullanarak ezgi oluşturmaları ve seslendirmeleri istenir.Öğretmen, öğrencilere “Ezgilerinizin nasıl bir ritim eşliği olmalı?”,”Hangi ritim çalgıları kullanılmalı?”, ”Neden?” gibi sorular yönelterek bu doğrultuda ritim eşliği yazma ve uygulama çalışmaları yaptırır.

Müziğin sanat dalları içindeki yeri ve önemi vurgulanır.Öğrencilerden, sanat etkinliklerinde (resim sergisi, şiir dinletisi,tiyatro ve dans gösterisi vb.) kullanılmak üzere uygun müzik türleri hazırlamaları istenir. 

 

Aksak ölçüler, ikişerli ve üçerli zamanların birleşiminden meydana gelirler.

Halk musikisinde en çok kullanılan Aksak ölçü şekilleri:

5/8, 7/8, 8/8, 9/8, 10/8, 12/8′lik

Daha ağır hareketli parçalarda sekizlik nota biriminin yerini dörtlük, bazen de ikilik birim alır.

Karadeniz bölgesinin çabuk hareketli havalarında ise 7/16'lık aksak ölçüler şekli kullanılır.

Aksak ölçülerin tertipleri rakamlarla söyle gösterilebilir:

5/8'lik=2+3;

7/8'lik=2+2+3;

8/8'lik=3+2+3;

9/8'Iik=2+2+2+3;

10/8'lik=3+2+2+3;

12/8'lik=2+3+2+2+3.

 

⇒ Öğrenme öğretme süreci : Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır.  “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir. (C.6. Aksak ölçüleri

tanır.)

 

⇒ Sonuç : [ ] Konu işlendi. ………………………………………………………………….

                 …………………………………………………………………………………….

=======BAŞADÖN===================================



=======BAŞADÖN===================================  
                                               _________       .
Günlük Plan- 9.sınıf 2015-2016 1.dn. 1.hafta :

 

 

 

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.1. Sesi tekniğine uygun olarak kullanır. Kendi yetenek ve ilgisini tanır. Ders işleyişi hakkında bilgi sahibi olur.

Konular : *Öğrencilerle tanışma. *Ders işleyişinin anlatılması. *Sesi kullanma tekniğinin anlatılması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere nefes, vücut yumuşaklığı, rahatlığı, dil ve konuşmanın ana öğeleri hakkında bilgi verilir.

Açıklamalar: *Ses açma çalışmalarında ses türüne göre ses sınırlarının aşılmamasına dikkat edilmeli ve ses açma çalışmalarında klavyeli bir çalgıdan yararlanılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

DURUŞ TEKNİKLERİ (Sesini Doğru Kullanmak İsteyenler İçin)

Doğru Duruş (Correct Posture) Teknikleri:

Yanlış duruş alışkanlıkları sebebiyle vücudunuzun gereksiz yere kasılması nefesinizin büyük bir bölümünün kaslara harcanması sonucunu doğurur. Bu da şarkı söylerken nefessiz kalmanıza yol açar. Doğru duruş tekniklerini uygulamak ise harikalar yaratır. Vücudun duruşuna önem vermek siz şarkı söylerken kas ve eklemlerinizin kasılmasını önler. Böylelikle nefesinizin tümünü şarkı söylemek için kullanabilirsiniz.

Beden duruşunuzu düzeltmeniz size doğru pozisyonda şarkı söyleyebilmeniz açısından çok yardımcı olur. Böylelikle hem daha iyi şarkı söylersiniz hem de kendinize güvenen, profesyonel bir görünüm sergilemiş olursunuz. Beden duruşunuz ile ilgili aşağıda sıralamış olduğum noktaları özellikle şan dersi sırasında egzersizleri yaparken kullanmanızı tavsiye ederim.

-Ayaklar omuz genişliğinde açık.

-İstenirse ayaklardan biri öbürünün biraz önünde durabilir.

-Dizler çözülü (sanki oturmaya hazırlanıyormuş gibi).

-Vücut ağırlığı topukların üzerinde olacak şekilde (Belimize ağırlık vermemek için).

-Omurga alttan yukarı doğru uzatılacak ve düzleştirilecek.

-Omuzlar geride ama aşağıda ve serbest.

-Kafa omuzlar üzerinde ortalanmış, çene yere 180 derece paralel.

-Kollar vücudun iki yanında ve serbest.

-Vücut oldukça serbest ve gevşemiş olmalı.

Tüm bunları yaptığınızda diyaframınızı maksimum kapasite ile kullanmaya başlayacak ve nefesinizin doğru kullanımına olanak sağlamış olacaksınız.Yanlış duruş alışkanlıkları sebebiyle vücudunuzun gereksiz yere kasılması nefesinizin bir bölümünün kaslara harcanması sonucunu doğurur. Bu da şarkı söylerken nefessiz kalmanıza yol açar. Doğru duruş tekniklerini uygulamak ise harikalar yaratır. Vücudun duruşuna önem vermek siz şarkı söylerken kas ve eklemlerinizin kasılmasını önler. Böylelikle nefesinizin tümünü şarkı söylemek için kullanabilirsiniz.                              Alıntı : www.sandersleri.com

Değerlendirme : * Sesi doğru kullanma teknikleri nelerdir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 2.hafta (23-27 Eylül 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.2. Eserleri hız, gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak seslendirir. İstiklal Marşını doğru ve temiz söyler.

Konular : *İstiklal Marşı’nın çalışılması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Hazırlanmış eser, öğrenciler tarafından terimlere uyarak seslendirilir. 

Açıklamalar: *Öğrencilerin tanımadığı terim ve işaretler hakkında bilgi verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

HAREKET (HIZ) TERİMLERİ :

Bir parçanın yavaş ya da hızlı çalınmasını belirleyen unsura müzikte hareket, bunları ifade eden terimlere de hareket (hız)terimleri denir. Ayrıca hareket yani hız terimleri metronom denilen bir aletle de belirlenmektedir ve en doğrusu da budur.

Ana Hız Basamakları:

Adagio : Ağır

Andante : Orta Yavaş

Moderato : Orta çabuk

Allegro : Çabuk, neşeli 
    
  Ara Hız Basamakları:

Rittardando : Gittikçe ağırlaşarak

Accelerando : Çabuklaştırarak, acele ederek

Largo : Çok Ağır

Presto :Çok Çabuk
    
  Gürlük (Nüans ) Terimleri:

Müzikte Çalarken ve söylerken seslendirdiğimiz eserlerin ne anlatmak istediğini iyi yansıtabilmek için gürlük(nüans) terimlerine ihtiyaç duyarız . Bunlar iki grupta incelenir. 
  
    Ana Gürlük Basamakları:

Piano : Hafif gürlük, p harfiyle gösterilir.

Mezzopiano : Orta hafif, mp harfleriyle gösterilir.

Mezzoforte : Orta kuvvetli, mf harfleriyle gösterilir.

Forte : Kuvvetli gürlük, f harfiyle gösterilir. 
 
     Ara Gürlük Basamakları:

Pianissimo : Çok hafif gürlük, pp

Fortissimo : Çok kuvvetli gürlük, ff 
 
     Anlatım Terimleri:

Animato : Coşkulu, canlı, diri

Vivace : Canlı

Commodo: Dingin (Sakin)

Doloroso: Üzüntülü

Scherzando: Şakacı

Mesto: Hüzünlü

Değerlendirme : *Müzikte hız, gürlük ve anlatım terimleri nelerdir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 3.hafta (30Eylül-04Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.3. İstiklal Marşı’nı nefes yerlerine dikkat ederek söyler.

Konular : *İstiklal Marşı’nın çalışılması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtasının sözleri tahtaya yazılır. Sözler üzerinde nefes yerleri belirtilir.

Açıklamalar: *Öğretmenin elinde İstiklal Marşı’nın ses kaydı ve/veya piyano eşliği bulunmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

 

 

Değerlendirme : *İstiklal Marşı’nın nefes yerlerini gösteriniz.

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 5.hafta (07-11 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.4. Kanon seslendirmeye istekli olur.

Konular : *Kanon çalışması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretilecek kanon önce ünison daha sonra da iki gruba ayrılarak seslendirme çalışmaları yapılır.

Açıklamalar: *İki sesli kanonlar seçilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

KANON NEDİR?

Kanon, Eski Yunanca’da “yasa” anlamına gelen bir kelimedir. ”Kanon” kelimesi, bugün bu anlamına yakın bir içerik ile de kullanılmakla beraber, “kanon” kelimesini daha ziyade müzikte bir terim olarak bilmekteyiz. 14 ila 16. yüzyıllarda İtalyan ve Fransız müziğinde ilk örneklerini gördüğümüz kanon, artık evrensel bir yöntem olarak her ülke müziğinde yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Müzikte çok seslilik baz alınarak yapılan parçalara “kanon” denmektedir. İki sesli kanonlarda, en az iki kişi bir parçayı art arda çalar ya da seslendirir. 2 numara ile işaretlenmiş kısma birinci kişi geldiğinde, ikinci kişi parçaya başlar. Bu şekilde iki kişi aynı parçayı birlikte peşpeşe çalmış ya da söylemiş olur. Kanon yapılabilen parçalar buna uygun oluşturulmuş parçalardır. Her parça müzikte kanon yapılamaz.

Kanon, sadece iki kişi değil iki grupla da yapılabilir. Özellikle, koro çalışmalarında sıklıkla gördüğümüz bu uygulamada, koronun bir kısmı önce başlar, diğer kısmı ardından aynı parçaya en baştan giriş yapar. Kanonda, parçaya ilk girişi yapan kişiye ya da gruba “öncü”, sonradan başlayan kişiye ya da gruba ise “artçı” denir. Kanonun kaç sesli olduğu parçanın başında; artçının giriş yapacağı kısım ise parçanın içinde sayı ya da harfler ile belirtilir.

Kanon, çok sesli müziğin her kademedeki ve her müzik zevkindeki kesimler tarafından beğenilen bir müzik icrasıdır.

BURUK ACI:

 

Değerlendirme : *Kanon nedir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 5.hafta (14-18 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.1. Müzikte kullanılan anahtarları tanır.

Konular : *Müzikte kullanılan anahtarlar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, müzikte kullanılan anahtarlara neden ihtiyaç duyulduğunu ve bu anahtarların hangi amaçla kullanıldığını açıklayarak bilgi verir. Tahtaya anahtarların şekilleri çizilerek tanıtılır. Notaların, farklı anahtarlarla farklı isimler aldıkları belirtilir.

Açıklamalar: *Öğrencilerin dizek üzerinde anahtarları tanımalarına yönelik çalışmalar yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Anahtar(Açkı) (ing. clef): Anahtar portenin temel elemanıdır. Portenin başına yerleştirilir. Notaların adlandırılmasını sağlar.

Sol Anahtarı: Portenin alttan ikinci çizgisinden başlayarak çizilir. İkinci çizginin üzerindeki nota Sol adını alır. Sol anahtarı insan sesiyle yaklaşık frekanslarda ses veren enstrümanlar için kullanılır. Keman, gitar, flüt, bağlama, kaval, ud gibi enstrümanların notaları Sol anahtarı kullanılarak yazılır.

 

Fa Anahtarı: Portenin üstten ikinci çizgisinden başlayarak çizilir. Üstten ikinci çizginin üzerindeki nota Fa adını alır. Fa anahtarı pes frekanslardaki sesleri yazmak için kullanılır. Bu sesleri Sol anahtarıyla göstermek çok fazla ek çizgi kullanımı gerektireceğinden, pes frekanslarda ses veren bas gitar, çello, kontrbas, piyano (sol el) gibi enstrümanların notalarının yazımı için Fa anahtarı kullanılır.

 

Do Anahtarları : En yaygın türleri portenin alttan üçüncü ve dördüncü çizgilerine konur ve konuldukları çizgiye yazılan notalar "Do" adını alır. Do anahtarı orta frekanstaki sesleri göstermek için kullanılır. Viyola gibi çalgıların notalarının yazımı için Do anahtarı kullanılır. En yaygın kullanılan Do anahtarları tenor ve alto anahtarlarıdır:

 

 

Değerlendirme : *Müzikte kullanılan anahtarlar nelerdir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 6.hafta (21-25 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: 1. Değerlendirme.

Konular : 1. Değerlendirme.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *1.Değerlendirme.

Etkinlik örnekleri : *1.Değerlendirme.

Açıklamalar: *1.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci : 1. Değerlendirme.

Değerlendirme : *1. Değerlendirme.

Sonuç : [ ] Değerlendirme yapıldı. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 7.hafta (28 Ekim-01 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.8. Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yapılan çalışmaları ve sağlanan gelişmeleri tanır.

Konular : *29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. *Atatürk ve Milli Bilinç.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar müzik alanında yapılan çalışmaları ve gelişmeleri araştırarak bu alanda ulaşabilecekleri resim, fotoğraf, belge, ses ve görüntüleri derlemeleri istenir.

Açıklamalar: *Toplanan resim, fotoğraf, belge, ses ve görüntülerden yararlanarak sunum yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDAN GÜNÜMÜZE MÜZİKAL ÇALIŞMALAR:

* Ankara’da Musiki Muallim Mektebi kuruldu.

* Mızıka-i Hümayun Ankara’ya taşınarak Riyaset –i Musiki Heyeti adını aldı.

* İstanbul Belediye Konservatuvarı kuruldu.

* Ankara Devlet Konsevatuvarı kuruldu.

* Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü kuruldu.

Değerlendirme : *Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze önemli müzikal çalışmalar nelerdir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 8.hafta (04-08 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.6. İki sesli eserleri seslendirir.

Konular : *Müzikte çok seslilik.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerin seviyelerine uygun iki sesli eserler seçilir. Sınıf ikiye ayrılarak iki sesli eserleri seslendirme çalışmaları yapılır.

Açıklamalar: *Öğretmen, yatay ve dikey çok seslilik hakkında bilgi vermelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Armoni, müzikte çok sesliliğin temel yöntemlerinden biridir.

Dikey çok seslilik = Armoni = Harmony

Yatay çok seslilik = Kontrpuan = Counterpoint

Tabii bu yöntemlerin her ikisi de belli "müziksel uyum kuralları" gözetilerek uygulanır.Ayrıca, yine ikisini de kavrayabilmek için belli bir altyapı, bilgi, birikim gerekir.

Dikey'den ve Yatay'dan ne kastediliyor. Bunların uygulamadaki karşılıkları nelerdir? Dikey çok seslilik; akor, arpej, arpejlenmiş akor gibi tekniklerle uygulanır. Birbiriyle uyumlu iki ya da daha fazla sesin aynı anda veya hemen birbirinin ardı sıra tınlaması ilkesine dayanır.

İşte, Do-Mi-Sol notalarından oluşan "Do Majör" akorunun dizekteki (portedeki) görünümü :

 

Bu da "Sol Majör" için arpejlenmiş akorun gösterimi :

 

"Arpejlenmiş akor"u şöyle tanımlayabiliriz :

Bir akoru oluşturan notaların genellikle kalından inceye doğru, tek tek ama çok kısa aralıklarla (hızlıca) seslendirilmesidir. Normal akorda ise hepsi aynı anda seslendirilir.Arpejde ise durum biraz daha farklı. Yani işittiğiniz, belli bir diziliş sırasıyla peşi sıra gelen sesler, rastgele notalar değil. Yine belli bir "akora ait" olan notalar. Ama aynı anda tınlamak yerine, adeta bir melodiymiş gibi, ölçüye yayılarak seslendiriliyorlar.

Yatay çok sesliliğe, yani kontrpuan'a da çok kısa değinerek bitirelim :

Armonideki dikey uygulamanın tersine, burada melodiye akorlar eşlik etmez; paralel ve bağımsız birden fazla melodi vardır. Yani, dizek üzerinde yatay bir görünüm sergiler. Armoni ile çok seslendirme yönteminde (çoğunlukla) melodi baskındır, yani ön plandadır. Eşlik (armoni) onu destekler ve zenginleştirir. Ama kontrpuan uygulamasında, bağımsız melodilerin birbiriyle etkileşimi öne çıkar.

Değerlendirme : *Dikey ve yatay çok seslilik nedir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 9.hafta (11-15 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.7. Atatürk’ün güzel sanatlara ve güzel sanatlar içinde müziğe verdiği öneme sözlerinden örnekler sunar.

Konular : *10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıldönümü. *Atatürk ve müzik.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden,  Atatürk’ün müzikle ve güzel sanatlarla ilgili sözleri araştırarak sunum yapmaları istenir. Atatürk’ün müzikle diğer güzel sanatlar arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendirdiği vurgulanır.

Açıklamalar: *Atatürk’ün müzik ve sanat hakkında söylediği sözler yazılarak önemli günlerde ve haftalarda okul panolarında sergilenmesi sağlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Atatürk’ün Türk müziğine (musikisine) verdiği önem tartışmasız çok büyüktür. Atatürk sanatın her türlüsüne önem verdiği gibi, sanatçılara da ayrı bir değer verir, sanatla uğraşılması gerektiğini her fırsatta dile getirirdi. Ayrıca müzik eşliğinde dans etmeyi de çok severdi.

Atatürk’ün müzik ile ilgili sözleri

“Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.”

“Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.”

“Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.”

“Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir. Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.”

“Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.”

“Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir an önce, modern müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu düzeyde Türk ulusal müziği yükselip, evrensel müzikte yerini alabilir.”

“Halkın da musıki ihtiyacını düşünmek gerekir. Halkın musıki zevkinin gelişmesi için bu musıkiye (batı musıkisine) alışması ve bu musıkiden hoşlanması için, köklü bir musıki eğitimine ihtiyaç vardır.”

“Bir çok defa bu musıkinin (Türk musıkisinin) tam haysiyetini bulamıyoruz. İşte bu dinlediğimiz musıki hakiki bir Türk musıkisidir ve hiç şüphesiz yüksek bir medeniyetin musıkisidir. Bu musıkiyi dünyanın anlaması lâzımdır. Onu bütün dünyaya anlatabilmek için, bizim milletçe bugünkü medeni dünyanın seviyesine yükselmemiz gerekir.”

Değerlendirme : *Atatrk’ün müzik ile ilgili sözleri nelerdir? 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 10.hafta (18-22 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.7. Majör-minör tonalitelerden oluşan eserler seslendirir.

Konular : *Majör ve minör diziler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, majör-minör tonalitelerde (iki diyezli ve iki bemollü) yazılmış eserlerden oluşan çalışma yapraklarını öğrencilere dağıtır.    Eserin tonalitesini duyurmak/hissettirmek için dizisi ve arpeji seslendirilir.

Açıklamalar: *Eser öğretmen tarafından çalınır ve deşifresi yaptırılarak seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

Öğrenme öğretme süreci :

MAJÖR , MİNÖR ve İLGİLİ MİNÖR

Majör Kalıp

Majör ingilizce büyük, Minör ise küçük demektir. Aralıklarda da zaten örneğin; K3’lü yerine zaman zaman yada alternatif olarak m3’lü dediğimiz zamanlar olmakta. Dizi veya tonalite olarak majör ve minör, kuruluş kalıplarına bağlı olarak ilk üç sesin aralık yapısına bağlı olarak isim almaktadırlar.

Majör Kalıp: Majör kalıp sekiz ses ve 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım aralıklarından oluşan dizini ismidir.

 

Hiç ağırza ( değiştirme işareti ) almayan dizi Do majör dizisidir. Diğer majör diziler değiştirme işareti almaktadır. Çünkü başka bir sesten başlandığnda 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım sıralaması oluşmayacaktır. Bu sebepten dolayı aralıklarda olduğu dibi dizi ve gamları kurarken hesaplamak ve istenen forma sokmak gerekir.

Minör Kalıp: Minör kalıp sekiz ses ve 1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizinin ismidir.

Hiç değiştirme işareti almayan minör dizinin ismi La minör dizisidir. Majör kalıpda olduğu gibi minör dizilerde de diğer minör gamları hesaplarken değiştirme işaretlerinden istifade edilir.

Minör Kalıplar:

Doğal Minör Kalıbı: 1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizidir.

 

Armonik Minör Kalıbı: Doğal minör kalıbın 7’ci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir.

 

Melodik Minör Kalıbı: Doğal minör kalıbın 6’ncı 7’nci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir. Melodik minör gam melodik minör olarak çıkar doğal minör olarak iner.

 

İlgili Minör:

Her majör kalıbın bir ilgili minörü vardır. Yada başka bir değişle her majör kalıp içinde bir minör kalıp barındırmaktadır. Bu minör kalıbın isminede İlgili Minör denmektedir.

 

İlgili minör; majör gamın tonik derecesinden 3 ses 1½ ton aşağı inilerek (kalına, peste inilerek) bulunmaktadır. Örneğin Do majör gamının ilgili minörünü bulmak için Do sesinden kendi de dahil olmak üzere 3 ses 1½ ton inelim. Do, Si, La. Üç ses indik. Do – Si arası ½ ton, Si – La arasıda 1 ton. Toplamda 1½ ton yaptı. Yani Do dan 3 ses 1½ ton aşağı indiğimiz zaman elde ettiğimiz nota La notasıdır. O zaman Do majörün ilgili minörü La minördür.    Alıntı: www.solfejdersi.org

Değerlendirme : *Major ve minör kalıp nedir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 11.hafta (25-29 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.8. Ülkemiz müzik türlerinden örnekler seslendirir.

Konular : *24 Kasım Öğretmenler Günü. *Atatürk’ün Başöğretmenliği. *Ülkemiz müzik türleri

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden ülkemizde var olan müzik türlerinden birer örnek vermelerini ve bu türler arasındaki farkları söylemeleri istenir. Daha sonra hazırlanan halk türküleri, makamsal şarkılar,   popüler şarkılar vb. eserlerden oluşan notalar öğrencilere dağıtılır.

Açıklamalar: *Eserlerin deşifresi yapılarak türüne uygun seslendirme etkinlikleri düzenlenir. *2.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

ÜLKEMİZDEKİ MÜZİK TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ

Türler : Türk alternatif müzik, Klasik türk müziği, Oryantal, Türk halk müziği, Türk Hip-Hop Müziği, Türk caz müziği, Osmanlı ordu müziği, Devlet Opera ve Balesi, Türk pop müziği, Türk dini müziği, Anadolu rock

Etnik müzik : Ermeni Müziği, Azeri Müziği, Bosna Müziği, Yunan Müziği, Yahudi Müziği, Kürt Müziği, Pontus Müziği, Roman Müziği, Zaza Müziği, Yöresel Halk Türleri, Ege Müziği, Rumeli Müziği, Karadeniz Müziği, Kıbrıs Müziği, Osmanlı yöresel türleri, Arnavut Müziği, Arap Müziği, Ermeni Müziği, Balkan Müziği, Kıbrıs Müziği, Mısır Müziği, Yunan Müziği, Macar Müziği, Kürt Müziği, Pers Müziği, Pontus Müziği, Trakya Müziği

Türk müziği, Türkler'in Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Selçuklu ve Osmanlı döneminde belirginleşen müziktir. Musiki, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevrelerinde birbiriyle ilişkili, fakat karakterleri farklı iki ana dal olarak gelişmiştir. Osmanlı'nın son dönemindeki modernleşme hareketleriyle Batı etkisi görülmeye başlanmış, bu etki Cumhuriyet döneminde daha da artmıştır.

İslamiyet Öncesi: Türklerin İslamiyet'i kabullerinden çok önce dini törenleri yöneten şaman, kam ya da baksı, elinde belirli sesler çıkaran demir parçalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu Bu törenlerde davulun da önemli bir yeri vardır
Çin'in kütüpane, Hun Türkleri'nde, Uygur Türklerinde, Selçuklular'da ve Osmanlılar'da müziğe büyük yer ve önem veriliyordu. Ozanları ve kopuzcuları olmayan hiçbir Selçuklu ordusu yoktur.
Eski Türk Hakanlarının saraylarında ve ordugahlarında musiki takımları 9 kök denilen eserleri her gün çalardı.

Geleneksel Türk Müziği:Geleneksel Türk müziği, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevresinde gelişen olmak üzere ikiye ayrılır. Geleneksel olarak Türk müziği çeşitli ortamlarda şöyle belirir:

* Şehirlerde, saray çevresinde ve konaklarda; Kâr, beste, semai, şarkı

* Camilerde; Ezan, dua, sela, tekbir, temcit, münacaat

* Tekkelerde; Naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz

* Köylerde; Türkü, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası

* Sınır boylarında; Serhat türküsü

* Kışlalarda; Mehter müziği

Halk müziği ve "klasik" Türk müziği arasında çok önemli bir bağ vardır. Nitekim türkülerin pek çoğunda klasik musiki makamları kullanılmıştır. Aynı şekilde, türkü, köçekçe, oyun havası, sirto, vb. halk musikisi formları klasik Türk musikisinde kullanılmıştır. İsmail Dede Efendi, Şakir Ağa, Şevki Bey gibi büyük klasik musiki bestekarlarının hemen hepsinin halk musikisi formlarını kullandıkları gözlemlenir.

Klasik Türk Müziği: Osmanlılar yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de büyük önem verdiler. Türk müziğinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri sürenler vardır. Ancak Klasik Türk Müziği genel nitelikleri bakımından Türk asıllıdır. Osmanlı uygarlığı her alanda büyük bir sentez geliştirdiği gibi, Türk müziği potasında yerel pek çok renk bu müziğin parçası haline gelmiş ve bunun karşılığında da Osmanlı musikisi devletin kapsadığı topraklar ve ötesine büyük etkilerde bulunmuştur.
İstanbul'un alınmasından sonra Topkapı Sarayı'nda kurulan Enderun Musiki Mektebi ve özel meşkhanelerde eğitime geçilmesiyle daha belirli olarak kurallaşan ve klasik bir müzik niteliği kazanan Klasik Türk Müziği altı dönemde incelenir. Birinci dönem; hazırlayıcı dönemdir ve başlangıcından Meragalı Abdülkadir'e (1360-1435) kadar uzanan dönemdir. İlk klasik dönem, ikinci klasik dönem, yeni klasik dönem gibi dönemlerden günümüze gelir. Yeni klasik dönem oldukça önemlidir ve Dede Efendi'den Zekai Dede'ye (1825-1397) kadar uzanan kapsayan dizi, makamlar, usuller ve şekiller'den oluşur.

Halk Müziği: Türk Halk Müziği örnekleri genelde sözlü olmakla beraber, sözsüz dans müziklerini de içerir.Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar Anadolu'nun değişik bölgelerinde bozlak, türkmani, maya, hoyrat, divan, ağıt gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok tanınmış halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır. Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, güzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında kümelenir. Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, ölüm, askere gidiş, yiğitlik, düğün, çocuk sevgisi, kız kaçırma gibi köye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, içtenlik, duygululuk gibi özellikler gösterir yerel renkler taşır. Türk Halk Müziği'nin melodi yapısı incelendiğinde bu melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları içinde yaratılmış olduğu görülür. Bununla birlikte dizi ve tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de çoktur. Basit ve birleşik ölçülerden başka aksak ölçüleri içeren Türk Halk Müziği, ezgiler ve formlardan oluşur.

Klasik Batı Müziği: Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde girişilen devrim hareketleri sanat konularına da yöneldi. Daha çok Klasik Batı müziğine önem verildi. 1924'de Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu. Osmanlı sarayındaki müzik topluluğu başkente getirilerek Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla konserler vermesi sağlandı. Yetenekli gençlerin Avrupa ülkelerine gönderilip yetiştirilmesi hareketi başladı. İstanbul'da çalışmalarını sürdüren Darrültalimi Musiki adlı okul yeni bir yönetmelikle konservatuvar haline getirildi. Çok sesli sanat müziğinde sesini Batı'da ilk duyuran Türk sanatçı Cemal Reşit Rey oldu.

Öğrenimlerini devlet adına yurtdışında yapan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses dönüşlerinde Ankara Musiki Muallim Mektebi'nin öğretmen kadrosuna katıldılar. Bu sanatçılar Türk Sanat Tarihinde sanat tarihinde Türk Beşleri olarak anıldılar. Eserlerinde genellikle batı müziği ilkeleri halk müziğinden gelen ögelerle birleştirilmiştir. Ahmet Adnan Saygun'un Özsoy adlı bir perdelik operası 1924'de Ankara Halkevi'nde sahnelendi. Aynı bestecinin ikinci eseri Taşbebek de 1934'de başarı ile oynandı. Opera ve bale temsillerini gerçekleştirmek amacı ile Ankara Devlet Konservatuvarı'na bağlı bir Tatbikat Sahnesi 1940 yılında çalışmalarına başladı. Yetenekli gençlerin seçimi ile eğitime geçildi. İzleyen yıllarda Ahmet Adnan Saygun' un Kerem, Nevit Kodallının Van Gogh ve Gılgamış, Sabahattin Kalender'in Nasrettin Hoca, Ferit Tüzün'ün Çeşmebaşı eserleri sergilendi. Ankara'dan sonra İstanbul ve İzmir'de kurulan devlet konservatuvarları eğitime başladı.

1940 yılından bu yana genç yetenekler için uygun bir ortamın doğuşu yurtdışında da ün ve ilgi derleyen yorumcuların yetişip gelişmesini bağladı. Soprano Leyla Gencer, bariton Orhan Günek bu hareketin öncüleri oldular. Onları bas yorumcusu olarak Ayhan Baran, soprano Ferhan Onat ve soprano Suna Korat izlediler. Enstrüman yorumcusu olarak piyanist Ergican Saydam, kemancı Ayla Erduran, Suna Kan, piyanist Ayşegül Sarıca, İdil Biret, Hülya Saydam ve Verda Erman yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük ilgi gördüler.

Popüler Müzik: 1970'lerden sonra geniş halk kitelerine hitap eden müziktir. Şu kategorilere ayrılır:

Türk Pop Müziği, Türkçe Rock Müzik (türevleri; Alternatif rock, Anadolu rock, Karadeniz rock, Metal), Türkçe dans müziği, Türkçe jazz, Türkçe rap, Arabesk müzik (türevleri; Arabesk-Pop müzik, Protest müzik, Özgün müzik), Fantezi müzik (türevleri; Fantezi-Pop müzik), Hafif Sanat müziği)

Değerlendirme : *Türkiye’de müzik türleri nelerdir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 12.hafta (02-06 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.9. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzik eserlerinden örnekler seslendirir.

Konular : *Dünya müzik türleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Dünyanın farklı bölgelerindeki (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz ülkeleri vb.) müziklere ait eserlerden değişik örnekleri içeren bir çalışma yaprağı hazırlanıp dağıtılır.

Açıklamalar: *Öğrenciler içlerinden seçtikleri örnek eseri/eserleri seslendirir.

⇒ Öğrenme öğretme süreci :

DÜNYA MÜZİK TÜRLERİ

 Rock müzik : Rock, 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, genellikle elektro gitar, bas gitar ve bateri gibi enstrümanlarla beraber vokal melodi taşıyan popüler müzik formudur.

 Progresif rock :Elektro gitar, akustik gitar, bas gitar, klaveye ve bateri gibi geleneksel rock enstrümanlarına ek olarak keman, hammond orgu, moog sentezleyici, perküsyon enstrümanları, üflemeli çalgılar ve benzeri bulunabilir.

 Heavy Metal : Heavy Metal, agresif ritimler ve aşırı distorsiyonlu gitarlarla karakterize edilen Metal müzik türüdür.

 Kelt Müziği : Kelt müziği ya da Keltik müzik İskoçya, İrlanda, Galler, Asturias vs. gibi bölgelerde yaygın olan geleneksel bir müzik türüdür. Özellikle son yıllarda Dünya çapında dinleyici kitlesi bulmuştur. Kelt müziği, pentatonik bir müzik olup keman, gitar, arp, gayda ve flüt gibi çalgılar önemli yer tutar. Bayan vokale erkek vokalden daha sık rastlanır. Rahatlatıcı ve dinlendirici özelliğiyle tanınan bir müziktir.

 Blues : ABD'de siyah müzisyenlerin kendi halk müziklerini modern enstrümanlarla icra etmeye başlamaları ile birlikte ortaya çıkmış, zamanla halkın bütün kesimlerine yayımış, içinden R&B, caz ve rock gibi başlı başına tarzlar çıkarmış müzik tarzı.

 Caz : Belkide en tanınmış Caz müzisyeni Louis ArmstrongCaz, ilk kez Lousiana, New Orleans'ta, 1900'ların başında gelişmeye başladı. Caz müziği, mavi notalar, senkop, swing, çoklu ritim, atışma, ve doğaçlama tekniklerini kullanır; Afrikalı amerikası ve batı müziği tekniklerinin harmanlanmasıdır. Bu müziğin dünya ile tanışması ise 1917 yılında Dixieland Jazz Band'in ilk plaklarının piyasaya çıkmasıyla olmuştur.

 Klasik Müzik : Klasik batı müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür.

 Rhythm and Blues (diğer adıyla R&B veya RnB) : jazz, rap , gospel ve blues karışımı, Afrika kökenli ABD'lilerin yaptığı müzik türüdür.

 Rap :Kökeni 1970'lerin Getto Amerika'sına dayanan bir müzik türü.

 Çağdaş Müzik : Gerçekten de yeni bir geleneği yaratmayı başarmıştır bu müzik. Bugün de dünya müzik repertuarında ancak küçük bir yer kaplayan çağdaş müzik, yine de pek çok dünya bestecisini etkilemiş, genişletilmiş, değiştirilmiş, ama yüzyılımızın -Çağdaş- müziği olmuştur.

 Türk Halk Müziği :Toplumların hayatından kaynaklanan duygu, düşünce ve zevklerini işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun kültürünü yansıtan sözlü ve sözsüz ezgilerdir.

Değerlendirme : Dünyada müzik türleri nelerdir?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 13.hafta (09-13 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.10. Türk müziğine ait makamsal eserleri seslendirir.

Konular : *Türk müziği makamları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen tarafından seçilen buselik, rast, kürdi makamlarında bestelenmiş örnek eserler dinletilir. Dinletilen eserlerin seslendirilmesine yönelik çalışmalar yapılır.

Açıklamalar: *Buselik, rast, kürdi makam dizilerinin özellikleri verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci : 
      TÜRK MÜZİĞİNDE MAKAMLAR 

Türk musikisinde, kullanılan ses dizilerinin(gam) belli kurallar çerçevesinde kullanılmasıdır. Makamların dizileri, aralıkları eşit olmayan toplamı 53 koma olan sekiz sesten oluşur. Dizileri aynı olan makamlar birbirlerinden seyirlerine göre ayrılır. Bu yüzden makamda seyir çok önemlidir. Makamların karar sesleri, güçlüsü, yedeni ve asma kararları olur.

Durak, ilk dörtlü veya beşlinin ilk perdesidir.

Güçlü, genellikle ikinci dörtlü veya beşlinin ilk perdesidir ve parçanın ortalarında geçici karar perdesi olarak kullanılır.

Yeden, genellikle parçanın bitişinde karar perdesinden önce kullanılan makamına göre yarım veya tam ses olabilen bitiş duygusunu güçlendirici sestir.

Asma Karar, eser içerisinde başka bir makama hatırlatma yapmak için kullanılan kısa süreli kalışlardır. Asma kararlar makamın dizisi içinde herhangi bir ses olabildiği gibi genellikle de hatırlatılmak istenen makam ile asıl makamın ortak seslerinden bir olur. Asma kararlarda asla başka bir makama geçiş yapılmaz çünkü asıl makamın özellikleri ortadan kalkar.

Makamın sekiz sesi dörtlü ve beşlilerin birleşmesiyle meydana gelir. Bunlar;

Çargah dörtlüsü, Çargah beşlisi, Rast dörtlüsü, Rast beşlisi, Uşşak dörtlüsü, Hüseyni beşlisi, Hicaz dörtlüsü, Hicaz beşlisi, Kürdi dörtlüsü, Kürdi beşlisi, Buselik dörtlüsü, Buselik beşlisi, Segah dörtlüsü, Segah beşlisi, Saba dörtlüsü, Nikriz beşlisi, Hüzzam beşlisi, Ferahnak beşlisi

Makamlar, inici, çıkıcı veya inici-çıkıcı bir seyre sahiptir. Basit, bileşik ve şed makamlar olmak üzere üçe ayrılır.

Basit Makamlar Tam dörtlü ve tam beşlilerin birleşmesiyle meydana gelen makamlardır. Genellikle birleşme yerindeki ses makamın güçlüsüdür. Türk müziğinde 16 adet basit makam vardır. Bunlar: Çargah Makamı, Buselik Makamı, Kürdî Makamı, Rast Makamı, Uşşak Makamı, Hicaz Makamı, Uzzal Makamı, Hümayun Makamı, Zirgüleli Hicaz Makamı, Neva Makamı, Tahir Makamı, Bayati Makamı, Muhayyer Makamı, Hüseyni Makamı, Karcığar Makamı ve Basit Suzinak Makamı'dır.

Bileşik Makamlar Çeşitli makamların birleştirilerek farklı bir makam haline gelmiş makamlardır. Ferahfeza, Dilkeşide, Ruy-i Irak bu makamlara örnektir.

Şedd (Göçürmeli ) Makamlar Makamın yapısı bozulmadan karar sesinin farklı bir sese göçürülmesinden oluşan; kendine özgü geçkilerle ve seyir yapısı ile ait olduğu basit makamdan ayrılan makamlardır. 16 adet şedd makam vardır.

Türk müziğinde 590 makam tespit edilmiştir. Ancak bunların bir çoğu bugün kullanılmamaktadır (günümüzde 150 kadar makam kullanılsa da çoğunlukla eser verilen makam sayısı 40 civarındadır).

Değerlendirme : Makam nedir? Türk Müziğindeki makamlar nelerdir? 

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 14.hafta (16-20 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.1. Sesin temel özelliklerini açıklar.

Konular : *Sesin temel özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen sesin temel özelliklerini (sesin yüksekliği, gürlüğü, niteliği ve süresi) içeren bilgileri açıklar. İnsan sesi ve farklı çalgı seslerinin özelliklerini yansıtan ses kayıtlarını dinletir.

Açıklamalar: *Öğrencilerin sesin temel özelliklerine dikkatleri çekilerek yorum yapmaları istenir.

Öğrenme öğretme süreci :
     SESİN TEMEL ÖZELLİKLERİ 
    Müziği oluşturan temel iki ögeden biri seslerin incelik ve kalınlıklarını (frekanslarını) ortaya koyan yükseklik, diğeri ise bu seslere yaşam veren süre özelliğidir. Sesin gürlüğü ve tınısı ise müziğin daha anlamlı hale gelmesini sağlar. Bütün bu özellikleri gösterebilmek için müzikologlar kendine özgü bir müzik işaret dili geliştirmişlerdir. İşaretleri tanımadan önce sesin işaretlere temel oluşturan bu özellikleri tanımalıyız. Çünkü ; tüm terim ve işaretler bu çerçevede şekillenir.

Ses sistemine geçmeden önce müziğin temel malzemeleri olan ses ve ritme ait bazı müzik terimlerini öğrenelim:

Ses:Cisimlerin titreşmesinden meydana gelen fiziksel bir olaydır. Sesler iki çeşittir:

1-Ölçülü ve ahenkli sesler (Müzikal sesler),

2-Ölçüsüz ve ahenksiz sesler (Gürültü) .

SESİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

1)Sesin yüksekliği (frekansı)

2)Sesin süresi (tartım)

3)Sesin şiddeti (gürlük)

4)Sesin tınısı (rengi)

1-Yükseklik (frekans): Seslerin birbirine oranla ince veya kalın (tiz veya pes) olması halidir . (Ses bir cisim olmadığı için "ince ses" veya "kalın ses" şeklinde bir isimlendirme hatalı olacakken, buna karşılık "tiz ses" veya "pes ses" şeklinde yapılacak bir isimlendirme çok daha doğru olacaktır.) Sesin yüksekliğini size bir örnekle açıklayalım: İlkokulda herkese öğretilen bir parça olan "Daha dün annemizin kollarında yaşarken" isimli çocuk şarkısını aklınıza getirin. "Da-ha" heceleri aynı yükseklikteki (aynı frekanstaki) seslerle bestelenmişken, devamındaki "dün an" heceleri daha yüksek (daha tiz) seslerle bestelenmiştir.

Sesin frekansı arttıkça tizleştiğini, azaldıkça pesleştiğini duyarız. Buna göre frekansı 400 olan bir ses 300 olan bir sese göre daha tizdir.

2-Sesin Süresi (tartım): Seslerin zaman içindeki devamlılığıdır. (bir sesin 1 saniye, 2 saniye 4 saniye uzaması gibi)

3-Sesin Şiddeti (gürlük): Sesler arasındaki kuvvetlilik, hafiflik farkıdır. Örneğin: müzik setinin sesini kısıp, yükseltmesi gibi. Yani buda sesin şiddetinin volum anlamına geldiğini gösteriyor.

4-Sesin Tınısı (rengi): Sesler arasındaki renk farkıdır. Örnek: Gözleriniz kapalı iken size gitar ve ud sazlarını ayrı ayrı dinletsek, görmediğiniz halde bunları ayırabilirsiniz. İşte sesler arasındaki bu farklılığa tını denir.

Değerlendirme : Sesin temel özellikleri nelerdir ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 15.hafta (23-27 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.2. Dinlediği eserlerde hız, gürlük ve anlatım terimlerini ayırt eder.

Konular : *Müzikte hız ve gürlük.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden seçilen eseri/eserleri, öğrendikleri hız, gürlük ve anlatım terimlerine dikkat ederek dinlemeleri istenir.

Açıklamalar: *Dinletinin sonunda terimleri ayırt etmeleri sağlanır. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

HAREKET (HIZ) TERİMLERİ :

Bir parçanın yavaş ya da hızlı çalınmasını belirleyen unsura müzikte hareket, bunları ifade eden terimlere de hareket (hız)terimleri denir. Ayrıca hareket yani hız terimleri metronom denilen bir aletle de belirlenmektedir ve en doğrusu da budur.

Ana Hız Basamakları:

Adagio : Ağır

Andante : Orta Yavaş

Moderato : Orta çabuk

Allegro : Çabuk, neşeli 
    
  Ara Hız Basamakları:

Rittardando : Gittikçe ağırlaşarak

Accelerando : Çabuklaştırarak, acele ederek

Largo : Çok Ağır

Presto :Çok Çabuk
    
  Gürlük (Nüans ) Terimleri:

Müzikte Çalarken ve söylerken seslendirdiğimiz eserlerin ne anlatmak istediğini iyi yansıtabilmek için gürlük(nüans) terimlerine ihtiyaç duyarız . Bunlar iki grupta incelenir. 
  
    Ana Gürlük Basamakları:

Piano : Hafif gürlük, p harfiyle gösterilir.

Mezzopiano : Orta hafif, mp harfleriyle gösterilir.

Mezzoforte : Orta kuvvetli, mf harfleriyle gösterilir.

Forte : Kuvvetli gürlük, f harfiyle gösterilir. 
 
     Ara Gürlük Basamakları:

Pianissimo : Çok hafif gürlük, pp

Fortissimo : Çok kuvvetli gürlük, ff 
 
     Anlatım Terimleri:

Animato : Coşkulu, canlı, diri

Vivace : Canlı

Commodo: Dingin (Sakin)

Doloroso: Üzüntülü

Scherzando: Şakacı

Mesto: Hüzünlü

Değerlendirme : *Müzikte hız, gürlük ve anlatım terimleri nelerdir?

Sonuç :  [ ] Konu işlendi. 
====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 16.Hafta (30 Aralık- 03 Ocak 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.3. Uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini dinlemeye istekli olur.

Konular : *Uluslararası sanat müziği tür ve biçimleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Uluslararası sanat müziğinin seçkin örneklerinden oluşan açıklamalı dinleti etkinliği düzenlenir.

Açıklamalar: *Dinletinin sonunda öğrencilerin görüşleri dinlenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 17.Hafta (06-10 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müzikleri tanır.

Konular : *Diğer bölgelerin müzik türleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, dünyanın farklı bölgelerindeki (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz vb.) müzikleri araştırmaları istenir.

Açıklamalar: *Elde ettikleri bulgularla açıklamalı dinleti etkinlikleri düzenlemeleri istenir. *3. Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 18.hafta (13-17 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.5. Müzikte deşifre yapar.

Konular : *Deşifre çalışması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden   “deşifre”   sözcüğünün anlamı istenir.  Öğrencilerin seviyelerine uygun örnek eser üzerinde deşifre çalışmaları yapılır.

Açıklamalar: *Deşifre yapılacak eserler 9. sınıf öğrencilerinin hazır bulunuşluk düzeyine uygun olmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 1.dn. 19.hafta (20-24 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.2. Basit ölçüleri açıklar. Çalgısı ve sesiyle müzikal etkinliklere katılmaya istekli olur.

Konular : *Basit ölçüler. *Genel tekrar

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *2/4’lük, 3/4’lük ve 4/4’lük ölçülerden oluşan tartım çalışmaları yaptırılır. Bu ölçülerde yazılmış çalışma yaprakları hazırlanarak eksik bırakılan ölçü sayısının, nota değerlerinin ve ölçü çizgilerinin öğrenciler tarafından tamamlanması istenir. *Dönem  içinde öğrenilen eserler seslendirilir.

Açıklamalar: *2/4’lük, 3/4’lük ve 4/4’lük ölçülerin vuruşları yaptırılmalıdır. *Etkinlik için uygun ortam ve koşullar hazırlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 1.hafta (10-14 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.3. İkili ve üçlü yatay aralığı tanır.

Konular : *Yatay aralıklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *İki sesin art arda tınlamasından oluşan aralığın yatay (melodik) aralık olduğu belirtilir. Öğrencilerden verilen seslerin üzerine büyük ikili (B2’li), küçük ikili (K2’li), büyük üçlü (B3’lü) ve küçük üçlü (K3’lü) aralıkları yazmaları istenir.

Açıklamalar: *Öğretmen, seslerin yüksekliklerini duyurmak üzere piyano/elektronik org vb.klavyeli çalgılardan yararlanabilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 2.hafta (17-21 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.4. İkili ve üçlü dikey aralığı tanır.

Konular : *Dikey aralıklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *İki sesin aynı anda tınlamasından oluşan aralığın dikey (armonik) aralık olduğu belirtilir. Öğretmenin vereceği sesler üzerine, öğrencilerin istenen aralıkları (B3’lüye kadar) yazmaları istenir.

Açıklamalar: *Klavyeli bir çalgıyla çalınacak aralıkları duyma çalışmaları yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 3.hafta (24-28 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.5.  İki diyezli ve iki bemollü majör-minör tonaliteleri tanır.

Konular : *Majör ve minör diziler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen tahtaya re ve si dizisi yazarak öğrencilerden değiştirici işaretleri kullanıp majör-minör dizileri oluşturmalarını ister. İki diyez alan (fa#, do#) dizinin “re majör, ilgili minörünün “si minör olduğu, iki bemol alan (si, mi bemol) dizinin “sib.  majör”, ilgili minörünün “sol minör olduğu açıklanır. Bu diziler çıkıcı, inici ve arpej olarak seslendirilir.

Açıklamalar: *Öğretmen armonik ve melodik minör dizilerinin özelliklerini de açıklamalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 4.hafta (03-07 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.6. Türk müziği ses sistemini tanır.

Konular : *Türk müziği ses sistemi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Türk müziğinde kullanılan ses değiştirici işaretler gösterilir. *Türk müziği ses sistemini ve işaret tablosunu tanımaya yönelik çalışmalar yapılır.

Açıklamalar: *Öğretmen “koma”nın tanımını vermelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 5.hafta (10-14 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.7. Türk müziği usullerinin vuruşlarını tanır.

Konular : *İstiklal Marşımızın kabulu. *Türk müziği usulleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Tahtaya iki çizgi çizilir. Usul vuruşlarında üstteki çizginin sağ elle, alttaki çizginin sol elle vurulacağı, kuvvetli zamanın sağ elde “düm” hecesiyle, zayıf zamanın sol elde “tek” hecesiyle söyleneceği vurgulanır.

Açıklamalar: *Öğretmen, Türk müziğinde kullanılan 2/4’lük “nim sofyan”, 3/4’lük “semai”, 4/4’lük “sofyan” usullerini vermelidir. *1.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 6.hafta (17-21 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *Vatan Millet sevgisinin işlendiği türkü ve marşları söylemeye istekli olur.

Konular : *Çanakkale Zaferi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Yurt sevgisi,   millî birlik,   bayrak sevgisi,   Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren türkü ve marşlar seçilir.

Açıklamalar: *Öğrenilen eserler gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak söyletilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci : 10. Yıl Marşı, 19 Mayıs Marşı, Ankara Türküsü, Bayrağım, Bayrağım 2, Bayrak vb. parçalar seslendirilir. Bu parçalar seslendirilirken gürlük ve anlatım konusu hatırlatılır. (Bkz. 9.sınıf 1.dn. 2.hafta)

Değerlendirme : *Parçaları notalarına uygun söyleme.

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 7.hafta (24-28 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.8. İki ve üç bölümlü biçimleri ayırt eder.

Konular : *Müzik biçimleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *İki ve üç bölümlü (AB ve ABA) biçimlerden oluşan eser/eserler dinletilir. Öğrencilerden hazırlanan çalışma yaprağındaki eser/eserler üzerinde AB ve ABA biçimlerindeki A ve B bölümlerini farklı renklerle işaretlemeleri istenir.

Açıklamalar: *Motif,    cümle,    dönem hakkında bilgi verilmelidir. *MOZART’ın  “Küçük Bir Gece Müziği”   3. bölüm (menuet) dinletilebilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 8.hafta (31 Mart-04 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.1. Müzikte İlk Çağ, Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinin genel özelliklerini açıklar.

Konular : *Batı müziği tarihi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden,   İlk  Çağ,   Orta  Çağ  ve  Rönesans dönemlerindeki müziğin gelişimi hakkında toplumsal gelişim ve değişimleri, bilim ve sanattaki genel yaklaşımları, sanat kollarının ve müzik sanatının gelişim ve etkileşimini, araştırmaları   ve   elde   ettiği   bulguları   arkadaşlarıyla paylaşmaları istenir. 

Açıklamalar: *Bu dönemlerin önemli bestecileri tanıtılarak eserlerinden örnekler dinletilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 9.hafta (07-11 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.2. Türk müziği tarihi hazırlık döneminin genel özelliklerine örnek verir.

Konular : *Türk müziği tarihi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türklerin tarih öncesi çağlardan 18.yy.’a kadar gelen müzik yaşantılarıyla ilgili araştırma yaparak elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.

Açıklamalar: *Bu dönemlerin önemli bestecileri tanıtılarak eserlerinden örnekler dinletilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 10.hafta (14-18 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.2. Türk müziği tarihi hazırlık döneminin genel özelliklerine örnek verir.

Konular : *Türk müziği tarihi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen,   öğrencilere dinledikleri müzik türlerini sorarak gelen dönütleri tahtaya yazarak sınıflandırır.  Bu türler hakkında kısa bilgi verilerek öğrencilerden dinledikleri müziklerin hangi türe ait olduğunu belirlemeleri istenir.

Açıklamalar: *Öğretmen ülkemizdeki müzik türlerinden oluşan ses kayıtları bulundurarak örnek dinleti yapmalıdır. *2.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 11.hafta (21-25 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.4. Türk halk müziğinin genel özelliklerini açıklar.

Konular : *23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. *Türk halk müziği biçimleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk halk müziğinin kaynakları, işlediği konular,   yapısı   (uzun hava,   kırık hava)   ve çalgıları ile ilgili araştırma yapmaları, elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir.

Açıklamalar: *Koşulların uygun olması durumunda mahalli sanatçılardan yararlanılabilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 12.hafta (28 Nisan-02 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.5. Türk sanat müziği biçimlerini (form) tanır.

Konular : *Türk sanat müziği biçimleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Türk sanat müziğinin sözlü –sözsüz serlerinin açıklamalarının olduğu çalışma yaprakları öğrencilere dağıtılır. Bu biçimlerde (formlarda) yazılmış eserlerin kayıtlarından yararlanılarak tanımaya yönelik açıklamalı dinleti etkinliği düzenlenir.

Açıklamalar: *Öğretmen örnek eserler ile ilgili ses kayıtlarını hazır bulundurmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 13.hafta (05-09 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.1. Yatay aralıklardan ezgi oluşturur.

Konular : *Ezgi oluşturma çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Bildiği yatay aralıklar ve ritim kalıplarını kullanarak ezgi oluşturmaları istenir.

Açıklamalar: *Oluşturulan ezgileri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 14.hafta (12-16 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.6. Millî bilinç kazandıran marşları tanır.

Konular : *19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı *Atatürk’ün görüşleri doğrultusunda sağlanan gelişmeler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Yurt sevgisi, millî birlik,   bayrak sevgisi, Atatürk sevgisi, Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren marşlar seçilir.

Açıklamalar: *Öğrenilen marşlar sesin kullanım tekniği, hız, gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak söyletilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 15.hafta (21-23 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.2. Ritim-ezgi çalgısı yapar.

Konular : *Ritim-ezgi çalgısı yapma çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden çevrelerinde bulunan materyalleri (plastik kap, kaşık, kâğıt, bardak, metal plaka, plastik, metal borular vb.)derse getirmeleri istenir. *Öğrencilerin derse getirdiği malzemelerle keşfettikleri seslerden yararlanarak çalgılar yapmaları istenir.

Açıklamalar: *Dünya üzerinde kullanılan farklı çalgıların görselleriyle öğrencilerin ufkunu açıcı örnekler sergilenmelidir. *3.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 16.hafta (26-30 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.3. Dağarcığındaki basit ölçülerde yazılmış eserlere uygun ritim eşliği oluşturur.

Konular : *Ritim eşliği oluşturma çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Tartım kalıpları hatırlatılarak, öğrendiği eserlere uygun ritim eşliği yazma-uygulama etkinlikleri düzenlenir.

Açıklamalar: *Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 17.hafta (02-06 Haziran 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.4. Türk halk müziğinin yaşanmış öykülerini canlandırır.

Konular : *Türk halk müziği öyküleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Halk türkülerinin öyküleri hakkında araştırma yapmaları ve elde edilen bulguları gruplar hâlinde canlandırarak sunmaları istenir.

Açıklamalar: *Etkinliğin sergileneceği ortam ve koşullar hazırlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 9.sınıf 2.dn. 18.hafta (09-13 Haziran 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *Çalgısı ve sesiyle müzikal etkinliklere katılmaya istekli olur.

Konular : *Genel tekrar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Ders yılı içinde öğrenilen eserler seslendirilir.

Açıklamalar: *Etkinlik için uygun ortam ve koşullar hazırlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

=======BAŞADÖN=================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 1.hafta (16-20 Eylül 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *Kendi yetenek ve ilgisini tanır. Ders işleyişi hakkında bilgi sahibi olur. A.1. Kullanım tekniğine uygun olarak sesini geliştirir.

Konular : *Öğrencilerle tanışma. *Ders işleyişinin anlatılması. *Sesi kullanma tekniğinin anlatılması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Nefes, vücut yumuşaklığı-rahatlığı ve dil-konuşma gibi ana ögeler hatırlatılır. “a”, “ı”, “o”, “u”, “e”, “i”, “ö”, “ü” vokalleriyle, kromatik sesler, kromatik arpejler, nefes ve sesi    belli    kuvvetlerde    (piyano,    mezzoforte,    forte) kullanma   vb.    kriterlerle   sesin   kullanım   tekniklerini destekleyen   çalışmalar   yapılır.

Açıklamalar: *Ses açma çalışmalarında ses türüne göre ses sınırlarının aşılmamasına dikkat edilmeli ve ses açma çalışmalarında klavyeli bir çalgıdan yararlanılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 2.hafta (23-27 Eylül 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.2. İstiklal Marşı’nı süre değerlerine uygun söyler.

Konular : *İstiklal Marşı’nın çalışılması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *İstiklal Marşı’nın bona ve solfeji yapılarak, tek ve çift çoğaltma noktası olan süre değerlerine dikkat çekilir. Prozodi kuralları hatırlatılır. 
     
Açıklamalar: *İstiklal Marşı’nın sözlü ve sözsüz   ses   kaydı   dinletilip   doğru   teknikle   söyleme çalışmaları yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 3.hafta (30Eylül-04Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *İstiklal Marşı’nı nefes yerlerine dikkat ederek söyler.

Konular : *İstiklal Marşı’nın çalışılması.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtasının sözleri tahtaya yazılır. Sözler üzerinde nefes yerleri belirtilir.

Açıklamalar: *Öğretmenin elinde İstiklal Marşı’nın ses kaydı ve/veya piyano eşliği bulunmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 4.hafta (07-11 Ekim 2013):
     
Ders saati: 1
     
Kazanımlar: A.3. İki sesli eserleri seslendirmekten zevk alır.
     
Konular : *Müzikte çok seslilik.
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Hazırlanmış iki sesli örnek eser, solfeji yaptırılarak öğrencilere çalıştırılır.  Sınıf iki gruba ayrılır.
     
Açıklamalar: *Çalışılan partiler birleştirilerek uyum içinde seslendirmeleri sağlanır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 5.hafta (14-18 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.4. Üç sesli kanon seslendirir.

Konular : *Üç sesli kanon uygulamaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrenilen tonalitelerde hazırlanmış üç sesli kanon örnekleri dağıtılarak deşifresi yapılır. *Öğrencilerden, hız,   gürlük ve öğrendikleri anlatım terimlerine ve öğretmenin işaretlerine uyarak kanonu seslendirmeleri istenir.

Açıklamalar: *Üç sesli kanon farklı çalgılarla da çalınabilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 6.hafta (21-25 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: 1. Değerlendirme.

Konular : 1. Değerlendirme.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *1.Değerlendirme.

Etkinlik örnekleri : *1.Değerlendirme.

Açıklamalar: *1.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 7.hafta (28 Ekim-01 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.5. Marşlarımızdan dağarcık oluşturur.

Konular : *29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. *Atatürk ve yurt sevgisi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Atatürk sevgisi, yurt sevgisi, hürriyet, Kurtuluş Savaşı vb. konularda öğrenci seviyelerine uygun bestelenmiş marşlarımız söylenir. 

Açıklamalar: *Söylenen marşlarla dağarcık oluşturulması için çalışmalar yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 8.hafta (04-08 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B7. Atatürk’ün sevdiği şarkılardan ve türkülerden dağarcık oluşturur.

Konular : *Atatürk’ün sevdiği şarkılar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Kulaktan şarkı öğretimi.

Etkinlik örnekleri : *Atatürk’ün sevdiği şarkıları ve türküleri içeren ses kayıtları dinletilir. Öğrencilerin bu şarkıları ve türküleri dağarcığına eklemeleri için çalışmalar yapılır.

Açıklamalar: *Atatürk’ün sevdiği şarkılardan ve türkülerden dağarcık oluşturulması için çalışmalar yapılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 9.hafta (11-15 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.9. Atatürk’ü konu alan örnek eserler seslendirir.

Konular : *10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıldönümü. *Atatürk ve müzik.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Atatürk’ü konu alan şarkılar ve marşlardan oluşan seslendirme çalışmaları yapılır

Açıklamalar: *Atatürk Haftası anma programında örnek eserler hazırlanarak seslendirilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 10.hafta (18-22 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.6. Türk halk müziği eserlerini söylemekten zevk alır.

Konular : *Türk halk müziği.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerle,   seçilen türküleri söylemeye yönelik çalışmalar yapılır.  Öğretmen çalgısıyla öğrencilere eşlik eder.

Açıklamalar: *Öğrencilerden sevdikleri türküleri listeleyerek seslendirmeleri istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 11.hafta (25-29 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.7. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri söylemeye istekli olur.

Konular : *24 Kasım Öğretmenler Günü. *Atatürk’ün Başöğretmenliği. *Uşşak makamı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, “uşşak” makamının seçkin örneklerinden oluşan nota ve sözlerinin olduğu çalışma yapraklarını dağıtır. Eserlerin deşifresi yapılarak söyleme çalışmaları düzenlenir.

Açıklamalar: *Öğretmen, “uşşak”, makamının özelliklerini açıklamalıdır. *2.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 12.hafta (02-06 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.7. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri söylemeye istekli olur.

Konular : *Hicaz makamı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen,  “hicaz” makamının seçkin örneklerinden oluşan nota ve sözlerinin olduğu çalışma yapraklarını dağıtır. Eserlerin deşifresi yapılarak söyleme çalışmaları düzenlenir.

Açıklamalar: *Öğretmen, “hicaz” makamının özelliklerini açıklamalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 13.hafta (09-13 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.7. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri söylemeye istekli olur.

Konular : **Hüseyni makamı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen,  “hüseyni” makamının seçkin örneklerinden oluşan nota ve sözlerinin olduğu çalışma yapraklarını dağıtır. Eserlerin deşifresi yapılarak söyleme çalışmaları düzenlenir.

Açıklamalar: *Öğretmen, “hüseyni” makamının özelliklerini açıklamalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 14.hafta (16-20 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.8. Uluslararası sanat müziği türlerine ait eserleri seslendirir.

Konular : *Uluslararası sanat müziği türleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Barok ve Klasik döneme ait eser/eserler öğrencilere dağıtılarak seslendirme çalışmaları yapılır.

Açıklamalar: *Seçilen eserler öğrenilen tonalitelerde olmalıdır. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 15.hafta (23-27 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.1. Dinlediği eserler arasından Barok döneme ait olanları ayırt eder.

Konular : *Barok dönemi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Barok Dönem bestecilerinin eserleri ile ilgili araştırma yaparak dinleti etkinlikleri düzenlemeleri istenir. Dinleti sırasında kullanılan çalgılar, seslendirme teknikleri vb. dönem özelliklerine dikkat çekilir.

Açıklamalar: *Öğrencilere çeşitli müzikler dinletilerek bunların arasından Barok *Döneme ait olanları ayırt etmeleri istenir. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 16.hafta (30 Aralık-03 Ocak 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.2. Dinlediği eserler arasından Klasik Döneme ait olanları ayırt eder.

Konular : *Klasik dönem.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Klasik Dönem bestecilerinin eserleri ile ilgili araştırma yaparak dinleti etkinlikleri düzenlemeleri istenir. Dinleti sırasında kullanılan çalgılar, seslendirme teknikleri vb. dönem özelliklerine dikkat çekilir.

Açıklamalar: *Öğrencilere çeşitli müzikler dinletilerek bunların arasından *Klasik Döneme ait olanları ayırt etmeleri istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 17.hafta (06-10 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.3. Türk halk müziği eserlerini dinlemekten zevk alır.

Konular : *Türk halk müziği dinletisi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden Türk halk müziğinin seçkin örneklerinden oluşan ses ve görüntü kayıtlarını sınıfa getirerek izlemeye ve dinlemeye yönelik etkinlikler düzenlemeleri istenir.

Açıklamalar: *Yaşadığı çevrede yapılan konserlere yönlendirme yapılabilir. *Yerel ses ve çalgı topluluklarından yararlanılabilir. *3. Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 18.hafta (13-17 Ocak 2014):

Ders saati: 1
     
Kazanımlar: B.4. Türk müziği makamlarından oluşmuş eserleri dinlemekten zevk alır.
      
Konular : *Türk müziği dinletisi.
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
      
Etkinlik örnekleri : *Sınıf üç gruba ayrılır. Bir grup uşşak, bir grup hicaz, bir grup da hüseyni makamlarında yazılmış eserlerin kayıtlarını hazırlar. Gruplar arkadaşlarına hazırladıkları kayıtları dinleterek eserler hakkında bilgi verirler (makamı, bestecisi, söz yazarı vb.).
     
Açıklamalar: *Öğrencilerden bu eserleri dinlerken eşlik etmeleri istenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 1.dn. 19.hafta (20-24 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.5. Rondo biçiminde yazılmış eserleri ayırt eder. Çalgısı ve sesiyle müzikal etkinliklere katılmaya istekli olur.

Konular : *Batı müziği dinletisi. *Genel tekrar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, rondo biçiminde yazılmış eserleri araştırarak dinleti etkinliği düzenlemeleri ve dinledikleri eserlerdeki tekrar eden yerleri ayırt etmeleri istenir.  *Dönem  içinde öğrenilen eserler seslendirilir.

Açıklamalar: *A, B ve C bölümlerini farklı bedensel hareketlerle   (el kaldırma,   çömelme,   eğilme vb.) göstermeleri sağlanır. *Etkinlik için uygun ortam ve koşullar hazırlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 1.hafta (10-14 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.6. Tema ve çeşitleme (varyasyon) biçiminde yazılmış eserleri ayırt eder.

Konular : *Tema ve çeşitleme.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Çeşitlemenin bir temaya bağlı olarak her birinde küçük, ezgisel, ritmik ya da armonik değişikliklere uğratılarak tekrar tekrar sunulmasıyla elde edildiği açıklanır.   Seçilen örnek eserler dinletilerek öğrencilerden bu özellikleri ayırt etmeleri istenir.

Açıklamalar: *W. A. Mozart “Do Majör *Tema Üzerine 12 Varyasyon (çeşitleme)” dinletilebilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 2.hafta (17-21 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.1. Bileşik ölçüleri tanır.

Konular : *Bileşik ölçüler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Bileşik ölçülerin yapılanmaları gösterilir. Bileşik ölçülerden oluşan eserler seçilip, eserlerin vuruşları yapılarak tanımaya yönelik seslendirme çalışmaları yapılır.

Açıklamalar: *Öğretmen bileşik ölçülerde birim vuruşun noktalı nota olduğunu belirterek bileşik ölçülerde kullanılan ritmik kalıpların en bilinen kullanımlarını göstermelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 3.hafta (24-28 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.2. Yatay ve dikey aralıklardan tam dörtlü ve tam beşli aralıkları tanır.

Konular : *Yatay ve dikey aralıklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Tam dörtlü (T4’lü) ve tam beşli (T5’li) aralıkların yapıları gösterilir ve seslendirilir. T4’lü ve T5’li aralıklar farklı sesler üzerine yatay ve dikey olarak yazdırılır. T5’li aralığa kadar olan ses sınırlarında dikte çalışması yapılır.

Açıklamalar: *3’lü aralığa kadar olan aralıklar hatırlatılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 4.hafta (03-07 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.3. Üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonaliteleri tanır.

Konular : *Majör ve minör diziler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Üç diyez ve üç bemol alan majör-minör tonalitelerdeki diziler üzerinde ses değiştirici işaretler kullanılarak majör-minör kalıplar uygulanır. Bulunan diziler çıkıcı, inici ve arpej olarak seslendirilir.

Açıklamalar: *Bu tonaliteleri içeren örnek eserlerle seslendirme çalışmaları yapılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 5.hafta (10-14 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.4. Türk halk müziğinde ayakları tanır.

Konular : *İstiklal Marşımızın kabulu. *Türk halk müziğinde ayaklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk halk müziği dizileri/ayakları ile ilgili eserleri araştırıp kayıtlarını hazırlayarak dinleti etkinliği düzenlemeleri istenir. Öğretmen örnek eserler seçerek söyleme/dinleme çalışmaları yapar.

 Açıklamalar: *Öğretmen Türk halk müziği ayakları (müstezat, kerem, misket, garip, kalenderi, bozlak vb.) ile ilgili açıklama yapmalıdır. *1.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 6.hafta (17-21 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *Vatan Millet Sevgisinin işlendiği türkü ve marşları söylemeye istekli olur.

Konular : *Çanakkale Zaferi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Yurt sevgisi,   millî birlik,   bayrak sevgisi,   Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren türkü ve marşlar seçilir.
     
 Açıklamalar: *Öğrenilen eserler gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak söyletilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 7.hafta (24-28 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.5. Rondo biçimini tanır.

Konular : *Rondo biçimleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Sınıf üç gruba ayrılarak her grupla ayrı bir tema oluşturulur *Seçtikleri temaya sekiz ölçülük ritim yazdırılır. A, B ve C şeklinde adlandırılan bölümler seslendirilir.
      
 Açıklamalar: *Seçilmiş rondo bölümleri farklı renklerle işaretlenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 8.hafta (31 Mart-04 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.1. Barok Dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : *Barok Dönemi özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, müzik tarihi Barok Dönemine ait bilgi edinmeleri ve elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.
      
 Açıklamalar: *Dönemlerle ilgili ses ve görüntü kayıtlarından yararlanılabilir. Dönemin sosyokültürel yapısına da değinilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 9.hafta (07-11 Nisan 2014):

  Ders saati: 1

Kazanımlar: D.2. Klasik Dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : *Klasik Dönem özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, müzik tarihi Klasik Dönemine ait bilgi edinmeleri ve elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.
     
 Açıklamalar: *Dönemlerle ilgili ses ve görüntü kayıtları izletilebilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 10.hafta (14-18 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.3. Barok ve Klasik dönem bestecilerine örnekler verir.

Konular : *Barok ve Klasik dönem bestecileri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Barok ve Klasik dönem bestecilerinin seçkin eserlerinden oluşan dinletiler düzenleyerek bu dönem bestecilerini tanıtıcı, fotoğraf/resim gibi materyaller hazırlayıp sunum yapmaları istenir.
     
Açıklamalar: *Bestecilerin hayatları ile ilgili görüntü kayıtları izletilebilir. *2.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 11.hafta (21-25 Nisan 2014):
      
Ders saati: 1

Kazanımlar: D.4. Barok ve Klasik dönem çalgılarına örnekler verir.

Konular : *23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. *Barok ve Klasik dönem çalgıları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden Barok ve Klasik dönem çalgılarını araştırmaları istenir. Barok Dönem çalgı/çalgı grupları ve Klasik Dönem çalgı/çalgı grupları arasında benzerlik ve farklılıkları belirtmek üzere iki döneme ait örnek eserler dinletilerek tarihsel süreç içindeki gelişimlerini algılamaları sağlanır.
     
 Açıklamalar: *Çalgılarla ilgili fotoğraflar, resimler, ses ve görüntü kayıtları hazır bulundurulmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 12.hafta (28 Nisan- 02 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.5. Türk müziği tarihi Klasik Dönem hakkında yaptığı araştırma sonuçlarını paylaşır.

Konular : *Türk müziği Klasik Dönemi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk müziği tarihi Klasik Dönem hakkında bilgi edinmeleri ve müzik eğitimi alanında yapılan gelişmeleri araştırarak sunum yapmaları istenir.
     
 Açıklamalar: *Öğretmen Türk  müziği  tarihi  Klasik Dönemi ile uluslararası sanat müziği tarihi Klasik Dönemini karşılaştırmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 13.hafta (05-09 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.6. Derleyicilerin Türk halk müziğine sağladıkları katkının önemini açıklar.

Konular : *Türk halk müziği derlemeleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Derlemenin önemine değinilir. Türk halk müziğinin önemli derleyicilerini ve bu derleyicilerin Türk halk müziği için yaptıkları “bilgilenme, yaratma ve yaşatılması” çalışmalarının önemi vurgulanır. Örnek derleyiciler eserleri ve fotoğraflarıyla tanıtılır.
     
 Açıklamalar: *Muzaffer SARISÖZEN, Nida TÜFEKÇİ, Özay GÖNLÜM, Arif SAĞ, Ali Ekber ÇİÇEK, Ümit TOKCAN, Neşet ERTAŞ, Musa EROĞLU vb. derleyiciler tanıtılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 14.hafta (12-16 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.7. Atatürk’ün sevdiği şarkılardan ve türkülerden dağarcık oluşturur.

Konular : *19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. *Atatürk ve müzik.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Atatürk’ün sevdiği şarkıları ve türküleri içeren ses kayıtları dinletilir.   Öğrencilerin  bu  şarkıları  ve  türküleri  dağarcığına eklemeleri için çalışmalar yapılır.
     
 Açıklamalar: *Atatürk’ü Anma Haftası’nda, belirli günlerde ve haftalarda seslendirilmelidir. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 15.hafta (21-23 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.7. Farklı yörelere ait Türk halk müziğinden örnekler sunar.

Konular : *Türk halk müziğinde yöresel farklılıklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Sınıf yedi gruba ayrılarak yöreler belirlenir. Her grup yöresel özellikleri dikkate alarak Türk halk müziğinden örnekler hazırlayıp sunum yaparlar.
     
 Açıklamalar: *Her yörenin özelliklerine uygun örnek türküler öğretilmelidir. *3.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 16.hafta (26-30 Mayıs 2014):

Ders saati: 1
     
Kazanımlar: E.1. Yarım bırakılan ezginin devamını kendi oluşturduğu ezgi ile tamamlar.
     
Konular : *Ezgi tamamlama çalışmaları.
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Öğretmen yarısı yazılmış bir ezginin bulunduğu çalışma yaprağını öğrencilere dağıtır ve çalar. “Ezginin bundan sonrası ne olmalı?” gibi sorular sorularak öğrencilerden gelen görüşler doğrultusunda ezgi tamamlanır.
     
 Açıklamalar: *Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 17.hafta (02-06 Haziran 2014):

Ders saati: 1
     
Kazanımlar: E.2. Bileşik ölçülerden ritim eşliği düzenler.
     
Konular : *Ezgi düzenleme çalışmaları.
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Ritim kalıplarını kullanarak dağarcıklarındaki eserlere uygun ritim eşliği yazma etkinlikleri düzenlenir.
     
 Açıklamalar: *Seçilen eserler bileşik ölçülerde yazılmış olmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 10.sınıf 2.dn. 18.hafta (09-13 Haziran 2014):

Ders saati: 1
     
Kazanımlar: E.3. Bileşik ölçülerden ezgi oluşturur.
     
Konular : *Ezgi oluşturma çalışmaları.
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Bileşik ölçülerde, değişik ritim kalıplarını kullanarak ezgi yazma etkinlikleri düzenlenir. Oluşturulan ezgiler sınıfta seslendirilir.
     
 Açıklamalar: *Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

=======BAŞADÖN=================================== 


Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 1.hafta (16-20 Eylül 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *Kendi yetenek ve ilgisini tanır. *Ders işleyişi hakkında bilgi sahibi olur. A.1. İstiklal Marşı’nı çalgısıyla çalar.

Konular : *Öğrencilerle tanışma. *Ders işleyişinin anlatılması. *İstiklal Marşı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere İstiklal Marşı’nın sol minör notaları
verilir. Si, mi², fa#, do#¹, do#² değiştirici işaretleri ile fa² ve sol² notalarının çalacağı çalgıda nasıl gösterildiği vurgulanır. Süre değerleri de dikkate alınarak İstiklal Marşı’nı çalmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

 Açıklamalar: *İstiklal Marşı’nı seslendirme çalışmasına derslerde zaman zaman yer verilmelidir.

 Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 2.hafta (23-27 Eylül 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.1. İstiklal Marşı’nı çalgısıyla çalar.

Konular : *İstiklal Marşı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
     
Etkinlik örnekleri : *Süre değerleri dikkate alınarak İstiklal Marşı’nı çalmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

 Açıklamalar: *İstiklal Marşı’nı seslendirme çalışmasına derslerde zaman zaman yer verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 3.hafta (30Eylül-04Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.1. İstiklal Marşı’nı çalgısıyla çalar.

Konular : *İstiklal Marşı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Süre değerleri dikkate alınarak İstiklal Marşı’nı çalmaya yönelik etkinlikler düzenlenir. 

 Açıklamalar: *İstiklal Marşı’nı seslendirme çalışmasına derslerde zaman zaman yer verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 4.hafta (07-11 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.2. Gençlik konulu marş/şarkı dağarcığını geliştirmeye istekli olur.

Konular : *Okul marş dağarcığı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrenciler ses sınırlarına ve/veya çalgı gruplarına göre üç gruba ayrılır. Üç sesli eserlerden oluşan çalışma yaprakları gruplara dağıtılır. Gruplar kendi partilerini çalıştıktan sonra diğer gruplarla birlikte seslendirme çalışmaları yapılır.

 Açıklamalar: *Bu marşlar önemli günlerde ve haftalarda da seslendirilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 5.hafta (14-18 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.3. Üç sesli eserleri seslendirir.

Konular : *Müzikte çok seslilik.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Türk müziği makamlarında bestelenmiş, öğrencilerin seviyelerine ve ses sınırlarına uygun seçkin örnekler hazırlanarak seslendirme çalışmaları yapılır. 

 Açıklamalar: *Seçilen eserlerin Türk müziği repertuarından olmasına dikkat edilir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 6.hafta (21-25 Ekim 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: 1. Değerlendirme.

Konular : 1. Değerlendirme.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *1.Değerlendirme.

Etkinlik örnekleri : *1.Değerlendirme. 

 Açıklamalar: *1.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 7.hafta (28 Ekim-01 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.3. Millî bilinç kazanmaya yönelik ezgi oluşturur.

Konular : *29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. *Atatürk ve milli bilinç.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, millî birlik ve beraberlik konulu şiirler bulmaları istenir. Bulunan şiirler üzerinde ezgi oluşturmaları ve oluşturdukları ezgilerini herhangi bir ses kayıt cihazına kaydederek sınıf ortamına getirmeleri istenir. Bu ezgilerin seslendirmelerine yönelik etkinlikler düzenler. 

 Açıklamalar: *Seçilen ezgiler öğretmen tarafından notaya alınıp sınıf panosunda sergilenebilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 8.hafta (04-08 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.4. Türk müziği makamlarından örnekler seslendirir.

Konular : *Türk müziği makamları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Kulaktan şarkı öğretimi.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen tarafından seçilen buselik, rast, kürdi makamlarında bestelenmiş örnek eserler dinletilir. *Dinletilen eserlerin seslendirilmesine yönelik çalışmalar yapılır. 

 Açıklamalar: *Buselik, rast, kürdi makam dizilerinin özellikleri verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 9.hafta (11-15 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.5. Atatürk ile ilgili marşlar-şarkılardan örnekler seslendirir.

Konular : *10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıldönümü. *Atatürk ve müzik.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Atatürk’ü konu alan marşlar/şarkılar seçilerek bu eserleri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir. 

 Açıklamalar: *Atatürk’ü Anma Haftası’nda, belirli günlerde ve haftalarda seslendirilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 10.hafta (18-22 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.6. Temel durumdaki majör-minör akorları seslendirir.

Konular : *Akorlar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Akorların yapısı açıklanır. Sınıf üçe bölünerek öğrenilen tonalitelerde akor seslendirilir. Öğrencilerin akoru seslendirirken birbirlerini dinleyerek çok sesliliği hissetmeleri sağlanır. Öğrenilen tonalitelerdeki akor sesleri çalgılarla çalınır. 

Açıklamalar: *Üç sesli akorlar verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 11.hafta (25-29 Kasım 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.1. Majör-minör akorları ayırt eder.

Konular : *24 Kasım Öğretmenler Günü. *Atatürk’ün Başöğretmenliği. *Majör ve minör akorlar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Klavyeli bir çalgıyla temel durumdaki majör-minör akorlar çalınır. Öğrencilerin iki farklı tınıyı ayırt etmelerine yönelik duyma çalışmaları yapılır. 

 Açıklamalar: *Majör ve minör tonalitelerin etkileri açıklanmalıdır. *2.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 12.hafta (02-06 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.2. Romantik Dönem bestecilerinin eserlerini dinlemeye istekli olur.

Konular : *Romantik Dönem bestecileri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden Romantik Dönem bestecileri ile ilgili araştırma yaparak elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir. Bestecilerin eserlerinden oluşan dinleti etkinlikleri düzenlenir. 

 Açıklamalar: *DVD, VCD, poster, fotoğraf vb. materyaller hazır bulundurulmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 13.hafta (09-13 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.3. Dinlediği müzik eserleri arasından Çağdaş Dönem bestecilerine ait olanları ayırt eder.

Konular : *Çağdaş Dönem bestecileri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerin Çağdaş Dönem bestecilerinin (Debussy,  Ravel, Schönberg, Orff, Stravinsky, Hindemith, Gershwin vb.) eserlerinden seçkin örnekler dinletilerek Çağdaş Dönem müziği tanıtılır. 

 Açıklamalar: DVD, VCD, poster, fotoğraf vb. materyaller hazır bulundurulmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 14.hafta (16-20 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müziklerden arşiv oluşturur.

Konular : *Dünya müzik kültürü.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, dünyanın farklı bölgelerinin (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz vb.) müziklerini araştırarak arşiv oluşturmaları istenir. 

 Açıklamalar: *Hazırlanan arşiv dinleti yapılarak sunulur.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 15.hafta (23-27 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.

Konular : *Ozanlar ve aşıklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserleri öğrencilere dinletilir. Bu eserlerin özellikleri (yöresellik, hangi ayak/makamda olduğu, hikâyesi vb.) vurgulanır. 

 Açıklamalar: *Öğrencilerden dinledikleri ezgilerin hangi ozanlara ve âşıklara ait ezgiler olduğunu söylemeleri istenir. *Performans görevi notu. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 16.hafta (30 Aralık-03 Ocak 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.

Konular : *Ozanlar ve aşıklar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserleri öğrencilere dinletilir. Bu eserlerin özellikleri (yöresellik, hangi ayak/makamda olduğu, hikâyesi vb.) vurgulanır.

 Açıklamalar: *Öğrencilerden dinledikleri ezgilerin hangi ozanlara ve âşıklara ait ezgiler olduğunu söylemeleri istenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 17.hafta (06-10 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.7. Dinlediği Türk müziği makamlarını tanır.

Konular : *Türk müziği makamları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, Türk müziği makamlarının çeşitliliği hakkında bilgi verir. Örnek makamlarda hazırlanmış eserlerin kayıtlarıyla dinleti etkinlikleri düzenleyerek dinletilen makamları tanımaları sağlanır.

 Açıklamalar: *Nihavent, mahur ve kürdilihicazkâr makamlarının özellikleri açıklanmalıdır.*3. Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 18.hafta (13-17 Ocak 2014):

Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: B.6. Dinlediği sonat, konçerto, senfoni biçimlerini tanır. 

Konular : *Batı müziği türleri. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, müzik biçimlerinden sonatı tanıtır (Exposition=sergi, Development=gelişme, Re-exposition= serginin tekrarı). Konçerto ve senfoni biçimlerinin içeriği hakkında bilgi verir. Seçkin örneklerden dinletiler düzenlenerek pekiştirici çalışmalar yapılır. 

 Açıklamalar: *L V. BEETHOVEN’ın “Ay Işığı Sonatı” ve “İlkbahar Sonatı” dinletilebilir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 1.dn. 19.hafta (20-24 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.1. Yatay ve dikey artık dörtlü-eksik beşli aralıkları tanır. Çalgısı ve sesiyle müzikal etkinliklere katılmaya istekli olur.

Konular : *Yatay ve dikey aralıklar. *Genel tekrar. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *T4’lü aralığın K2’li artırıldığında oluşan aralığa artık dörtlü, T5’li aralığın K2’li eksiltildiğinde oluşan aralığa eksik beşli aralığı olduğu dizek üzerinde gösterilir. * Dönem  içinde öğrenilen eserler seslendirilir.

 Açıklamalar: *Öğrencilerden değişik sesler üzerine artık dörtlü ve eksik beşli aralıkları yazmaları istenir. * Etkinlik için uygun ortam ve koşullar hazırlanmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 1.hafta (10-14 Şubat 2014):

Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: E.4. Millî kültür ögelerimizi yansıtan, bu ögelerle ilgili müzikal unsurlar içeren törenleri tanımaya ve kutlamalara katılmaya istekli olur. 

Konular : *Türk halk müziğimizden örnekler. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir. 

 Açıklamalar: *Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 2.hafta (17-21 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.2. Yatay ve dikey altılı-yedili aralıkları tanır.

Konular : *Yatay ve dikey aralıklar. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere yatay ve dikey aralıklar hatırlatarak küçük altılı (K6’lı), büyük altılı (B6’lı), küçük yedili (K7’li) ve büyük yedili (B7’li) aralıklarının oluşumları gösterilir. 

 Açıklamalar: *Bu aralıkları kapsayan müziksel okuma ve yazma çalışmaları yapılır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 3.hafta (24-28 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.3. Temel durumdaki majör-minör akorları oluşturur. 
    
Konular : *Temel akorlar. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen dizi üzerinde 1, 3 ve 5. dereceleri üst üste yazar. *Majör akorların (M) ve minör akorların (m) oluşumlarını gösterir. Yazılan akorları klavyeli bir çalgıyla çalarak majör ve minör temel durumdaki akorların tınılarını duymaya yönelik çalışma yapar. 

 Açıklamalar: *Temel majör-minör akorların kuruluş kurallarını uygulayarak farklı sesler üzerine akor oluşturma çalışmaları düzenlenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 4.hafta (03-07 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.4. Diyez ve bemol sırasına göre şarkının tonalitesini belirler.

Konular : *Tonalite bulma. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : Tahtaya diyez ve bemol sırası yazılır. Diyez ve bemol sırasına göre tonalitelerin nasıl bulunacağı gösterilir. Öğretmen hazırladığı çalışma yaprağındaki şarkıların tonalitelerini bulmaya yönelik etkinlikler düzenler. 

 Açıklamalar: *Seçilen şarkılar üç diyezli ve üç bemollü majör-minör tonalitelerle sınırlandırılmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 5.hafta (10-14 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: Vatan Millet Sevgisinin işlendiği türkü ve marşları söylemeye istekli olur.

Konular : *İstiklal Marşımızın kabulu. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk halk müziği dizileri/ayakları ile ilgili eserleri araştırıp kayıtlarını hazırlayarak dinleti etkinliği düzenlemeleri istenir. Öğretmen örnek eserler seçerek söyleme/dinleme çalışmaları yapar. 

 Açıklamalar: *Öğrenilen eserler gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak söyletilmelidir. *1.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 6.hafta (17-21 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.5. Eserin tonalitesini belirlenen tonaliteye aktarır. 

Konular : *Çanakkale Zaferi. *Transpoze çalışmaları. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Yurt sevgisi,   millî birlik,   bayrak sevgisi,   Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren türkü ve marşlar seçilir.Bir eseri ses sınırlarına uygun seslendirebilmeleri için neler yapabileceklerini açıklayarak izleyecekleri yolları sıralar.

 Açıklamalar: *Eserin yapısı bozulmadan belirlenen tonalitede yazılır ve seslendirilir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 7.hafta (24-28 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: C.6. Aksak ölçüleri tanır.

Konular : *Aksak ölçüler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Aksak ölçüler tanıtılır. 5/8’lik (2+3, 3+2), 7/8’lik (2+2+3, 2+3+2, 3+2+2) ve 9/8’lik (2+2+2+3, 2+2+3+2, 2+3+2+2, 3+2+2+2) aksak ölçülerin yapılanmaları tahtaya yazılır. Bu ölçülerin vuruşları gösterilir.

 Açıklamalar: *Öğrenciler 5/8’lik, 7/8’lik ve 9/8’lik eserleri seslendirirken vuruşlarını yaparlar. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 8.hafta (31 Mart-04 Nisan 2014)

Ders saati: 1 

Kazanımlar: D.1. Romantik Dönemin genel özelliklerini açıklar. 

Konular : *Romantik Dönemin özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen,  Romantik Dönemle ilgili görsel ve işitsel kayıtları sınıfta izleterek çalgıların gelişimi    (bakır-tahta üflemelilerin, piyanonun gelişimi vb.), orkestraların büyümesi, besteci ve eserleri hakkında bilgi verir. Kültürel ve sanatsal değişimin dönem müziğine etkisi vurgulanır.

 Açıklamalar: *Öğretmen, fotoğraflar ve posterler gibi materyallerle de konuyu desteklemelidir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 9.hafta (07-11 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.2. Barok, Klasik ve Romantik dönemi genel özellikleri açısından karşılaştırır.

Konular : *Dönemlerin karşılaştırılması. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Sınıf üç gruba ayrılır: Dersten bir hafta önce konular gruplara dağıtılır. Her gruptan dönem özellikleri, besteciler ve eseri ile ilgili ses-görüntü kayıtları, fotoğraflar vb. materyallerden yararlanarak sunum yapmaları istenir.

 Açıklamalar: *Grup sözcüleri benzer-farklı yönleriyle dönemlerle ilgili çıkarımlarda bulunarak arkadaşlarıyla paylaşırlar. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 10.hafta (14-18 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.3. Çağdaş Dönemin genel özelliklerini açıklar.

Konular : *Çağdaş Dönemin genel özellikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden Çağdaş Dönem müziğindeki değişimler (tartım, ezgi, armoni ve doku) ve akımlar (son romantikler, empresyonizm, ekspresyonizm, jazz ve halk müziğinin etkileri vb.), bu akımların sembolleri olan besteci ve eserlerini araştırarak elde ettiği bulgularla sunum yapmaları istenir.

 Açıklamalar: *Görsel ve işitsel materyallerden yararlanılmalıdır. *2.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 11.hafta (21-25 Nisan 2014):

Ders saati: 1 

Kazanımlar: D.4. Tarihsel süreç içinde kültürel, sanatsal ve toplumsal gelişmelerin Çağdaş Dönem müziğine etkilerini değerlendirir. 

Konular : *23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. *Tarihsel sürecin Çağdaş Dönem müziğine etkileri. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, sanayileşmenin getirdiği bunalımlar, toplumsal yaşam düzeni,   savaşın yol açtığı yoksulluklar,   tehlikeler vb. değişimlerin Çağdaş Dönem müziği ve bestecilerine etkilerini araştırmaları istenir.

 Açıklamalar: *Öğrencilerin elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 12.hafta (28 Nisan- 02 Mayıs 2014)

Ders saati: 1 

Kazanımlar: D.5. Uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini ayırt eder. 

Konular : *Uluslararası sanat müziği tür ve biçimleri. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, uluslararası sanat müziği tür- biçimlerinin sınıflandırılmasını (süit, opera, sonat, rondo, konçerto, senfoni vb.) araştırarak bu türlere ait örnek dinletilerle uluslararası sanat müziği tür-biçimlerini ayırt etmelerine yönelik sunum yapmaları istenir.

 Açıklamalar: *Öğretmen, tür-biçimlerin yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler vermelidir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 13.hafta (05-09 Mayıs 2014)

Ders saati: 1 

Kazanımlar: D.6. Türk müziği tarihi klasik sonrası dönem hakkında araştırma yaparak, bestecileri ve eserlerinden örnekler sunar. 

Konular : *Klasik sonrası dönem. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Hamamizade İsmail Dede Efendi’den sonra başlayıp Sadettin Arel’e kadar geçen dönemi araştırmaları istenir.

 Açıklamalar: *Elde edilen materyallerle sunum yapmaları istenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 14.hafta (12-16 Mayıs 2014)

Ders saati: 1 

Kazanımlar: D.7. Türk halk müziği eserlerinden dağarcık oluşturur. 

Konular : *19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. *Türk halk müziği dağarcığı. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Türk halk müziğinin örnek eserleri, yöre özellikleri vurgulanarak dinletilir.

 Açıklamalar: *Öğrencilerden dinledikleri türkülerden dağarcık oluşturmaları istenir. *Performans görevi notu. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 15.hafta (21-23 Mayıs 2014)

Ders saati: 1 

Kazanımlar: D.9. Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yurt dışına gönderilen sanatçılara ve bu sanatçıların eserlerine örnekler verir. 

Konular : *Atatürk’ün görüşleri doğrultusunda sağlanan gelişmeler. 

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, yurt dışına gönderilen Türk 5’lerinin (A.Adnan SAYGUN, C.Reşit REY, U.Cemal ERKİN, H.Ferit ALNAR, N.Kazım AKSES) biyografisini araştırarak elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir.

 Açıklamalar: *Sanatçıların eserlerinden oluşan dinleti etkinlikleri düzenlenir. *3.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 16.hafta (26-30 Mayıs 2014)

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.8. Ozanların ve âşıkların Türk halk müziğine katkılarını açıklar.

Konular : *Ozanların ve âşıkların Türk halk müziğine katkıları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Oğuzlar döneminden, Dede Korkut, 16.yy.’da âşık Kerem, Köroğlu vb., 17.yy.’da Karacaoğlan, vb., 19.yy.’da âşık Dertli, Erzurumlu Emrah, Dadaloğlu, vb., yakın tarihimizde âşık Veysel, âşık Daimi vb., ayrıca saz şairi olmadığı hâlde şiirleri halk müziğine konu olan Yunus Emre, Pir Sultan Abdal vb. ozanların ve âşıkların eserlerinden örnekler verilerek tanıtılır.

 Açıklamalar: *Öğrencilerden, ozanlık, âşıklık geleneğinin kültürümüze ve sanatımıza etkileri ve Türk halk müziğine katkılarını araştırarak sunum yapmaları istenir. *Performans görevi notu. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 17.hafta (02-06 Haziran 2014)

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.1. Oluşturduğu ezgiye uygun ritim eşliği düzenler.

Konular : *Ritim ile eşlik düzenlemeleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden bildikleri ölçü sayıları ve nota değerlerini kullanarak ezgi oluşturmaları ve seslendirmeleri istenir. *Öğretmen, öğrencilere “Ezgilerinizin nasıl bir ritim eşliği olmalı?”, ”Hangi ritim çalgıları kullanılmalı?”, ”Neden?” gibi sorular yönelterek bu doğrultuda ritim eşliği yazma ve uygulama çalışmaları yaptırır.

 Açıklamalar: *Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 11.sınıf 2.dn. 18.hafta (09-13 Haziran 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.2. Müziği diğer sanat dalları içinde kullanır.

Konular : *Müziğin diğer sanatlara etkisi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Müziğin sanat dalları içindeki yeri ve önemi vurgulanır. *Öğrencilerden, sanat etkinliklerinde (resim sergisi, şiir dinletisi, tiyatro ve dans gösterisi vb.) kullanılmak üzere uygun müzik türleri hazırlamaları istenir.

 Açıklamalar: *Müzikle ilgili sanat dalları sıralanmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

=======BAŞADÖN=================================== 


Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 1.hafta (16-20 Eylül 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: Kendi yetenek ve ilgisini tanır Ders işleyişi hakkında bilgi sahibi olur. A.1. İstiklal Marşı’nı yönetir.

Konular : *Öğrencilerle tanışma. Ders işleyişinin anlatılması. *İstiklal marşı .

Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. 
     
Etkinlik örnekleri : *4/4’lük vuruş yaptırılır. İstiklal Marşı’nın eksik ölçüyle başladığı vurgulanır. Öğrencilerden önce toplu olarak daha sonra tek tek İstiklal Marşı’nı yönetmeleri istenir.
    
Açıklamalar: *İstiklal Marşı’nı yönetme çalışmalarında ses kayıtlarından yararlanılmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 2.hafta (23-27 Eylül 2013)
     
Ders saati: 1 
     
Kazanımlar: A.2. Marşlarımızı anlamlarına uygun seslendirir. 
     
Konular : *Okul marşları dağarcığı. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
     
Etkinlik örnekleri : *Millî birliğimizin ve bütünlüğümüzün önemini vurgulayan marşlarımızdan (19 Mayıs Marşı, Karadeniz Marşı, İzmir Marşı, cumhuriyet marşları, Atatürk marşları vb.) oluşan bir dağarcık hazırlanır. *Öğrencilere notaları ve sözleri yazılmış marşlarla ilgili çalışma yaprakları dağıtılır.    Marşların deşifresi yaptırılır.
     
 Açıklamalar: *Marşlarımızı sözlerine ve ezgilerine dikkat ederek seslendirmeleri sağlanır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 3.hafta (30Eylül-04Ekim 2013)
     
Ders saati: 1 
     
Kazanımlar: A.3. Çok sesli eserleri seslendirir. 
     
Konular : *Müzikte çok seslilik. 
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Ve tekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
     
Etkinlik örnekleri : *Öğrenciler ses sınırlarına ve/veya çalgı gruplarına göre     gruplara  ayrılır.   Çok  sesli   eserlerden  oluşan çalışma   yaprakları   hazırlanarak   her   gruba   dağıtılır. Grupların    ezgileri    öğretmen    tarafından    ayrı    ayrı çalıştırıldıktan sonra birleştirilerek seslendirme etkinlikleri düzenlenir.
     
 Açıklamalar: *Öğretmen, iki, üç ve dört sesli eserlerden örnekler seçebilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 4.hafta (07-11 Ekim 2013):
      
Ders saati: 1
      
Kazanımlar: A.4. Türk müziği eserlerini içeren dağarcık oluşturur.
      
Konular : *Türk müziği dağarcığı.
      
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.
      
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere  Türk  halk  müziğinin   ve  Türk  sanat   müziğinin seçkin örneklerinden oluşan eserlerin nota ve   sözlerinin yazılı olduğu çalışma yaprakları dağıtılır. Bu   eserleri seslendirmeye yönelik çalışmalar yaptırılır.
      
 Açıklamalar: *Seçilen eserler Türk halk müziği, Türk sanat müziği ayak ve makamlarından oluşmalıdır. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 5.hafta (14-18 Ekim 2013)
     
Ders saati: 1 
     
Kazanımlar: A.4. Türk müziği eserlerini içeren dağarcık oluşturur. 
     
Konular : *Türk müziği dağarcığı. 
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
    
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere  Türk  halk  müziğinin   ve  Türk  sanat   müziğinin seçkin örneklerinden oluşan eserlerin nota ve   sözlerinin yazılı olduğu çalışma yaprakları dağıtılır. Bu   eserleri seslendirmeye yönelik çalışmalar yaptırılır.
     
 Açıklamalar: *Seçilen eserler Türk halk müziği, Türk sanat müziği ayak ve makamlarından oluşmalıdır. *1.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 6.hafta (21-25 Ekim 2013)
     
Ders saati: 1 
     
Kazanımlar: 1. Değerlendirme. 
     
Konular : 1. Değerlendirme. 
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *1.Değerlendirme. 
    
Etkinlik örnekleri : *1.Değerlendirme.
     
 Açıklamalar: *1.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 7.hafta (28 Ekim-01 Kasım 2013)
    
Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: D.4. Atatürk’ün Cumhuriyet Döneminde açtığı müzik kurumlarını tanır. 
    
Konular : *29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. *Atatürk ve cumhuriyet dönemi müzik kurumları. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
    
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden Atatürk’ün Cumhuriyet Döneminde açtığı eğitim veren ve seslendirme yapan kurumlardan konservatuvarlar, Musiki Muallim Mektebi, orkestralar, opera ve bale vb. kurumlarını araştırmaları istenir. 
    
 Açıklamalar: *Elde ettikleri fotoğraf, resim, afiş, dergi, ses ve görüntü kayıtlarıyla tanıtmaya yönelik sunum yapmaları istenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 8.hafta (04-08 Kasım 2013)
    
Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: A.5. Türk müziği makamlarını seslendirmekten zevk alır. 
    
Konular : *Türk müziği makamları. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
     
Etkinlik örnekleri : *Türk müziği makamlarının (saba, segâh, hüzzam) seçkin eserlerinden örnekler hazırlanarak seslendirme çalışmaları yapılır. Örnek ses kayıtlarından yararlanarak öğretmen   eşliğinde   öğrencilerden   sevdikleri   makam eserlerini seslendirmeleri istenir.
    
 Açıklamalar: *Öğretmen, saba, segâh, hüzzam makamlarının özellikleri hakkında bilgi vermelidir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 9.hafta (11-15 Kasım 2013)
    
Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: A.6. Atatürk’ün sevdiği şarkıları ve türküleri seslendirir. 
    
Konular : *10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıldönümü. *Atatürk ve müzik. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
   
Etkinlik örnekleri : *Öğrenciler,  Atatürk’ün sevdiği şarkıları ve türküleri araştırıp   (ses ve görüntü kayıtları)   dinleti etkinlikleri düzenler. Bu eserlerden öğrencilerin ses sınırlarına uygun olanları seçilerek seslendirme çalışmaları yapılır.
     
 Açıklamalar: *Atatürk’ü Anma Haftası, belirli günlerde ve haftalarda seslendirilmelidir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 10.hafta (18-22 Kasım 2013)
    
Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: A.8. Müzik çalışmalarını sergilemeye istekli olur. 
    
Konular : *Dağarcık geliştirme çalışmaları. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
   
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden dağarcıklarındaki şarkı, türkü, marş vb. eserlerden oluşan çalışmalarını, sınıf/okul içinde arkadaşlarıyla paylaşmalarına yönelik etkinlikler düzenlemeleri istenir.
    
 Açıklamalar: *Öğrenciler bu çalışmayı bireysel ya da toplulukla yapabilmeleri için uygun ortam hazırlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 11.hafta (25-29 Kasım 2013)
     
Ders saati: 1 
     
Kazanımlar: A.8. Müzik çalışmalarını sergilemeye istekli olur. 
     
Konular : *24 Kasım Öğretmenler Günü. *Atatürk’ün Başöğretmenliği. 
     
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden dağarcıklarındaki şarkı, türkü, marş vb. eserlerden oluşan çalışmalarını, sınıf/okul içinde arkadaşlarıyla paylaşmalarına yönelik etkinlikler düzenlemeleri istenir.
     
 Açıklamalar: *Öğrenciler bu çalışmayı bireysel ya da toplulukla yapabilmeleri için uygun ortam hazırlanmalıdır. *2.Değerlendirme. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 12.hafta (02-06 Aralık 2013): 
    
Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: B.1. Dinlediği müzikleri türlerine göre ayırt eder. 
    
Konular : *Türk müziği dağarcığı. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
    
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere farklı müzik türlerine ait eserlerden (geleneksel Türk müziği, uluslararası sanat müziği, popüler müzik vb.) oluşan ses kayıtları dinletilir. 
    
 Açıklamalar: *Bu müziklerin hangi türe ait olabileceği hakkında fikir yürütmeleri beklenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 13.hafta (09-13 Aralık 2013)
    
Ders saati: 1 
    
Kazanımlar: B.1. Dinlediği müzikleri türlerine göre ayırt eder. 
    
Konular : *Türk müziği dağarcığı. 
    
Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama. 
   
Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere farklı müzik türlerine ait eserlerden (geleneksel Türk müziği, uluslararası sanat müziği, popüler müzik vb.) oluşan ses kayıtları dinletilir.
     
Açıklamalar: *Bu müziklerin hangi türe ait olabileceği hakkında fikir yürütmeleri beklenir. 

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 14.hafta (16-20 Aralık 2013):  

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.1. Dinlediği müzikleri türlerine göre ayırt eder.

Konular : *Türk müziği dağarcığı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilere farklı müzik türlerine ait eserlerden (geleneksel Türk müziği, uluslararası sanat müziği, popüler müzik vb.) oluşan ses kayıtları dinletilir.

Açıklamalar: *Bu müziklerin hangi türe ait olabileceği hakkında fikir yürütmeleri beklenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 15.hafta (23-27 Aralık 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.2. Uluslararası sanat müziğinin seçkin eserlerini dinlemekten zevk alır.

Konular : *Uluslararası sanat müziği dağarcığı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Uluslararası sanat müziğinden dünyaca tanınan seçkin örnekler (konçerto, senfoni, opera, oratoryo, bale, süit, lied vb.) dinletilir. Öğretmen, dinleti sırasında eserlerin konusu ve hikâyesi ile ilgili bilgi verir.

Açıklamalar: *A. Vivaldi’nin “dört Mevsim Konçertosu”, A. A. Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu” örnek verilebilir. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 16.hafta (30Aralık-03Ocak 2013):

Ders saati: 1

Kazanımlar: B.2. Uluslararası sanat müziğinin seçkin eserlerini dinlemekten zevk alır.

Konular : *Uluslararası sanat müziği dağarcığı.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Uluslararası sanat müziğinden dünyaca tanınan seçkin örnekler (konçerto, senfoni, opera, oratoryo, bale, süit, lied vb.) dinletilir. Öğretmen, dinleti sırasında eserlerin konusu ve hikâyesi ile ilgili bilgi verir.

Açıklamalar: *A. Vivaldi’nin “dört Mevsim Konçertosu”, A. A. Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu” örnek verilebilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 17.hafta (06-10 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: A.8. Müzik çalışmalarını sergilemeye istekli olur.

Konular : *Dağarcık geliştirme çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden dağarcıklarındaki şarkı, türkü, marş vb. eserlerden oluşan çalışmalarını, sınıf/okul içinde arkadaşlarıyla paylaşmalarına yönelik etkinlikler düzenlemeleri istenir.

Açıklamalar: *Öğrenciler bu çalışmayı bireysel ya da toplulukla yapabilmeleri için uygun ortam hazırlanmalıdır. *3. Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 18.hafta (13-17 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.4. Millî kültür ögelerimizi yansıtan, bu ögelerle ilgili müzikal unsurlar içeren törenleri tanımaya ve kutlamalara katılmaya istekli olur.

Konular : *Türk Halk Müziği örnekleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

Açıklamalar: *Canlandırmayla ilgili ortam ve koşullar hazır bulundurulmalı, ilgili yöreye ait halk türkülerinden yararlanılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 1.dn. 19.hafta (20-24 Ocak 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.4. Millî kültür ögelerimizi yansıtan, bu ögelerle ilgili müzikal unsurlar içeren törenleri tanımaya ve kutlamalara katılmaya istekli olur. Çalgısı ve sesiyle müzikal etkinliklere katılmaya istekli olur.

Konular : *Türk Halk Müziği örnekleri. * Genel tekrar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir. * Dönem  içinde öğrenilen eserler seslendirilir.

Açıklamalar: *Canlandırmayla ilgili ortam ve koşullar hazır bulundurulmalı, ilgili yöreye ait halk türkülerinden yararlanılır. * Etkinlik için uygun ortam ve koşullar hazırlanmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 1.hafta (10-14 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.4. Millî kültür ögelerimizi yansıtan, bu ögelerle ilgili müzikal unsurlar içeren törenleri tanımaya ve kutlamalara katılmaya istekli olur.

Konular : *Türk Halk Müziği örnekleri. * Genel tekrar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

Açıklamalar: *Canlandırmayla ilgili ortam ve koşullar hazır bulundurulmalı, ilgili yöreye ait halk türkülerinden yararlanılır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 2.hafta (17-21 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.1. Güncel, popüler müziklerin gelişim sürecini açıklar.

Konular : *Popüler müzik türleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden 19.yüzyılın sonlarında doğup günümüze kadar gelen güncel, popüler müzik türlerini araştırıp poster, fotoğraf, resim, afiş, dergi, ses ve görüntü kayıtlarıyla sunum yapmaları istenir.

Açıklamalar: *Blues, Jazz, Rock&Roll, gibi popüler müzik türleri ile bu türlerin ünlü müzis-yenleri tanıtılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 3.hafta (24-28 Şubat 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.2. Ülkemizdeki güncel, popüler müziğin gelişim süreci içinde, farklı dönemlere ait bestecilere, yorumculara ve eserlerine örnekler verir.

Konular : *Ülkemizdeki güncel müzik türleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Ülkemizde 1960’lı yıllardan tango ile başlayıp günümüze kadar gelen güncel, popüler müziğin gelişim süreci öğrenciler tarafından araştırılıp, bestecileri, yorumcuları ve eserleri ile ilgili poster, fotoğraf, resim, afiş, dergi, ses ve görüntü kayıtlarıyla sunum yapmaları istenir.

Açıklamalar: *F. Ebcioğlu, Moğollar, E. Büyükburç, E. Koray, C. Karaca, F. Kızılok, B. Manço, Nilüfer, S. Aksu, MFÖ., A. Pekkan, O. Gencebay vb.ile ilgili bilgi verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 4.hafta (03-07 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.3. Türk müziği tarihi Cumhuriyet Dönemi bestecilerini, eserlerini ve bestecilerin Türk müziğine katkılarını yorumlar.

Konular : *Türk müziği tarihi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk müziği tarihi Cumhuriyet Dönemi bestecileri ile ilgili araştırma yaparak (biyografileri, fotoğrafları, resimleri vb. materyaller) ülkemiz müziğine katkılarını sınıfta paylaşmaları istenir. Öğrencilerin bu dönem bestecilerimizin eserlerinden arşiv oluşturması istenir.

Açıklamalar: *Türk Beşleri, E Zeki Ün, O Zeki Üngör, F Tüzün, H B Yönetken, M Sun, S Egüz vb. hakkında bilgi verilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 5.hafta (10-14 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.5. Dünyanın değişik bölgelerindeki halk müziği çalgılarını Türk müziği çalgılarıyla ilişkilendirir.

Konular : *İstiklal Marşımızın kabulu. *Müziğimizin dünyanın diğer bölge müzikleriyle benzerlikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden gruplara ayrılarak dünyanın değişik bölgelerinde kullanılan etnik çalgıları  araştırıp sunum yapmaları   ve  Türk  müziği   çalgılarıyla   benzerliklerini (tulum-gayda, lavta-ud vb.) ilişkilendirmeleri istenir.

Açıklamalar: *Bu çalgıların fotoğraflarından, resimlerinden, ses ve görüntü kayıtlarından yaralanılmalıdır. *1.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 6.hafta (17-21 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: *Vatan Millet Sevgisinin işlendiği türkü ve marşları söylemeye istekli olur.

Konular : *Çanakkale Zaferi.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Yurt sevgisi,   millî birlik,   bayrak sevgisi,   Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren türkü ve marşlar seçilir.

Açıklamalar: *Öğrenilen eserler gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak söyletilmelidir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 7.hafta (24-28 Mart 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.5. Dünyanın değişik bölgelerindeki halk müziği çalgılarını Türk müziği çalgılarıyla ilişkilendirir.

Konular : *Müziğimizin dünyanın diğer bölge müzikleriyle benzerlikleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden gruplara ayrılarak dünyanın değişik bölgelerinde kullanılan etnik çalgıları  araştırıp sunum yapmaları   ve  Türk  müziği   çalgılarıyla   benzerliklerini (tulum-gayda, lavta-ud vb.) ilişkilendirmeleri istenir.

Açıklamalar: *Bu çalgıların fotoğraflarından, resimlerinden, ses ve görüntü kayıtlarından yaralanılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 8.hafta (31 Mart-04 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.6. Ülkemizdeki uluslararası sanat müziği yorumcularına örnekler verir.

Konular : *Tanınmış uluslararası sanat müziği yorumcularımız.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden ülkemizdeki uluslararası sanat müziği yorumcularının biyografileri, konserleri, posterleri, fotoğrafları, ses ve görüntü kayıtlarına ait dokümanları araştırarak elde ettikleri bilgileri arkadaşlarıyla paylaşmaları istenir.

Açıklamalar: *İdil BİRET, Suna KAN, Fazıl SAY, Cihat AŞKIN, Leyla GENCER, Ayhan BARAN, Suna KORAT hakkında bilgi verilmeli.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 9.hafta (07-11 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.6. Ülkemizdeki uluslararası sanat müziği yorumcularına örnekler verir.

Konular : *Tanınmış uluslararası sanat müziği yorumcularımız.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden ülkemizdeki uluslararası sanat müziği yorumcularının biyografileri, konserleri, posterleri, fotoğrafları, ses ve görüntü kayıtlarına ait dokümanları araştırarak elde ettikleri bilgileri arkadaşlarıyla paylaşmaları istenir.

Açıklamalar: *İdil BİRET, Suna KAN, Fazıl SAY, Cihat AŞKIN, Leyla GENCER, Ayhan BARAN, Suna KORAT hakkında bilgi verilmeli.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 10.hafta (14-18 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.7. Dünyaca ünlü orkestra şefleri ve çalışmaları ile ilgili örnekler sergiler.

Konular : *Tanınmış orkestra şefleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden dünyaca tanınmış Türk ve yabancı orkestra şeflerinin   (G  AYKAL,   H ŞİMŞEK, R  GÖKMEN,   Y   KARA,   C MANSUR, H Von  KARAJAN,  Leonard  BERNSTEIN, Zubin MEHTA vb.) biyografilerini araştırmaları ve bu orkestra şeflerinin yönettiği orkestraların görüntü ve ses kayıtları ile sunum yapmaları istenir.

Açıklamalar: *Konser, fotoğraf, ses, görüntü kayıtlarından ve posterlerden, yararlanılmalıdır. *2.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 11.hafta (21-25 Nisan 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.4. Türk halk müziğinin genel özelliklerini açıklar.

Konular : *23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. *Türk halk müziği biçimleri.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden, Türk halk müziğinin kaynakları, işlediği konular,   yapısı   (uzun hava,   kırık hava)   ve çalgıları ile ilgili araştırma yapmaları,   elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir.

Açıklamalar: *Koşulların uygun olması durumunda mahalli sanatçılardan yararlanılabilir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 12.hafta (28 Nisan-02 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.1. Çok sesli ritim eşliği oluşturur.

Konular : *Ritim eşliği oluşturma çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden bildikleri ritim kalıplarından yararlanarak üç partili farklı ritim yazmaları istenir. Sınıf üçe bölünerek yazılan ritimler gruplara dağıtılır. Her parti değişik ritim çalgılarıyla ayrı ayrı ve birlikte çalınır.

Açıklamalar: *Öğrencilerden derste kullanacakları ritim çalgılarını getirmeleri istenir.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 13.hafta (05-09 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.2. Basit, bileşik ve aksak ölçülerde ezgi oluşturur.

Konular : *Ezgi oluşturma çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden bildikleri ritim kalıplarını kullanarak, basit, bileşik ve aksak ölçülerden birini seçmeleri ve seçtikleri ölçü sayısına göre ezgi yazmaları istenir. Yazdıkları ezgileri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

Açıklamalar: *Öğretmen kullanılacak ses aralıklarını ve ritim kalıplarını sınırlamalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 14.hafta (12-16 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: D.6. Millî bilinç kazandıran marşları tanır.

Konular : *19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. *Atatürk’ün görüşleri doğrultusunda sağlanan gelişmeler.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Yurt sevgisi,   millî birlik,   bayrak sevgisi,   Atatürk sevgisi,  Kurtuluş Savaşı ve hürriyet konularını içeren marşlar seçilir.

Açıklamalar: *Öğrenilen marşlar sesin kullanım tekniği, hız, gürlük ve anlatım terimlerine uygun olarak söyletilmelidir. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 15.hafta (21-23 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.2. Basit, bileşik ve aksak ölçülerde ezgi oluşturur.

Konular : *Ezgi oluşturma çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğrencilerden bildikleri ritim kalıplarını kullanarak, basit, bileşik ve aksak ölçülerden birini seçmeleri ve seçtikleri ölçü sayısına göre ezgi yazmaları istenir. Yazdıkları ezgileri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.

Açıklamalar: *Öğretmen kullanılacak ses aralıklarını ve ritim kalıplarını sınırlamalıdır. *3.Değerlendirme.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 16.hafta (26-30 Mayıs 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.3. Bir müzik türüne göre çalgı topluluğu ya da koro yönetir.

Konular : *Topluluk yönetme çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, hazırladığı görüntü kayıtlarından yararlanarak öğrencilerin şef hareketlerini izlemelerini sağlar. Öğrenciler, hazırladıkları bir eseri arkadaşlarına söyleterek/çaldırarak grubu yönetme çalışmaları yaparlar.

Açıklamalar: *Yönetme çalışmaları sınıftaki seslendirmelerle sınırlandırılmalıdır. *Performans görevi notu.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 17.hafta (02-06 Haziran 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: E.3. Bir müzik türüne göre çalgı topluluğu ya da koro yönetir.

Konular : *Topluluk yönetme çalışmaları.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Öğretmen, hazırladığı görüntü kayıtlarından yararlanarak öğrencilerin şef hareketlerini izlemelerini sağlar. Öğrenciler, hazırladıkları bir eseri arkadaşlarına söyleterek/çaldırarak grubu yönetme çalışmaları yaparlar.

Açıklamalar: *Yönetme çalışmaları sınıftaki seslendirmelerle sınırlandırılmalıdır.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 

Günlük Plan- 12.sınıf 2.dn. 18.hafta (09-13 Haziran 2014):

Ders saati: 1

Kazanımlar: Çalgısı ve sesiyle müzikal etkinliklere katılmaya istekli olur.

Konular : *Genel tekrar.

Öğrenme, öğrt. Yönt. Vetekn. : *Anlatım. *Soru-cevap. *Uygulama.

Etkinlik örnekleri : *Ders yılı içinde öğrenilen eserler seslendirilir.

 Açıklamalar: *Etkinlik için uygun ortam ve koşullar hazırlanmalı.

Öğrenme öğretme süreci :

Değerlendirme : * ?

Sonuç : [ ] Konu işlendi. 

====BAŞADÖN==================================== 


=============================================
Copyright © 2014 Melahat YILMAZ, TURKEY. All rights reserved. 
=============================================

 


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol